ZEHRADOAN030 adlı kullanıcının Okuma Listesi
13 stories
VURGUN by burcinsaridogan
burcinsaridogan
  • WpView
    Reads 1,937,861
  • WpVote
    Votes 117,506
  • WpPart
    Parts 43
VURGUN I, Kelebek Çiçekler çok yakında Lapis Yayınları ile raflarda!.. Geçmiş; yazılmayı bekleyen bir romanın ilk cümlelerini kulağıma fısıldadığında kurtarıcım olan adamın rahesinde ağzımdan akan kan vardı. ''Seni bulduğum gün kollarıma almasaydım, bunca kan durmazdı,'' dedi, sesi çığ düşüren dağların aşınmaz karlarını taşıyordu. Dağlar onun yuvasıydı, sinesine sakladığı yalnızlık ise bendim. Ondan ağabeyini alan acımasızlar benden de zihnimde taşıdığım hatıraları almıştı. ''Seni bulduğum günden sağ kurtulurdum ama affet, Leylifer. Sadece enkaz altında kalırım sanırken, sana bakarken titreyen sol yanımdan vuruldum.'' Bir eşikten öbürüne atlarken anladım; kanatları siyah benekli, kırmızı zehirli kelebek, ben senin dağlanan yarana vurgundum. Eğer bir gün ümit etmekten vazgeçecek olursan hatırla; göğsünün içindeki ağrılar seni bulduğum uçurumun kalbinde sızlamaya başlar. 🌨
EYLİLA +18 by gecenin_kizi07
gecenin_kizi07
  • WpView
    Reads 479,740
  • WpVote
    Votes 12,352
  • WpPart
    Parts 33
Olduğum yerde hareketsizce yerde yatan adama bakıyordum. ''Hayır...hayır...hayır b-bu...bu olamaz'' dedim. Ne diyeceğimi bilmez halde şaşkınca yerde kafasından kanlar akan adama bakıyordum. Ben az önce ne yapmıştım? Ellerim , ayaklarım her yerim titremeye başlamıştı. Buz tutmaya başlamıştım. Ben ne yapmıştım. Etrafımda birileri konuşuyordu ama duymuyordum. Kulaklarım kapanmıştı. Beynim bu görüntüyü algılamak istemiyordu. Birinin önüme geçmesini ve kollarıma baskı uyguladığını ve ''tamam...tamam bakma'' diyerek kollarımı okşamaya başlamasını hissetmiştim. Önüme dikilen Bora'ydı. Bora'nın göğsüne bakarak ''Bora ö-öldü mü?'' diye sordum kekeleyerek. Dilim hareket ediyordu ama sanki ben konuşmuyordum. Benim yerime başka biri konuşuyordu. Bora'nın yanına dikilen Savaşla bakışlarım Savaş'ı bulduğunda ''o ö-öldü mü?'' diye ona da sordum. Savaş bilirdi anestezi bölümü okuyordu. Savaş yutkunduğunda gözlerini benden kaçırdı ve başını hareket ettirerek öldü demek istedi. Kabullenmeyerek başımı iki yana sallayarak ''hayır...hayır...hayır bir şey yap Savaş ölmesin... ölemez Savaş lütfen...lütfen'' diyerek Savaş'ın tişörtünü ellerime alarak sıktım. Kendimden geçmiş gibi Savaş'ın göğsüne art arda vurarak ''kurtar onu bir şey yap...lütfen ölemez...b-ben katil olamam'' diyerek yüksek sesle bağırdım. Savaş tepkisizce sakinleşmemi beklediği için elini dahi kaldırmadan sessizce beni izliyordu. Ben katil olmuştum.. BU HİKAYEDEKİ OLAYLAR TAMAMEN HAYAL ÜRÜNÜDÜR VE GERÇEK KİŞİ VE KURUMLARLA BİR İLGİSİ BULUNMAMAKTADIR .
