💙💙💙
33 stories
KARANLIĞIN ŞEHRİ by sulisindunyasi
sulisindunyasi
  • WpView
    Reads 25,389,973
  • WpVote
    Votes 1,489,926
  • WpPart
    Parts 80
Doğum gününden sonra, kardeşiyle eğlenmek için konsere giden bir genç kız... Fırtına yüzünden iptal olan konserden eve dönmeye çalışırken, kendini bir anda hiç bilmediği bir yerde bulursa... Ve bu bilmediği yerden, evine dönecek hiçbir yolu olmasa... Kendisini yabancı hissettiği bu şehirde, tüm bunlar yetmezmiş gibi, aklını karıştıran ve tüm yolları kendisine çıkaran gizemli bir genç adamla karşılaşırsa... Neler olur?
SAKA VE SANRI(Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
Maral_Atmc6
  • WpView
    Reads 35,705,584
  • WpVote
    Votes 1,596,248
  • WpPart
    Parts 58
"Karımı artık yanımda, odamda ve yatağımda görmek istiyorum!" diye bağırınca donup kaldım. Ne söylediğinin farkında mıydı? Bir başkasının kimliğiyle evlenmek mümkün müydü? Gerçekten nikâhta bile sahtekârlık yapılabilir miydi? Başına gelene kadar Bige Saka bunun mümkün olduğunu sanmıyordu. İlk görüşte aşktı onunkisi, bu yüzden âşık olması ve duygularına yenik düşüp evlenmesi çok hızlı olmuştu. Evlendiği gün sevgilisinin bir dolandırıcı olduğunu öğrenmişti. Üstelik zaten evliydi ve başka bir adamın adını, soyadını, kimliğini hatta gerçeğinden ayırt edilemeyecek imzasını kullanarak Bige'yi evlendiklerine inandırmaya çalışmıştı. Son ana kadar Bige bu gerçeği görememişti. Peki, nikâh cüzdanında adı geçen gerçek Karun Kalender kimdi? Evlendiğinden haberi var mıydı? Böyle bir durumda nikâh geçersiz sayılırdı değil mi? "Ne demek nikâh geçerli?" Şaşkına dönmüş bir halde avukata bakıyordum. Benden haberi bile olmayan bir adamın karısı olduğumu mu savunuyordu? "Üzgünüm Bige Hanım," dediğinde olağan bir şeyden bahseder gibi sakindi. "Nikâh memuruna kadar her şey gerçek. Eski sevgiliniz Serhat Bey ile o masaya oturduğunuzu doğrulayacak hiç görgü tanığınız yok. Bu nikâhın başka bir adamın kimliğini kullanarak kıyıldığına dair hiçbir kanıtınız yok. Böyle bir durumda yapılacak en mantıklı şey Karun Bey'i bulmak ve ona olanları anlatıp boşanma evraklarını imzalatmak." Bu adam ne dediğinin farkında mı? Bahsi geçen adamın benden haberi bile yoktu. Karşısına geçip ona ne diyeceğim? Senin ruhun bile duymadan evlendik hadi şimdi de boşanalım mı? Bu koskoca bir saçmalıktı!
