melllosss's Reading List
31 cerita
Bana Aitsin (Tarihi aşk serisi 1) oleh RyamAltnkaya
Bana Aitsin (Tarihi aşk serisi 1)
RyamAltnkaya
  • Membaca 107,632
  • Suara 6,713
  • Bagian 22
"Sana iki seçenek sunacağım" dedi kısık ve boğuk sesiyle. Bir yandan da elindeki kadehi hafifçe sağa sola sallayarak içindeki alkolle oynuyordu. Gözlerimi kaçırarak yutkundum. Ben tedirginlikle beklerken o fazlasıyla rahattı. "Ya sıradan bir cariye olmaya devam edersin. Herkesten emir alır, herkese hizmet edersin. Zor durumda kaldığında kimse için dokunulmazlığın olmaz. Herkes her an sana her istediğini yapabilir." Elindeki kadehin içindeki saydam sarı sıvıyı izledi. Ardından koyu hareleri tekrar beni buldu. "Ya da benim cariyem olursun" ... Büyüleyici bir güzelliği olan Darla, basit bir köleyken sarı saçları, yeşil gözleriyle saraya cariye alan muhafızların dikkatini çekmiş ve birdenbire kendini sarayda bir cariye olarak bulmuştu. Saraya gelmesinin ardından birkaç gün geçmişken Prens Draven'in kendisine yaptığı teklifle kendisini büyük bir karmaşanın içinde bulan Darla'nın entrikalarla dolu aşk hikayesini okuyacaksınız. ~Bir Tarihi Romantik Kurgu Kitap kapağı : @Nrgl-sarmasik
Katil Karakterin Yolu oleh Godeleness
Katil Karakterin Yolu
Godeleness
  • Membaca 71,733
  • Suara 6,760
  • Bagian 53
+18 cinsellik ve şiddet içeren sahneler bulunmaktadır. Bu hikaye Dark Romance kategorisindedir ve küçük yaştaki arkadaşlar için uygun değildir. Lütfen dikkate alınız. ✩。:*•.───── ❁ ❁ ─────.•*:。✩ Senin için her gün saçlarımı saldım. Dudaklarımdaki ruju tazeleyip durdum. Parfümsüz dışarıya çıkmadım. Yeni giysiler aldım. O giysileri hakkıyla taşıyabilmek için kilo verdim. Sırf sen birkaç saniye daha uzun bak diye hesaplar yaptım. Kahkaha atmadım, yüz hatlarımı korudum. Beni güzel gör istedim. Baktığında beni arzulaman için dünyanın en güzel kızı olmaya çalıştım. Güzel gözlerine bakarken kayboldum, derinlere battım. Sense elimden tutmak yerine beni gözlerinin derinliklerinde boğmayı tercih ettin. Kırmızı rujum dağıldı, makyajım silindi, saçlarım kabardı. Ve yeniden kilo alıyorum galiba. Seni beklemekten vazgeçtiğim gün, kendimden vazgeçtiğim gün mü olmalıydı? Hayır, böyle bitmesi şart değildi. Gözlerini açıp bana baksaydın, yaklaşıp ellerimi tutsaydın... Ya da en azından beni yanıtsız bırakmasaydın böyle bitmezdi. Eğer beni biraz bile sevseydin dünyanın en güzel kızı olurdum. En güzel, en asil ve en mutlu... Ama şimdi en suçluyum. Seni sevdiğim için, hiç olmadığım kadar suçluyum. Vazgeçişimin damgası, intiharımın tescili. Dudaklarını bir kez bile öpememenin sancısı. Aramıza koyduğun duvarlardan atlama vaktim. Aşağı düşeceğim sevgilim ve öleceğim. Bir kez bile kalbine gömülmeyeceğim. Çürümeme izin ver. Bu yorgun beden karışsın toprağa ve and içelim birlikte, birbirimizi görmeyeceğimize. Sakın bir kavanoza koyma, kalbim çoktan darılmış sana. Ve o güzel gözlerin... Yaşarken görmedin, ölü bedenime değmesin. Beni en güzel halimle hatırla. Kanı çekilmiş, çürümüş ve delicesine sarhoşken değil. Senin için geldiğim o gün gibi, en güzel halimle...
AYKIRI KIYILAR oleh izgocean
AYKIRI KIYILAR
izgocean
  • Membaca 511,749
  • Suara 44,503
  • Bagian 18
En fazla ne kadar ileri gidebilirsin ki? İstediğin şeyi almak konusunda... belki de, en çok bunun için; neleri göze alabilirsin? Hayat bu; seçimlerinin ne kadar aykırı olduğunun önemi yok. Bir gün, kendini hiç anlaşamadığın bir adamla anlaşma yaparken bile bulabilirsin... dedik ya, hayat bu ve kimin aykırı olduğunu düşünmek için vaktin de yok. En azından, Tamay için her şey böyle. Birbirlerini beklenmedik bir evliliğin içinde bulan ikili, belirli bir süre geçtikten sonra boşanmak konusunda anlaşırlar. Yine de, her şey planlandığı gibi gitmez; aralarındaki ilişki beklenmedik bir şekilde değişmeye başlar.
