Bebek'teki lüks bir sitenin ev sahipliği yaptığı bu gerilim romanı, gizemli bir ölümü ve beraberinde cereyan eden ızdıraplı cinayetler silsilesini ele almaktadır. Bu site içerisindeki her bir dört duvar sayısız sırrı barındırırken hakikate ulaşmak hiç de kolay olmayacaktır. Üstüne üstlük maskeli bir katil ortalıkta cirit atıyorsa... • ... Sinan'ın ıslak bedeni çakıl taşlarından oluşan zeminin üzerine serili hâldeydi. Sağ yanağının üzerine yatıyordu. Çarpmanın etkisiyle kafatasından kopan parçalar beyninin çeşitli yerlerine saplanmış, alt çene kemiği kırılıp sola kaymış ve sağ azı dişlerinin kökleri de yerlerinden oynayarak içeriden yuvalarını parçalamıştı. Hâlâ açık olan sol gözünü yağmur suları okşamaktaydı şimdi. Aralık dudaklarından süzülen ılık kan da yağan yağmurla iyice kıvam kaybedip ivme kazanmıştı ve hızla çakıl taşlarının arasına yayılıyordu. Sitenin diğer sakinleri, ilgili ekibin Sinan'ın cansız bedeninin çevresini sarı şeritlerle çevirdiğinin seyrindeydi. Ayaz gözlerini Sinan'ın kan basmış gözlerinden ayıramıyordu. Titreyen dudaklarını kontrol altına almaya çalışırken hemen yanı başında dikilen erkek kardeşi Kerem kulağına eğildi. "O bunu çoktan hak etmişti." ... • -Bu uygulamada okuduğum en güzel ölüm sahnesi betimlemesi olabilir -Agatha Christie kitaplarını anımsattı bana -Wattpad'in saman içinde aranan iğnesi -Keşfedilmeyi bekleyen bir kurgu UG6780NO

"Ben dinler, yazarım..." serisinin birinci hikayesi. Zehra Kadın ise yalnız başına yerin altında koşmuştu ve güvenebileceği tek varlık kendisi olmuştu. Henüz yalnızken yaşadığı korkunun etkisinden yeni çıkmıştı ve bu yüzden yanında güvenebileceği birileri olsa da karanlığa yeniden girmek istemiyordu. Fakat Selçuk Öğretmen hep gelişiyordu, öğreniyordu. İyi bir öğretmen olmamın kuralı da bu idi, sürekli öğrenmek ve tecrübe etmekti. Gelişmeyi, her zaman öğrenmeyi ve merak duymayı, kendini yenilemeyi bilen bir eğitmendi. Sarman ile karşılaştığında mantıklı bir açıdan bakıp yaşadıklarının hayal olduğunu düşünürken, her şeyin bir deneyim olduğunu hatırlamış ve kendini güçlendirmişti; şimdi cesaret veren, güven veren oydu. Verdiği cesaretin, bakışlarının güçlü bir etkisi olacaktı ki Satı Ana ve Zehra Kadın, Selçuk Öğretmen ile Beria'nın arkasından mağaranın kocaman girişinden karanlığa daldılar. Kuşlar kanatlarını hala iki yana açmış, kıpırdamadan duruyorlardı.

Bir kız ve bu kızın başından geçen olaylar, peki kız karşısına çıkan engellerde pes mi edecek yoksa yoluna devam mı edecek? BAŞ KARAKTERLER: Defne ÇELİK yaş: 19 Sarp APAK yaş : 21 YARDIMCI KARAKTERLER: Özge ULUSOY yaş: 19 Mine MUTLU yaş: 18 Merih ÜNVER yaş: 20 Mehri KUTLU yaş: 19 KARAKTERLERİN ANNE/BABALARI: Defne; anne: Nuray babası: Fırat Sarp; anne: Melike babası: Murat Özge; annesi ve babası vefat etmiş. Mine; anne: Fatma babası vefat etmiş Merih; anne: Ada babası: Mehmet Mehri; anne: Sevgi babası: Tunahan Okudukları okul adı: ÜNVER KUTLU ÜNİVERSİTESİ

Onca ailenin içinde tek kayıp bizdik. Bedenlerimiz tek değil ruhlarımız da kayıptı... Ailesini kaybeden Nehir, arkadaşları ve abisiyle tehlikeli bir yolculuğa çıkar. Ancak bilmesi gereken birşey vardır; Bu tehlikeli yolculuk kendisine ve arkadaşlarına unutamayacakları dersler verecek. Tehlikeye bereber atlamaya hazır mısınız? Ailesini beraber bulmak için bu göreve hazır mısınız? Bir grup arkadaşın verdiği mücadeleyi okumaya hazır mıyız?