Suç Mahalli  by NurCelebi5
NurCelebi5
  • WpView
    Reads 35,536
  • WpVote
    Votes 1,240
  • WpPart
    Parts 5
KİTAP OLDU Gece İstanbul'un üzerine çöktüğünde, yollar evlerine ulaşmak isteyen son insanları da uğurlar. Ve şehir, sessizliğe gömülüp kurbanlarını bekler. Karanlık ve uzun gecelerin kapıları açılır. Ve katil ortaya çıkar. Işıklar söndüğünde, Geceyi kısmen aydınlatan ay, cinayeti soluk ışığında saklar. Zaman akıp gider... Başkomiser Barış ve komiser Azra katili bulmak için zamanla yarışırlar. ... Barış bir gökyüzüydü; her daim bulutsuz, temiz ve serindi. Ben ise o gökyüzünün muazzam ışığında hayat bulan bir topraktım. O ışık olmazsa karanlığa karışıp yok olabilirdim. ''Katili sen olmadan da bulabilirim fakat sen olmadan nefes alamam.''dedi ve bana biraz daha yaklaşıp devam etti. ''Nefesim kesilirse ölmez miyim?'' Gözlerim yakından daha da parlak görünen gözlerini hayranlıkla izlerken ellerim kısa sakallarına gitti. Güçlükle yutkundum.''Ben senin nefesin miyim?'' Dudak kıvrımlarına yerleştirdiği belli belirsiz gülüşü ile yüzüme daha da yaklaştı ve dudakları burnumun üzerine nazikçe dokundu. Gözlerimi kapattım. ''Sen benim nefesimsin.'' (Ben dini bir kitap yazmıyorum. Bu yüzden karakterlerime müslüman bir insan bunu yapar bunu yapmaz gibi söylemlerde bulunmayınız.) ... Ceset #3 Dedektif #1 Polisiye #37 Cinayet #12 Spiritüel #5 Gerilim #46
YENIDEN by ALEDANAZMAVI
ALEDANAZMAVI
  • WpView
    Reads 11
  • WpVote
    Votes 2
  • WpPart
    Parts 1
Güzelce duştan sonra rutin bakımımı yaparak bornozlu banyodan çıktım. Islak saçlarımdan sular sarkarken dolabı açıp mavi eşofman takımımı ve beyaz atletimi çıkardım. "Sevgilim?" Dedi yatakta üstsüz uzanan adam. "Yavrum? Sen uyumuyor muydun?" Dedim sevgilim olan yunan tanrısına doğru yürürken. "Hayır, uyumuyordum. Seni izliyordum ve ne düşünüyorum biliyor musun?" Kucağına oturarak, "Ne düşünüyordun, sevgilim?" Dedim. "Acaba ben ne yaptımda hak ettim seni?" "Mmmm, öyle mi?" Dedim alt dudağını dudaklarımın arasına alarak.
YANLIZLIGIN SAYILI GÜNLERI  by ezelikraclk
ezelikraclk
  • WpView
    Reads 13
  • WpVote
    Votes 4
  • WpPart
    Parts 2
Emir ailesini bir trafik kazasında kaybetmiş 21 yaşında biri yanlız yaşıyan arkadaşı olmayan biridir ama ileri zamanlarda bir grup kişiler arkadaşı olacağı belirtilmiştir
GELECEĞİN SIRLARI by gswwqqqx
gswwqqqx
  • WpView
    Reads 24,761
  • WpVote
    Votes 836
  • WpPart
    Parts 60
Daha küçük yaşta terk edilmiş bir kızın ilerideki yaşam süreci
MUTANT: Küllerinden Doğan  by SsiyahAnka
SsiyahAnka
  • WpView
    Reads 645,359
  • WpVote
    Votes 50,384
  • WpPart
    Parts 54
Tüm dünyam gözümün önünde yok olurken, tek başımaydım. Cızırtılı sokak lambalarının altında yürürken orada, karanlıkta ses çıkarmadan beni izlediklerini biliyordum. Daha doğrusu, hissediyordum. Ara sıra bana zarar vermeye niyetleniyorlardı, fakat bu onlar için kötü sonuçlanıyordu. Çünkü üzerimde birkaç bıçak ve 2 gümüş Colt vardı... İnsanlar kaçıp saklanırken, ben onlarla savaşıyordum. Sahi bunu neden yapıyordum? İnsan ırkına bu kadar zarar vermiş yaratıklardan neden korkmuyordum? Onlarla savaşıp, aptal insanların yaptığı yanlışı neden ben düzeltmeye çalışıyordum? Genetiğiyle oynanmış insanlarla, Mutantlar... Dünyadaki varlıkları insan, hayvan ya da mutant olarak ayırabilirken, kendimin ne olduğunu bilmiyordum. Herkesten farklı olduğum aşikârdı; fakat kesinlikle insan değildim. BİLİM KURGU #1 (DÜZENLENİYOR)
ÖTANAZİ OKULU(Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
Maral_Atmc6
  • WpView
    Reads 7,810,583
  • WpVote
    Votes 192,672
  • WpPart
    Parts 18
