Eysipi04aresta adlı kullanıcının Okuma Listesi
33 stories
HANZADE (+18) by purebloodgl
purebloodgl
  • WpView
    Reads 641,667
  • WpVote
    Votes 35,061
  • WpPart
    Parts 46
Uyarı: CİNSELLİK İÇEREN SAHNELER OLACAKTIR. Hatırlanmayan bir gecenin ertesiydi. İki farklı yolun kesişim kümesiydi sanki. Yüz yılda bir denk gelen güneş tutulması gibi; bir an birbirlerine karıştılar bir diğer ansa koşarak uzaklaştılar birbirlerinden. *** Dört yıl önce sadece adını bildiğim bir adamın yatağına girmiştim. Hesabım ya da planım yoktu ama şimdi? Kızım için o adamın kadını olmaya mecburdum ve tek dileğim bana inanmasıydı. Bu hikayede aşk bebeği doğurmadı ama bebek aşkı doğuracak. *** Güneş doğudan kalbime doğdu; o andan itibaren doğudan başka yolum yoktu...
GÖKÇEN by Loresimaa__
Loresimaa__
  • WpView
    Reads 60,949,049
  • WpVote
    Votes 3,097,029
  • WpPart
    Parts 60
"Masalda da gerçekte de kalbi olmayan bütün kızların adı Gökçen'dir..." . . . Kapak: @birkadehsevgi- 🦋🖤
EMARE SERİSİ by asliaarslan
asliaarslan
  • WpView
    Reads 2,411,911
  • WpVote
    Votes 131,097
  • WpPart
    Parts 64
"Çocukluğumuz tohumumuzdur," diye fısıldadı Sırtlan'ın kül olan kalbi. "Tohumumuza kim su verdiyse o şekilde büyür ve yetişiriz." EMARE serisinin, birinci kitabı Sarmaşık, ikinci kitabı Pusula ve son kitabı Maske bu başlık altında toplanacaktır.
SOKAK NÖBETÇİLERİ by asliaarslan
asliaarslan
  • WpView
    Reads 58,233,240
  • WpVote
    Votes 2,250,197
  • WpPart
    Parts 63
16 Mayıs 2021 güncellemesi: Bölüm yorumlarında fazlasıyla spoiler olabilir, eğer hoşlanmıyor ve keyif alarak okumak istiyorsanız yorumlara bakmayın. Bütün Sokak Nöbetçileri'nin gözleri benim üzerimdeydi, benim gözlerim ise onun turkuaz rengi gözlerinden ayrılmıyordu. Hepimiz yine bir amaç uğruna toplanmıştık. "Sokak çocuklarını her gördüğünüzde saçlarını okşayın," dediğimde gözlerim onun kumral saçlarına kaydı, alnına bir tutam saç düşmüştü ve her zamanki gibi dağınık, özensizdi. "Onları sevin, gülümseyin. Bir gün o çocukların büyüyeceğini ve karşınıza çıkacağını unutmayın." Hafifçe tebessüm ettiğimde canım hiç olmadığı kadar fazla yanıyordu. "Büyüdüm, büyüdün, büyüdük." Ona doğru bir adım attım ve başımı kaldırıp "Keşke hiç büyümeseydik," diye fısıldadım. "Keşke büyümeseydin. Keşke o sokaklara ait kalsaydık." Öfkeli değil, bıkkındı. Ruhsuz değil, tepkisizdi. Yalnız değil, kimsesizdi. "İçimi sokaklara çevirmenin bir yolu var mı?" diye sorduğunda sesinde ilk defa başkaldırı yoktu, vazgeçiş vardı. "Kendimi değil ama seni o sokaklarda yaşatıp gizlemek istiyorum."
BEYAZ LEKE by asliaarslan
asliaarslan
  • WpView
    Reads 38,028,701
  • WpVote
    Votes 2,066,973
  • WpPart
    Parts 39
Yaşıyorduk, işkence çekiyorduk, idam ediliyorduk, köle gibi çalıştırılıyorduk, susuyorduk, çığlık atıyorduk ama hepsinin sonunda sesli ya da sessiz bir savaş veriyorduk çünkü seviyorduk. Şaşırtıcıydı, sevgi bazen bir savaş meydanının ortasında size uğruyordu. O an iki yolum vardı. Ya sevecektim, ya ölecektim. Sevmeyi seçtim. Onu sevmek de ölümü daima nefes gibi ensende hissetmekti. "En büyük savaşların ortasında kurak topraklardan bile bazen çiçek açar, bombalar etki etmez, kökleri sımsıkı tutunur. Bir bakarsın renkler canlanır, güzel kokar her yer. Sen bu çiçeksin diyemem, biz bu çiçeği temsil ediyoruz diyebilirim. Özgürlüğümüze." Bu kitapta geçen kişiler ve kurumlar tamamen hayal ürünü olup her ayrıntısıyla kurgudan ibarettir.
