Genç adam Deniz mavisi gözleri ile inceledi boş sokağı.Kulaklarına ulaşan hıçkırık seslerinin kaynağını bulmaya çalışıyordu. İçinden yağan yağmura sert bir küfür savurup aramaya devam etti.Sonunda boş bir şekilde ayakta dikilmenin bir işe yaramayacağını anlayıp yürümeye başladı. Boş ve ıssız sokakta yankılanan hıçkırık sesleri genç adamı huzursuz ediyordu. En sonunda gecenin karanlığında bile parlaklığını yitirmeyen kar beyazı gözlere takıldı gözleri. Adımlarını hızlandırıp o gözlerin sahibinin yanına gitti. Genç kız kafasını kaldırıp gökyüzü gibi sonsuz gözlere baktı.Öfke ve nefretle harmanlanmış irisler yerini merhamete bırakırken konuştu genç adam. Naruto:İyi misin?Neden ağlıyorsun? Genç kızın dudakları uzun süredir hasret kaldığı gülümsemeye kavuşurken fısıldadı. Hinata:Ağlamıyorum...Kalbimin parçaları dökülüyor.

Veeee Gooool! Naruto! Naruto! Naruto! Bunlar bütün maçlarda duyulan sözlerdi, sanki bir kanun gibi. Naruto Uzumaki, Konoha Milli Takımının sarı şimşeği, parıldayan yıldızı, yükselen genç şöhreti, sahaların atılgan şampiyonu. Hayallerine kavuşup dolu dolu yaşıyorken, ne kötü gidebilir ki? Çalkantılı bir özel hayat döneminden geçen Naruto, günün birinde bir kafeye kafa dinlemek için gider, ve orada çivit saçlı, mehtap tenli güzel bir genç kızla tanışır. Burada hayatı değişir. Zambak Vadisi'nde.