Love you to the moon and to Saturn
36 stories
Muhteşem Güzellik by MirenaMartell
MirenaMartell
  • WpView
    Reads 99,205
  • WpVote
    Votes 6,436
  • WpPart
    Parts 43
1507 Roma'sı... Tanrı'ya adanmış sanatın gölgesinde, fresklerin, çan seslerinin ve suskun bakışların arasında, bir kadının özgürlüğü ile bir adamın sahip olma arzusu çarpışıyor. Clarissa Virgilio... Banker bir ailenin zarif kızı, Roma'nın saygıdeğer hanımefendisi. Yüzünün ardında renklerle bezenmiş bir ruh taşıyor. Kuralların ve sorumlulukların içinde büyümüş olsa da, içindeki mağrur ve keskin dilli genç kadını hiçbir zincir bastıramamış. Sanata âşık, özgürlüğe tutkun... ve çocukken verilen bir söz sayesinde, hâlâ kimsenin eşi değil. Andreani Ludovico... İtalyan asilzadesi, bir yüzbaşı. Güce alışkın, itaate meyilli dünyasında, Clarissa'nın meydan okuyan yeşim gözleriyle karşılaştığında tüm ezberleri bozuluyor. Onun zarafeti, omuzlarındaki vakur diklik, içinden parlayan ışık... Ona sahip olmalı. Her şeye rağmen. Ama Clarissa bir tablo değil... Boyun eğmek üzere çerçevelenecek biri değil. Ve aşk bazen, Tanrı'nın bile dokunmaktan çekindiği en güzel freskleri bozar. Sanatın, tutkunun ve gururun iç içe geçtiği bu hikâye; bir kadının seçim hakkı ile bir erkeğin arzusunun çarpıştığı Roma'da nefes alıyor. "Muhteşem Güzellik", Rönesans'ın altın yaldızlı çerçevesinde, zamansız bir aşkın izini sürüyor. ** Hikayelerimin çalınması, kopyalanması ve benzeri durumlarda Türk Ceza Kanunu ve Anayasamızda yer alan tüm haklarımı kullanacağım.
Gerçek Güzellik by MirenaMartell
MirenaMartell
  • WpView
    Reads 34,167
  • WpVote
    Votes 2,165
  • WpPart
    Parts 41
Rönesans İtalya'sının taş duvarları arasında, ruhunun derinliklerine dokunan yaralarla büyümüş bir genç kadın: Maddalena De Benardi... Roma'nın soylu hanedanlarından birinde, sevgisizliğin gölgesinde yetişmiş; ama içindeki hayat dolu kıvılcımı, hiçbir zaman söndürmemiştir. Küçük yaşta sığındığı Lucca'da, resmin büyüsüne inanarak yüzünü tuvallere emanet ederken, kendi hikâyesini de usulca yazmaya başlamıştır. Ta ki, Roma'dan gelen bir mektupla tüm renkleri silininceye dek... Ve sonra karşısına çıkar Sandrino Panzio. Gençlik şarabının rehavetini dudaklarında taşıyan, hayatın zevklerine düşkün, alaycı gülümsemesiyle baş döndüren, Panzio ailesinin varisi. Çapkınlığıyla ün salmış bu adamın parıltılı cazibesi Maddalena'yı hem ürkütür hem büyüler. Çünkü Sandrino, sadece bir adam değil; öfkeyle savrulan, tutkuyla parlayan bir yansımadır onun için. Ama bu hikâyede aşk, zarif bir dans değildir. Gururun, intikamın, inatla yanan kalplerin ve geçmişin kırık aynasında aranan gerçek bir güzelliğin hikâyesidir bu. Maddalena'nın gözleriyle başlayan bir mücadelede, Sandrino'nun kalbine uzanan yol; arzuyla, inatla ve kırılgan bir cesaretle örülüdür. Hikayelerimin çalınması, kopyalanması ve benzeri durumlarda Türk Ceza Kanunu ve Anayasamızda yer alan tüm fiili haklarımı talep edeceğim.
