xm3rv3clk adlı kullanıcının Okuma Listesi
4 stories
BEYAZ LEKE by asliaarslan
asliaarslan
  • WpView
    Reads 38,013,202
  • WpVote
    Votes 2,066,635
  • WpPart
    Parts 39
Yaşıyorduk, işkence çekiyorduk, idam ediliyorduk, köle gibi çalıştırılıyorduk, susuyorduk, çığlık atıyorduk ama hepsinin sonunda sesli ya da sessiz bir savaş veriyorduk çünkü seviyorduk. Şaşırtıcıydı, sevgi bazen bir savaş meydanının ortasında size uğruyordu. O an iki yolum vardı. Ya sevecektim, ya ölecektim. Sevmeyi seçtim. Onu sevmek de ölümü daima nefes gibi ensende hissetmekti. "En büyük savaşların ortasında kurak topraklardan bile bazen çiçek açar, bombalar etki etmez, kökleri sımsıkı tutunur. Bir bakarsın renkler canlanır, güzel kokar her yer. Sen bu çiçeksin diyemem, biz bu çiçeği temsil ediyoruz diyebilirim. Özgürlüğümüze." Bu kitapta geçen kişiler ve kurumlar tamamen hayal ürünü olup her ayrıntısıyla kurgudan ibarettir.
ÖTANAZİ OKULU(Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
Maral_Atmc6
  • WpView
    Reads 7,793,995
  • WpVote
    Votes 192,265
  • WpPart
    Parts 18
Dilsiz bir kızın kalbi tüm kötülükleri kendisine çekiyordu. Hiçbir kalp bu kadar değerli olmamıştır. Yeşil, Ötanazi Okulu'na sürgün edildiğinde o yıllarda henüz bir çocuktu. Öz babasının onu nasıl bir yere mahkûm ettiğini bile bilmiyordu. Ötanazi Okulu, Amerika Birleşik Devletleri'ne bağlı olan Alaska'da açılmış karanlık bir okuldu. Bildiğiniz tüm o okulları unutun çünkü Ötanazi Okulunda öğretmenler ders vermiyordu. Her biri kendi dalında uzman bilimcilerdi ve oradaki amaçları bir okul dolusu öğrencinin üzerinde deneyler yapmaktı. Öğrenciler ise sıradan öğrenciler değildi çünkü her biri idam cezası almış mahkûmlardı. Okul onları satın alarak kendi deneylerinde kullanan karanlık bir girdaptan farklı değildi. Bir kez içine girince çıkmak mümkün değildi. Yeşil tüm o tehlikeli mahkûmların içinde göğsünde değerli bir kalple yaşamak zorundaydı. Herkes onun kalbini isterken kurtların içine atılmış bir kuzudan farklı değildi. Kalbini isteyenlerden biri de öz babasıydı. Babasının onun kalbi için okula tehlikeli bir suikastçı göndermesiyle, belki de tüm ezberler bozulmaya başlamıştı. Avcı'da her zaman bu kadar acımasız değildi. Özellikle ateşten kızıl saçları olan ve bir katile gülümseyen hasta bir kadını tanıyana kadar. Şimdi karar verme sırası ondaydı. Avını öldürmeli mi, yoksa korumalı mı? Sayfalar üzerinde konuştuğu bu dilsiz kadınla tam olarak ne yapmalıydı? "Kadın kandan korkuyordu, adam ise kan kokuyordu. Şimdi sen söyle; böyle bir durumda kadın özleyebilir mi ölüm kokan bir adamı?" dedim. "Kadın aptaldı adam ise kadına kör. Şimdi sen cevap ver; her şeye, herkese ve özellikle küçük bir kadına kör olan bir adam bekleyebilir mi kadın tarafından özlenmeyi?" diyerek bana cevap verdi.
