Gece Kuşu
10 stories
Baş Belası // Im Jaebum(✓) by derya571
derya571
  • WpView
    Reads 61,572
  • WpVote
    Votes 8,662
  • WpPart
    Parts 33
Annesini takip eden yavru bir ördek gibi o nereye giderse ben de arkasından oraya gidiyordum.Aynı zamanda çenem de boş durmuyor,sürekli ismini üst üste söyleyip duruyordum. O ise beni hiç tınlamıyor,yoluna devam ediyordu. "JaeBum?" "JaeBum?" "JaeBum?" Artık bezsin de arkasına dönsün, yüzüme baksın diye bu gıcıklığı yapıyordum.Ama ne kadar kırgınsa artık yüzüme bile bakmıyordu.Sanki ben yoktum. "JaeBum?" "JaeBum?" "JaeBum?" Artık bu yaptığıma ben bile daha fazla dayanamadım. "Ahh,yeter ama!"diye bağırarak onu takip etmeye devam ettim. "Hangi tür insan böyle bir işkenceye dayanabilir ki?Nasıl tepkisiz kalabiliyorsun?Ben olsaydım şeytanı dinler,çakardım ağzının ortasına cidden." -Der demez durdu.Onun durması üzerine başımı sırtına tosladım. "Ah."dedikten sonra anında geri çekildim. Bu sefer bana döndü.Evet,döndü! Ama nasıl bakıyordu biliyor musunuz? Tek kaşını havaya kaldırmış bana az önceki söylediklerime nispeten "Şeytan öyle mi yaparmış?"der gibisinden bakıyordu. Sadece bakışlarından bile bana bunu sorduğu belli oluyordu.Anlayınca hemen sırıttım. "Aaaa...Şey...Şeytanı dinlememek lazım. Evet evet,kesinlikle şeytanı dinlememeliyiz.Ne öyle ağzına çakmak falan?Onun yerine sakin kalıp, sabredip duymamazlıktan gelmek en iyi- " Ne diyorum ben ya? Resmen şu an kendi ağzımla kendime kapak yaptım. Sustum ama geciktim tabiki.Başını bir sağa bir sola sallayan JaeBum derin bir nefes alıp verdi.Bu zamana kadar hiç konuşmamıştı ama nefes verdikten hemen sonra; "Baş belası."dedi. Gıcık işte,ne olacak?!O kadar konuşmaya çalıştım ama tek kelime dâhi etmedi. Şimdi ağzından çıkan bu iki kelime de neyin nesiydi böyle? Gözlerimi devirdim ve klasik esprilerden birini yaptım. "Memnun oldum.Ben de Alya." "Ciddi olamaz mısın?" "Olamam ciddi falan. " "Çocuk gibisin." ~ Kapak için @AmorDesign'a çok tesekkür
Ateş🔥 NU'EST(✓) by derya571
derya571
  • WpView
    Reads 7,425
  • WpVote
    Votes 1,949
  • WpPart
    Parts 23
Gönlü yanan bir kişinin kalbine ateş düşmüştür.Ateş, edebiyatta aşktır aslında. Tehlikelidir,yakar. Gönlüne ateş,yani aşk düşen kişi yanar. Gönlünü yakan ateş, o aşk; kişiyi pişirir,onu terbiye eder. Bir yandan bu ateş,yani bu aşk aydınlatır. En karanlık günlerinde dahi önüne ışık olur. Üşüdüğün her an seni ısıtır. Eritir,yok eder. Sıçrar,yayılır kalbinin her köşesine. Yayılmadık bir köşe dahi bırakmaz. Sadece kalbini değil; yanmaya devam ettikçe tüm benliğini sarar. Her bir zerrende hissedersin sıcaklığını. Gönlünü yakan ateş,o aşk bir anda tutuşur. Kontrol edilemez. Ve bir gün... Bir gün bu ateş sönse dahi arkasında mutlaka iz bırakır. Ah,bir de unutmadan... Odun ne kadar kaliteliyse, ateş de o kadar fazla yanar. 🔥 Kapak tasarımı için @flyhigh_x'e çok teşekkür ederim.😊
Kore'ye Düşüş(✔) by derya571
derya571
  • WpView
    Reads 75,512
  • WpVote
    Votes 7,253
  • WpPart
    Parts 32
❤Güney Kore'ye uçakla düşen bir Türk kızı... ❤Uçağı bulan,onu kurtaran bir K-pop grubu,BTS... ❤ Uçağın düşüşündeki gizem ve bir türlü çözülemeyen sırlarla dolu hayatlar... ❤ Türk kızının geçmişinde olan EXO... ❤ Kitapta neler yok neler? Her şey kızımızın uçaktan düşmesiyle beraber hafızasını kaybetmiş olmasıyla başlıyor. Şimdi derin bir nefes alın ve okumaya başlayın. ❤ Bu kurgu hiçbir kitapta yok! Kapak tasarımı için @AmorDesign'a çok teşekkür ederim.
