My babies🥹
9 stories
CANAVARIN DA KALBİ VARMIŞ by thekabal
thekabal
  • WpView
    Reads 2,930,149
  • WpVote
    Votes 249,968
  • WpPart
    Parts 31
"Hoşuma gidiyorsun ama seni öldürürüm."
KANKARA by zewofl
zewofl
  • WpView
    Reads 958,803
  • WpVote
    Votes 45,968
  • WpPart
    Parts 33
Geleceğin çanları çaldı, mürekkep yazmaya başladı. Siyah beyaza damladı, renkler ağladı. Geçmişin sessiz çığlıkları hançere bulaştı, Hançer yılan oldu, yılan içeri sızdı. Geçmiş ağladı. Yılan süzülerek girdi dört odacıklı yere, Kan ağladı. Bıraktı zehrini, Damar kanadı. Tüm kana bulaşan zehir yayıldı, Her yere bulaştı. Gelecek güldü. Zehir zihine sızdı, Kalp teslim oldu. Geçmiş enkaz oldu, gelecek kuruldu. Karanlık fısıldadı; 'kalbine ihanet et, kendini kurtar.' Alin fısıldadı; 'kalbini dinle bana ihanet et.' . Hukuk öğrencisi Ceyla'nın kısa süreliğine çalıştığı motel de cinayet işlenir. Bunun şokunu henüz atlatamamışken, dönem sonu ödevi ise bu cinayeti çözmektir. Davayı çözmek için bir süreliğine beraber çalışacağı Cinayet Büro ile katilin peşine düşerler. Fakat fark ettikleri korkunç şey ise, katilin seri katil olduğudur. Geçmişinin geleceğe yansıyan görüntüsü, onu çıkmaza sokmaya çalışırken, hem okumak hemde bir seri katil ile baş etmek onun için oldukça zordur. Başarılı bir Savcı olmak isteyen Ceylayı, geçmişinden itibaren bugününe ve yarınına kadar bir sürü şey sınar.
MEDUSANIN ÖLÜ KUMLARI (Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
Maral_Atmc6
  • WpView
    Reads 9,123,569
  • WpVote
    Votes 720,841
  • WpPart
    Parts 72
Elzem Akay'ın sıradan ama güzel bir hayatı vardı. En iyi okullarda okumuş, en güzel oyuncaklara ve kıyafetlere sahip olmuştu. En değerli mücevherler daima onun boynunu süslemiştir. Lüks içinde yaşarken hayatta istediği her şeye kolayca sahip olmuştu. Üzerine titreyen iki abisi, onu hep güldüren kız kardeşi, iyi bir yengesi ve onu sürekli çıldırtan bir hizmetçisi varken hayat ona karşı fazlasıyla cömertti. Tüm bunları ne bozabilirdi ki? Bir gece korkunç bir ritüele kurban edildiğinde gözlerini bambaşka bir dünyada açar. Orta Çağın hiyerarşisinin içinde kalmışken eve dönmek hiç kolay değildi. Kendi dünyasında bir öğretmenken Ölümsüzlerin akademisinde bir hizmetçi olunca, sınıf farkının acımasız gerçekleriyle yüzleşir. Burası onun dünyası değildi, burası barbarların hüküm sürdüğü Araftı ve o, hayatta kalmak istiyorsa lüks alışkanlıklarından ödün vermeyi öğrenmeliydi. *** "Medeniyet yoksunu, vahşi barbar!" diye ona sesimi yükselttiğimde çatılan kaşları umurumda bile değildi. Tüm gün kuyudan su çeken o değildi. "Şu sivri dilin bir gün başına bela olacak." Sert bakışlarla beni uyardıktan sonra merdiveni işaret etti. "Kahyadan fırça yemek istemiyorsan işinin başına dön." "O kadın bir cadı." Ondan bahsederken bile tiksintiyle yüzümü buruşturdum. "Bence benden nefret ediyor." "Hayret." Kaşları alayla yukarı kalktı. "Oysaki çok sevilesi bir kadınsın." İğneleyici sesiyle ters ters ona baktım. "Sizde öyle Savcı Bey," dedim oyunbaz bir ifadeyle. "Sizi görenlerin yüzünde güller açıyor." "Bunu inanarak söylemiyorsun." "Tabii ki inanarak söylemiyorum." Gülerek bana ikinci kez merdiveni işaret etti. "İşinin başına dön aksi taktirde yarın seni sınıfıma almam. Bir hizmetçiye ders verdiğim için yeterince sorun yaşıyorum." Bu vahşiler kendi dünyamda ne kadar zengin ve asil olduğumu anlamak istemiyordu.
