Fanboy
"Adın ne?" diye sordu "Alex" dedim. "Hayır tam adın ne?" diye sordu ve dudağının bir kısmı alaycı bir şekilde kalktı. Elindeki kitaba baktım ve donakaldım. Hayatım boyunca aradığım kişiyle, bir fanboyla yalnız kalmıştım.
"Adın ne?" diye sordu "Alex" dedim. "Hayır tam adın ne?" diye sordu ve dudağının bir kısmı alaycı bir şekilde kalktı. Elindeki kitaba baktım ve donakaldım. Hayatım boyunca aradığım kişiyle, bir fanboyla yalnız kalmıştım.
Lisedeki ilk yılımdan sonra her zamanki Bodrum tatilinin düşüncesi, benim için fazlasıyla sıradandı. Ama sıradan olmayan bir şey vardı ki o da yan evdeki çocuktu. (Tüm hakları yastığımın altında saklıdır)
bir tarafta fazla sert, asi, diğer tarafta masum, hayalleri yaşamı toz pembe olan bir kız. birbirlerine sırılsıklam aşık olan bu ikilinin konuşma diyaloglarını okurken onların hayatına girebilmeyi becerebilecek misin?
"Dünyanın en asabi kızı. Hiçbir şeyi beğenmeyen, susmak bilmeyen, kavga etmeden duramayan, sürekli birilerine sataşan, laf yetiştiren, utanmamada sınır tanımayan, bıkmadan küfür eden, hayattan nefret eden-" "Ben o kadar asabi değilim!" "Evet, daha fazla asabisin!" "Şimdi gösteririm ben sana asabiyi!"
Çocukluk aşkı, en uzun ömürlüsüdür aşkın. Yıllar sonra karşılaşmak yürek sızlatır. Aradan uzun yıllar geçmiştir, iki tarfta artık kendi yolunu çizmiştir. Çocukluk aşkı bambaşka. En tatlı, en saf, en sade, en pembe aşk. Keşke hep çocuk kalplerinde kalsa. En saf haliyle yüreklere kazınsa...