Klasik
14 stories
Vadideki Zambak by ClassicsTR
ClassicsTR
  • WpView
    Reads 39,266
  • WpVote
    Votes 1,271
  • WpPart
    Parts 33
Vadideki Zambak, ilk yayımlanışında (1836) beklenen ilgiyi görmemiş, Balzac'ın en az satan kitaplarından biri olmuştu. Oysa yazar, üzerinde en çok çalıştığı, en kusursuz, en büyük romanlarından birini yarattığı kanısındaydı. Zaman Balzac'ı haklı çıkardı: Vadideki Zambak, yazarın en sevilen, en çok okunan romanlarından biri oldu. Bu roman, on dokuzuncu yüzyıl Fransız yazınının iki büyük yöneliminin: Romantizm ile gerçekçilik akımının kavşak noktasında ortaya çıkar ve dünyanın en ünlü aşk romanlarından biri olarak gerçek yerini alır. Balzac, 'aşk' a derin bir gerçeklik kazandırırken, çağının toplumsal olgularını ve koşullarını yansıtmaya da büyük özen gösterir.
Vişne Bahçesi by ClassicsTR
ClassicsTR
  • WpView
    Reads 3,249
  • WpVote
    Votes 170
  • WpPart
    Parts 4
Vişne Bahçesi, Anton Çehov'un yazdığı ve ilk kez 17 Ocak 1904 tarihinde Moskova'daki Moskova Sanat Tiyatrosu'nun Constantin Stanislavski yönetmenliğinde sahnelediği oyun. Eser, 19. yüzyılın son yıllarında gelişme yolundaki sanayileşmeye çalışan Rusya'da geçmektedir. Yayınevi: Cumhuriyet Dünya Klasikleri Yıl: 1998 Çeviren: Ataol Behramoğlu
Küçük Kadınlar by ClassicsTR
ClassicsTR
  • WpView
    Reads 16,642
  • WpVote
    Votes 1,410
  • WpPart
    Parts 19
Louisa May Alcott'ın 1868'de yayımlanan ölümsüz yapıtı Küçük Kadınlar'ın kuşaklar boyu her yaştan okuru büyülemesinde, aile hayatını idealleştirmesinin ve her çağda geçerliliğini koruyan evrensel temaları kucaklamasının rolü vardır kuşkusuz. Sevgi, dayanışma, ölüm, savaş ve barış, insanın kendi idealleriyle ailesine ve topluma karşı sorumluluğu arasındaki çatışma romanın başlıca temalarını oluşturur. Erkek çocuğu gibi davranan yazar adayı Jo, güzel kıyafetlerin ve zenginliğin özlemini duyan Meg, narin ve kırılgan Beth, şımarık ve romantik Amy'den oluşan March kardeşler, Amerikan İç Savaşı sırasında New England'da ayakta kalmaya çalışırlar. Babaları savaştayken yoksullukla mücadele eden kızlar, kişilik olarak birbirlerinden farklı olsalar da ortak amaçları dini öğütlerin yol göstericiliğinde iyi birer insan olmaktır. Roman, kadınların dönemin katı toplumsal cinsiyet normlarının kendilerine dayattığı geleneksel rolleri benimsemek yerine hayata dair seçimlerini bizzat yapabileceklerini göstermiştir. Yazar: Louisa May Alcott Yayınevi: Epsilon Yayınevi Çeviren: Nilgün ERZİK Sayfa Sayısı: 172 sayfa KISALTILMIŞ METİN
Puslu Kıtalar Atlası by endaze46
endaze46
  • WpView
    Reads 1,177
  • WpVote
    Votes 14
  • WpPart
    Parts 1
Ihsan Oktay Anar
Olağanüstü Bir Gece by gelisimciportakallar
gelisimciportakallar
  • WpView
    Reads 1,277
  • WpVote
    Votes 22
  • WpPart
    Parts 1
İyi okumalar:)
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu by gelisimciportakallar
gelisimciportakallar
  • WpView
    Reads 125,845
  • WpVote
    Votes 2,835
  • WpPart
    Parts 9
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu, ilk kez 1922'de yayınlanan, Stefan Zweig tarafından yazılan uzun öykü. Mektup biçiminde yazılan eser, ünlü bir yazarın hatırlamadığı bir kadından aldığı mektuptan oluşuyor.
KIRLANGIÇ ÇIĞLIĞI by endaze46
endaze46
  • WpView
    Reads 3,468
  • WpVote
    Votes 67
  • WpPart
    Parts 1
Ahmet Ümit
YAŞLI ADAM VE DENİZ by endaze46
endaze46
  • WpView
    Reads 353
  • WpVote
    Votes 3
  • WpPart
    Parts 1
Ernest Hemingway'ın unutulmaz eserinin eleştirisi
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu by ClassicsTR
ClassicsTR
  • WpView
    Reads 79,230
  • WpVote
    Votes 4,469
  • WpPart
    Parts 6
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu'nun kadın kahramanını sadece uzun bir mektubun yazarı olarak tanıyoruz. Kadının hayatı boyunca sevmiş olduğu erkek için kaleme aldığı bu mektubun "gönderen"inin adı yoktur. Mektubun başında tek bir hitap vardır: "Sana, beni asla tanımamış olan sana". Kadın büyük tutkusunu hep bir "bilinmeyen" olarak, yani tek başına yaşamaya razıdır, bu aşk öyküsünde "taraflar" değil, sadece tek bir "taraf" vardır. Böylesine, gerçek anlamda aşk denilebilir mi? Çevirmen: Ahmet Cemal Yayınevi: İş Bankası Kültür Yayınları İlk Baskı Yılı: 2012
Bir İdam Mahkumunun Son Günü by ClassicsTR
ClassicsTR
  • WpView
    Reads 44,149
  • WpVote
    Votes 1,618
  • WpPart
    Parts 10
Victor Hugo, 1829 yılında yayımlanan Bir İdam Mahkûmunun Son Günü'nü yazdığında 26 yaşındaydı. Genç yazar, ölüme mahkûm edilen bir insanın son gününü büyük bir ustalıkla anlatarak kamu vicdanını etkilemeyi ve idam cezasına karşı bir protesto hareketi başlatmayı amaçlamış, başarılı da olmuştur. Bugün dünyanın birçok ülkesinde idam cezası yürürlükten kaldırılmışsa, böylesi bir cezanın hem trajik hem de insanlık dışı yanını daha XIX. yüzyılın ilk yarısında gözler önüne seren Hugo'nun bunda hiç de azımsanmayacak bir payı olsa gerek. Şiirleri, oyunları, Sefiller ve Notre-Dame'ın Kamburu gibi yapıtlarıyla Romantik dönem Fransız edebiyatının en saygın yazarlarından biri olan Victor Hugo'nun bu romanının bir başka önemli özelliği de, bir tür "zihinsel otopsi" niteliği taşımasıdır. Can Yayınları Çeviri: Erhan Büyükakıncı