CELLADIN OĞLU by Jenniferroyce
Jenniferroyce
  • WpView
    Reads 828,594
  • WpVote
    Votes 74,817
  • WpPart
    Parts 59
Zalim bir babadan kalan lanetli bir isim. Dışlanmış bir adam... Aynı zamanda yapabileceği tek işi yapıyor. O bir ödül avcısı. Yeni işi Doğu Prensinin tek varisini öldüren adamı yakalamak. Elinden bu zamana kadar hiç kimse kurtulamadı. Doğu Prensliği'nin tek varisiyle zoraki bir evlilik yapmak zorunda kalmıştı genç kadın. Nefret ettiği kocasını erkek kardeşi öldürdüğünde kurtulduğunu sanmıştı. Oysa şimdi daha zalim bir adam kardeşinin peşine düşmüştü. Onu Celladın oğlunun elinden nasıl kurtaracaktı? Avını yakalamak için dul prensesin peşine takıldı. Nereden bilebilirdi ki genç kadının Kayıp topraklara kaçacağını? Dudaklarında avını pençesine düşürmüş bir kurdun gülümsemesi vardı. Kayıp topraklar ona aitti. Hiç kimse ondan izinsiz adım atamazdı. Genç kadın kendi ayaklarıyla tuzağa girmişti. Tıpkı küçük çaresiz bir kuş gibi... Tamara Kayıp Topraklara kaçtığı ilk anda avcısının eline düşmüştü. Erkek kardeşinden önce kendisini bu acımasız adamdan kurtarmak zorundaydı.
Alçin | Rüzgarı Kendine Yoldaş Eden Kız by withtuba
withtuba
  • WpView
    Reads 78,326
  • WpVote
    Votes 4,811
  • WpPart
    Parts 32
Cesur yüreklerin hikayesi... . Cenk, yalnızca ok ile kılıç ile değildi. En büyük cenk yürekleydi. Kim ki yüreğini sağlam tuttu işte asıl cengi o kazandı. 🏹 "Attığın ok kadar yol alacaksın Alçin. Kanatlarını açtığın kadar uçacaksın. Uçtukça yara alacaksın. Alacaksın ama sen yinede uçacaksın." "Ya düşersem baba ?" "Düşmekte var, incinmekte ama yarayı veren merhemini de vermiştir bunu unutma. Sen yalnızca yeniden uçmaya devam et. Şimdi ! Öyle bir fırlat ki okunu rüzgar okuna yoldaş olsun." Elinde tuttuğu oku kuvvetle gerdi Alçin nişan aldığı torbanın ipini hedefledi. Bekledi, bekledi ve bekledi. Babası sabırla kızını izliyordu. Ve okunu bıraktı Alçin. Ok hızla odağına giderken bir kaç saniye içinde yere düşen torbanın sesi duyuldu. Öğrendiği gibi rüzgarı kendine yoldaş ediyordu Alçin. 🏹 İki cengaver yüreğin buluşması... Alçin & Çağatay #yay 1.🏹 #okumak 1.🏹 #at1.🏹 #Türk 1.🏹 Başlama tarihi: 14.03.2022 Hikayenin tüm hakları saklıdır.
+22 more
İNTİKAM by kremalikrep
kremalikrep
  • WpView
    Reads 1,896,415
  • WpVote
    Votes 79,813
  • WpPart
    Parts 47
1800'lerin İngilteresinde ailesinin intikamını almak için erkek kılığında orduya giren bir kız... Zengin ve soylu amcasının tüm itirazlarına rağmen komutan olmuş sert mizaçlı yakışıklı bir lord... Sen intikamını almaya çalışırken ya aşk senden intikamını alırsa?
