Nehir9078 adlı kullanıcının Okuma Listesi
10 stories
KAN RESİTALİ by nisroyaltm
nisroyaltm
  • WpView
    Reads 312,513
  • WpVote
    Votes 22,371
  • WpPart
    Parts 37
Bir insanın başına gelebilecek en güzel şeysin sen. Ama ben bir vampirim... ⚔️ "Kalbine kulak ver, Tanrıça. Dinle, tüm notaları senin için yakacağım." Parmağının ucunu göğsüme dokundurdu. "İki karanlık kalp. İkisi de nefretle dolu." Gözlerimiz birbirine değdiğinde aynı müzik, iki ayrı ruhta çalmaya devam ediyordu. "Dinle," dedi, sanki duyduğum her şey onun da kalbindeydi. "Bu bizim şarkımız. Her şeyi cehennem gibi yakıp kül edeceğim." "Neden?" "Çünkü bu benim resitalim. Kan resitali." (Kurgu, kitap ve karakterler tamamen "karanlık aşk" türüne hizmet etmektedir.)
MAVERA by cordeleima
cordeleima
  • WpView
    Reads 415,377
  • WpVote
    Votes 21,763
  • WpPart
    Parts 23
Kötü kızlar hiçbir zaman kazanamazlar. Ve bu hikayenin kötü kızı benim. Şöhret Serisi, birinci kitap.
YARALASAR(Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
Maral_Atmc6
  • WpView
    Reads 17,363,451
  • WpVote
    Votes 694,458
  • WpPart
    Parts 56
"Soyun!" "Ne?" Yaşlı adam oturduğu masada kaşlarını çatmıştı ki yanındaki kadın tebessüm ederek bana döndü. "Sadece hırkanı çıkar ve bize sol kolunu göster." Tedirginlik içinde onlara baktığımda uzun bir masada oturan toplam on kişi görmüştüm. Ben kapıya yakın bir yerde duruyordum ve yanımda benimle aynı yaşta olan altı çocuk daha vardı. Sağımdaki kızın sol kolundaki yarasa damgasını gördüğümde sertçe yutkundum. Aynı damgadan benimde kolumda vardı. "Neyi bekliyorsun?" Bu soğuk ses yaşlı adamın sağ tarafında oturan kişiden gelmişti. Başını önündeki dosyadan hiç kaldırmadığı için yüzünü iyi göremiyorum. Hırkamı çıkardığımda benimle aynı hizada duran çocuklar koluma baktı. "Sende Yarasalardan birisin." Yaşlı adamın sesi huzursuz çıkmıştı. "Nasıl damgalandığını hatırlıyor musun?" Yine o adam konuşmuştu ve hâlâ başı önündeki dosyadaydı. İyi hatırlıyordum. "Hayır." Onlara güvenmiyorum. Cevabım ile kalem tutan eli hareketsiz kalmış fakat başını kaldırmamıştı. "Artık bizi neden buraya getirdiğinizi açıklayacak mısınız?" Yanımdaki çocuklardan biri konuşmuştu. Yaşlı adam sıkıntıyla bir nefes alarak bizlere baktı. "Aslında hepiniz aynı çocuk yurdunda bir zamanlar kaldınız. Peşinde olduğumuz biri var ve o yurttaki otuz çocuğu damgaladı. Şimdi yeniden ortaya çıktı ve Yarasaları bulup hepsini öldürüyor." Sanırım Yarasalar biz oluyorduk. "Bizimle işbirliği yapmak zorundasınız, tabii yaşamak istiyorsanız?" Masadakilere döndü. "Herkes kendi eğiteceği çocuğu seçsin. Unutmayın seçeceğiniz çaylaktan siz sorumlusunuz." Burada neler olduğunu anlamıyorum. Masadakiler bizi incelerken o başını hiç kaldırmayan adamın sesini duydum. "Gözlüklü kızı ben eğiteceğim." Burada gözlük takan sadece bendim.
