En iyiler
31 stories
İTİBAR PALASI by Elif_Kiriscii
Elif_Kiriscii
  • WpView
    Reads 300,985
  • WpVote
    Votes 12,931
  • WpPart
    Parts 36
Yatağın baş ucundaki küçük bir kağıt parçasına yazılan iki cümlenin içerisinde kalem delikleri vardı; harfleri bir araya getirirken kâğıdı parçalamaktan son anda vazgeçen bir saldırganlıkla yazılmıştı. Saldırganlığı yazdığı sekiz dokuz kelimeyle veda eder gibi değil, Alara'nın kalbini nefretin kollarına bırakır gibiydi. ❝Hesaplaşmamız gerekenleri şimdi hesaplaşmayacağız Alara. Geceyi de yaşanmamış say.❞ Yiğit Uygar Palaslı'nın satırlarında ihtirasa karışan bir öfke ve Alara'nın ihanetine duyduğu inanç vardı. Ve Yiğit kadar kimse, ihanetle körüklenerek yakıp yıkamazdı. Büyük bir kumpas. Palaslı'ların sergisinden çalınan değerli antikalar. Ve suçlanan Alara Yücesoy. Onların tehlikeli, 'itibar palası' oyununa ortak ol.
SOĞUK TUTKU +18 by LorianaLM
LorianaLM
  • WpView
    Reads 9,514,665
  • WpVote
    Votes 74,493
  • WpPart
    Parts 8
"Soyun." Gözleri kin dolu bakıyordu. Kin ve Nefret dolu. Duyduğum kelime beynime bir mızrak gibi saplandığında ceketimin cebinden çıkardığım bıçağı hızla ona doğrulttum. Her ne kadar bunu yapmaya cesaretim olmasa da; onun gözünü, korkmayacağını bildiğim hâlde ekmek kırıntısı kadar olamayan bir umutla korkutmaya çalışıyordum. Ne yazık ki bu bir aptallıktan ibaretti. Canım sadece daha fazla yanacaktı. Sağ elimi havada olumsuz anlamda savurarak, "Asla," diye bağırdım. "Git buradan!" Göz yaşlarım tek tek çeneme doğru süzülürken, bulanıklaşan görüntüleri netleştiremiyordum. Dudaklarının arasında ki sigara dumanını soluyarak alay dolu gülümsedi. Her kalp atışı, ruhumu titretiyordu. Omzunu yasladığı duvardan ayrılarak neredeyse bitmiş olan sigarasını yere attı ve rugan ayakkabısının ucuyla ezerek umursuz bir şekilde elimde ki bıçağa baktı. Gözlerini yeni bir alay bürüdüğünde, "Bu bıçakla mı tehdit ediyorsun beni?" diyerek, daha başlamadan sonlanan mağlubiyetime gülümsedi. Ardından kömür karası bakışları yeniden gözlerime uğradığında, keskin yüz hatları daha da derinleşerek öfkeli bir hâle büründü. Nabzı, nabzıma işliyordu. Gözlerinde ki alay silinerek okunamaz bir hale geldiğinde kaşları büyük bir soğukkanlılıkla çatıldı. "Hiçbir şey ama hiçbir şey; bana ait olduğun gerçeğini değiştiremez, Şura Yosun." ••• ▪ UYARI: LÜTFEN, ÇOK FAZLA GİZEM, FAZLA ACI, FAZLA GÖZ YAŞI, FAZLA ENTRİKA VE FAZLA DRAM İÇEREN KİTAPLARA TAHAMMÜL EDEMİYORSANIZ BAŞLAMAYIN, ÇÜNKÜ AŞIRI GİZEM, ŞİDDET VE PSİKOLOJİK GERİLİM İÇERİR! Okurken hissettiğiniz tüm duyguları sizinle birlikte hissediyor olacağım, bu bir bağımlılık. Peki ya, sen Bağlanmaya hazır mısın? ▪
Bana İyi Gel by cinnamon_san
cinnamon_san
  • WpView
    Reads 2,378,434
  • WpVote
    Votes 149,279
  • WpPart
    Parts 48
