14 stories
BEYAZ LEKE by asliaarslan
asliaarslan
  • WpView
    Reads 38,061,798
  • WpVote
    Votes 2,067,692
  • WpPart
    Parts 39
Yaşıyorduk, işkence çekiyorduk, idam ediliyorduk, köle gibi çalıştırılıyorduk, susuyorduk, çığlık atıyorduk ama hepsinin sonunda sesli ya da sessiz bir savaş veriyorduk çünkü seviyorduk. Şaşırtıcıydı, sevgi bazen bir savaş meydanının ortasında size uğruyordu. O an iki yolum vardı. Ya sevecektim, ya ölecektim. Sevmeyi seçtim. Onu sevmek de ölümü daima nefes gibi ensende hissetmekti. "En büyük savaşların ortasında kurak topraklardan bile bazen çiçek açar, bombalar etki etmez, kökleri sımsıkı tutunur. Bir bakarsın renkler canlanır, güzel kokar her yer. Sen bu çiçeksin diyemem, biz bu çiçeği temsil ediyoruz diyebilirim. Özgürlüğümüze." Bu kitapta geçen kişiler ve kurumlar tamamen hayal ürünü olup her ayrıntısıyla kurgudan ibarettir.
KARANLIĞIN ŞEHRİ by sulisindunyasi
sulisindunyasi
  • WpView
    Reads 25,372,313
  • WpVote
    Votes 1,489,507
  • WpPart
    Parts 80
Doğum gününden sonra, kardeşiyle eğlenmek için konsere giden bir genç kız... Fırtına yüzünden iptal olan konserden eve dönmeye çalışırken, kendini bir anda hiç bilmediği bir yerde bulursa... Ve bu bilmediği yerden, evine dönecek hiçbir yolu olmasa... Kendisini yabancı hissettiği bu şehirde, tüm bunlar yetmezmiş gibi, aklını karıştıran ve tüm yolları kendisine çıkaran gizemli bir genç adamla karşılaşırsa... Neler olur?
İS KOKAN ZEYTİN AĞACI by sulisindunyasi
sulisindunyasi
  • WpView
    Reads 2,529,104
  • WpVote
    Votes 224,846
  • WpPart
    Parts 59
"Benim topraklarımda ölmek için özel bir nedene gerek yok." Mihra Elnurova, Türkiye'nin güneyinde yer alan, ufak bir Türkmen ülkesi olan Karahan'da yaşamaktadır. Sıcacık bir ailede büyüyen Mihra, hayatın sert ve acımasız yüzüyle henüz tanışmamıştır. Ta ki ülkesinde baş gösteren iç savaşa kadar. Ülkenin çeşitli bölgelerinden ayaklanma, silahlanma haberleri gelirken hiçbir sorun olmadığına inanarak yaşayan genç kız, bir sabah bulundukları kasabaya ülkesini ve kendi topraklarını korumak için Türkiye'den askerlerin gönderildiğini öğrenir. Bu askerlerin arasında hayatının aşkının da olacağından bihaberdir. Yağmurlu bir günde şarkı söyleyip kendi kendine eğlenirken çitlerin arkasından kendini izleyen Türk askeri Yusuf Agâh Demiral'ı görünce Mihra'nın kalbi o zamana dek hiç atmadığı kadar kuvvetli atmaya başlar.
DÜŞ KEFENİ. by matmazelhayalleri
matmazelhayalleri
  • WpView
    Reads 3,673,752
  • WpVote
    Votes 252,096
  • WpPart
    Parts 48
"Ah, saçları; ölümü üzerine giyinip boğazıma sarılan saçları." Tenlerinde ateşten bir mızrak, ruhlarda yanığın asil dumanı. Alınan her solukta, almaya yemin içilen canlar vâr oldu, canlar ceset oldu. Her ceset, kanlı parmaklarla açılan mezara idam edildi, aç istekler ölümün kucağına yuvarlandı. Kaderin ağır bir tebessüm sunduğu iki ruh biraraya gelmekten kaçınamadı. Siyah saçları adamın göğsüne sarıldı, saçlarındaki şehveti adamın sıcağında vâr etti ve intikam oyunu diz üstü yere çöktü. Aşk, kadının saçlarına sarıldı. Tutku, adamın ellerinde yemin içti. "Ah, elleri; ruhumun ölüsünü üzerine giyinip bedenime sarılan elleri."