Kızıl Mektup by whatdoesthisgirlread
whatdoesthisgirlread
  • WpView
    Reads 314,057
  • WpVote
    Votes 18,246
  • WpPart
    Parts 13
"Sizin de var mı bekleyemem diyeniniz?" Kaşları çatıldı ve bir süre yüzüme baktı. Tok sesiyle konuştu. "Bizde tek yol, vatan yoludur. Beklemek istiyorsa buyursun, vatan yolu beklesin. Bekleyemeyen zaten benim olmaz." Gözlerimi kırpıştırarak yüzünü izledim. "Herkes aynı değildir Komutan. Sen asker yolu beklemek vatan yolu beklemektir diyorsun ama, herkes böyle düşünmez. Bekleyerek vatan mı kurtaracağız derler, haberin olsun." Kısılan gözlerini sonunda gözlerime çevirdi. "Aşk sadece güzelliğini sevmek değildir Hazal Hanım. Düşüncelerini, hayata bakışını, sana davranışını sevmektir. Saygı olmadan sevgi mi olur? İlk önce bana, mesleğime saygısı olacak." Sözleri daha çok kendine hatırlatır gibiydi. "Ben, vatan için ölüme nefesimden daha yakınsam böyle bir kadın ister, böyle bir kadın severim."
ASKERİM  by Hayalimasker
Hayalimasker
  • WpView
    Reads 70,073
  • WpVote
    Votes 3,610
  • WpPart
    Parts 33
Aşkları mahşere kalan Zeynep ve Yağız'ın hikayesi...
Vurgun by Sombre00
Sombre00
  • WpView
    Reads 5,975,233
  • WpVote
    Votes 214,763
  • WpPart
    Parts 73
Sevdaya tutulmuş iki yüreğin hikayesi.
ATEŞ VE BUZ by tugcegokceofficial
tugcegokceofficial
  • WpView
    Reads 252,661
  • WpVote
    Votes 12,478
  • WpPart
    Parts 59
Söylediklerini kabullenmeyerek kafamı iki yana salladım. Ona doğru uzandığımda ellerimi göğsüne koydum. Gözyaşlarım dur durak bilmiyordu. "Hayır, Kuzey hayır! Bana inan, n'olur bana inan! Ben sana ihanet etmedim. Ben Deniz'im, senin Deniz'in. Ben sana asla ihanet etmem. Yemin ederim oyun oynadılar bana, yemin ederim. Ölmüş babamın üzerine yemin ederim. Kuzey, inan bana n'olur sevgilim." Artık ayaklarımda, ruhumda derman kalmamıştı. Yavaş yavaş ölüyordum. Kalbim çürüyor, ruhum kayboluyordu. Kuzey, göğsünde duran ellerimi iterek omuzumdan tutup beni sarstı. Ağlayarak bağırmaya başladı. "İnandım lan sana, inandım! Sevdim." Gözlerinde büyük bir yıkımla baktı. Orada ki tüm anılarımızın birer birer parçalara ayrılışını izledim. "Sadece seni sevdim. Gözüm bir tek seni gördü. Etrafımda milyon tane kız varken, ben bir tek seni sevdim Deniz." Hep hasretle söylediği adımın dudaklarından nefretle çıkışını izledim. Onun gözlerinden akan yaşlar sakallarına bulaşıp kayboluyordu. "Güvendim ben sana. Kendimden daha çok sana güvendim. Neyin eksikti ha? Neyi vermedim de başka adamın koynundan çıkıp geldin bana? Söyle! Daha kaç adamın yatağına yattın lan? SÖYLE! Kaç adamın altında inledin? KAÇ YATAKTA ÖLDÜRDÜN BİZİ LAN SÖYLE!" Omuzlarım son sözleriyle sarsıldığında yer çekimine yenik düştü. Kafamı iki yana salladım. Yapmamıştım, ben ona ihanet etmemiştim. Kuzey'in nefretini kamçılayan gözlerimi ona diktim. O beni tanıyordu ve bana inanmalıydı. Onun ruhunun en derinine yalvarmaya devam ettim. "Yapmadım. Ben sana ihanet etmem! Yemin ederim oyuna geldim. Tuzak kurdular bana." Cinsellik içeren ögeler vardır. Şiddet unsurları içermektedir. 26 ARALIK 2022 tarihinde yazımına başlanmıştır. TELİF HAKLARI NOTER TARAFINDAN ONAYLANMIŞTIR. ÇALINMA DURUMUNDA YASAL İŞLEMLER AVUKAT ARACILIĞIYLA BAŞLATILACAKTIR. GERÇEK KİŞİ VE KURUMLARLA
