Enlerimm ❤️❤️❤️
25 stories
ELVİN ERÇİL                                                       GERÇEK AİLEM  by yarenbayan_
ELVİN ERÇİL GERÇEK AİLEM
yarenbayan_
  • Reads 115,552
  • Votes 7,639
  • Parts 18
Elvin, öz bildiği ailesinde sorunlar yaşayan yine de en büyük abisinin varlığının verdiği huzur ile o ailede yaşamaya devam eder daha ki abisini bir kaza da kaybedene kadar. Efser Elvin Erçil, bu benim hayatım. 03.01.2025 🍪
ZEHİRLİ ŞEKER by Zeynepizem
ZEHİRLİ ŞEKER
Zeynepizem
  • Reads 1,251,648
  • Votes 86,795
  • Parts 67
Aile-asker kurgusu✨️ 🪷 Gözlerime bakmaya devam ederken sordu. "Sen benim kim olduğumu biliyor musun?" kafamı aşağı yukarı salladım. "Abim!" dedim gür bir sesle. "Abimsin sen benim!" Afalladı. Ona, sen uzaylısın desem bu kadar şaşırmazdı hani. "Ne?" dedi. "Nil ben. Kardeşinim!" 🪷 07.09.24✨️ #aile 1 12.09.24✨️ #gençkurgu 1 21.08.2024🍭 18.07.2025🍭 (TAMAMLANDI)
ÖRÜMCEĞİN AĞIDI by Zeynepizem
ÖRÜMCEĞİN AĞIDI
Zeynepizem
  • Reads 233,416
  • Votes 18,668
  • Parts 17
Dikkat: +18 sahneler barındırır. • Mafya • Anlaşmalı Evlilik • "Benim hakkımda hiçbir şey bilmiyorsun, küçük köstebek." Yutkundum. O, Eymir Valen'di. Aynı otelde, yan yana odalarda kalmıştık ve ben ona yakalanmıştım. Beni bir köstebek olarak görmesinin sebebi buydu çünkü hakkında bilgi toplamaya çalıştığımı sanıyordu. Oysa benim amacımın Eymir'le hiçbir ilgisi yoktu. "Peki ya sen, benim hakkımda ne biliyorsun?" "Bir köstebek olduğunu." Kendi söylediği cümleyi düzeltti. "Güzel bir köstebek." Dudaklarım iki yana kıvrıldı. Belki harekete geçip varlığını ifşa etmem gerekirdi ama ben genelde kuralları çiğnerdim. "Burada olmamalıydın." Dedim, net bir şekilde. Abimler onu fark ederse cesedini çıkartırlardı. "Burada olmasaydım yarattığım şaheseri görme imkanını nasıl bulacaktım?" Bence benden bahsetmiyordu, elbiseden bahsediyordu. "Şaheserini bana göndermek yerine evinde muhafaza da edebilirdin." "Seni evimde muhafaza etme fikrini sevdim." 🕸 Mafya▪︎Düşman Aileler▪︎Anlaşmalı Evlilik Yayım tarihi: 22.07.2025
DİLRÜBA                                                            GERÇEK AİLEM  by yarenbayan_
DİLRÜBA GERÇEK AİLEM
yarenbayan_
  • Reads 354,825
  • Votes 21,435
  • Parts 40
Ailesini sadece bir gün gördükten sonra bir trafik kazasında kaybeden olanların öncesinde aile tarafından beş yaşında yetimhane verilen küçük kız Dilrüba. Kimsesiz olarak büyümek zorunda kalır. Peki ya herşey birer yalansa? Ufak bir sarsıntı bütün hayatını elinden almış olabilir mi? ✓ Unutulmuş Bağlar Başlama tarihi : 01/05/25
AŞK KAPINIZDA/TEXTİNG by yazarzeeyzey
AŞK KAPINIZDA/TEXTİNG
yazarzeeyzey
  • Reads 1,933
  • Votes 181
  • Parts 17
"O gün kapıya bırakılan şey sadece bir sipariş değil, küçük bir mucizeydi." Bir hastalık, bir pastil ve başlayan bir aşk. Sizce tesadüf kimin oyunudur? Aşk bu oyunu bozar mı? Hayatımızdan bir sürü insan geçer, birileri geçer gider birileri ile bir bakışında kendine derin kuyular kazar. Vera'da bir bakışıyla o derin kuyuyu kazdı. Tahmin ettiğiniz gibi, kalbime. Bense ona giden yolu yürüdüğümü takılıp düştüğümde fark ettim. Hadi ama, aşık olan kim yerlerde yuvarlanmaz ki? "Eğer hemen buraya gelmezsen kaskına kaşındırıcı toz atarım Eymen! Beni delirtme! O elbisemi geri getir!" Şey, işte o ses. Benim hayatım. Sadece içinde harika göründüğü elbisesini alıp motor yağımın kapağını sıktım. Bana kıyamazdı değil mi? Eğer kıyarsa helvam fıstıklı olsun, teşekkürler.