Karantina Serisi by beyzaalkoc
beyzaalkoc
  • WpView
    Reads 113,761,978
  • WpVote
    Votes 4,585,455
  • WpPart
    Parts 181
''Birlikte belanın içine batabileceğimiz kadar battık. Ve şimdi, seni bırakmayacağım... Benimle misin?'' --- Zeynep, kendini yeni okuluna başladığı ilk gün bir felaketin ortasında buldu. Okulu, salgın bir hastalık nedeniyle karantina altına alındı. Karantinanın akşamında ise kendini okulun karanlık koridorlarında bir kız öğrencinin cesedinin başında buldu. Üstelik yalnız değil, onlar da yanında... Mahşerin üç atlısı. Bu, sadece bedenleri değil ruhları da karantinaya alınan dört kişinin hikayesi. Bu onların özgürlüklerine ulaşmak için yaşadıkları esaretin hikayesi. Bu, birbirlerinin her şeyi haline gelen, birbirlerine gökyüzündeki son yıldız yanıp kül oluncaya kadar birlikte olacaklarına söz veren dört arkadaşın hikayesi. Bu mahşerin dört atlısının hikayesi. Şimdi, bizimle misiniz? "Bizim bedenlerimizi karantinaya almadılar. Ruhlarımızı karantinaya aldılar. Bizim ruhlarımız tanıştığımızdan beri karantina altında. Ne çıkabiliyoruz bu karantinadan, ne de birbirimizden ayrılabiliyoruz. Ruhlarımızı birlikte bir karantina altına aldılar, ve bizim bundan sonraki tek savaşımız bu karantinadan kurtulmak. Kurtulduğumuzda bile birlikte olacağız, ama özgür olacağız. Savaş bitti, ve biz sağ kaldık. Savaş bitti, ve biz hala ayaktayız."
12:30 SEANSI by halapenobiberi
halapenobiberi
  • WpView
    Reads 2,053,077
  • WpVote
    Votes 114,635
  • WpPart
    Parts 50
[WATTYS 2022 KAZANANI] Parmağı omzumun üzerindeki belli belirsiz benlere dokundu. Ardından köprücük kemiğime kaydığında dudaklarım, bir nefese muhtaç kalmış gibi titreyerek açıldı. Koyulaşan bakışlarını gördüğümde göğüs kafesimin içindeki kalbim, hızlı bir takla atmıştı. "Ne yapacağım ben seninle?" diye mırıldandığında kısa saçımın tutamlarından birini parmağına dolamıştı. Güçlü eli, belimi sıkıca sarıyordu. Dudakları kulağımın üstüne dokunduğunda titreyen ellerim omuzlarına tutundu. Tüm günahlarım birleşerek bedenimi ve ruhumu ona emanet ettiğinde içimdeki şeytan gülümsedi. Ardından onun dudakları da kıvrıldı ve çenemi kavrayıp ona bakmamı sağladı. Bakışlarımız buluştuğunda; cehennemin tüm ateşleri ikimiz için yandı ve dudaklarından adıma işlenen zehir döküldü. "Vera." (TAMAMLANDI.) [14.03.2020 | 14.07.2021]
VAVEYLA by binnurnigiz
binnurnigiz
  • WpView
    Reads 33,131,209
  • WpVote
    Votes 1,336,697
  • WpPart
    Parts 44
Her şey bir ölümle başladı. Ölüm, nefreti takip etti. Nefret, intikamı körükledi. Ve aşk hepsini alaşağı etti. Yüksek kayalarda uçan kartal, kayanın en dibinde yaşayan küçük kıza âşık oldu. Onların aşkı, çığlık. Onların aşkı, feryat. Onların aşkı, acı. Onların aşkı, ölüm. Onların aşkı, VAVEYLA. Karanlıkta atılan her çığlık sahipsizdir. Ben senin karanlıkta attığın çığlığım. Seninleyim ama senin değilim.