Stray Kids // Hwang Hyunjin(✔) by derya571
derya571
  • WpView
    Reads 523,379
  • WpVote
    Votes 31,884
  • WpPart
    Parts 43
Sırtım duvarla buluştuğunda çektiğim acıyla ağzımdan ufak bir inleme çıktı. O ise tuttuğu kolumu bırakmayarak bir elini de duvara yasladı ve beni duvar ile arasına sıkıştırdı. Daha çok yaklaştı. "Ne yaptığını sanıyorsun?" Başımı boyunun uzunluğundan dolayı hafif yukarı kaldırarak gözlerine baktım. Hâlâ gülümsüyordu. Derin bir nefes alıp verdi.Daha sonra biraz daha eğilerek yaklaştı ve kalbim gümbür gümbür atmaya başlamışken kulağıma tek bir kelime fısıldadı. "Bekliyordum." Ürperdim.Resmen tüm vücuduma bir ürperti geldi.Onu benden uzaklaştırmaya çalıştım.Ancak kuvvetliydi ve bu göründüğü kadar kolay değildi. "Hâlâ direniyorsun.Biliyor musun Yeon Soo?Gerçekten seni bekliyordum.Keşke diyordum... Keşke Yeon Soo gibi cesur,korkusuz,asî ve tabii güzel birisi karşıma çıkıp bana diklense de hedefim olsa. Onunla oynasam. Biliyordum böyle olacağını. Senin dayanamayacağını ve kendini bana yem edeceğini. Şu an ne kadar mutluyum bilemezsin." Nefretle baktım gözlerine. "Asla senin oyuncağın olmayacağım!Boş yere ümitlenme." Bir kere daha kolumu tuttuğu elini bana doğru bastırdı ve sırtımı soğuk duvara sabitledi. "Göreceğiz Yeon Soo. Ancak elime düştün ve kolay kolay kurtulamayacaksın.Tıpkı şu an olduğu gibi." "Uzak dur benden!" "Artık bunun imkânı yok." Sabrımı taşırmayı başardı. Boşta kalan elimle kuvvetli bir şekilde kolumu tuttuğu elini tuttum ve sertçe kaldırdım.Ardından onu duvara yapıştıran taraf bu sefer ben oldum. O da bu hareketi beklemiyordu ve tıpkı az önce bende olduğu gibi hazırlıksız yakalandı.Rolleri değiştik.Az önce benim olduğum yerde Hyunjin,Hyunjin'in olduğu yerde de ben vardım. Çekik gözleri irileşti.Daha bir şaşkın bakıyordu şimdi.Bunu yapabileceğimi tahmin etmiyordu sanırım. "Ama kurtuldum Hyunjin.Tıpkı şu an olduğu gibi.Uzak dur benden..." ...
