🖤
29 stories
YABAN  by papatyakorusu
papatyakorusu
  • WpView
    Reads 4,536,960
  • WpVote
    Votes 256,084
  • WpPart
    Parts 61
<Güzel sevmek üzerine bir hikâye... > - Yaş farkı vardır- Mahalledeki gençler olarak uzak tavırları, suskunluğu, sert mizacı sebebiyle aramızda onun adı "Yaban"dı. Beş yıl sonra mahalleye geri döndüğünde hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı. Özellikle benim için. * (Nisan 2021)
SAHTE DOKUZ by merkeztandem
merkeztandem
  • WpView
    Reads 11,158,315
  • WpVote
    Votes 615,414
  • WpPart
    Parts 64
Sosyal medya hesabı üzerinden futbol yorumculuğu yapan ve hayli popüler olan Dila Aral, kullandığı rumuz dolayısıyla herkes tarafından erkek zannedilmektedir. Mesaj kutusuna düşen bir fotoğraf ve ardından katıldığı olaylı canlı yayın sonrası hayatı tamamen değişir. Sosyal medyada yerin dibine soktuğu yetenekli futbolcu Barış Akdora'yla 6 ay boyunca çalışmak zorunda bırakıldığında ikilinin arasında dinamikler değişir ve güç savaşı başlar. Beraber çalışmayı öğrenebilecekler midir?
KAN BAĞI by Nava2018
Nava2018
  • WpView
    Reads 223,451
  • WpVote
    Votes 11,616
  • WpPart
    Parts 20
Okuyabileceğiniz en iyi aile kitabı. ♠️ "Bir Akarcalı olmak ne demektir biliyor musun?" "Hayır." "Bir Akarcalı için en önemli şey kandır. Çünkü bizlere göre kopmayan tek bağ, kan bağıdır. Ve biz bu bağa sonuna kadar sahip çıkarız. Bizler bu Dünya'ya hükmedenleriz güzel kardeşim." ♠️ Peki bu kız çocuğu bütün Dünya'yı avuçları arasına alırsa? ♠️ Peki bu ailenin sonunda kavuştuğu kız çocuğu onlardan daha karanlık çıkarsa? ♠️ Araf'ın öfkesine, karanlıktan gelen hiddetli nefretine Gazap denirmiş. Bu nefretin sonuçlarına ise Azap denirmiş. Gazap bittiği vakit, Azap için hazır mısın?
Küçük Yener by zeyvesusu
zeyvesusu
  • WpView
    Reads 979,412
  • WpVote
    Votes 48,004
  • WpPart
    Parts 62
On beş yaşında ki Sude'nin hayatı normal bir seyirde ilerliyordu .Annesi , ablası , abisi ve babasından oluşan küçük bir ailesi vardı . Ta ki babasının başka bir adam olduğunu ve o adamın ailesini öğrenene kadar. 📢📢📢 Değişen hayat kitabının düzenlenmiş ve yeniden yazılmış halidir. Bazı kurgusal değişikliklere uğramıştır. Kafanızı dağıtmak ve eğlenmek istiyorsanız doğru adrestesiniz :) Bu eğlenceli bir gerçek aile kurgusudur :) İlk üç bölüme şans verin 🤝
BİR KÜÇÜK SIR by pembikhayallerr
pembikhayallerr
  • WpView
    Reads 2,854,152
  • WpVote
    Votes 167,138
  • WpPart
    Parts 31
Onların kaderi yıllar önce yaşanmış tek bir gece sayesinde birleşti. Bir anda karşısına çıkan ve peşini bırakmayan Atmanlı aşireti genç kızın bütün sokaklarını çıkmaz sokağa çevirecekti. Bu zamana kadar her işini kendi halleden bir kız şimdi nasıl alışırdı etrafındaki kalabalığa? Bazı sırlar, hiç ortaya çıkmayacak sanılırdı.. Fakat hiç bir sır sonsuza kadar saklı kalmazdı.