Bir sosyopatı iyileştirebilir misin doktor, yoksa o sosyopat seni de mi delirtir? • Gülce Ayoğlu - Barbaros Demirkan • 🔱 🔱 🔱 Acı içindeki sesiyle ellerini makinenin yanına vururken transa girmiş gibi "İstemiyorum, istemiyorum, istemiyorum. Çıkar beni! Çıkar!" diye bağırıyordu. Refleksle yumruk yaptığı ellerini tutup kendine zarar vermesini engellerken çıkması için hafifçe aşağı doğru kaymasına yardım ettim. "Barbaros! Barbaros sakin ol, iyisin. Çıkardık seni bak. Hadi bana bak." Hala beni fark etmemiş deli gibi titrerken alnından terler damlıyordu. "İstemiyorum, istemiyorum. Çıkar." diye sayıklamaya devam ederken ne yapacağımı bilemedim. Onun için hem endişelenip hem korkarken yanında olduğumu belli etmek için hafifçe elimin altındaki elini okşadım. Temasım biraz işe yaramış olacak ki varlığımı daha fazla belli edebilmek için biraz tedirginlikle de olsa ellerimi hafifçe sırtına doğru kaydırıp ona sarıldım. Kulağına doğru sakinleştirici olduğunu düşündüğüm bir sesle "Sakin ol Barbaros. İyisin, iyisin. Bak ben buradayım, çıkardık seni." Kollarımın arasında deli gibi titrerken sırtını yavaşça sıvazlıyordum. Sürekli tekrar eden telkinlerimle yavaş yavaş kendine gelirken bu kadar umursamaz ve güçlü duran dağ gibi adamı ne bu hale getirmişti, benim için yeni bir soru daha zihnimde yer ediyordu. 🔱 🔱 🔱 Cover by: MedGraphic (_moonnlightt_) Başlangıç Tarihi : 26 Ağustos 2020 #Sevgi'de 2. (05.04.2021) #Gizem'de 1. (02.01.2021) #Aksiyon'da 1. (31.12.2020) #Genel Kurgu'da 1. (17.12.2020) #Romantizm'de 3. (23.12.2020)
ÜZÜM BUĞUSU by bosverdilan
bosverdilan
  • WpView
    Reads 1,833,557
  • WpVote
    Votes 116,176
  • WpPart
    Parts 32
Sene 1992, ülke sağ ve sol çatışmasının izlerini hâlâ taşıyorken henüz yoluna girmiş bir düzen yoktur. Bu çatışmanın içerisinde aynı evde doğup büyümüş olan Firuze ve Ecevit birbirlerinin tek ve en sevdiği oyun arkadaşıdır. Yetişkinlerin kavgalarının ötesinde, boya kalemleri ve oyunlarıyla büyüyen iki çocuğun doğarken beraber yazılan hikayeleri; bir doğum gününde sert bir silgiyle silinir, hiç var olmamış gibi koparlar birbirlerinden. Silgi yazıyı siler, kağıdı hırpalar ve Ecevit bir ailenin avucunun içinde yok edilir. Suçlar ve cezalar. Cezaları yalnızca suçlular mı çeker? Silgi yazıyı siler, leke bırakır ve Firuze en sevdiği oyun arkadaşını kaybeder. Suçlananlar ve cezalandırılanlar. Suçlular sadece yetişkinlerden mi çıkar? Firuze Akın ellerinde fırçalar, karşısında tablolarla yıllardır oyun arkadaşını beklemektedir. Seneler sonra aynı sayfa açılır, silgi de kalem de tek kişinin eline düşer. Ali Ecevit Tarhan, yazıp silmek için yok edildiği o yere geri döner. *** "Firuze sen benim çocukluğumsun," Gözleri derin bir şefkatle bana bakıyordu. Konuşan Ecevit'ti. Onu evvelden tanıyordum. Gözlerindeki şefkat avucunun içine düştü, un ufak edildi. "Firuze sen benim çocukluğumun katilisin," dedi acıyla, nefesini keskin bir bıçak kesti, o bıçağı ben tuttum sandım. Konuşan Ali Ecevit Tarhan'dı. Onu yeni tanıyordum.
SARKAÇ(Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
Maral_Atmc6
  • WpView
    Reads 15,724,316
  • WpVote
    Votes 608,514
  • WpPart
    Parts 31
"Delilerin sevdası hoyrat bir fırtına gibidir. Günün başında seni sarsan fırtına, gecenin şafağında ılık bir esintiye dönüşüp kaburgalarının arasına sokulur." Saka ve Sanrı'da tanıdığımız Gurur ve Farah'ın hikayesi. SVS'den bağımsız bir kurgu olduğu için Sarkaç'a başlamak için önce Saka ve Sanrı'yı okumanıza gerek yoktur.