İsimsizler //SEVENTEEN by derya571
derya571
  • WpView
    Reads 18,825
  • WpVote
    Votes 2,522
  • WpPart
    Parts 23
"Ne o?Gözlerinden kalpler fışkırıyor.O kadar mı beğendin Joshua'yı?" Jeonghan'ın geldiğini yeni fark edebildim.Geldiği gibi yanıma çöktü ve o da bağdaş kurdu.Gülümsüyordu. "Çok yakışıklı.Üstelik kum torbasına vuruşu...Woah!Çok hayran kaldım şu an.Saatlerce oturup izleyebilirim. Dirseğimi dizime yasladım ve elimi yumruk yaparak çenemin altına yerleştirdim.Hayran hayran Joshua'yı seyretmeye devam ettim. "Ağzını kapat ağzını!Salyan akacak şimdi!" Şeklimi bozup yumruk olan elimden çenemi çekerek yumruğu bozmadım ve sertçe omzuna geçirdim.Gözlerini irileştirdi.Ağzını araladı. "Ah!Cidden elin çok sert!" Beni gıcık etmeye bayılıyordu.Sinirlenmem hoşuna gidiyormuş gibiydi. "Acıtıyorsa sen de ayağını denk al!" "Uhhuuu,çok korktum." Dalga geçerek şöyle eğlene eğlene konuşması yok muydu?Gerçekten sinirlerim bozuluyor. Dişlerimi sıkarken hemen yanımdaki Jeonghan'ın üzerine atladım.Bir anda bu hareketi sergileyince hazırlıksız yakalandı.Hiç beklemiyordu. Gözleri gerçekten tatlı bir şekilde irileşmişti ve şaşkın bakışları aşırı derecede şirindi. Sırtı yer ile buluşmuştu.Ben de onun üzerindeydim. Sağ elimi yeniden yumruk yaptım ve havaya kaldırdım.Gülümsedim.Gözlerinin içine bakmaya devam ettim. "Hiç beklemiyordun değil mi?Bana bak Jeonghan,daha fazla sinirlerimi bozma yoksa yine hiç beklemediğin bir anda güzel yüzüne sert yumruğumu indiririm." Jeonghan başta sadece öylece donup kaldı.Sonra dudakları kıvrıldı.Ellerini iki yana açarak teslim oluyormuşçasına işaret çekti.Daha çok gülümsedim ve kendimi onun üzerinden attım.Hemen yanına tıpkı onun gibi uzandım. Başını çevirip bana baktı.Ben de hissedip başımı ona çevirdim.Gözlerimiz buluşunca yine gülümsedik. ... ...
Danger // EXO(✓) by derya571
derya571
  • WpView
    Reads 27,326
  • WpVote
    Votes 6,543
  • WpPart
    Parts 25
Bu esnada bir anda hastanenin hopörlerinde başlayan cızırtı hepimizi korkutmuş, oldukça rahatsız etmeye başlamıştı. Bu da neyin nesiydi böyle? Sadece benim odamda değil,tüm hastanede yankılanıyordu bu kulak çınlatan iğrenç cızırtı. "Bu ne ya? Ödüm koptu. "diyen Baekhyun aklımı okumuş, dilim olmuş gibiydi. Ancak az sonra duyduğu sesle o da Suho'nun daha bir dibine girdi. Zira tüm hastane koridorunda psikopatça atılan bir kahkaha sesi yankılanmaya başlamıştı. Bu iğrenç kahkahayı duyunca herkes bana doğru yaklaşarak iyice birbirine sokuldu. Ben öylece kaldım. Buradaydı. O psikopat... Buradaydı. Uzun bir kahkahanın ardından aynı kişinin,o psikopatın sesi tüm hastanenin hopörlerinden yükselmeye başladı. "Mi Yeon!"diye tüyler üperten sesiyle ismimi uzatarak söyledikten sonra küçük bir kahkaha daha attı. "Son oyunumuzda neden hile yaptın? Hâlbuki sen hiç hile yapmazdın. Hilecilere ne ceza versek? Hım,söyle hadi. Ne istersin? Yoksa... Yoksa oyunumuzu tamamlamak için kaldığımız yerden devam mı etsek? Hazır Exo da yanındayken." Kahkasını atmaya devam etti. Kyungsoo omzuma elini atarak beni kendisine çekti ve nazikçe sarıldı. "Korkma,biz buradayız." Aynı zamanda tüm üyeler iyice birbirlerine sokulmuş, benim yanı başımda Suho'nun gölgesine sığınmışlardı. Bu esnada hopörlerden son bir ses daha yükseldi. "O halde hazır olun, oyun başlıyor." Ve bir anda tüm hastanenin ışıkları söndü...
