when i'm with you
9 stories
Zemheri | Tamamlandı by yericeryazar
yericeryazar
  • WpView
    Reads 4,778,993
  • WpVote
    Votes 261,388
  • WpPart
    Parts 67
Yaşadığı travmalar yüzünden ailesi tarafından şımartılarak büyütülen Ahsen'in, yolu diktatör bir yüzbaşı ile kesişir. (Hikayede adı geçen bütün kişiler, kurumlar ve olaylar hayalimin ürünüdür. Gerçeklikle bir alakası yoktur.) 18.03.2023 #GençKurgu 1.
ACININ KANATLI KAFESİ by nnevrina
nnevrina
  • WpView
    Reads 1,613,645
  • WpVote
    Votes 100,781
  • WpPart
    Parts 60
(KİTAP OLUYOR!) "Bazı savaşlar kurban seçmez, yeni hükümdarını yaratır." Bratva'nın lideri; üç tanrıdan birincisi, ejderhalara, Caput Serpentis'in lideri; üç tanrıdan ikincisi, yılanlara, Renascita Ignifera'nın lideri; üç tanrıdan üçüncüsü, ankalara öncülük ederdi. Bu üç örgüt, Reprisal adındaki büyük bir savaş düzenine bağlıdır. Bratva'da bir "Vor" olan Roman Raskalov, Tanrı'nın tahtını korumakla görevlendirilmiş bir Seraf'tır. Ama yıllar önce, kaderlerin yazılı olduğu Requiem Kitabı'ndan Tanrı'ya ve yardımcılarına ait sayfa kaybolur. Ne Roman'ın koruduğu Tanrı biliniyordur, ne de tahtın hangi soyla devam edeceği. Roman, Pakhan'ın taht için seçtiği en güçlü adaylardan biridir. Bir gün işi için geldiği Türkiye'de, babasının adamları tarafından bıçaklanır. Kanlar içinde yığıldığı sokak, yıllardır babasının çalışma odasında asılı duran tablodaki evin bulunduğu sokaktır: Sıfırıncı numaralı ev. Sıfırıncı numaralı evde yaşayan Mirel, birden fazla işte çalışarak kız kardeşinin tedavi masraflarını karşılamaya çalışan, yirmi iki yaşında genç bir kadındır. Gece geç saatte çıktığı işinden dönerken yolların her zamankinden daha ıssız olduğunu fark eder ve o sessizlikte, bahçesinde kanlar içinde yatan bir adamla karşılaşır. Kural bir: Bratva'da tesadüf diye bir şey yoktur. *** "Sana bir teklifim var," Yavaşça öne doğru eğildi. Artık tüm yüzü ışığın altındaydı. Sanırım onu ilk kez bu denli net görüyordum. Bir anlığına onun gibi tehlikeli işlere el süren bir adamın, bu denli güzel olmasına hayret ettim. "Benimle evlenmeni istiyorum." *** (Kurgu; yetişkin içerik barındırır. Bunu bilerek başlamanızı öneririm.) REPRİSAL SERİSİ - Ø 01.08.2024
ATEŞPARE (+18) by cerennmelek
cerennmelek
  • WpView
    Reads 50,982,464
  • WpVote
    Votes 2,303,732
  • WpPart
    Parts 97
Korkmuyordum, ne karanlıktan, ne gürleyen gök gürültüsünden, ne de bana zarar verebilecek bir insandan. Çünkü ben karanlıktım, ben gürleyen göktüm, ben zarar görmezdim, ben zarar verirdim. Ben bir katildim. Bu bir sıfat değildi, bu benim mesleğimdi. 🔥 Yayınlanma Tarihi: 12.04.2020 Bu kurguda geçen kişi, kurum ve olaylar tamamen hayal ürünüdür. Uyarı: Eğer kurguyu spoi almadan okumak istiyorsanız, yorumları okumamanızı tavsiye ediyorum.