PANDORA'NIN KALBİ by DilaraKeskin2
DilaraKeskin2
  • WpView
    Reads 1,085,129
  • WpVote
    Votes 78,479
  • WpPart
    Parts 54
Elisa Yıldırım, erkek arkadaşı ve dostlarıyla çıkacağı tatilin heyecanı içindedir. Birkaç gün teknolojiden uzaklaşmanın, telefonun çekmediği ve internetin olmadığı bir dağ evinde sevdikleriyle vakit geçirmenin ona iyi geleceğini düşünmektedir. Ancak şiddetle yağan kar geri dönüş yollarını tıkadığında ve birbirlerini çok seven bu insanların arasında ihanet kol gezmeye başladığında işler içinden çıkılmaz bir hâl alır. Ve sonra, genç kadın soğuk bir aralık gecesi korkunç bir cinayete tanıklık eder ve kendini bir anda hayatta kalma mücadelesinin ortasında bulur. Gölgelerin arasına gizlenen gerçekse görünenden çok daha zalim olacaktır. * Sadece birkaç saat önce birini öldürdüğüne gözlerimle tanıklık ettiğim bu adamdan her şeyi yapmasını beklerdim, ondan her şeyi duymayı beklerdim. Ancak o yine de beni şaşırttı. "Merhaba." Gözlerimi kırpıştırmadan edemedim. "Merhaba."
MEDUSANIN ÖLÜ KUMLARI (Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
Maral_Atmc6
  • WpView
    Reads 9,198,830
  • WpVote
    Votes 722,942
  • WpPart
    Parts 72
Elzem Akay'ın sıradan ama güzel bir hayatı vardı. En iyi okullarda okumuş, en güzel oyuncaklara ve kıyafetlere sahip olmuştu. En değerli mücevherler daima onun boynunu süslemiştir. Lüks içinde yaşarken hayatta istediği her şeye kolayca sahip olmuştu. Üzerine titreyen iki abisi, onu hep güldüren kız kardeşi, iyi bir yengesi ve onu sürekli çıldırtan bir hizmetçisi varken hayat ona karşı fazlasıyla cömertti. Tüm bunları ne bozabilirdi ki? Bir gece korkunç bir ritüele kurban edildiğinde gözlerini bambaşka bir dünyada açar. Orta Çağın hiyerarşisinin içinde kalmışken eve dönmek hiç kolay değildi. Kendi dünyasında bir öğretmenken Ölümsüzlerin akademisinde bir hizmetçi olunca, sınıf farkının acımasız gerçekleriyle yüzleşir. Burası onun dünyası değildi, burası barbarların hüküm sürdüğü Araftı ve o, hayatta kalmak istiyorsa lüks alışkanlıklarından ödün vermeyi öğrenmeliydi. *** "Medeniyet yoksunu, vahşi barbar!" diye ona sesimi yükselttiğimde çatılan kaşları umurumda bile değildi. Tüm gün kuyudan su çeken o değildi. "Şu sivri dilin bir gün başına bela olacak." Sert bakışlarla beni uyardıktan sonra merdiveni işaret etti. "Kahyadan fırça yemek istemiyorsan işinin başına dön." "O kadın bir cadı." Ondan bahsederken bile tiksintiyle yüzümü buruşturdum. "Bence benden nefret ediyor." "Hayret." Kaşları alayla yukarı kalktı. "Oysaki çok sevilesi bir kadınsın." İğneleyici sesiyle ters ters ona baktım. "Sizde öyle Savcı Bey," dedim oyunbaz bir ifadeyle. "Sizi görenlerin yüzünde güller açıyor." "Bunu inanarak söylemiyorsun." "Tabii ki inanarak söylemiyorum." Gülerek bana ikinci kez merdiveni işaret etti. "İşinin başına dön aksi taktirde yarın seni sınıfıma almam. Bir hizmetçiye ders verdiğim için yeterince sorun yaşıyorum." Bu vahşiler kendi dünyamda ne kadar zengin ve asil olduğumu anlamak istemiyordu.
