Flfkfkf
73 stories
Biz de Deriniz | Texting by kitaplarinmahzeni
kitaplarinmahzeni
  • WpView
    Reads 46,645
  • WpVote
    Votes 3,010
  • WpPart
    Parts 38
Olay mahaline ilk kez gelmiyordum fakat ilk kez mahşer yeriydi kalbim. "İhtimal yokmuş sahiden." diye mırıldandım gözlerimden birer damla yaş düşerken. Elimde, torbanın içinde duruyor olan kolyeye göz ucuyla bakıp kesik bir nefes daha çekmiştim ciğerlerime. "Bize bir ihtimal bile yokmuş." İlk karşılaşmamız bir sahil kasabasında, ikinci karşılaşmamız kovalandığım o yerde, son karşılaşmamız ise benim onu kovalamamla son bulmuştu. Dördüncü kez karşılaşmayacaktık. Her şey bu kadardı. Ondan geriye elimde kalanlar ise birkaç fotoğraf karesi, iki tane kolye ve onunla tanıştırmaya can attığım evladıydı sadece.
street of lost souls | aslaz texting by yazarkelebek34
yazarkelebek34
  • WpView
    Reads 50,814
  • WpVote
    Votes 3,972
  • WpPart
    Parts 58
Eğlenmek için yazıyorum, eğlenmek isteyenleri hikâyeme bekliyorum🖤
Aşk Bürosu by mavdilara
mavdilara
  • WpView
    Reads 231,922
  • WpVote
    Votes 12,875
  • WpPart
    Parts 34
Belki bana soracaksınız "Böyle bir ailenin içinde yaşamak zor değil mi?" Diye. Arkadaşlar inananın İki asker, iki polis, bir bilgisayar mühendisi ve bir avukat -sanırsın market listesi- arasında yaşamak ne kadar zorsa. İşte o kadar zordu... dememi bekliyorsanız üzgünüm. Yanılıyorsunuz. Bu saydıklarımın arasında tek zor olan şey bir adet başkomiserdi. En zoru ,en çetini, kabul etmek gerekirse de en güzeli oydu. "Diyorum ki..." dedim cilveli bir şekilde. "Acaba seni Aşk Bürosuna mı terfi etsek?"
HEMSÂYE (TAMAMLANDI) by Katibe-i_Nur
Katibe-i_Nur
  • WpView
    Reads 98,755
  • WpVote
    Votes 10,770
  • WpPart
    Parts 51
Suikasti yapacağı yer üst kıdemde bir askeri karargahtı ve orası en iyi eğitilmiş askerleri barındırıyordu. Ve araştırdıklarına göre General'in kızı Âmine'yi parmak izi almadan içeri alıyorlardı. Çarşaf ve maskeyle kendini kamufle edebilirdi genç kadın. Askeriyede Âmine'yi daha önce görmüşlerdi. İki santimlik bir boy farkı dahi olsa bunu fark ederlerdi. Âmine ondan 5 cm daha uzundu ve bu yüzden boyu ona yakın olsun diye altı dolgu topuklu spor ayakkabı giymişti. Üzerinde ki çarşaf bol olduğu için ondan daha zayıf olduğu belli olmuyordu. Mavi gözlerine Âmine'nin bal rengi gözlerini lensle taklid edince herşey tamamdı. Bilerek onu seçmişlerdi. Bir karargâha girip oranın en yetkili General'ini öldürmek ancak onun altından kalkabileceği bir görevdi. Ve bunu başaracaktı! Bugün örgütlerinin kabusu General Hamid Aladağ ölecekti! Üstelik bunu öz kızı Âmine Aladağ yapacaktı. En azından herkes böyle bilecekti... 🗝️ Burası Hemsâye Adası'ydı. Dört tarafı denizle kaplı, içi huzur dolu bir kara parçası. Sanki burası dünya da temiz kalmış tek yerdi. Hâlâ insanlar düşenin üzerine basıp geçmek yerine birbirleriyle yardımlaşırdı, hoşgörü vardı mesela hangi dine, ırka, yahut giyimde olduğuna karışmıyorlardı burda insanlar. Birlikte huzur içinde yaşayıp gidiyorlardı. Aylardan Temmuz'du. Hemsâye'nin çiçek açtığı en göz kamaştırıcı zamanlarındanlardı. Çiçekler takmış bir gelini andırıyordu Huzurun Adası. Rengarenk eski usül boyanmış evlerin balkonlarına tırmanıyordu Begonvil çiçekleri. Yanından yürüdüğü ahşap konağın duvarlarını saran asmanın yapraklarını toplayıp hasır sepetine biriktiriyordu bir genç kız. Şimdi bu nadir kalmış temiz beldeye kendi karalarını çalmaya planlıyordu kara ruhlar. Elbette ki onlara set vuracak kahramanlar mevcuttu. İşte serüven böyle başlayacaktı.