KAZAZEDE by authsevvy
authsevvy
  • WpView
    Reads 10,491,585
  • WpVote
    Votes 504,188
  • WpPart
    Parts 53
Vatan uğruna baş koymuş, düşmanın yüreğindeki korkunun izahı, acının işaret parmağı olan Sezin Kaza, yıllardır Keleş timinin başında duran üsteğmen kimliğinde görevini icra ediyordu. Ne yaptığını bilen, kendinden emin, dik oluşuyla bilinir, sayılırdı. Keleş ismini en doğudan batıya kadar duyurmuş, düşmanın ölmeden önceki son nefesindeki nefret olmuştu. Fakat bir gün, yaptığı küçük hata ile tüm çabaları bir anda başına yıkıldı. Yaptığı küçük hatanın sebebi ile başlarına atanan Yüzbaşı Turan Akkurt, kendisinden önce lakabı geçtiği an yeri titreten bir komutandı. Soğuk kalbi, acımasız bakışı, yangın öfkesi ile tanınırdı. Girdiği ortama heybetiyle girer, doğrularını kalemsiz kazırdı akıllara. Ve Sezin'in bildiği tüm doğruları silip kendi doğrularını yazmaya kararlıydı. ★ "Bende iki sevdanın ucu, bucağı yok, Kaza. Gönlümü almışım elime, ikiye bölmüşüm; sonu, sınırı olmayan iki sevgi sığdırmışım o iki parçaya." "Neymiş onlar?" "Biri vatan, diğeri sen." ★ KURGU, VATAN İÇİN CAN VEREN, MİLLETİNİ KORUYAN ASKERLERİN HATIRASINA YAZILMIŞTIR. GERÇEK ASKERİ OLAYLARDAN VE BİLGİLERDEN BAĞIMSIZDIR. DURUMLAR, OLAYLAR VE YERLER DEĞİŞTİRİLEREK YAZILMIŞTIR. KURGU GERÇEKLİĞİ TAMAMİYLE YANSITMAZ.
SAHTE DOKUZ by merkeztandem
merkeztandem
  • WpView
    Reads 11,217,587
  • WpVote
    Votes 617,006
  • WpPart
    Parts 64
Sosyal medya hesabı üzerinden futbol yorumculuğu yapan ve hayli popüler olan Dila Aral, kullandığı rumuz dolayısıyla herkes tarafından erkek zannedilmektedir. Mesaj kutusuna düşen bir fotoğraf ve ardından katıldığı olaylı canlı yayın sonrası hayatı tamamen değişir. Sosyal medyada yerin dibine soktuğu yetenekli futbolcu Barış Akdora'yla 6 ay boyunca çalışmak zorunda bırakıldığında ikilinin arasında dinamikler değişir ve güç savaşı başlar. Beraber çalışmayı öğrenebilecekler midir?
MEDUSANIN ÖLÜ KUMLARI (Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
Maral_Atmc6
  • WpView
    Reads 9,128,351
  • WpVote
    Votes 720,977
  • WpPart
    Parts 72
Elzem Akay'ın sıradan ama güzel bir hayatı vardı. En iyi okullarda okumuş, en güzel oyuncaklara ve kıyafetlere sahip olmuştu. En değerli mücevherler daima onun boynunu süslemiştir. Lüks içinde yaşarken hayatta istediği her şeye kolayca sahip olmuştu. Üzerine titreyen iki abisi, onu hep güldüren kız kardeşi, iyi bir yengesi ve onu sürekli çıldırtan bir hizmetçisi varken hayat ona karşı fazlasıyla cömertti. Tüm bunları ne bozabilirdi ki? Bir gece korkunç bir ritüele kurban edildiğinde gözlerini bambaşka bir dünyada açar. Orta Çağın hiyerarşisinin içinde kalmışken eve dönmek hiç kolay değildi. Kendi dünyasında bir öğretmenken Ölümsüzlerin akademisinde bir hizmetçi olunca, sınıf farkının acımasız gerçekleriyle yüzleşir. Burası onun dünyası değildi, burası barbarların hüküm sürdüğü Araftı ve o, hayatta kalmak istiyorsa lüks alışkanlıklarından ödün vermeyi öğrenmeliydi. *** "Medeniyet yoksunu, vahşi barbar!" diye ona sesimi yükselttiğimde çatılan kaşları umurumda bile değildi. Tüm gün kuyudan su çeken o değildi. "Şu sivri dilin bir gün başına bela olacak." Sert bakışlarla beni uyardıktan sonra merdiveni işaret etti. "Kahyadan fırça yemek istemiyorsan işinin başına dön." "O kadın bir cadı." Ondan bahsederken bile tiksintiyle yüzümü buruşturdum. "Bence benden nefret ediyor." "Hayret." Kaşları alayla yukarı kalktı. "Oysaki çok sevilesi bir kadınsın." İğneleyici sesiyle ters ters ona baktım. "Sizde öyle Savcı Bey," dedim oyunbaz bir ifadeyle. "Sizi görenlerin yüzünde güller açıyor." "Bunu inanarak söylemiyorsun." "Tabii ki inanarak söylemiyorum." Gülerek bana ikinci kez merdiveni işaret etti. "İşinin başına dön aksi taktirde yarın seni sınıfıma almam. Bir hizmetçiye ders verdiğim için yeterince sorun yaşıyorum." Bu vahşiler kendi dünyamda ne kadar zengin ve asil olduğumu anlamak istemiyordu.
