gavolina_
Böyleydi işte hayat...
Acının adı bazen sessizliktir.
Bazen bir mezar taşı, bazen suskun kalan bir dokunuş. Gözyaşlarını saklaman için yağmurun yağmasını beklersin.
053***: Yağmurda gözyaşlarını kimse görmez...
053***: Öyle söylerler.
053***: Ne kadarı doğru bilemiyorum. Ama son kez ağla misket.
Ya da kimse görmesin diye geceyi.... Yıldızları sayarsın. Belki zihnim bu acıdan bir nebze olsun uzaklaşır diye..
Alkım: Kalbin acıdığında gökyüzüne bakmasını seversin.
Alkım: Düşünmemek için yıldızları sayarsın.
Bu hikâye, unutulmuş bir aşkın, kabullenilmeyen bir geçmişin ve yarım kalmış cümlelerin izini sürüyor. Yüzleşmek kolay değil, hele kalbin hâlâ atıyorsa o eski ritimle. Ama bazı veda cümleleri vardır ki, onları sadece gecenin en sessiz saatinde duyarsın.
"Ve belki de bu, son kez ağlaman içindir, Misket." Çünkü bazı yaralar iyileşmez, sadece hatırlanır.
Bu Gökkuşağı'nın Yağmura aşık olmasının hikayesi.
"Yağmur yağmazsa gökkuşağı olabilir miydi misket, ben var olabilir miydim? Var olmazsam seni nasıl bu denli sevebilirdim?"