BÜLBÜL KAPANI  by Loresimaa__
BÜLBÜL KAPANI
Loresimaa__
  • Reads 18,825,506
  • Votes 1,231,326
  • Parts 38
"Bela yağmur gibi gökten yağarsa Başını ona tutmaktır, adı aşk..." . . . 🪶❤️‍🔥 Kapak tasarım; @Publiisherr
APEX  by nurvanel
APEX
nurvanel
  • Reads 172,049
  • Votes 7,902
  • Parts 14
❝Bazı savaşlar yıllar önce başlar, ama kurbanı olmak için doğduğunu çok sonra fark edersin.❞ Dünya'nın dört bir tarafından gelmiş geçmiş en iyi teknolojiye sahip olarak tanınmış örgüt, bu sefer avına taktığı albayın torununu gözüne kestirmişti. Gözüne kestirmesinde büyük etken olan geçmişti. Geçmiş ve intikamlar yan yana yarışıyordu. Geçmişte yaşanılanlar intikamı körüklemişti. Lider olarak Atakurt lakabıyla tanınan Yekman Valdemar, ülkesinin en gizemli ve başarılı askerlerinden biridir. Bir gün kendisine verilen görevle hayatının değişeceğini bilmiyordu. Kendilerinden köşe bucak saklanan örgütü artık çökertmeleri gerekiyordu. Örgüt, kızın yakınındaydı. Lider Atakurt, örgütü çökertmek için kıza yakınlık kuracak ve gerekirse kızı kendisine aşık edecekti... [Kurgunun yayınlanma tarihi 9/12/2024] (Kitaptaki olay, kişi, kurum şahsıma aittir. Hiçbir şekilde çalınamaz, kopyalanamaz ve uyarlanamaz. Bütün hakları saklıdır!)
MEDUSANIN ÖLÜ KUMLARI (Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
MEDUSANIN ÖLÜ KUMLARI (Kitap Oldu)
Maral_Atmc6
  • Reads 8,945,612
  • Votes 715,012
  • Parts 72
Elzem Akay'ın sıradan ama güzel bir hayatı vardı. En iyi okullarda okumuş, en güzel oyuncaklara ve kıyafetlere sahip olmuştu. En değerli mücevherler daima onun boynunu süslemiştir. Lüks içinde yaşarken hayatta istediği her şeye kolayca sahip olmuştu. Üzerine titreyen iki abisi, onu hep güldüren kız kardeşi, iyi bir yengesi ve onu sürekli çıldırtan bir hizmetçisi varken hayat ona karşı fazlasıyla cömertti. Tüm bunları ne bozabilirdi ki? Bir gece korkunç bir ritüele kurban edildiğinde gözlerini bambaşka bir dünyada açar. Orta Çağın hiyerarşisinin içinde kalmışken eve dönmek hiç kolay değildi. Kendi dünyasında bir öğretmenken Ölümsüzlerin akademisinde bir hizmetçi olunca, sınıf farkının acımasız gerçekleriyle yüzleşir. Burası onun dünyası değildi, burası barbarların hüküm sürdüğü Araftı ve o, hayatta kalmak istiyorsa lüks alışkanlıklarından ödün vermeyi öğrenmeliydi. *** "Medeniyet yoksunu, vahşi barbar!" diye ona sesimi yükselttiğimde çatılan kaşları umurumda bile değildi. Tüm gün kuyudan su çeken o değildi. "Şu sivri dilin bir gün başına bela olacak." Sert bakışlarla beni uyardıktan sonra merdiveni işaret etti. "Kahyadan fırça yemek istemiyorsan işinin başına dön." "O kadın bir cadı." Ondan bahsederken bile tiksintiyle yüzümü buruşturdum. "Bence benden nefret ediyor." "Hayret." Kaşları alayla yukarı kalktı. "Oysaki çok sevilesi bir kadınsın." İğneleyici sesiyle ters ters ona baktım. "Sizde öyle Savcı Bey," dedim oyunbaz bir ifadeyle. "Sizi görenlerin yüzünde güller açıyor." "Bunu inanarak söylemiyorsun." "Tabii ki inanarak söylemiyorum." Gülerek bana ikinci kez merdiveni işaret etti. "İşinin başına dön aksi taktirde yarın seni sınıfıma almam. Bir hizmetçiye ders verdiğim için yeterince sorun yaşıyorum." Bu vahşiler kendi dünyamda ne kadar zengin ve asil olduğumu anlamak istemiyordu.