Rehin // Stray Kids by derya571
derya571
  • WpView
    Reads 17,559
  • WpVote
    Votes 1,916
  • WpPart
    Parts 18
Eğlenmek için gittiğiniz alışveriş merkezinde rehin edilseydiniz ne yapardınız? ...
Koreli Arkadaşım Bir İdol! // VIXX(✓) by derya571
derya571
  • WpView
    Reads 30,468
  • WpVote
    Votes 3,877
  • WpPart
    Parts 26
Az önce Ken'in koştuğu taraftan genç kızlar buraya doğru geliyordu. "Nereye gitti ki?!" "Az önce buradaydı. Çok uzaklaşmış olamaz." "Ken oppa buradaysa diğerleri de buradadır kesin. Ölebilirim heyecandan." Burası aynı bu genç kızlar gibi başka kızlarla da doluyordu. Hepsinin ağzında da Ken dolaşıyordu tabii. "Soo-ah! Soo-ah!" Fısıltıya benzer bir ses işittim sanki ama kalabalıktan ve yaptıkları sesten dolayı algılayamıyorum ki. "Pişt! Hae Soo! Yah! Aptal! Pişt! Baksana buraya... Yah! Türk kızı!" Türk kızı mı dedi biri? Duyduğuma yemin edebilirim. Çevreme bakınmaya başladım. Arkama döndüğümde çalıların arasına gizlenmiş bir Ken görmeyi beklemiyordum tabii. "Ken..." "Şişşt! Sessiz ol. Bu tarafa doğru gel." Ona başımı salladım ve ayağa kalkıp bavulumu sürgüsünden tutarak sürüklemeye başladım. Yanına yaklaştığımda kendisi de çalıların arkasından çıktı ve hızlı adımlarla ilerlemeye devam ettik. "Artık güvendeyiz,korkma."dedi yürümeye devam ederken. Aynı zamanda saçında kalan çiçek yapraklarını eliyle silkeliyordu. "Neler oldu öyle?"diye sorduğumda bana döndü ve muhteşem bir şekilde gülümseyerek cevap verdi. "Starlight saldırısı." Yüzünde öyle güzel bir tebessüm vardı ki dayanamadım, sordum. "Hoşuna gidiyormuş gibi sanki." "Öyle zaten. Çok seviyorum bu deli dolu starlightları. Muhteşem değiller mi?" "Zombi gibilerdi. Gezinip durdular önümde. En ufak bir Ken belirtisinde bir araya üşüşerek hep beraber saldırıya geçtiler. Gözleri kördü. Ken dışında hiçbir şey görmüyorlardı. Burunları pahalı parfümünün koşarak her yere bıraktığı kokusunu takip ediyord-" ... Kapak için @flyhighx_ 'e teşekkür ederim.❤️ ...