BÜLBÜL KAPANI  by Loresimaa__
Loresimaa__
  • WpView
    Reads 19,435,120
  • WpVote
    Votes 1,254,643
  • WpPart
    Parts 41
"Bela yağmur gibi gökten yağarsa Başını ona tutmaktır, adı aşk..." . . . 🪶❤️‍🔥 Kapak tasarım; @Publiisherr
DİLSİZ KOMUTAN [TAMAMLANDI] by Gizliyazar_1907
Gizliyazar_1907
  • WpView
    Reads 258,357
  • WpVote
    Votes 11,690
  • WpPart
    Parts 36
Herkes onun dilsiz olduğuna ve hatta erkek olduğuna inanıyordu. Yüzündeki mskesi ve göğsüne taktığı korsesi ile komutanları dışında kimse ile konuşmaz ve kimseye gerekmediği müddet cevap vermezdi. Tüm bunlara rağmen timi bilirdi onun kadın olduğunu. Tomris tüm o sert hallerine rağmen, kendi öksüzlüğüne rağmen evde onlara ana baba olurdu. Fakat yine de mesafesini korurdu. Nice düşmanı yenen Tomris Türkmenov, Çocukluk aşkına yenilmişti. Kendini gizlemesinin nedeni sadece kurallar değildi. Oydu... Saçlarını sadece sevdiği adamın görmesi için her zaman maskesinin ardına sıkı sıkıya saklardı, Tomris başka erkeklerin o çirkin bakışlarından rahatsız olduğu için bunu sevdiği adama haksızlık olarak düşünür ve tüm kadınsal hatlarını kapatırdı. Hiçbir zaman açılamadılar birbilerine. Ölüm kapıya dayandı, işte o zaman çıktı ağzından o nameler; "seni seviyorum Alparslan... Sana aşığım... ne zaman oldu bilmiyorum ama oldu işte. Sende yadırgama. Seni sen sevmeden tam 12 sene önce, ilk gördüğüm andan beri seviyorum. " dediğinde göz yaşlarını tutamadı Tomris. " o kadar seviyorum ki senin kokun olmadan, sen olmadan uyuyamıyorum. O kadar seviyorum ki saçlarımı, bedenimi senden başkası görecek diye ödüm kopuyor. O kadar seviyorum ki senin için bedenimi gizliyorum. " dediğinde bir şok daha geçirdi Alparslan. " O kadar seviyorum ki... Kendimi senin için feda edecek kadar. " Dediği anda dağda bir kurşun sesi geldi... Alparslanın kucağında ki kadın küçücüktü, daha da küçüldü. Demin öptüğü dudaklardan acı dolu soluk çıktı. Kadın gözlerini kapattığında, Adam ömrünü kapattı... _________________________________________ #savaşcı 1 # tomris 1 # fısıltı 1 __________ TOMRİS TÜRKMENOV
BİR KİBRİT YAK +18 by zeynepsnmzsyy
zeynepsnmzsyy
  • WpView
    Reads 1,904,681
  • WpVote
    Votes 86,360
  • WpPart
    Parts 43
Not: Kitapta +18 unsurlar mevcuttur.. (Tamamlandı) ........................................ ~ZS~....................................... "Kına yakmak kendini adamaktır. Bir gelin ve damatlara yakarlar; kendilerini birbirlerine adasınlar diye. Bir de kurbanlıklara yakarlar; kendilerini Allah'a adasınlar diye. Bir de askerlere yakarlar; kendilerini vatana adasınlar diye." Asena, babasının ısrarı ile gittiği yemin töreninde, kalabalığın içinde parlayan üniformalar arasında sadece bal gözleriyle baktığı askeri gördü. O an, etrafındaki her şey silinip gitti; zaman durdu ve kalbi hızla çarpmaya başladı. Aşık olduğu askerin, Binbaşı Özçelik olduğunu ve yeni rütbesi ile birlikte Gölge Timini'nin başına geçtiğini öğrenince, heyecanı bir kat daha arttı. Özçelik'in duruşundaki kararlılık ve cesaret, Asena'nın içini ısıtan bir ateş gibi yayıldı. Her detayıyla etkileyici olan bu tören, Asena'nın ruhunda bir iz bıraktı. Gözleri, binlerce kişinin arasında sadece o askerde odaklandı; etrafındaki gürültü, kalabalık ve meraklı bakışlar yok oldu. İçindeki aşk, geleneklerin ötesinde bir bağlılık hissettiriyordu. Özçelik'in gözlerinde, savaşın, fedakarlığın ağır yükünü taşıyan bir derinlik vardı ama Asenayı asıl etkileyen o bal gözler arkasındaki kapalı kapılardı ; Asena, bu kapıları açmak ve onunla birlikte bu yolda yürümeyi istediğini fark etti.. ..... 🇹🇷.... "Al eline bir kibrit yak, sen sigara dumanını izle, ben seni." "Sen al eline bir kibrit yak, imkansızlığımızın ateşini ................................... ~ZS~................................. ~BİR KİBRİT YAK adında wattpad de bulunan ilk ve tek kitaptır ~
