Oxion'a vardığında dünyanın ters döndüğünü zannetmişti. Lakin orası zaten dünyadaydı. Nephelae Cross, Birinci Dünya Savaşı bitmeden doğmuş ve Oxion Savaşı'nda bizzat rol üstlenen Oxion Bilimcisiydi. Her Turcontas kadını gibi eline silah alıyor, askerlere su ve yemek götürüyor, yaralılar bakıyordu. Aynı zamanda insan çeteleri yüzünden yaralanan çocukların yarasını sarıyordu. O sadece ölen Oxionları inceleyen bir bilim insanı değildi, bundan daha fazlasıydı. Bunu keşfedenler onun saraya geleceği günü heyecanla bekliyordu. Lakin saray normal sarayların çok ötesiydi. "Oxion Sarayı'nın bir hikayesi vardı. Özellikle bu sarayın içinde yaşayanların hikayeleri ayrı bir ilgi çekerdi. Bu saraya giren kana bulanırmış diyenlere göre. Duvarların da kulağı varmış. Bu yüzden herkes sırlarını öyle kolay kolay kimseye anlatmazmış. Sarayın farklı kokuları varmış. Bu kokular, sadece saraya değil aynı zamanda dışarıya da yayılırmış. Oxionları zehirlermiş bu kokular. Oxionların hırçınlaştırır ve insanlara karşı nefret beslemesine neden olurmuş." •Kitap mrsdelenra hesabımda yayındaydı fakat kaldırılmıştır. Bu hesaptan yeniden yazılan bölümler yayınlanacaktır. Keyifli okumalar dilerim🖤