ÖTANAZİ OKULU(Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
ÖTANAZİ OKULU(Kitap Oldu)
Maral_Atmc6
  • Reads 7,759,980
  • Votes 191,527
  • Parts 18
Dilsiz bir kızın kalbi tüm kötülükleri kendisine çekiyordu. Hiçbir kalp bu kadar değerli olmamıştır. Yeşil, Ötanazi Okulu'na sürgün edildiğinde o yıllarda henüz bir çocuktu. Öz babasının onu nasıl bir yere mahkûm ettiğini bile bilmiyordu. Ötanazi Okulu, Amerika Birleşik Devletleri'ne bağlı olan Alaska'da açılmış karanlık bir okuldu. Bildiğiniz tüm o okulları unutun çünkü Ötanazi Okulunda öğretmenler ders vermiyordu. Her biri kendi dalında uzman bilimcilerdi ve oradaki amaçları bir okul dolusu öğrencinin üzerinde deneyler yapmaktı. Öğrenciler ise sıradan öğrenciler değildi çünkü her biri idam cezası almış mahkûmlardı. Okul onları satın alarak kendi deneylerinde kullanan karanlık bir girdaptan farklı değildi. Bir kez içine girince çıkmak mümkün değildi. Yeşil tüm o tehlikeli mahkûmların içinde göğsünde değerli bir kalple yaşamak zorundaydı. Herkes onun kalbini isterken kurtların içine atılmış bir kuzudan farklı değildi. Kalbini isteyenlerden biri de öz babasıydı. Babasının onun kalbi için okula tehlikeli bir suikastçı göndermesiyle, belki de tüm ezberler bozulmaya başlamıştı. Avcı'da her zaman bu kadar acımasız değildi. Özellikle ateşten kızıl saçları olan ve bir katile gülümseyen hasta bir kadını tanıyana kadar. Şimdi karar verme sırası ondaydı. Avını öldürmeli mi, yoksa korumalı mı? Sayfalar üzerinde konuştuğu bu dilsiz kadınla tam olarak ne yapmalıydı? "Kadın kandan korkuyordu, adam ise kan kokuyordu. Şimdi sen söyle; böyle bir durumda kadın özleyebilir mi ölüm kokan bir adamı?" dedim. "Kadın aptaldı adam ise kadına kör. Şimdi sen cevap ver; her şeye, herkese ve özellikle küçük bir kadına kör olan bir adam bekleyebilir mi kadın tarafından özlenmeyi?" diyerek bana cevap verdi.
ÖYLE BİR UĞRADIM (Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
ÖYLE BİR UĞRADIM (Kitap Oldu)
Maral_Atmc6
  • Reads 360,779
  • Votes 20,960
  • Parts 8
"Ondan hoşlanıyor musun?" Kıskanç çıkan sesine ne tepki vereceğimi bilemiyordum. "Ona sarıldın." Kaşları çatıldı. "Hoşlanmasaydın sarılmazdın. Hoşlanıyorsun ki sarıldın." Burnundan nefesini sertçe verdi. "Bana bile sarılmadın." Ters ters baktı. "Bana niye sarılmıyorsun?" Kıskandığı kişi en yakın arkadaşıydı. Ve onun arkadaşı benim babamdı. Hiçbir şeyden haberi yoktu. Eflah kim olduğumu bilmeden beni seviyordu ama ben, onun kim olduğunu bile bile ona âşık olmuştum. Benim günahım daha büyüktü. Bir insanın başına en kötü ne gelebilirdi? Babam gözlerimin önünde öldürüldüğünde ve onu öldüren annem olduğunda en kötüsünü yaşadığıma çok emindim. Artık annem cezaevinde, babam ise mezardaydı. Bundan daha kötü ne olabilirdi ki? 25 yıl geçmişe gitmek? Bu kötünün de kötüsü olabilir miydi? Ölümcül bir kaza sonucu kendimi 1998 yılında bulduğumda o an için bunun bir felaket olduğunu düşündüm. Felaket bir durumdu çünkü bu zaman diliminde anne ve babamla aynı yaşlardaydım. Onların hayatına bir yabancı gibi girmek zorundaydım. Ama aslında felaket sandığım şey mucize de olabilirdi. Mucizevi bir durumdu çünkü bu zaman diliminde annem cezaevinde, babam da mezarda değildi. Onların evlenmesinin nedeni annemin bana hamile kalmasıydı. Ana rahmine düşmeme sadece üç ay kaldığını anladığımda ise kendi doğumumu engellemenin nasıl olacağını düşünmeye başladım. Annemi cezaevinden, babamı da ölümden kurtarmanın tek yolu bu olabilir miydi? Belki de olabilirdi. Planını uygulamak için babamın arkadaşı Eflah'ın evine bir dadı olarak işe girmekse hayatımda verdiğim en kötü karardı. Bunu ona anlatmanın bir yolu var mıydı? Buraya ait olmadığımı, öyle bir uğradığımı anlatmanın bir yolu olmalıydı. Doğru insanı yanlış zamanda bulmak birine verilen en büyük ceza olmalı.