Doktor Hanım// BTS (✓) by derya571
derya571
  • WpView
    Reads 106,351
  • WpVote
    Votes 8,362
  • WpPart
    Parts 22
"Yine neyin var?"diye sordum bezgin bir ses tonuyla. Çünkü bezmiştim artık. Bu neydi canım?!Her gün,her saat insan hasta mı olurdu?! "Dün karnın ağrıyordu. Önceki gün başın. Ondan önceki gün sözde dizini incitmiştin. Ondan önceki gün de,kolun muydu? Evet,evet sanırım kolumu kırdım diye gelmiştin. Ama hepsinde de gayet sağlıklıydın. Bu sefer neyin var?" Sordum sormasına lâkin o beni tınlamayarak gözlerime anlamlandıramadığım bir şekilde bakmaya devam etti. "Yah! Sana sordum. Neyin var senin? Yoksa gerçekten bu sefer hasta mısın?" Şaşkınlıkla gözlerimi irileştirdim ve elimi onun alnına koydum. Ancak tam da bu esnada o,alnındaki elimi tutarak beni hızla kendisine doğru çekti. Bu hareketini hiç beklemiyordum. Oldukça da hazırlıksız yakalanmıştım. Yüzlerimiz çok yakındı. Alıp verdiği nefesi dahi hissedebiliyordum. Bir an olsun gözlerini gözlerimden çekmedi ve ciddi bir ifadeye büründü. İlk defa onu bu kadar ciddi görüyordum. Yavaşça yutkundum ve kendimi geri çekmeye çalıştım. Ancak bu hareketimle beni kendisine daha çok çekti. Ne yapmaya çalışıyor bu çocuk Allah aşkına?! Kalbim... Neden bu kadar hızlı atıyorsun şimdi ya?! Bu esnada Park Jimin tuttuğu elimi yavaşça kendi kalbinin üzerine koydu. Ardından ağzını açarak konuşmaya başladı. "Kalbimin ritmi seni her gördüğünde değişiyor Doktor Hanım. Yerinden fırlayacakmış gibi atmaya başlıyor. Bazen... Bazen de yırtılacakmış gibi oluyor. Çok canımı yakıyor.Sanırım bu hastalığın adını biliyorum. Her insanın yakalandığı bir hastalıkmış. Adına da 'aşk' diyorlarmış. Sevdiğin kişiye kavuşunca tedavini oluyor ve acısından kurtuluyormuşsun. Peki ya ben? Ben ne yapmalıyım? Benim... Benim tek tedavi yöntemim sensin, beni tedavi eder misin? Ya da... Benim tedavim olur musun?"
Beni Bırakma // Lee Felix(✓) by derya571
derya571
  • WpView
    Reads 165,870
  • WpVote
    Votes 13,190
  • WpPart
    Parts 45
Gözlerindeki yaşlar taze kanlı yüzündeki kana bulanarak kırmızıya büründü ve kanlı bir şekilde yanaklarında yol yapıp aşağı sarktı. "Beni... İyi tanıyamamışsın." dedi. Sonra gözleri, sicim gibi yaşlar boşalan ve büyük ihtimalle kıpkırmızı olan gözlerimi buldu. "Karşımda sen bile olsan, masum bir kızı... Diğer masum kızlar gibi götürmene izin vermem. Bir Seo Ri vakasını daha yaşatmana izin vermem. Nasıl yaptın? Nasıl... Nasıl kıydın bilmiyorum ama... Bir kere ona kıydın. Minho'ya, Felix'e kıydın. Şimdi yine onların canını yakmana izin vermem. Kim olursan ol, Mi Roo'yu götürmene müsaade etmem." Ae Ran bize yaklaştı. Arkamdaki psikopat eğlenircesine durdu. Bekledi. "O zaman seni de öldürürüm. Gelmeye devam et." diyerek beni önünden çekti. Bileğimi bırakmasa da kendisine doğru gelen gelen Ae Ran'a bir tekme savurdu. Ae Ran karnına o güçlü tekmeyi yese de yıkılmadı. Yalnızca bir müddet iki büklüm olup psikopatın beni tutan kolunu yakaladı. Hızlı bir hamleyle ters çevirdi. Bu hamleyle birlikte psikopat beni bıraktı. Acıyan kolunu diğer eliyle tutup sırtını kapıya yasladı. Hızla yere düşen telefonumu almaya koyuldum. Yere çömelip telefonumu aramaya başladım. Ancak Ae Ran bağırınca bunu yapmayı bıraktım. "Bırak onu aramayı! Olabildiğince gürültü yap Mi Roo! Vur, kır, eline geçen her şeyi yere fırlat!" Şaşkınlıkla ağzımdan; "Ne?" kelimesi döküldü. Ae Ran psikopatın bacağına vurup tek dizi üzerine çöktürdü ve sert maskesinden dolayı yüzüne değil, başına yumruk geçirdi. Onu sersemletti. "Sana ne diyorsam onu yap! Eline geçen her şeyi yere firlat, vur, kır! Hadi!" Dediğini yaptım. Sehpanın üzerinde yer alan porselen Buda heykellerini ellerime aldım. Budacı olmasam da insanların dinlerine her zaman saygı duyduğum için; "Özür dilerim! Çok özür dilerim!" diye bağırıp güçlükle yere fırlattım.