AYDIN MAHALLESİ oleh binokurrbiryazar
AYDIN MAHALLESİ
binokurrbiryazar
  • Membaca 6,984,835
  • Suara 273,311
  • Bagian 41
"Peki ya sen?!" diye sordum çatallaşan sesimle. Anın stresiyle dudaklarımı yaladığımda gözlerini dudaklarıma indirip bir müddet orada tuttu. Alnında beliren mavi damarı soluk ışığa rağmen fark edebiliyordum. "Sen de çıkacak mısın benim hayatımdan Dinçer abi?!" Gözlerimiz tekrar buluştuğunda, alev alev yanan hareleri içimde bir ateşi yaktı, yandığımı hissettim. Bu his, elimi kolumu bağlamıştı sanki. "Hayır!" taviz vermeyen katı sesi benliğimde yankılandı, yankılandı... Üstüme daha da eğilerek çenemden tutup kendi yüzüne doğru yaklaştırınca heyecandan titredim. Hiç bilmediğim bu duyguyu, pembe nevresim takımımın içinde, yirmi sekiz yaşında olan Dinçer abiyle yüzlerimizin arasında milimler varken yaşamak... Hele ki hala abi diyordum, boğazıma taş gibi oturdu. "Ben senin bu dünya da ahirette de elini tutacağın tek adamım.." ◾
ÇOK SEVMEK YASAKLANMALI | Mahalle Hikâyesi oleh senemeevren
ÇOK SEVMEK YASAKLANMALI | Mahalle Hikâyesi
senemeevren
  • Membaca 148,279
  • Suara 9,246
  • Bagian 28
"Bir adam ile yara bandının hikâyesini hiç duydun mu?" diye sordum meraksız bir tonda. Çünkü anlatmak istediğim sıradan bir hikâye değildi, kendi yazdığım bir hikâyeydi. Yüzüne bakmadığım için ne tepki verdiğini görememiştim ama onu tanıdığım kadarıyla -bu da çok uzun bir zaman dilimine tekabül ediyordu- şu anda hafif çatık kaşlarıyla bana bakıyor olmalıydı. "Hayır," dediğinde sesinde bariz bir sorgu vardı. Onunla konuşmaktan kaçındığımı çok iyi bildiğinden onunla sözlü iletişime geçmiş olmama oldukça şaşırmıştı. "Bir gün bir adamın kolunda ufak bir yara açılmış." diye başladım çatallı sesimle konuşmaya. "Çok ufak bir yaramış ama, öyle hastaneye gitmesine gerek yokmuş. Küçük bir sıyrıkmış sadece." Kalbim acıyordu. Keşke bu şekilde gelmesiydi bana. Böyle gelmeseydi. Hafifçe yutkundum. "Bir yakınından yara bandı istemiş. Kapatmış yarasını o yara bandıyla. Kısa bir süre birlikte yaşamışlar mecburen. Birkaç gün içinde iyileşmiş adam ve kolundaki yara bandını bir an bile düşünmeden atmış çöpe. İhtiyacı olduğunda hemen sarıldığı yara bandından iyileştiğinde hemen kurtulmuş." Sustum, çünkü devamını getirmek zordu. Ona hayır demek çok zordu. Hafif ıslanmış gözlerimi tekrardan gözlerine çevirdiğimde onun hâlihazırda bana bakan gözleriyle karşılaştım. Gözlerinin içine bakarak devam ettim. "Olan da yara bandına olmuş. Temiz, tertemiz yaşamı bir çöpte sonlanmış. Çok zaman geçmiş, en sonunda biri bulup temizlemiş." Keyifsizce tebessüm ettim bir anlığına dolu dolu gözlerimle. Gözlerimdeki bakışları dudaklarıma düştü. "Eskisinden daha iyi, daha temiz görünüyormuş artık. Ama..." Gözlerimiz birleşti. "İçi paramparçaymış." "Dilara..." Bu gece ikinci kez kestim sözünü. "Ben yara bandının yaşadıklarını yaşamak istemiyorum."
SINIR oleh AysegullKasal
SINIR
AysegullKasal
  • Membaca 2,207,336
  • Suara 70,293
  • Bagian 61
Öpüşü beni darmaduman edebilecek, yok edebilecek, lezzetli bir azabı verebilecek şeydi. Bir ateş yandığında, yakar. Yakarsa kül ederdi, yok ederdi. Oysa o, Tanrı'nın ateşiydi. Onun ateşiyle var oluyordum. "İstemem, istemiyorum.Durma, et."dedim nefes nefese, sesim boğuktu.Dudaklarına doğru uzandım aceleyle,benim nefesim oydu"Seni istiyorum Karan,seni."Göğsüm gibi inip kalkan göğsüm taş kadar sert göğsüne değiyordu." Karan!" Dudaklarıma yıllara sürebilecek, yaşam verebilecek tek şey onun dudaklarıydı. Sonsuz bir büyüydü, sıcak bir şifaydı. Göz kapaklarım gölgesini ve varlığını kaldıramayıp kapandı. İri elini karnımla özel bölgem arasında hissettim sözüm bitmeden, bedenimden bir ürperti geçti, yanarken bir an sonra dudakları dudaklarımdan koptu."Şuan sana sahip olabilmek için kurşuna dizilebilirim."Dudaklarımı öpen dudakları ile öpüşüne kapıldım."Allah şahidim dizilebilirim." Kayıp dosyalar. Akıl zorlayan bir güç. Ve imkansızın ötesinde bir aşk.
