.
3 stories
Sen ve Ben by Bblue_Moon
Bblue_Moon
  • WpView
    Reads 6,459,245
  • WpVote
    Votes 295,250
  • WpPart
    Parts 63
"Hâlâ köpek gibi bana aşıksın," diyerek canımı yakacak bir kahkaha attı. "Biriyle kol kola okula gireceğim diye ödün kopuyor, birinin yanına ilerlediğimde aklın çıkıyor. Hadi yalan de, seni çok iyi tanıyorum ben. Kandıramazsın beni." Gözlerimin sulanmasına engel olamasam da onun gibi kahkaha attım. O sırada spor salonundan hiç tanımadığım biri çıkmıştı. Ozan'a "Emin misin?" diye sordum. "Seni mi seviyorum hâlâ?" "Şu an barışmak istesem gurur falan demeden evet diyecek kadar çok seviyorsun." Neden haklısın? "Yazık kafana." Spor salonundan çıkan çocuğun yanına giderek hızla koluna girdim. "Ben de seni bekliyordum sevgilim, hadi gidelim." 10.05.22
Atlantis'in Beş Kurucusu (Düzenleniyor) by whysoserious46
whysoserious46
  • WpView
    Reads 1,174,838
  • WpVote
    Votes 57,495
  • WpPart
    Parts 68
--En yüksek: Bilim Kurgu #1, Fantastik #1, Aksiyon #3 -- Claire hafızasını kaybetmiş bir biçimde kendisini yabancı bir evrende bulur. Kafasındaki bir ses sürekli olarak kaçmasını söylüyor. Ama bir yabancı. Tek bir yabancı. Kalmasını sağlayan tek şey o. Sürekli gidecek bir yeri olmadığını hatırlatıyor. Bağlanma sorunları olan yarı alkolik bir ressam, memnuniyetsiz bir teknoloji dehası, istediğini elde etmek için her şeyi yapabilecek kendinden büyük bir kaplanı olan bir hayvan sever, her şeye sırtını dönmüşken eve geri dönmek zorunda olan bir dansçı... Ülkeyi yönetenler bunlar. Bir de adından başka bir şey hatırlamayan Claire. Ne yanlış gidebilir ki?
YARALASAR(Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
Maral_Atmc6
  • WpView
    Reads 17,276,593
  • WpVote
    Votes 692,688
  • WpPart
    Parts 56
"Soyun!" "Ne?" Yaşlı adam oturduğu masada kaşlarını çatmıştı ki yanındaki kadın tebessüm ederek bana döndü. "Sadece hırkanı çıkar ve bize sol kolunu göster." Tedirginlik içinde onlara baktığımda uzun bir masada oturan toplam on kişi görmüştüm. Ben kapıya yakın bir yerde duruyordum ve yanımda benimle aynı yaşta olan altı çocuk daha vardı. Sağımdaki kızın sol kolundaki yarasa damgasını gördüğümde sertçe yutkundum. Aynı damgadan benimde kolumda vardı. "Neyi bekliyorsun?" Bu soğuk ses yaşlı adamın sağ tarafında oturan kişiden gelmişti. Başını önündeki dosyadan hiç kaldırmadığı için yüzünü iyi göremiyorum. Hırkamı çıkardığımda benimle aynı hizada duran çocuklar koluma baktı. "Sende Yarasalardan birisin." Yaşlı adamın sesi huzursuz çıkmıştı. "Nasıl damgalandığını hatırlıyor musun?" Yine o adam konuşmuştu ve hâlâ başı önündeki dosyadaydı. İyi hatırlıyordum. "Hayır." Onlara güvenmiyorum. Cevabım ile kalem tutan eli hareketsiz kalmış fakat başını kaldırmamıştı. "Artık bizi neden buraya getirdiğinizi açıklayacak mısınız?" Yanımdaki çocuklardan biri konuşmuştu. Yaşlı adam sıkıntıyla bir nefes alarak bizlere baktı. "Aslında hepiniz aynı çocuk yurdunda bir zamanlar kaldınız. Peşinde olduğumuz biri var ve o yurttaki otuz çocuğu damgaladı. Şimdi yeniden ortaya çıktı ve Yarasaları bulup hepsini öldürüyor." Sanırım Yarasalar biz oluyorduk. "Bizimle işbirliği yapmak zorundasınız, tabii yaşamak istiyorsanız?" Masadakilere döndü. "Herkes kendi eğiteceği çocuğu seçsin. Unutmayın seçeceğiniz çaylaktan siz sorumlusunuz." Burada neler olduğunu anlamıyorum. Masadakiler bizi incelerken o başını hiç kaldırmayan adamın sesini duydum. "Gözlüklü kızı ben eğiteceğim." Burada gözlük takan sadece bendim.