SÜRGÜN by gizemmgurbuzz
gizemmgurbuzz
  • WpView
    Reads 27,260
  • WpVote
    Votes 2,745
  • WpPart
    Parts 28
Liamh McAodha, İskoçya'nın kaderini belirleyecek arayışın onu hiç tanımadığı bir kadınla evlenmeye mahkum edeceğini biliyordu. Üstelik ülkesi ve toprakları için bu kararı veren ta kendisiydi. Lakin gelininin yirmi yıl boyunca bir mağarada sürgün hayatı yaşamış, hiçbir nezaket kuralı tanımayan, gün yüzü görmemiş bir kadın olacağını nereden bilebilirdi ki... Arcana Giolla Decair, intikam yeminleri ederek büyümüş duygusuz, bozuk ağızlı, pervasız bir kadındı. Babası Connor McGiollanın ölümü ardından tüm umudu yerle bir olan, onun ve yirmi yıl boyunca sürgün hayatı yaşamış tebaası için bir anda karşısına çıkıp mucizevi bir şekilde kendisiyle evlenme talebinde bulunan İskoçyanın gururu, kral yaveri, güçlü, zeki ve tehlikeli derecede yakışıklı Liamh McAodha ile evlenmekten başka bir seçeneği yoktu. Peki birbirlerine oldukça zıt olan bu iki genç, gururlarına rağmen içine düştükleri aşka ve bedenlerini sarmalayan tutkularına direnebilecek miydi? "Dubhghail soyu, Aodh oğlu... McGiolla hanımının kaderi..." "Yüz elli yıllık bir kader"
KUSURSUZ by gizemmgurbuzz
gizemmgurbuzz
  • WpView
    Reads 71,555
  • WpVote
    Votes 4,631
  • WpPart
    Parts 29
Lily McAodha, Edinburgh sosyetesi dilinde dolanan ve namı civar ülkelere kadar gitmiş "kusursuz" bir genç kızdı. Aldığı eğitim, sesi, konuşması, naif ve iyi yürekliliği ile yeryüzünün kirlenmesine izin vermemiş olan bir melekti ve dilese tüm dünyanın önünde diz çökeceği bu güzel kadın Highlands'ın "Ayıboğan" lakabı ile tanınmış Ağabeyinin en yakın dostu, İskoçya'nın sözü geçen ikinci büyük beyi olan Brian Ferguson tarafından nişan hazırlıkları başlamışken gizemli bir şekilde reddedildi... Aylar boyu Edinburgh gazetelerinden düşmeyen bu olay, yüksek sosyete içinde "İskoçya'nın gelmiş geçmiş en büyük skandalı" olarak adlandırılmıştı. Kral Frealaf çalkantıları durdurmak ve dikkatleri yaveri Liamh McAodha ve ailesi üzerinden çekmek adına Lord Ferguson'a yazdığı mektupta açık bir dil ile Lily McAodhanın gönlünü kazanıp bir ay içinde evlenmesini şart koşarak dedikodulara kesin bir dille son verdi. Gönül işlerini umursamayan, duygularını dile getirmekte beceriksiz, açık yürekli, inatçı bir adam ve adının karıştığı skandallardan gururu yerle bir olan melekleri kıskandıracak güzellikte bir genç kız... Brian Ferguson karşısındaki bu kusursuz güzelliğe kayıtsız kalabilecek miydi? Ya Lily? Nefret yeminleri ettiği adamın zümrüt yeşili bakışları karşısında ne kadar direnebilecekti?
GÜNAH KEÇİSİ by gizemmgurbuzz
gizemmgurbuzz
  • WpView
    Reads 54,466
  • WpVote
    Votes 4,635
  • WpPart
    Parts 50
Ian Sinclairin duyguları uzun zaman önce yanıp kül olan kalesi ile birlikte yerle yeksan olmuş, kalbi biricik sevgilisini toprağa verirken aklını yitiren annesinin çığlıklarıyla gömülmüş, hissiz bir adamdı. Bildiği, sevdiği ne varsa tek başına hayata tutunmaya çalışırken çektiği acılar ile yok olup gitmişti. Uç topraklarında fenix(küllerinden doğan) deniyordu kendisine lakin o hala bir enkazmıydı yoksa dedikleri gibi o külleri içinden çıkabilmişmiydi bilmiyordu. Bildiği tek birşey vardı o da herkesin kalesi ile birlikte yanıp kül olduğunu sandığı kan davasıydı. Ölen babasının ve yanıp kül olan kalesinin intikamını alacaktı. Bunu bildiği en onursuz en gurursuz şekilde yaparken ardına bile dönüp bakmayacaşına yemin etmişti. Callie Ferguson herşeye sahipti. Ailesinin küçüğü babasının gözünden sakındığı asla büyümeyen bebeğiydi. Diğer kardeşlerinin arasında en küçüğü olduğundan çok daha rahat dilediği gibi ve kaygısız yetiştirilmişti. Annesi ve ablaları gibi bir güzellik timsali değildi lakin bundan duyduğu bir rahatsızlıkta yoktu. Hepsinden bir parça taşıyordu o. Melek annesinden sesini, güzel yürekli babasından gözlerini ve cesurluğunu, kurnaz dayısından zekasını, amcasından parlayıp hemen sönen öfkesini, anneannesinden despotluğunu ve hiç tanımıyor olsa da söylenenlere göre büykkannesinden fiziksel özelliklerini almıştı. Kimseyle bir alıp veremediği yoktu. Okuduğu kitapların içinde kaybolan hayalleri yaşadığı toprakları aşan sıradan bir kızdı. Bu hikaye, kaybolmuş bir ruhun, hala atmaya devam eden lakin hissedemediği kalbini hiçe sayarak ödeteceği bedeller için seçtiği günah keçisiyle olan garip, duygusal mücadelesini bildiği tüm kelimelerle anlatmaya çalışacak... Nefretine aşık olabilirmisin?