Bebek İçin - Yeniden Yazılıyor. oleh levlaninevreni
Bebek İçin - Yeniden Yazılıyor.
levlaninevreni
  • Membaca 463,510
  • Suara 8,555
  • Bagian 14
O karanlık gecenin, içimde bir bebeğe hayat vereceğini bilseydim yine aynı şeyi yapar mıydım? Hayatta dönüm noktaları olurdu, seçimler geleceğimizi baştan yazardı ve bir seçim yapmam gerekiyordu. Tekdüze ilerleyen melankolik hayatımın, hiç de bildiğim gibi olmadığını ve benden saklanan gerçekleri öğrendiğimde artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı. Üstelik karnımda babasını tanımadığım bir bebek varken...
GÖKYÜZÜ HIŞIRTISI oleh iskayten
GÖKYÜZÜ HIŞIRTISI
iskayten
  • Membaca 303,092
  • Suara 21,046
  • Bagian 44
Kibirli ve ihtişamlı bir Tanrı düşünün. Kendisi insanlardan hiç haz etmez, onları küçük görür. Ama günün birinde her şeye rağmen genç bir kıza katlanmak zorunda kalır. Katlanmak zorunda kaldığı genç kız ise tıpkı onun gibi genç olan Tanrı'ya çok çektirir. Zira gökyüzü Tanrı'sı olan Alcander ile baş etmek hiç kolay değildir. *** Bu kurgu Yunan mitolojisinden ilham alınarak kurgulanmıştır. Fakat kurgu gereği olay örgüleri ve karakterlerin bazı soyağaçları değiştirilmiştir. Ayrıca Wattpad de GÖKYÜZÜ HIŞIRTISI adlı ilk hikayedir. 06.07.2020
HERAN oleh rhemelicious
HERAN
rhemelicious
  • Membaca 1,412,237
  • Suara 47,561
  • Bagian 72
"Sessizliğin bu kadar gürültülü olacağını senden önce bilmezdim." (Kitap yetişkin içeriklidir.) 02.12.21
SAKA VE SANRI(Kitap Oldu) oleh Maral_Atmc6
SAKA VE SANRI(Kitap Oldu)
Maral_Atmc6
  • Membaca 31,784,228
  • Suara 1,524,167
  • Bagian 58
"Karımı artık yanımda, odamda ve yatağımda görmek istiyorum!" diye bağırınca donup kaldım. Ne söylediğinin farkında mıydı? Bir başkasının kimliğiyle evlenmek mümkün müydü? Gerçekten nikâhta bile sahtekârlık yapılabilir miydi? Başına gelene kadar Bige Saka bunun mümkün olduğunu sanmıyordu. İlk görüşte aşktı onunkisi, bu yüzden âşık olması ve duygularına yenik düşüp evlenmesi çok hızlı olmuştu. Evlendiği gün sevgilisinin bir dolandırıcı olduğunu öğrenmişti. Üstelik zaten evliydi ve başka bir adamın adını, soyadını, kimliğini hatta gerçeğinden ayırt edilemeyecek imzasını kullanarak Bige'yi evlendiklerine inandırmaya çalışmıştı. Son ana kadar Bige bu gerçeği görememişti. Peki, nikâh cüzdanında adı geçen gerçek Karun Kalender kimdi? Evlendiğinden haberi var mıydı? Böyle bir durumda nikâh geçersiz sayılırdı değil mi? "Ne demek nikâh geçerli?" Şaşkına dönmüş bir halde avukata bakıyordum. Benden haberi bile olmayan bir adamın karısı olduğumu mu savunuyordu? "Üzgünüm Bige Hanım," dediğinde olağan bir şeyden bahseder gibi sakindi. "Nikâh memuruna kadar her şey gerçek. Eski sevgiliniz Serhat Bey ile o masaya oturduğunuzu doğrulayacak hiç görgü tanığınız yok. Bu nikâhın başka bir adamın kimliğini kullanarak kıyıldığına dair hiçbir kanıtınız yok. Böyle bir durumda yapılacak en mantıklı şey Karun Bey'i bulmak ve ona olanları anlatıp boşanma evraklarını imzalatmak." Bu adam ne dediğinin farkında mı? Bahsi geçen adamın benden haberi bile yoktu. Karşısına geçip ona ne diyeceğim? Senin ruhun bile duymadan evlendik hadi şimdi de boşanalım mı? Bu koskoca bir saçmalıktı!