SOKAK NÖBETÇİLERİ by asliaarslan
asliaarslan
  • WpView
    Reads 58,214,473
  • WpVote
    Votes 2,249,871
  • WpPart
    Parts 63
16 Mayıs 2021 güncellemesi: Bölüm yorumlarında fazlasıyla spoiler olabilir, eğer hoşlanmıyor ve keyif alarak okumak istiyorsanız yorumlara bakmayın. Bütün Sokak Nöbetçileri'nin gözleri benim üzerimdeydi, benim gözlerim ise onun turkuaz rengi gözlerinden ayrılmıyordu. Hepimiz yine bir amaç uğruna toplanmıştık. "Sokak çocuklarını her gördüğünüzde saçlarını okşayın," dediğimde gözlerim onun kumral saçlarına kaydı, alnına bir tutam saç düşmüştü ve her zamanki gibi dağınık, özensizdi. "Onları sevin, gülümseyin. Bir gün o çocukların büyüyeceğini ve karşınıza çıkacağını unutmayın." Hafifçe tebessüm ettiğimde canım hiç olmadığı kadar fazla yanıyordu. "Büyüdüm, büyüdün, büyüdük." Ona doğru bir adım attım ve başımı kaldırıp "Keşke hiç büyümeseydik," diye fısıldadım. "Keşke büyümeseydin. Keşke o sokaklara ait kalsaydık." Öfkeli değil, bıkkındı. Ruhsuz değil, tepkisizdi. Yalnız değil, kimsesizdi. "İçimi sokaklara çevirmenin bir yolu var mı?" diye sorduğunda sesinde ilk defa başkaldırı yoktu, vazgeçiş vardı. "Kendimi değil ama seni o sokaklarda yaşatıp gizlemek istiyorum."
AMANSIZ MÜCADELE by xm3rv3clk
xm3rv3clk
  • WpView
    Reads 221
  • WpVote
    Votes 122
  • WpPart
    Parts 7
"Allahım sen beni burdan kurtar ama ölmeden " depodan içeri girdim Ömer deponun en sonundaydı . Depo oldukça uzundu . İçerisi iğrenç kokuyodu. Ömer'in yüzü yara bere içindeydi. Ömer diye bağırdım. Beni fark eden Ömer gitmem gerektiğini anlatan hareketler yaptı . Ama ben gitmeye gelmemiştim . Ya Ömeri kurtaracaktım yada ölücektim. Adamlar beni yakalamaya tenezzül bile etmediler belli ki farkındaydılar. " Ömer hatırlarmısın bilmem ama sana bi can borcum var dı ." Ömer'in ağzını açtılar. " hatırladım da şimdi hiç sırası değil burdan gitmezsen asla haz edemeyeceğim şeyler olacak ve bilirsin benim haz etmediğim şeylerde haz da yaşatmam" Ne kadar işkence çekse de halen aynı Ömer'di . :Kusura bakma Ömer Can Kaya ama bu durumda sen patron olamazsın yani benim dediğim olcak" "Afra Naz Şimşek bi kere de tamam de de beni şaşırt git hadi " . O sırada admalardan biri çok konuşma demedim mi ben sana diyerek Ömer' e sert bir yumruk attı " Ömer ben borcumu ödemeden hiç bir yere gitmicem hani şu benim için sırtından yediğin üç kurşun" " tamam sonra ödersin şimdi git " " Ömer bunun sonrası yok ya şimdi ya hiç" . Ömer bana ne demek istiyorsun der gibi bi bakış attı . Aynı adam bu kadar yeter diyerek ağzını kapatıcaktı ki Ömer "dur kapatma yoksa seni o bez parçasıyla boğarım " dedi . Adam bi yumruk daha indirdi . Ömer ise şaka gibi gülüyordu . Onu daha fazla bu halde görmek istemedim . Kulağımdaki haberleşme cihazına bişeyler dedikten sonra derin bi nefes aldım. Ömer" Afra arkan-" demeye kalmadan üç tane kurşun sesi geld i . Sırtım yanmaya başlamıştı. Canım çok yanıyordu . Ayaklarımın üstünde daha fazla duramadım . Dizlerimi kırdım . Yere düşerken gözümden yaşlar akmaya başlamıştı . Oysaki söz vermiştim kendime ağlamayacaktım . Gözlerim kararmaya başlamıştı . O sırada bi ses duydum başarmıştım " Ömer