ACININ KANATLI KAFESİ by nnevrina
nnevrina
  • WpView
    Reads 1,623,731
  • WpVote
    Votes 101,336
  • WpPart
    Parts 61
(KİTAP OLUYOR!) "Bazı savaşlar kurban seçmez, yeni hükümdarını yaratır." Bratva'nın lideri; üç tanrıdan birincisi, ejderhalara, Caput Serpentis'in lideri; üç tanrıdan ikincisi, yılanlara, Renascita Ignifera'nın lideri; üç tanrıdan üçüncüsü, ankalara öncülük ederdi. Bu üç örgüt, Reprisal adındaki büyük bir savaş düzenine bağlıdır. Bratva'da bir "Vor" olan Roman Raskalov, Tanrı'nın tahtını korumakla görevlendirilmiş bir Seraf'tır. Ama yıllar önce, kaderlerin yazılı olduğu Requiem Kitabı'ndan Tanrı'ya ve yardımcılarına ait sayfa kaybolur. Ne Roman'ın koruduğu Tanrı biliniyordur, ne de tahtın hangi soyla devam edeceği. Roman, Pakhan'ın taht için seçtiği en güçlü adaylardan biridir. Bir gün işi için geldiği Türkiye'de, babasının adamları tarafından bıçaklanır. Kanlar içinde yığıldığı sokak, yıllardır babasının çalışma odasında asılı duran tablodaki evin bulunduğu sokaktır: Sıfırıncı numaralı ev. Sıfırıncı numaralı evde yaşayan Mirel, birden fazla işte çalışarak kız kardeşinin tedavi masraflarını karşılamaya çalışan, yirmi iki yaşında genç bir kadındır. Gece geç saatte çıktığı işinden dönerken yolların her zamankinden daha ıssız olduğunu fark eder ve o sessizlikte, bahçesinde kanlar içinde yatan bir adamla karşılaşır. Kural bir: Bratva'da tesadüf diye bir şey yoktur. *** "Sana bir teklifim var," Yavaşça öne doğru eğildi. Artık tüm yüzü ışığın altındaydı. Sanırım onu ilk kez bu denli net görüyordum. Bir anlığına onun gibi tehlikeli işlere el süren bir adamın, bu denli güzel olmasına hayret ettim. "Benimle evlenmeni istiyorum." *** (Kurgu; yetişkin içerik barındırır. Bunu bilerek başlamanızı öneririm.) REPRİSAL SERİSİ - Ø 01.08.2024
KABUK BAĞLAMAMIŞ KALPLER by Fesatrice
Fesatrice
  • WpView
    Reads 179,712
  • WpVote
    Votes 17,304
  • WpPart
    Parts 22
Kabuk bağlamamış kalpler, yaralarını nefretle iyileştirmeye çalışır. Hüma'nın hayatındaki her şey mükemmel ilerliyordu. Başarılı, genç bir kızdı ve âşık olduğu adamla evlenmek üzereydi. Birbirlerine duydukları sevgi gözlerini öyle kör etmişti ki hiçbir şeyin bu mutluluklarını bozamayacaklarını düşünüyorlardı. Yaşadıkları felakete kadar. O felaket, Hüma ve Cihangir'in dönüm noktasıydı. O felaket, kalplerine aldıkları en ağır yaraydı. Ve o felaket, Hüma ile Cihangir'i ayırmakla kalmamış, onları birbirine düşman etmişti.