GÖKYÜZÜNÜ KUCAKLA  by beyazbutterfly
beyazbutterfly
  • WpView
    Reads 1,185,221
  • WpVote
    Votes 56,952
  • WpPart
    Parts 71
TAMAMLANDI! Terk edilmenin yakıcı gerçekliğini avuç izlerinde taşıyan, bir tek geçmişinin sahibi olan Milay Karan, günün birinde onu gerçeklerinden ayıran iki kişiyle tanışır. Gerçekler olmadan hayat çok daha güzeldir, çoğu zaman bir şeyleri bilmemek insanı yaşatır, masallar bazen göz kamaştırıcı. Fakat günün birinde Milay'ın en yakınım dediği kişi sadece onun yapabileceği ve hayatını iki farklı noktaya ayıracağı seçimle karşı karşıya koyar onu. Arkadaşını kurtarmak adına çıktığı bu yolda güveneceği tek kişi de onu gerçeklere götürecek yolları bilen Ayaz Alizade'den başkası değildir. "Gitmek veya kalmak değil önemli olan. Önemli olan ne biliyor musun? Kimin için gittiğin ve kimin için kaldığın." romantizm #1 ©Hayale Aliyeva, 2020
GÜN TABAĞI  by suzzun
suzzun
  • WpView
    Reads 5,120,285
  • WpVote
    Votes 300,496
  • WpPart
    Parts 75
Annesinin telefonunda dolanırken gördüğü bir fotoğrafla, annesinin gün arkadaşının torununu beğenip ona mesaj atan Defne, beklenmedik birisiyle karşılaşır. Argo içerir.
ARDIÇ  (KİTAP OLDU) by UMAY_6
UMAY_6
  • WpView
    Reads 1,939,572
  • WpVote
    Votes 90,700
  • WpPart
    Parts 48
Kana bulanmış hatıralar, kanadı kırık kuşlar, üzeri yalanlarla süslenmiş sırlar, kalbi hasta kadınlar ve kırık pusulalar. "Sen benim pusulamsın İzgi. Ben seni kaybedersem yolumu kaybederim." ... Heyecanla gülümsediğinde sandalyeden atladı ve bana doğru koştu. "Teyze!" Dedi neşeyle bacaklarıma yapışırken kafasını kaldırıp bana baktı. "Bitti mi oyun?" Diye sordu merakla. Keskinin yere çömelen heybetli bedeni ayaklandığında ağır hareketlerle bana doğru döndü ve ona doğrulttuğum silahımın namlusuyla karşı karşıya geldiğinde hareketleri durdu. Kalbimi saran pamuk ipliği çözüldü. Ruhuma karışan karanlığının emaresi kalmadı içimde. Kara gözlerinde bir yıkım meydana geldi. "Bitti." Dedim titremememesi için üstün bir çaba sarf ettiğim buz gibi sesimle. Kara gözlerindeki ifade hayattayken cehennemi yaşamama sebep oldu. 02/03/24 KİTAPTA +18 SAHNELER MEVCUT OLACAKTIR! BİLGİNİZE!
SARKAÇ(Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
Maral_Atmc6
  • WpView
    Reads 15,976,051
  • WpVote
    Votes 612,929
  • WpPart
    Parts 31
"Delilerin sevdası hoyrat bir fırtına gibidir. Günün başında seni sarsan fırtına, gecenin şafağında ılık bir esintiye dönüşüp kaburgalarının arasına sokulur." Saka ve Sanrı'da tanıdığımız Gurur ve Farah'ın hikayesi. SVS'den bağımsız bir kurgu olduğu için Sarkaç'a başlamak için önce Saka ve Sanrı'yı okumanıza gerek yoktur.