ÖYLE BİR UĞRADIM (Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
Maral_Atmc6
  • WpView
    Reads 372,287
  • WpVote
    Votes 21,202
  • WpPart
    Parts 8
"Ondan hoşlanıyor musun?" Kıskanç çıkan sesine ne tepki vereceğimi bilemiyordum. "Ona sarıldın." Kaşları çatıldı. "Hoşlanmasaydın sarılmazdın. Hoşlanıyorsun ki sarıldın." Burnundan nefesini sertçe verdi. "Bana bile sarılmadın." Ters ters baktı. "Bana niye sarılmıyorsun?" Kıskandığı kişi en yakın arkadaşıydı. Ve onun arkadaşı benim babamdı. Hiçbir şeyden haberi yoktu. Eflah kim olduğumu bilmeden beni seviyordu ama ben, onun kim olduğunu bile bile ona âşık olmuştum. Benim günahım daha büyüktü. Bir insanın başına en kötü ne gelebilirdi? Babam gözlerimin önünde öldürüldüğünde ve onu öldüren annem olduğunda en kötüsünü yaşadığıma çok emindim. Artık annem cezaevinde, babam ise mezardaydı. Bundan daha kötü ne olabilirdi ki? 25 yıl geçmişe gitmek? Bu kötünün de kötüsü olabilir miydi? Ölümcül bir kaza sonucu kendimi 1998 yılında bulduğumda o an için bunun bir felaket olduğunu düşündüm. Felaket bir durumdu çünkü bu zaman diliminde anne ve babamla aynı yaşlardaydım. Onların hayatına bir yabancı gibi girmek zorundaydım. Ama aslında felaket sandığım şey mucize de olabilirdi. Mucizevi bir durumdu çünkü bu zaman diliminde annem cezaevinde, babam da mezarda değildi. Onların evlenmesinin nedeni annemin bana hamile kalmasıydı. Ana rahmine düşmeme sadece üç ay kaldığını anladığımda ise kendi doğumumu engellemenin nasıl olacağını düşünmeye başladım. Annemi cezaevinden, babamı da ölümden kurtarmanın tek yolu bu olabilir miydi? Belki de olabilirdi. Planını uygulamak için babamın arkadaşı Eflah'ın evine bir dadı olarak işe girmekse hayatımda verdiğim en kötü karardı. Bunu ona anlatmanın bir yolu var mıydı? Buraya ait olmadığımı, öyle bir uğradığımı anlatmanın bir yolu olmalıydı. Doğru insanı yanlış zamanda bulmak birine verilen en büyük ceza olmalı.
BEYAZ LEKE by asliaarslan
asliaarslan
  • WpView
    Reads 38,147,488
  • WpVote
    Votes 2,069,517
  • WpPart
    Parts 39
Yaşıyorduk, işkence çekiyorduk, idam ediliyorduk, köle gibi çalıştırılıyorduk, susuyorduk, çığlık atıyorduk ama hepsinin sonunda sesli ya da sessiz bir savaş veriyorduk çünkü seviyorduk. Şaşırtıcıydı, sevgi bazen bir savaş meydanının ortasında size uğruyordu. O an iki yolum vardı. Ya sevecektim, ya ölecektim. Sevmeyi seçtim. Onu sevmek de ölümü daima nefes gibi ensende hissetmekti. "En büyük savaşların ortasında kurak topraklardan bile bazen çiçek açar, bombalar etki etmez, kökleri sımsıkı tutunur. Bir bakarsın renkler canlanır, güzel kokar her yer. Sen bu çiçeksin diyemem, biz bu çiçeği temsil ediyoruz diyebilirim. Özgürlüğümüze." Bu kitapta geçen kişiler ve kurumlar tamamen hayal ürünü olup her ayrıntısıyla kurgudan ibarettir.