LEYDİ.. (M)  by gizemmgurbuzz
gizemmgurbuzz
  • WpView
    Reads 51,708
  • WpVote
    Votes 4,436
  • WpPart
    Parts 48
Robert Mcdonald boşvermiş bir adamdı. Hayatında en son tamamen ayık olduğu gün ne zamandı hafızasını zorlasa dahi hatırlayamıyordu çünkü geçmişi anımsamak için yine ayık olmak gerekiyordu. Yanlış, adamın bedeninde vuku bulmuştu. Gelinini kendi yatağında öldürmüş bir katildi. Highlands'ın en kötü şöhretli en vurdumduymaz, en gevşek klan beyiydi. Kaldı ki baba emaneti, kendi kalanına dahi sahip çıkmak yerine ülkesine mecbur kalmadıkça adım atmıyordu. Ürkütücü bir heybeti ardına gizlendiği babadan miras korkutan bakışları vardı. İnsanlar aksini bilselerde o Sinirleri alınmış, yaygaracı, utanmaz uslanmaz bir dövüşçüydü. Uçurumun kenarına tek eliyle tutunmuştu ve bu zamana kadar onu hayatta tutan da gücüydü zaten. Başını yukarı kaldırıp yardım edecek biri varmı diye dahi bakmaya tenezzül etmeyen düşeceği günü inatla bekleyen bir adamdı. Ta ki hayatında ilk defa kendisine gerçekten muhtaç bir çift ceylan göz ile karşılaşıp önünü ardını düşünmeden çılgınca evlenme talebinde bulunana dek... Jenna Sinclair acılar içinde büyümüş lakin inançlarından ve erdemlerinden asla vazgeçmeyen otoriter bir kadındı. Ağabeyine gözkulak olabilmek adına evliliği bir gün bile düşünmemişti. Kaldı ki evlilik ona çok uzaktı. Asabiydi Jenna, yaşadıkları, annesiz büyümüş olduklarından ağabeyine karşı anne figürü almış olması çocuk olmasına izin vermemişti hiçbir vakit. Tahammül sınırı çok altlardaydı ve bu da onu kim olduğuna bakmaksızın saldırganlaştırıyordu. Değil bir erkekle yan yana yürümek tek başına sohbet dahi etmemişti şimdi ise başını kalesinden çıkarıp karşılaştığı ilk adam ile evlenmek zorundaydı ve bu adam olmaması gereken herşeyi üzerinde toplamış katil, ayyaş pis herifin tekiydi Vazgeçmiş, utanmaz arsız bir adam, erdemli, çağın gerektiği gibi yetişmiş bir kadın bir arada yaşamak zor
KADERİM SENSİN by gizemmgurbuzz
gizemmgurbuzz
  • WpView
    Reads 54,339
  • WpVote
    Votes 5,032
  • WpPart
    Parts 53
Lanchester Dükü yıllar önce karşılaştığı bir kadının saçına iliştirdiği kurdelenin kader bağı olduğunu nereden bilebilirdi ki? Ya Leydi Maeve Ferguson? Birileri kendisine durmadan ayak bağı olan o kurdelenin aslında gerçek aşkı ona getireceğini söyleseydi, alaycı kahkahası tüm İskoçya da çınlamaz mıydı? Aşk ile yazılan kaderleri, hayatları bambaşka doğrultuda savrulup gitmiş iki genci birbirlerine öyle bağlamıştı ki bunu çözmeye ne İskoç inadının ne de İngiliz nefretinin gücü yetecekti...