SERÇEYİ ÖLDÜRMEK by bosverdilan
bosverdilan
  • WpView
    Reads 9,482,217
  • WpVote
    Votes 545,052
  • WpPart
    Parts 83
Efsun Zorlu; atandığı Urfa'da mecburi hizmetini yapan tıp fakültesinden yeni mezun, çiçeği burnunda bir hekimdir. Daha mesleğinin ilk günlerinde, henüz on sekizine yeni girmiş bir hastanın intihar vakasıyla karşı karşıya kalır. Hastasının vücuduna bırakılan izler onu adım adım kendi geçmişine götürürken, geleceğini aniden tanımadığı insanların dudakları arasında bulur. Asla geçmemiş geçmiş, verilmiş sözler, kurtarılan hayatlar, doğrultulan namlular, yalanlar, fermanlar ve aşk. Devrim gibi bir kadın, Urfa'nın göbeğinde destan gibi bir sevdanın koynunda bulur kendini. Koca düzene baş kaldırıp o düzenin minnet ettiğine yenilmekse ne aklının ne de kalbinin kabulüdür. *** "Ağlarsam ölürüm." derken sesim düz, çoktan kabullendiğim bu gerçeği ilk defa dile getirişime rağmen sakindi. Çoktan. Saatlere dökülürdü ama bana şehirler aştıracak kadar çok gelen o vakit. Vücudumun ağrısı ruhumun sancısının çok altındaydı. Onun gözleri bende olsa da ben boşluğa odaklanmıştım. Üzerimde olan bakışlarının ağırlaştığını hissettim. Fetih bana çok ağır bakıyordu. Sırtıma yüklenen çuvallar biraz daha bel bükmeme sebep oldu. "Neden," dediğinde ne dediğimi çok iyi anlamış da yersiz bir sorgulayışa bürünmüş gibiydi. "serçe misin sen?" Kaşlarım hafifçe havalandı, başımın ağrısı belirginleşti. Uzun süreden sonra ona bakan ben oldum. Söylediği şeyin altındaki anlamı yakalamaya çalışıyordum ama buna çok uzaktım. Bunu anladı ve dudakları kıvrılacak sandım. Halbuki gülümsemeye çok uzaktık. "Serçeler," yüzünü hafifçe yüzüme yaklaştırdı. "Ağlayınca ölürlermiş. Bu yüzden mi bunca zamandır gözlerinin kuruluğu?" Bu konuşmadan sonra onun serçesi olacağımı, hatta olduğumu bilemezdim. Tıpkı bu topraklarda serçeyi öldürmenin kadını ağlatmak olduğunu bilmediğim gibi.
GÜLBEŞEKER by ilahipetekya
ilahipetekya
  • WpView
    Reads 620,667
  • WpVote
    Votes 32,714
  • WpPart
    Parts 50
İnsanın en masum olduğu dönemi çocuk olduğu zamanlardır, öyle değil mi? Doğru. Fakat eksik. İnsanın en acımasız olduğu dönem de çocuk olduğu zamanlardır. Kimi çocuk sevgiyle arkadaş edinir, oyunlar kurardı. Kimisi ise tek bir korku salmasıyla etrafına toplardı kendi tebaasını. Ben ve benim gibi çocukların sevgi cumhuriyetine karşı, zorbaların korku imparatorluğuydu aslında durum kısaca. Diyelim ki bir zamanlar çocuktuk. Biz de, onlar da. Lisede de mi çocuktuk? Türlü türlü oyunlar kurarken de mi çocuktuk? İnsanların hayatlarında unutamayacağı anılar bırakırken, hafızalarından kazıyarak silmek istemelerine rağmen bunu başaramıyor oluşlarının sorumlusu olurken de mi çocuktuk? Tuvalete kilitlerken, okulun önünde alay konusu ederken, yapmadıkları şeylerle suçlarken ve hatta manipüle ederek kendilerinden bile şüphe etmelerini sağlarken de mi çocuktuk? Değildik. Ne biz ne de onlar. Bunu inkar edecek insanın vicdanı sorgulanmazdı zaten.