GÖĞÜS KAFESİ YANGINI by velevkirenksiz
velevkirenksiz
  • WpView
    Reads 400,686
  • WpVote
    Votes 26,334
  • WpPart
    Parts 28
Her gün aynı yalandan ibaret. Gidilen yollar, adımları kesen durak. Kimine ev, kiminin ruhunu sıkıştıran lanetli kale. Büyük şehirdi İstanbul... Uzun yolları, dar sokakları vardı. Hiç bitmez sansan da adımların nerede duracağını bilirdi. Dün suratını unutmaya başladığın karşına çıktığında anlardın büyük şehir olmadığını. Güzel kahkahalar, gizli ağlamalar sığdırırdı şehir. Saklambaç oynansa bulunurdun öylesine. Bir yer vardı, şehirden ayrı bir yer... Kocaman kale gibi bir ev. O eve gireni bulamazdın işte. Yatağın altına kafasını uzatan olmazdı, dışarıda fırtına kopsa çocuğun kafesinde ki depremleri sobeleyemezdi kimse. Acı vericiydi, çok yakardı. Parçalardı ama bilirdin bunu kimse görmeyecekti. Kalkardın, uyurdun , uyanırdın ve sabah gün ışığı gece ki karanlıkla alay edercesine ışıldardı. Alışırdın, düzenbaz düzene. Yalan söyledim.
BİR KÜÇÜK SIR by pembikhayallerr
pembikhayallerr
  • WpView
    Reads 2,868,175
  • WpVote
    Votes 167,541
  • WpPart
    Parts 31
Onların kaderi yıllar önce yaşanmış tek bir gece sayesinde birleşti. Bir anda karşısına çıkan ve peşini bırakmayan Atmanlı aşireti genç kızın bütün sokaklarını çıkmaz sokağa çevirecekti. Bu zamana kadar her işini kendi halleden bir kız şimdi nasıl alışırdı etrafındaki kalabalığa? Bazı sırlar, hiç ortaya çıkmayacak sanılırdı.. Fakat hiç bir sır sonsuza kadar saklı kalmazdı.
MAHUR BESTE by gunesyazar
gunesyazar
  • WpView
    Reads 897,280
  • WpVote
    Votes 27,793
  • WpPart
    Parts 64
Birini ilk gördüğünüz andan itibaren kaç yıl sevdiniz? Birini ilk gördüğünüz an onunla evleneceğiniz hissetmiş miydiniz? Nazım Hikmet demiş ki "sen elmayı seviyorsun diye elmanın da seni sevmesi şart mı?" Ahu da birini sevdi diye o da onu sevecek değildi ya... Ahu'nun onu sevmeyen birini sevmesi ondan ne götürecekti? Ya da belki ona çok şey getirirdi. Ama hiçbir şey Ahu'nun planladığı gibi olmayacaktı.
KÜLAHIMA ANLAT by novelasdora
novelasdora
  • WpView
    Reads 292,762
  • WpVote
    Votes 12,109
  • WpPart
    Parts 43
Duha: Siz şaka gibi bir ailesiniz. Duha: 6 yıl önce beni tüm mahalleye rezil ettiniz o nişana gelmeyerek. Şimdi annen sanki ben seni terk etmişim gibi davranıyor. Duha: Bu size son uyarım madem mahalleye geri döndünüz. Bana bulaşmayın. Adımı bile ağzınıza almayın. Tolga: Numaramı silmemişsin.