home.𔓘
4 stories
ah sen  by 1soulless
ah sen
1soulless
  • Reads 451,321
  • Votes 32,948
  • Parts 48
Bitiş tarihi| 7 Temmuz 2019 あ H: Ahsen? H: Ah, sen... H: Her şey için özür dilerim. H: Yanında olamadığım için, H: Yaralarını saramadığım için, H: Göz yaşlarını silemediğim için, H: Özür dilerim Ahsen.
ıhlamurlar çiçek açtığında by 1soulless
ıhlamurlar çiçek açtığında
1soulless
  • Reads 134,956
  • Votes 8,530
  • Parts 37
Bitiş tarihi| 10 Ağustos 2019 あ "Alin."Diye fısıldadı gözlerini açmadan. Dudaklarında bir tebessüm belirdi."Berbat görünüyorsun, Güven."Diye fısıldadı Alin, yüzündeki dargın ifadeyle. Güven gözlerini açıp yanındaki birasını eline aldı ve kafasına dikti. Alin elmacık kemiğindeki morluğu görünce içi cız etti ve istemsizce elini kaldırıp baş parmağıyla o morluğa dokundu. Güven hızlı bir şekilde kendini çekerek kaşlarını çattı."Dokunma."Dedi sert bir ifadeyle. Alin titrek nefesini özgür bırakıp bakışlarını başka bir yere çevirdi."Ihlamurlar çiçek açmıyormuş."Alin'in cümlesinden sonra Güven bir kahkaha patlattı fakat bu kahkaha, neşeden çok uzak bir kahkahaydı."Sen yalancı herifin tekisin."Dedi Alin yüzünü buruşturarak."Öyleyim." / Ihlamurlar çiçek açtığında döneceğim dedi adam, kadın o güne kadar bilmiyordu ıhlamurların çiçek açmadığını. 28.04.2019
KARANLIK DOLUNAY by nilthemoon
KARANLIK DOLUNAY
nilthemoon
  • Reads 1,575
  • Votes 125
  • Parts 11
"Sen gerçek değilsin," diye fısıldadım. Kendimi buna inandırmaya çalışıyordum ama neden onu da inandırmaya çalışıyormuş gibi bir halim vardı? "Hiç olmadın." Bana baktı, sadece baktı. O gerçek değildi. Rüyalarımın ötesinde olamayacak kadar büyük bir hayaldi. Sonra karanlıkta bile seçilen vişne rengi dudakları yavaşça aralandı ardından o tanıdık sesi duyuldu. "Hayal olamayacak kadar gerçeğim." 13.03.2021/19:13 Tüm hakları saklıdır. +18 içerikler bulundurmaktadır.
ZİFİR ÇİÇEĞİ by nilthemoon
ZİFİR ÇİÇEĞİ
nilthemoon
  • Reads 958
  • Votes 60
  • Parts 7
"Üstüne tutunan yağmur damlalarını bile taşıyamadığını fark ettim. Omuzların zorlukla dik duruyor." Diye fısıldadı. İrkilişimin hemen ardından yutkundum. Az önce bunu söylemediğinden emindim. Yavaşça şemsiyesini bana uzattı. Gözlerim şemsiyeyi kavramış kemikli ve damarları belirgin güçlü ellerine düştü. Hiçbir şey söylemeden konuşmasına devam etmesini bekledim. "Ne kadar yorulmuş olursan ol, bu şemsiyenin altında kimse seni öyle görmeyecek, çocuk. O yüzden al hadi, ben senin yerine dik dururum, sende benim için düşür omuzlarını." Elim şemsiyesine uzandı. Bu bir nevi kabullenişti ve teşekkürdü benim dilimde. Siyah şemsiyesini ondan aldığım sırada parmaklarına dokunan parmaklarım ince ince sızladı. Gözlerimi kırpıştırdığım sırada o yağmurun altında ıslanıyordu. Bense onun şemsiyesinin altında korunuyordum ve omuzlarım düşmüştü. Arkamı döndüm ve yürümeye başladım. Gidiyordum, bu adamla hiç karşılaşmamaya. Belki de her şeyden habersiz yeniden karşılaşmaya. *Japon inancına göre yağmurlu bir günde bir erkek bir kadına şemsiye uzatırsa kaderleri sonsuza dek bağlanırmış....* Bu isimle yazılan ilk ve tek wattpad hikayesidir! Tüm hakları saklıdır. +18 içerikler bulundurmaktadır.