Prens gibisin, benim prensim. [Angst]

Yaşıyorduk, işkence çekiyorduk, idam ediliyorduk, köle gibi çalıştırılıyorduk, susuyorduk, çığlık atıyorduk ama hepsinin sonunda sesli ya da sessiz bir savaş veriyorduk çünkü seviyorduk. Şaşırtıcıydı, sevgi bazen bir savaş meydanının ortasında size uğruyordu. O an iki yolum vardı. Ya sevecektim, ya ölecektim. Sevmeyi seçtim. Onu sevmek de ölümü daima nefes gibi ensende hissetmekti. "En büyük savaşların ortasında kurak topraklardan bile bazen çiçek açar, bombalar etki etmez, kökleri sımsıkı tutunur. Bir bakarsın renkler canlanır, güzel kokar her yer. Sen bu çiçeksin diyemem, biz bu çiçeği temsil ediyoruz diyebilirim. Özgürlüğümüze." Bu kitapta geçen kişiler ve kurumlar tamamen hayal ürünü olup her ayrıntısıyla kurgudan ibarettir.

popüler biri olan minho mezuniyet günü bir parti verir, han jisung ile hiçbir konuşmuşlugu yoktu ama bir süredir ondan hoslaniyordu ve balo da yakınlaşmak için ona dans teklif etti aşırı heyecan yapan jisung arkadaşı felixi yanlışlıkla havuza iter.

jeongguk: şakaaa

Jisung: DİYORUM Kİ LEE MİNHO'NUN ÇIPLAK FOTOĞRAFLARINI İTİRAF SAYFASINDA PAYLAŞTIM. Jisung: Yanlışlıkla* Kaşarekmek: Ben senin beynine sokayım.

Hyunjin sırtını dayadığı duvarın yıkılmasıyla yeni bi duvar inşa etmeye başlar.

Han Jisung dünyaca ünlü bir idoldu. Lee Minho ise Jisungun dünyaca ünlü fanı. "Daha yüzünü göstermeye cesareti olmayan insanları ünlü yapıyorsunuz!" "Bir daha onun yüzünü görebileceğin gözlerinin olmasını istiyorsan,kes sesini!"

Pov from ig: clownjisung Jisung okudugu ficin etkisimde kalir ve idolune "m-minho yasiyor musun?" Diye aglarak sesli mesaj atar. Minho da onceki fan bulusmasından ve korenin en buyuk fansitesi olan jisungu hatirlar ve yanit olarak "hahaha yasiyorum bebegim ne oldu neden agliyorsun?" Diye sorar. Aralarindaki iliskinin baslangicini da bu mesajlar olusturur.