ÖYLE BİR UĞRADIM (Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
Maral_Atmc6
  • WpView
    Reads 368,195
  • WpVote
    Votes 21,105
  • WpPart
    Parts 8
"Ondan hoşlanıyor musun?" Kıskanç çıkan sesine ne tepki vereceğimi bilemiyordum. "Ona sarıldın." Kaşları çatıldı. "Hoşlanmasaydın sarılmazdın. Hoşlanıyorsun ki sarıldın." Burnundan nefesini sertçe verdi. "Bana bile sarılmadın." Ters ters baktı. "Bana niye sarılmıyorsun?" Kıskandığı kişi en yakın arkadaşıydı. Ve onun arkadaşı benim babamdı. Hiçbir şeyden haberi yoktu. Eflah kim olduğumu bilmeden beni seviyordu ama ben, onun kim olduğunu bile bile ona âşık olmuştum. Benim günahım daha büyüktü. Bir insanın başına en kötü ne gelebilirdi? Babam gözlerimin önünde öldürüldüğünde ve onu öldüren annem olduğunda en kötüsünü yaşadığıma çok emindim. Artık annem cezaevinde, babam ise mezardaydı. Bundan daha kötü ne olabilirdi ki? 25 yıl geçmişe gitmek? Bu kötünün de kötüsü olabilir miydi? Ölümcül bir kaza sonucu kendimi 1998 yılında bulduğumda o an için bunun bir felaket olduğunu düşündüm. Felaket bir durumdu çünkü bu zaman diliminde anne ve babamla aynı yaşlardaydım. Onların hayatına bir yabancı gibi girmek zorundaydım. Ama aslında felaket sandığım şey mucize de olabilirdi. Mucizevi bir durumdu çünkü bu zaman diliminde annem cezaevinde, babam da mezarda değildi. Onların evlenmesinin nedeni annemin bana hamile kalmasıydı. Ana rahmine düşmeme sadece üç ay kaldığını anladığımda ise kendi doğumumu engellemenin nasıl olacağını düşünmeye başladım. Annemi cezaevinden, babamı da ölümden kurtarmanın tek yolu bu olabilir miydi? Belki de olabilirdi. Planını uygulamak için babamın arkadaşı Eflah'ın evine bir dadı olarak işe girmekse hayatımda verdiğim en kötü karardı. Bunu ona anlatmanın bir yolu var mıydı? Buraya ait olmadığımı, öyle bir uğradığımı anlatmanın bir yolu olmalıydı. Doğru insanı yanlış zamanda bulmak birine verilen en büyük ceza olmalı.
ÖTANAZİ OKULU(Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
Maral_Atmc6
  • WpView
    Reads 7,797,264
  • WpVote
    Votes 192,321
  • WpPart
    Parts 18
Dilsiz bir kızın kalbi tüm kötülükleri kendisine çekiyordu. Hiçbir kalp bu kadar değerli olmamıştır. Yeşil, Ötanazi Okulu'na sürgün edildiğinde o yıllarda henüz bir çocuktu. Öz babasının onu nasıl bir yere mahkûm ettiğini bile bilmiyordu. Ötanazi Okulu, Amerika Birleşik Devletleri'ne bağlı olan Alaska'da açılmış karanlık bir okuldu. Bildiğiniz tüm o okulları unutun çünkü Ötanazi Okulunda öğretmenler ders vermiyordu. Her biri kendi dalında uzman bilimcilerdi ve oradaki amaçları bir okul dolusu öğrencinin üzerinde deneyler yapmaktı. Öğrenciler ise sıradan öğrenciler değildi çünkü her biri idam cezası almış mahkûmlardı. Okul onları satın alarak kendi deneylerinde kullanan karanlık bir girdaptan farklı değildi. Bir kez içine girince çıkmak mümkün değildi. Yeşil tüm o tehlikeli mahkûmların içinde göğsünde değerli bir kalple yaşamak zorundaydı. Herkes onun kalbini isterken kurtların içine atılmış bir kuzudan farklı değildi. Kalbini isteyenlerden biri de öz babasıydı. Babasının onun kalbi için okula tehlikeli bir suikastçı göndermesiyle, belki de tüm ezberler bozulmaya başlamıştı. Avcı'da her zaman bu kadar acımasız değildi. Özellikle ateşten kızıl saçları olan ve bir katile gülümseyen hasta bir kadını tanıyana kadar. Şimdi karar verme sırası ondaydı. Avını öldürmeli mi, yoksa korumalı mı? Sayfalar üzerinde konuştuğu bu dilsiz kadınla tam olarak ne yapmalıydı? "Kadın kandan korkuyordu, adam ise kan kokuyordu. Şimdi sen söyle; böyle bir durumda kadın özleyebilir mi ölüm kokan bir adamı?" dedim. "Kadın aptaldı adam ise kadına kör. Şimdi sen cevap ver; her şeye, herkese ve özellikle küçük bir kadına kör olan bir adam bekleyebilir mi kadın tarafından özlenmeyi?" diyerek bana cevap verdi.