Trabzon Güzeli by bilgeliyazar
bilgeliyazar
  • WpView
    Reads 3,915,502
  • WpVote
    Votes 6,342
  • WpPart
    Parts 2
Bu kitap, "Hiçbir üzüntü, mutsuzluk ve acı olmadan bir hayat sürülemez ve böyle bir kitap bile yazılamaz." diyen edebiyat hocama tepki olarak yazılmıştır. Trabzon Kurgusu olup, herkesin okuyabileceği ful mutlu, mutsuzluğa dair tek cümle bile barındırmayan bir kitaptır... Bu kitapta ne üzüntü ne mutsuzluk ne acı, ne sıkıntı, ne dert, ne de keder hiçbiri yok. Bu kitapta ölüm bile yok. Kötü kız ve ya kötü çocuk da onların çevirdiği dolaplar da yok. Bu kitapta mutluluk, kahkaha, sevinç ve tüm olumlu duygular var. Bu kitaptaki esas kız o kadar zeki ki diğer kitaplardaki klişe şekilde gözünün önündeki görmeyen kızların aksine her şeye bir fikri olan en olmadık şeyi bile tahmin edip bölümler hakkında spoiyi kendisi veren bir kız. İlk bölümden son bölüme kadar mutsuzluğa dair tek bir cümle dahi yok bu kitapta. Bunun garantisini verebilirim. Ve tüm ömür garantili. Böyle iki yıl garantili falan da değil. Memnun kalmazsanız anında iade edilir. Böyle sürekli mutluluk dedim diye vıcık değil. Okuyun ve test edin. Konusuna gelecek olursak, Açın ve tanıtımın tamamını okuyup fikir sahibi olun ♥ 》Tüm hakları bu hırçın yazarın masum ruhunda saklıdır. İsminde Trabzon geçen ve ful mutlu kurgu olarak yazılmaya başlanmış ilk kitaptır. Alıntı, "ESİNLENME" ve ya çalma durumlarında gerekli hassasiyeti o kişilere göstereceğim Trabzon'un hırçın bir kızı olarak... (Ve şahsen noterden kendi adıma tasdik edilmiştir)
OKYANUSTA BİR DAMLA |FİNAL OLDU| by matmazelhayalleri
matmazelhayalleri
  • WpView
    Reads 6,626,836
  • WpVote
    Votes 408,426
  • WpPart
    Parts 54
"Acıdan geçemeyen kadının, acısı bitemeyen adamla; kırık dökük sevdası." Kendini bilmez bir gecede, ay tamda göğün bağrında uyuklarken başladı her şey. Kader; dizleri yaralı bir kızı, dudakları kan kokulu bir adamın koynuna sardı. Yitirdiği hafızasının ardından, hiç bilmediği bir adamın elini tuttu. Geçmişi hatırlamaya çaba gösterdiği her an kendiyle ilgili bilinmezlere daldı. Adam her an köşe başındaydı, soluğundaydı ve ne parmağındaki yüzük, ne de hatırlamadığı geçmiş bu ihtirasa mani olamadı. Oysa ki şeytanın ini, adamın köşesi kıvrılmış zihniydi. Kadın adamın cehennemiydi; saf ateşin koynu, zemheri kışın soluğu.
KİMSESİZLER MATEMİ. by matmazelhayalleri
matmazelhayalleri
  • WpView
    Reads 13,825,576
  • WpVote
    Votes 894,400
  • WpPart
    Parts 69
Safir Mila Safkan, şu an olduğu yaşından çok daha ufakken, hayatının taşlarını yerinden oynatan bir olay yaşar ve kendini ansızın, yetimhanenin soğuk duvarları arasında kimsesiz bulur. Sahip olduğu şeyler, her ne yaşarsa yaşasın iyi kalan kalbi ve tutkuyla bağlı olduğu dansıdır. Kalbi yalnızca bir tek şey için, bale için çarpar. Ta ki ikincisini bulana kadar. Hazer Han'ı. Dans seçmelerine gittiğinde, kendisini seçen bu adamın gözetimi altında dans etmeye, müzikali kazanma hedefiyle bir kelebek gibi kanat çırpmaya başlar. Fakat, sahip olmayı istediği tüm bu başarıların yanında, ona başka bir hediye kılınmıştı. Aşk. Kendi kalbi kadar hassas, nazik bir kalp, Mila'ya yaklaştığında, bu zamana kadar koruduğu tüm savunmaları yavaşça yerle bir olur ve aşk, arzuyla, bedeninde dans eder. •yetişkin içerikli sahneler mevcuttur•