ALTIN KADEH by neseligezgin
neseligezgin
  • WpView
    Reads 483,068
  • WpVote
    Votes 33,213
  • WpPart
    Parts 46
Gerçek ailem kurgusu!!! Hep iyi kız tarafından okuduk hikayeleri. Kız iyi niyetiyle yaklaşır ancak ailesi hep ona karşı kötüdür. Karıştırıldığı kız kaldığı ailede travmalar bırakmıştır ve asla sevilmez. Ana karakter kız da bu önyargıları kırmak için çabalar. Şimdi hikayeyi biraz tersine çevirsek? Kötü sandığımız o kızın gerçek ailesini bulmasını okusak? Simay Naz Akgül sandığınız o kötü kız. Bu da onun hikayesi. 🤍 "Yaptığın son şey seni bizden kopardı. Her şeyinle seni kabul etmeye çalıştım ama olmadı! Durmadın, her seferinde daha fazla canımızı yaktın!" diye bağırdı annem. Gerçi artık annem değildi değil mi? "Ben kısasa kısas yaptım hep! Çocukların bana nasıl geldiyse onlara öyle gittim!" Anlamıyordu. Onların yaptıklarına karşı üç maymunu oynuyorlardı. "Bu yüzden öz kardeşimizi istiyoruz!" Daha fazla izleyici kalmak istemeyen Çınar annemle arama girdiğinde bakışlarım onu buldu. Öz aileme beni kötülemişti değil mi? Bu yüzden rahattı. "Eşyalarını aldın, defol artık evimizden!" 🤍 "Alışkın olmayabilirsin ancak zamanla alışacaksın." dedi arabayı durdurduğunda. Hemen önünde durduğumuz sarı renkli duvarlara sahip evi gösterdi. "Evine hoş geldin kızım." "Kızım diyorsunuz," dedim evden gözlerimi çekmeden. Ona benim hakkımda hiçbir şey anlatmamışlar mıydı? Nasıl bu kadar içten ve samimiydi bana karşı? "Başka ne diyeceğim?" dedi şaşkınlıkla. "Kızımsın sen benim." "Benim hakkımda size anlattıkları şeyleri biliyorum," bakışlarım ona döndüğünde göz göze geldik. "Bana nasıl güveniyorsunuz?" "Güvenmiyorum." dedi açıkça. "Ancak güvenmek istiyorum. Bu yüzden söylenen her şeye kulak tıkadım ve seni buraya getirdim."
AĞA'NIN SEVDASI by dreamdeyy
dreamdeyy
  • WpView
    Reads 5,440,191
  • WpVote
    Votes 244,211
  • WpPart
    Parts 57
Ömer&Rojda (Yayınlanma tarihi; 21 Mart 2023) İlk görüşte aşka kesinlikle karşı olup inanmayan Boran Aşiretinin Ağası olan Ömer Boran iş sebebi ile yolu sahibi olduğu tarlaya düşer. Orada Rojda'yı görür ve ilk görüşte aşık olur ama Ömer Ağa bunu kendine yediremediği için bir süre uzaktan sever. Daha sonra da Rojda'ya açılır ve olaylar başlar...
Mahallemizin Gavuru/ TAMAMLANDI by MrsSabi
MrsSabi
  • WpView
    Reads 2,024,077
  • WpVote
    Votes 117,986
  • WpPart
    Parts 62
Ben Eskişehir'in Odunpazarı ilçesindeki Leylak mahallesinin asi kızı, ailesinin ikinci göz ağrısı, babasının prensesi, anasının kuzusu, abisinin herkesten sakındığı kişiyim. Ben parlak mavilerinden ışık asla eksik olmayan, her lafa bir cevap bulan, bir türlü yerinde duramadığı için mahalleliden 'haşarı' lakabını almış kişiyim. Ben başını sürekli belaya sokan, arkadaşlarını da bu bela ile ödüllendiren, ama bir türlü akıllanamayan kişiyim. Ben...ben yüreğinin her zerresini gerçek aşkına saklamış, kalbini de aklını da heveslik sevdalardan uzak tutmuş, yıllarca nefeslik sevdasını beklemiş kişiyim. Ben kim miyim? Ben Nehir Çimen'im. ****** Bu hikayemizde Eskişehir'in Odunpazarı ilçesine küçük bir yolculuk yapacağız. Leylak mahallesinin hayatına, sıcaklığına, komşuluk bağlarına, yaşlılarının yaşanmışlıklarına, gençlerinin arkadaşlıklarına, aşklarına şahit olacağız. Nehir Çimen yirmisinde bir genç kızdır. Aslında vücut yaşı yirmidir. Ruh yaşına gelirsek... o en fazla beş yaşındaki bir çocuğunki kadar olgun. Nehir büyüdüğü ortamda hep el üstünde tutulmuş, sevgi ile büyütülmüş, hafif de şımartılmış bir genç kızdır. Tabii insanın babası da, abisi de kendine aşık olunca şımartılmaması mümkün değil gibi. Güzel mi diye sorarsanız, sormayın ayıp edersiniz. Güzel lafı onun yanında az kalır. Mahallenin genç delikanlılarının neredeyse yarısı onun peşinden koşar. Tabi bu koşuşturma Nehir'in abisi Caner'i görene kadar sürüyor. Ama gel gör ki hiçbiri Nehir'in umurunda değildir. Nehir nefeslik sevdasının peşindedir. Onun aradığı beyaz atlı prensi daha atını bulamamış olmalı ki genç kızın karşısına çıkmıyordu. Ya ansızın mahalleye yeni birileri taşınırsa? Ve bu taşınanlar Nehir'in deyimiyle gavur olursa? Ortaya nasıl bir şey çıkacak dersiniz?