ÖTANAZİ OKULU(Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
Maral_Atmc6
  • WpView
    Reads 7,819,159
  • WpVote
    Votes 192,918
  • WpPart
    Parts 18
Dilsiz bir kızın kalbi tüm kötülükleri kendisine çekiyordu. Hiçbir kalp bu kadar değerli olmamıştır. Yeşil, Ötanazi Okulu'na sürgün edildiğinde o yıllarda henüz bir çocuktu. Öz babasının onu nasıl bir yere mahkûm ettiğini bile bilmiyordu. Ötanazi Okulu, Amerika Birleşik Devletleri'ne bağlı olan Alaska'da açılmış karanlık bir okuldu. Bildiğiniz tüm o okulları unutun çünkü Ötanazi Okulunda öğretmenler ders vermiyordu. Her biri kendi dalında uzman bilimcilerdi ve oradaki amaçları bir okul dolusu öğrencinin üzerinde deneyler yapmaktı. Öğrenciler ise sıradan öğrenciler değildi çünkü her biri idam cezası almış mahkûmlardı. Okul onları satın alarak kendi deneylerinde kullanan karanlık bir girdaptan farklı değildi. Bir kez içine girince çıkmak mümkün değildi. Yeşil tüm o tehlikeli mahkûmların içinde göğsünde değerli bir kalple yaşamak zorundaydı. Herkes onun kalbini isterken kurtların içine atılmış bir kuzudan farklı değildi. Kalbini isteyenlerden biri de öz babasıydı. Babasının onun kalbi için okula tehlikeli bir suikastçı göndermesiyle, belki de tüm ezberler bozulmaya başlamıştı. Avcı'da her zaman bu kadar acımasız değildi. Özellikle ateşten kızıl saçları olan ve bir katile gülümseyen hasta bir kadını tanıyana kadar. Şimdi karar verme sırası ondaydı. Avını öldürmeli mi, yoksa korumalı mı? Sayfalar üzerinde konuştuğu bu dilsiz kadınla tam olarak ne yapmalıydı? "Kadın kandan korkuyordu, adam ise kan kokuyordu. Şimdi sen söyle; böyle bir durumda kadın özleyebilir mi ölüm kokan bir adamı?" dedim. "Kadın aptaldı adam ise kadına kör. Şimdi sen cevap ver; her şeye, herkese ve özellikle küçük bir kadına kör olan bir adam bekleyebilir mi kadın tarafından özlenmeyi?" diyerek bana cevap verdi.
+22 more
ÂFİTAP by ZeynepSara556
ZeynepSara556
  • WpView
    Reads 691,991
  • WpVote
    Votes 29,397
  • WpPart
    Parts 29
"Bu avına âşık olan bir avcının skandalı değil... Hâkeza sen aslanın pençesine düşmüş zarif bir ceylan değilsin; kurdun inine düşmüş bir kuzu da değilsin." diye fısıldadığında, sıcak nefesi sus çizgime çarptı. Kül kokan parmaklarının tersi şakaklarımdan aşağıya doğru yavaşça sürtünüp, kirpiklerime takılmış uzun perçemlerimin bir tutamını kulağımın arkasına sıkıştırdı. "Sen sürüsü olmayan bir kar leoparısın, ben de seni yamacında saklayan uçurum." • • • *Kurgunun bütün hakları bana aittir! En ufak bir çalıntı durumunda, gerekli işlemler başlatılacaktır.
Gölge Dansı by kizilyakamoz22
kizilyakamoz22
  • WpView
    Reads 88,598
  • WpVote
    Votes 3,989
  • WpPart
    Parts 22
Kuzey ve Güney Kore ufak bir sınır ihlali suçundan ötürü savaş hazırlıklarına başlarlar. 2026 yılında iki ülke arasında yaşanan gerilimi savaş olmadan çözmek isteyen diğer ülke başkanları özel bir karargahta toplanır. Fakat bilmedikleri tek şey Sovyet Rusya'nın geri döndüğüdür. Bir roket. Üstünde tek bir cümle. "Sovyetler iyi günler diler." Tüm ülkelerde duyulan bu anons ve katliam. Ülkeler arası anlaşmazlığı gidermeye çalışan insanlarım ölümü... Gerisi ise sadece kaos... Yıkım... Üçüncü Dünya Savaşı.... 2035 yılına kadar eden savaş iki dünya devinin ateşkes emriyle sonlandı. Fakat verilen zararın haddi hesabı yoktu. Tam bu anda ise tüm dünyada siyasal bir çöküklük yaşandı ,tam on yıllık yeni bir savaş... Yeni devletler ve yeni monarşiler. Tüm sınırlar değişmiş, adına muhafız denilen insanlar kafalarına göre sokakta insan deşer olmuşlardı. Artık monarşi vardı, payitaht vardı, korku vardı... Ya biri gelirse ve on yıllık savaşı tekrar başlatırsa? Herşey daha mı kötü olur yoksa direniş dünyayı canlandırır mı? Distopik ama bir o kadar romantik Gölge Dansı'na hoşgeldiniz.