Dilsiz bir kızın kalbi tüm kötülükleri kendisine çekiyordu. Hiçbir kalp bu kadar değerli olmamıştır. Yeşil, Ötanazi Okulu'na sürgün edildiğinde o yıllarda henüz bir çocuktu. Öz babasının onu nasıl bir yere mahkûm ettiğini bile bilmiyordu. Ötanazi Okulu, Amerika Birleşik Devletleri'ne bağlı olan Alaska'da açılmış karanlık bir okuldu. Bildiğiniz tüm o okulları unutun çünkü Ötanazi Okulunda öğretmenler ders vermiyordu. Her biri kendi dalında uzman bilimcilerdi ve oradaki amaçları bir okul dolusu öğrencinin üzerinde deneyler yapmaktı. Öğrenciler ise sıradan öğrenciler değildi çünkü her biri idam cezası almış mahkûmlardı. Okul onları satın alarak kendi deneylerinde kullanan karanlık bir girdaptan farklı değildi. Bir kez içine girince çıkmak mümkün değildi. Yeşil tüm o tehlikeli mahkûmların içinde göğsünde değerli bir kalple yaşamak zorundaydı. Herkes onun kalbini isterken kurtların içine atılmış bir kuzudan farklı değildi. Kalbini isteyenlerden biri de öz babasıydı. Babasının onun kalbi için okula tehlikeli bir suikastçı göndermesiyle, belki de tüm ezberler bozulmaya başlamıştı. Avcı'da her zaman bu kadar acımasız değildi. Özellikle ateşten kızıl saçları olan ve bir katile gülümseyen hasta bir kadını tanıyana kadar. Şimdi karar verme sırası ondaydı. Avını öldürmeli mi, yoksa korumalı mı? Sayfalar üzerinde konuştuğu bu dilsiz kadınla tam olarak ne yapmalıydı? "Kadın kandan korkuyordu, adam ise kan kokuyordu. Şimdi sen söyle; böyle bir durumda kadın özleyebilir mi ölüm kokan bir adamı?" dedim. "Kadın aptaldı adam ise kadına kör. Şimdi sen cevap ver; her şeye, herkese ve özellikle küçük bir kadına kör olan bir adam bekleyebilir mi kadın tarafından özlenmeyi?" diyerek bana cevap verdi.
+22 more
YARALASAR(Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
Maral_Atmc6
  • WpView
    Reads 17,327,907
  • WpVote
    Votes 693,626
  • WpPart
    Parts 56
"Soyun!" "Ne?" Yaşlı adam oturduğu masada kaşlarını çatmıştı ki yanındaki kadın tebessüm ederek bana döndü. "Sadece hırkanı çıkar ve bize sol kolunu göster." Tedirginlik içinde onlara baktığımda uzun bir masada oturan toplam on kişi görmüştüm. Ben kapıya yakın bir yerde duruyordum ve yanımda benimle aynı yaşta olan altı çocuk daha vardı. Sağımdaki kızın sol kolundaki yarasa damgasını gördüğümde sertçe yutkundum. Aynı damgadan benimde kolumda vardı. "Neyi bekliyorsun?" Bu soğuk ses yaşlı adamın sağ tarafında oturan kişiden gelmişti. Başını önündeki dosyadan hiç kaldırmadığı için yüzünü iyi göremiyorum. Hırkamı çıkardığımda benimle aynı hizada duran çocuklar koluma baktı. "Sende Yarasalardan birisin." Yaşlı adamın sesi huzursuz çıkmıştı. "Nasıl damgalandığını hatırlıyor musun?" Yine o adam konuşmuştu ve hâlâ başı önündeki dosyadaydı. İyi hatırlıyordum. "Hayır." Onlara güvenmiyorum. Cevabım ile kalem tutan eli hareketsiz kalmış fakat başını kaldırmamıştı. "Artık bizi neden buraya getirdiğinizi açıklayacak mısınız?" Yanımdaki çocuklardan biri konuşmuştu. Yaşlı adam sıkıntıyla bir nefes alarak bizlere baktı. "Aslında hepiniz aynı çocuk yurdunda bir zamanlar kaldınız. Peşinde olduğumuz biri var ve o yurttaki otuz çocuğu damgaladı. Şimdi yeniden ortaya çıktı ve Yarasaları bulup hepsini öldürüyor." Sanırım Yarasalar biz oluyorduk. "Bizimle işbirliği yapmak zorundasınız, tabii yaşamak istiyorsanız?" Masadakilere döndü. "Herkes kendi eğiteceği çocuğu seçsin. Unutmayın seçeceğiniz çaylaktan siz sorumlusunuz." Burada neler olduğunu anlamıyorum. Masadakiler bizi incelerken o başını hiç kaldırmayan adamın sesini duydum. "Gözlüklü kızı ben eğiteceğim." Burada gözlük takan sadece bendim.
texting by aylinserce
aylinserce
  • WpView
    Reads 81
  • WpVote
    Votes 7
  • WpPart
    Parts 3
ilk hikaye yazışım yanlışlarım olabilir iyi okumalar.