BEYAZ LEKE by asliaarslan
asliaarslan
  • WpView
    Reads 38,065,191
  • WpVote
    Votes 2,067,766
  • WpPart
    Parts 39
Yaşıyorduk, işkence çekiyorduk, idam ediliyorduk, köle gibi çalıştırılıyorduk, susuyorduk, çığlık atıyorduk ama hepsinin sonunda sesli ya da sessiz bir savaş veriyorduk çünkü seviyorduk. Şaşırtıcıydı, sevgi bazen bir savaş meydanının ortasında size uğruyordu. O an iki yolum vardı. Ya sevecektim, ya ölecektim. Sevmeyi seçtim. Onu sevmek de ölümü daima nefes gibi ensende hissetmekti. "En büyük savaşların ortasında kurak topraklardan bile bazen çiçek açar, bombalar etki etmez, kökleri sımsıkı tutunur. Bir bakarsın renkler canlanır, güzel kokar her yer. Sen bu çiçeksin diyemem, biz bu çiçeği temsil ediyoruz diyebilirim. Özgürlüğümüze." Bu kitapta geçen kişiler ve kurumlar tamamen hayal ürünü olup her ayrıntısıyla kurgudan ibarettir.
GÜZ DANSI by Limaei
Limaei
  • WpView
    Reads 637,746
  • WpVote
    Votes 84,673
  • WpPart
    Parts 54
❝Dansımız müzikle değil, bıçaklarla olur. Dansçı ne kadar zarifse bir o kadar da ölümcüldür.❞ Karanlığın ve ışığın büyüsünün hüküm sürdüğü bir dünya... Eleta Clesquen, Güz Krallığı sarayında yetişmişti ve topraklarının en becerikli dansçılarından biriydi. Eğitim merkezinde son yılını da tamamladıktan sonra Arena'larda tozu dumana katmak en büyük hayaliydi. Eleta'nın eğitim merkezindeki son yılıyla birlikte cinayetler de başlamıştı. Eleta gittikçe hayatının belirsizliğini, geçmişindeki ve zihnindeki boşlukları fark ediyordu. Doğru bildiği her şey çökerken yaşadığı her an tehlikedeydi. Geride kan kokusu ve dehşetten başka bir şey bırakmayan iki suikastçı peşindeydi: Gölge ve Hayalet. İşin kötüsü kadim bir bağla bağlı olduğu ruh eşi gittikçe Eleta'dan uzaklaşıyordu. Ve iki krallık, Gölge ve Güz Krallığı da değişiyordu. Karanlık ve ışık krallıkların sınırında dalgalanıyor, birbirlerine üstün gelmeye çalışıyorlardı. Eleta ise iki krallık arasında bir 'kördüğüm' dü. Çözülmeyi bekleyen ve sırlarla dolu... Karanlığın ve ışığın dansına hoş geldiniz. Bizim dansımız, ölümü kulağınıza fısıldayan bir ninniden ibaret. Üç kitaplık bir seri olan Ölümün Dansı Serisinin birinci kitabıdır! -------------------------------------------------- TÜM HAKLARI SAKLIDIR! Herhangi bir çalıntı, kopyalama vb. durumlarda yasal işlem başlatılacaktır!
TUTKUNUN TANRISI by Limaei
Limaei
  • WpView
    Reads 1,327,787
  • WpVote
    Votes 114,162
  • WpPart
    Parts 66
8 ARALIK'TA ÖN SİPARİŞTE! "Yani sen bir tanrısın?" diye sordum alayla. Adamın kızıla çalan gözlerinden bir karaltı geçerken, "Gülmeye devam et küçük kız." diye fısıldadı. Aramızda bıraktığı mesafeyi iyice azalttığında nefes almam gittikçe güçleşiyordu. "Eline düşebileceğin en tehlikeli tanrının eline düştün." Tek kaşımı havaya kaldırıp çenemi havaya diktim. Ona meydan okuyabilirdim. Sonuçta şizofren olup aklımı kaçırmıştım. Karşımdaki muhteşem beden kaçık zihnimin uydurmalarından biriydi. Bir tanrı olamazdı. En fazla bir büyücü falandı. "Ya..." diye mırıldandım. "Kimin elinde olduğumu öğrenebilir miyim artık?" Adam beni ürpertecek bir şekilde gülerken bembeyaz, güzelce sıralanmış iri dişleri gözüktü. "Uslu kız," diye mırladı. "Kibar olmayı öğrenmişsin." Kafasını bana iyice yaklaştırdı. Gözlerinin içindeki kanla yıkanmış kızıl nehir fokurdadı. "Heves, ihtiras, tutku..." Dilini sivri köpek dişlerinin üzerinde dolaştırırken gözleri kısıldı. "Şehvetin tanrısı." ❝Alev alev yanmak normalde bizi öldürür. Bu kadar tutkuyla birlikte kazanan biziz.❞ • Tür: Genç Yetişkin- Fantastik • Kitapta geçen mitoloji kitaba özel oluşturulmuştur. Ayrıntılı tanıtım için Tanıtım bölümüne bakabilirsiniz! Başlangıç: 05.09.2018 Tüm Hakları Saklıdır. ÇALINTI, ESİNLENME GİBİ DURUMLARDA UYARI OLMAKSIZIN YASAL İŞLEMLERE BAŞVURULACAKTIR.