SİTARE Kalplerin Alevi (Töre) by hayalfreya
hayalfreya
  • WpView
    Reads 3,714,505
  • WpVote
    Votes 151,128
  • WpPart
    Parts 107
"Ben de Riva Aşiretinin Hanımağası Gece Riva isem seninle evlenmem, konağınada kuma gelmem!" dedim öfkeyle bağırarak, artık hiçbir şey dayanılacak gibi değildi. Üzerime daha da eğilip beni cam ile arasında kıstırırken aynı öfkeyle bana dişlerini sıkarak karşılık verdi, "Bende Asparşah aşiretinin Ağası Boran Ağa isem seni konağıma gelin getirir, altıma alıp inlete inlete bağırtırken bunları sana hatırlatırım!" sözleri ile dumura uğrarken midem ağzıma geldi, hiçbir kuvvet beni durduramazdı onunla evleneceğime kendimi öldürürdüm daha iyiydi. Öfke ateşi ile harlanıp kaynayan kanım ile başımı dikleştirdim, "Konağını başına yıkacağım, zerre kadar huzur bırakmayacağım sana! Benimle evlendiğin güne lanet ettireceğim seni, duydun mu Boran Ağa!" Kehribar rengi gözleri dudaklarımdan çıkan her kelimeyle daha da kararırken sertçe yutkundu, bakışları dudaklarıma kaydığında hızla kaçırdı ve yavaşça burnunu boynuma eğdi, ondan kaçabilmek için cam ile birleşmiştim ama ondan kaçmaya çalışmak nafile çabaydı. "Ben senin kokunda şimdiye kadar tatmadığım huzuru tatmışken, sen bana nasıl seninle evleneceğim güne lanet ettirebilirsin ki, Gece'm." dedikleri beynimde uğuldatma yaşatırken yine ve tekrar adımı baskın bir fısıldamayla kulağıma boğuk bir sesle söylemesi kalbimi zorladı nefesimi zaten zor alırken kesti. Ama Asiliğim ve öfkem yine tüm duygularımı bastırdı. "Sen Asparşah, sen gözlerimin içine her baktığında yanacaksın, benim gözlerimde kendi ölümünü her defasında izleyeceksin ve her dakika pişmanlıklarla kavrulup yok olacaksın. Çünkü karşında Bir Riva var Gece Riva ve ben seni yok etmekten zevk alacağım. Seçim senin beni kuman olarak mı alacaksın, yoksa benimle birlik olup töreye karşımı geleceksin." Şimdi karar Boran Ağa'nındı. 27/03/2022 RİVA ve ASPARŞAH SOYADLI TEK KİTAP. ÇALINAMAZ! VE KOPYALANAMAZ!
SERÇEYİ ÖLDÜRMEK by bosverdilan
bosverdilan
  • WpView
    Reads 9,273,371
  • WpVote
    Votes 537,782
  • WpPart
    Parts 83
Efsun Zorlu; atandığı Urfa'da mecburi hizmetini yapan tıp fakültesinden yeni mezun, çiçeği burnunda bir hekimdir. Daha mesleğinin ilk günlerinde, henüz on sekizine yeni girmiş bir hastanın intihar vakasıyla karşı karşıya kalır. Hastasının vücuduna bırakılan izler onu adım adım kendi geçmişine götürürken, geleceğini aniden tanımadığı insanların dudakları arasında bulur. Asla geçmemiş geçmiş, verilmiş sözler, kurtarılan hayatlar, doğrultulan namlular, yalanlar, fermanlar ve aşk. Devrim gibi bir kadın, Urfa'nın göbeğinde destan gibi bir sevdanın koynunda bulur kendini. Koca düzene baş kaldırıp o düzenin minnet ettiğine yenilmekse ne aklının ne de kalbinin kabulüdür. *** "Ağlarsam ölürüm." derken sesim düz, çoktan kabullendiğim bu gerçeği ilk defa dile getirişime rağmen sakindi. Çoktan. Saatlere dökülürdü ama bana şehirler aştıracak kadar çok gelen o vakit. Vücudumun ağrısı ruhumun sancısının çok altındaydı. Onun gözleri bende olsa da ben boşluğa odaklanmıştım. Üzerimde olan bakışlarının ağırlaştığını hissettim. Fetih bana çok ağır bakıyordu. Sırtıma yüklenen çuvallar biraz daha bel bükmeme sebep oldu. "Neden," dediğinde ne dediğimi çok iyi anlamış da yersiz bir sorgulayışa bürünmüş gibiydi. "serçe misin sen?" Kaşlarım hafifçe havalandı, başımın ağrısı belirginleşti. Uzun süreden sonra ona bakan ben oldum. Söylediği şeyin altındaki anlamı yakalamaya çalışıyordum ama buna çok uzaktım. Bunu anladı ve dudakları kıvrılacak sandım. Halbuki gülümsemeye çok uzaktık. "Serçeler," yüzünü hafifçe yüzüme yaklaştırdı. "Ağlayınca ölürlermiş. Bu yüzden mi bunca zamandır gözlerinin kuruluğu?" Bu konuşmadan sonra onun serçesi olacağımı, hatta olduğumu bilemezdim. Tıpkı bu topraklarda serçeyi öldürmenin kadını ağlatmak olduğunu bilmediğim gibi.