MIH by _Mehsa_
_Mehsa_
  • WpView
    Reads 9,082,250
  • WpVote
    Votes 379,076
  • WpPart
    Parts 68
İntikamın kıyafetini hiç merak ettiniz mi? Peki ya bedenini? İntikam,nefretle kararmış lacivert gözlerdi. İntikam,bir kafesin ardına gizlenmiş saldırmayı bekleyen bir bedendi. İntikam, ruhunu kasıp kavuran ateşten, uçsuz bucaksız bir buz kütlesiydi. İntikam, karanlığa ait dünyada Siraç Vuslat demekti. Yer altı dünyasının Azrail'i olarak adlandırılmış bir genç adam . Bir kulübe,bir masumun intikamı. Bir kurul, suçsuz insanların günahkar kuklacıları. Ve karanlığın intikamına boyanmış kör kuyularına düşen, küçük narin bir ışık; Elif! O bir anahtar. Kalbine hiç nefret uğramamış bir umut. İntikamın ilk aydınlığı; Günışığı! Onun bir görevi var. Seveceği adamın tek hedefi olan intikam onu yok etmeden, kalbini açtığı bu adamın cehennemden uzaklaşmasını sağlamak. Cehennem, bir ışık için kör karanlığı affedecek miydi? Yoksa bir türlü Azrail'i azad etmeyen intikam, onu anahtarsız kapılar ardında saklamaya devam mı edecekti? Oysa Allah'ın ol demesiyle bütün kapılar açılırdı! İntikamın ölümü, Günışığının baharını getirecekti...
SAKA VE SANRI(Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
Maral_Atmc6
  • WpView
    Reads 35,608,012
  • WpVote
    Votes 1,594,743
  • WpPart
    Parts 58
"Karımı artık yanımda, odamda ve yatağımda görmek istiyorum!" diye bağırınca donup kaldım. Ne söylediğinin farkında mıydı? Bir başkasının kimliğiyle evlenmek mümkün müydü? Gerçekten nikâhta bile sahtekârlık yapılabilir miydi? Başına gelene kadar Bige Saka bunun mümkün olduğunu sanmıyordu. İlk görüşte aşktı onunkisi, bu yüzden âşık olması ve duygularına yenik düşüp evlenmesi çok hızlı olmuştu. Evlendiği gün sevgilisinin bir dolandırıcı olduğunu öğrenmişti. Üstelik zaten evliydi ve başka bir adamın adını, soyadını, kimliğini hatta gerçeğinden ayırt edilemeyecek imzasını kullanarak Bige'yi evlendiklerine inandırmaya çalışmıştı. Son ana kadar Bige bu gerçeği görememişti. Peki, nikâh cüzdanında adı geçen gerçek Karun Kalender kimdi? Evlendiğinden haberi var mıydı? Böyle bir durumda nikâh geçersiz sayılırdı değil mi? "Ne demek nikâh geçerli?" Şaşkına dönmüş bir halde avukata bakıyordum. Benden haberi bile olmayan bir adamın karısı olduğumu mu savunuyordu? "Üzgünüm Bige Hanım," dediğinde olağan bir şeyden bahseder gibi sakindi. "Nikâh memuruna kadar her şey gerçek. Eski sevgiliniz Serhat Bey ile o masaya oturduğunuzu doğrulayacak hiç görgü tanığınız yok. Bu nikâhın başka bir adamın kimliğini kullanarak kıyıldığına dair hiçbir kanıtınız yok. Böyle bir durumda yapılacak en mantıklı şey Karun Bey'i bulmak ve ona olanları anlatıp boşanma evraklarını imzalatmak." Bu adam ne dediğinin farkında mı? Bahsi geçen adamın benden haberi bile yoktu. Karşısına geçip ona ne diyeceğim? Senin ruhun bile duymadan evlendik hadi şimdi de boşanalım mı? Bu koskoca bir saçmalıktı!