1919 | DÖNÜM NOKTASI by MrsStarlice1
MrsStarlice1
  • WpView
    Reads 82,726
  • WpVote
    Votes 6,398
  • WpPart
    Parts 31
| FANTASTİK KİTAPTIR / SERİ ADI: YANSIMA SERİSİ | | KİTAP HİÇBİR ŞEKİLDE 1919 YILINDA GEÇEN SIRADAN BİR YUNAN VE TÜRK KIZI ARASINDAKİ AŞKI ELE ALMIYOR. | | OLAYLAR TAMAMEN FARKLIDIR. | | BU KİTAPTA TANRI VE TANRIÇALAR VARDIR, ONA GÖRE OKUMANIZ TAVSİYE EDİLİR. | | İLK DÖRT BÖLÜM OKUNMADAN KURGUNUN ANLAŞILMASI ZORDUR. | Firuze, 1972 yılında; alımlı, azimli, güçlü ve milli duygularını doruklarda yaşayan gençlerden sadece biridir. Zorlu yaşam koşullarının getirdiği azim ve hırsla bulduğu her işte çalışan Firuze, yirmi beşinci yaş gününden sadece birkaç gün sonra bir yaşlı bakım evinde işe başlar. Yirmi beşinci yaş gününün hayatının dönüm noktası olacağına inanan Firuze, girmiş olduğu işte yaşlı bir adamdan sorumlu tutulmuştur. Herkese karşı soğuk, mesafeli ve bunaltıcı olan adam ona gelince daha ılımlı ve hoşgörülü olmuştur. Zaman geçtikçe ihtiyar adamla daha da yakınlaşan Firuze, bir gün onunla birlikte gittiği mezarlıkta hayatının olması gerektiğinden yanlış ilerlediğini ve yanlış zamanda doğan doğru insan olduğunu öğrenir. O günden sonra hiçbir şey eskisi gibi değildir. Zira Firuze, yanlış zamanın kelepçelerinden kurtulmuş ve kendi zamanı olan 1919'a kelepçelerin ezici izi ile ulaşmıştır. ____ 1919 yılında bir Türk'e yardım ettiği için idam kararı verilen Yunan subayı Andreas, dönüm noktası dünyaya geldiği zaman tarih çizgisinin yeniden şekilleneceğini ve o zaman her şeyin farklı olacağını söyler ve kimse inanmaz... İdam ettrilmeden birkaç gün önce ise gizemli bir Türk kızıyla karşılaşır ve tarih çizgisi yeniden şekillenir. [Bu kitap 2019 yılında kurgulanmış ve yayınlanmaya yeni cesaret edilmiştir. Aksilik çıkmadığı takdirde yeni bölüm haftada bir geliyordur. Bölüm haberlerinden ve kitap hakkında spoilerden haberdar olmak için instagramda @mrsstarlice1 hesabın
FANTOM ETKİSİ doğa dönüyor  by Talkinglibrary
Talkinglibrary
  • WpView
    Reads 1,243,671
  • WpVote
    Votes 44,536
  • WpPart
    Parts 27
Yaşamı boyunca hiç kimsenin onu "tehlikeli" olarak nitelendireceğini düşünmezdi. Eh, hayat bazen hoş olmayan sürprizler yapabiliyordu. "Nefes al," dedi kendine. "Çünkü her an biri gelip onu senden alabilir." Ölüme kapadığı gözlerini bir öncekilerden çok farklı, çok daha karanlık bir dünyaya açmıştı. Tek bir bakışla tüm o renklerin, o sihrin ve mükemmeliyetin ondan çok uzakta, geçmişte kaldığını anladı. Yakında uğruna savaşması gereken tek şeyin canı ile sınırlı olmadığını da anlayacaktı. Belki bu gökyüzü bile olmayan evrende, kalbini verdiği cesaret timsali oğlan, belki de sayısız esir ve acılı ruh. Her biri Alessia'nın büyüsünü ve kılıcını savurması için dualar ediyordu. Yüzlerce Labradorit, Garnet, Sitrin ve Yem edilmiş ruh refaha kavuşacak ya da daha karanlık günler ile karşı karşıya kalacaktı. Alessia ruh yiyen bir imparatoru yerle bir edebilir miydi? Edemezsin demişlerdi. Göreceklerdi.
Gümüş Yürek (Kitap oldu) by samimiokur
samimiokur
  • WpView
    Reads 214,669
  • WpVote
    Votes 22,526
  • WpPart
    Parts 44
Çevremdeki ağaçlar aynı gözükseler de aynı değiller. Uzaktaki dağlar bildiğimden daha soğuk. Rüzgar aynı hissettiriyor belki ama o bile tanıdığım rüzgar değil. Çünkü benim dünyamda çoktan unutulmuş büyüleri taşıyor kucağında. Olduğuma inandığım yerde değilim. "Bana her şeyi anlat. Bana dünyanızla ilgili her şeyi, en küçük detayına kadar anlat." Ben, Eira Morwen, dönmenin bir yolunu öğreneceğim. Ve ancak her şeyini bilirsem büyüyle ve korkunç canavarlarla dolu bu dünyanın girişini de çıkışını da bulabilirim.