BÜLBÜL KAPANI by Loresimaa__
Loresimaa__
  • WpView
    Reads 20,300,902
  • WpVote
    Votes 1,296,986
  • WpPart
    Parts 45
"Bela yağmur gibi gökten yağarsa Başını ona tutmaktır, adı aşk..." . . . 🪶❤️‍🔥 Kapak tasarım; @Publiisherr
SARKAÇ(Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
Maral_Atmc6
  • WpView
    Reads 16,004,987
  • WpVote
    Votes 613,387
  • WpPart
    Parts 31
"Delilerin sevdası hoyrat bir fırtına gibidir. Günün başında seni sarsan fırtına, gecenin şafağında ılık bir esintiye dönüşüp kaburgalarının arasına sokulur." Saka ve Sanrı'da tanıdığımız Gurur ve Farah'ın hikayesi. SVS'den bağımsız bir kurgu olduğu için Sarkaç'a başlamak için önce Saka ve Sanrı'yı okumanıza gerek yoktur.
SAKA VE SANRI(Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
Maral_Atmc6
  • WpView
    Reads 35,881,306
  • WpVote
    Votes 1,598,906
  • WpPart
    Parts 58
"Karımı artık yanımda, odamda ve yatağımda görmek istiyorum!" diye bağırınca donup kaldım. Ne söylediğinin farkında mıydı? Bir başkasının kimliğiyle evlenmek mümkün müydü? Gerçekten nikâhta bile sahtekârlık yapılabilir miydi? Başına gelene kadar Bige Saka bunun mümkün olduğunu sanmıyordu. İlk görüşte aşktı onunkisi, bu yüzden âşık olması ve duygularına yenik düşüp evlenmesi çok hızlı olmuştu. Evlendiği gün sevgilisinin bir dolandırıcı olduğunu öğrenmişti. Üstelik zaten evliydi ve başka bir adamın adını, soyadını, kimliğini hatta gerçeğinden ayırt edilemeyecek imzasını kullanarak Bige'yi evlendiklerine inandırmaya çalışmıştı. Son ana kadar Bige bu gerçeği görememişti. Peki, nikâh cüzdanında adı geçen gerçek Karun Kalender kimdi? Evlendiğinden haberi var mıydı? Böyle bir durumda nikâh geçersiz sayılırdı değil mi? "Ne demek nikâh geçerli?" Şaşkına dönmüş bir halde avukata bakıyordum. Benden haberi bile olmayan bir adamın karısı olduğumu mu savunuyordu? "Üzgünüm Bige Hanım," dediğinde olağan bir şeyden bahseder gibi sakindi. "Nikâh memuruna kadar her şey gerçek. Eski sevgiliniz Serhat Bey ile o masaya oturduğunuzu doğrulayacak hiç görgü tanığınız yok. Bu nikâhın başka bir adamın kimliğini kullanarak kıyıldığına dair hiçbir kanıtınız yok. Böyle bir durumda yapılacak en mantıklı şey Karun Bey'i bulmak ve ona olanları anlatıp boşanma evraklarını imzalatmak." Bu adam ne dediğinin farkında mı? Bahsi geçen adamın benden haberi bile yoktu. Karşısına geçip ona ne diyeceğim? Senin ruhun bile duymadan evlendik hadi şimdi de boşanalım mı? Bu koskoca bir saçmalıktı!