-Neredeyim ben? -Bunu kendin anlayacaksın. -Hadi ama! Bunu nasıl anlayabilirim. -Etrafına bak! Burası bir labirent. Şu an olduğun yer ise kayran. Yaratıcıların bize oynadıkları bir oyunun içindesin. Ben Alby. Ve sn de çaylaksın. Sarışın bir çocuğun oraya gelmesiyle Carl yere düştü. Bu çocuğu tanıyordu. Hatırladığı tek şey buydu. Bu çocuğun adı Newt'di. Buraya gelmeden önceki en iyi arkadaşı...

Thomas bir asansörde uyandığında hatırlayabildiği tek şey ismidir. Ailesi, evi veya oraya nasıl geldiği hakkında hiçbir fikri yoktur. Asansörün kapıları açıldığında kendini Kayran isimli, devasa taş duvarlarla çevrili geniş bir alanda ve burada yaşayan çocukların arasında bulur. Tıpkı Thomas gibi Kayranlılar da oraya neden ve nasıl geldiklerini bilmemektedir. Tek bildikleri çevrelerini saran labirente çıkan taş kapıların her sabah açılıp her akşam kapandığı ve otuz günde bir aralarına yeni bir çocuk katıldığıdır. Kimse Kayran'da kalmak istemese de kurtulmak imkansız görülmektedir. Yine de Thomas'ın içinde bir his, çıkış yolu bulabileceğini söylemektedir. Ama bunun için zihninin derinlerinde yatan sırları açığa çıkararak labirentin gizemini çözmesi gerekecektir. •••~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~••• Merhaba, bu benim ilk hikayem ve ben bu hikayeyi labirent -ölümcül kaçışı izleyerek yazmaya başladım. Eğer onu izlediyseniz bu hikayeyi pek beğenmezsiniz çünkü değişiklikler yapacağım ve bu değişiklikler sizin hoşunuza gitmez. İlk hikayem olduğu için kusurlarım olursa affola. İnşallah beğenip seve seve okuyup takip edersiniz. SAYGILARIMLA.

Teresa var gücüyle kıymık odasına koşuyordu onunla kalan son arkadaşı Thomas da labirente gönderiliyordu. Bu Teresa için gerçekten üzücü bir durumdu bütün arkadaşları labirente gönderilmişti ve sadece Thomas kalmıştı artık hiç kimsesi yoktu. Teresa kıymık odasına vardığında Thomas hala sedyede oturuyordu Teresa bir iç çekti ve etrafına baktı yanlarında ki doktor aletleri hazırlıyordu Teresa bunu fırsat bilerek sedyeye oturdu Thomas şaşkınca "Teresa burada ne yapıyorsun seni görebilirler" dedi Teresa umursamadı ve "Sana bir not vereceğim beni unutmaman için" dedi Teresa ve elindeki notu Thomas'a uzattı. Thomas başını salladı ve Teresa'dan notu aldı. Son kez arkadaşına baktı ve sıkıca sarıldı. Doktor Teresa'ya artık gitmesi gerektiğini söyledi. "sakın unutma" Dedi Teresa ve kapıyı açıp kıymık odasından dışarı çıktı.

Thomas, kontrolden çıkıp da mantıklı düşünememiş olan beynine sonsuz teşekkürlerini iletirken kıkırdıyordu.

Bizlere halk arasında on ikiler derler. Her ayın on ikisinde ve on ikinci ayda doğanlara denilen bir tabir. Bir kahinin lanetine kurban olanlarız ve halk arasında ucubeyiz. Bazen de isimsiz kahramanlarız. Bizlerin en iyi yanı ise kimse söylemeden sen ne olacağına karar verirsin. Ucube, kurban ya da kahraman. Birbirimizi sadece bizlerin görebildiği göz parlamasıyla buluruz. Eğer bizden biriysen dikkat etmelisin her saat 12'yi vurduğunda. Bir saat boyunca ucubelerin av saati başlar. Unutma! Gözlerini görmezlerse seni bulamazlar ve güçlerini kullanmazsan. Öğlen ve gece on iki de görüşmek üzere....

Deniz Ege 18 yaşında yakısıklı genç bir adam tek basına yasıyor ama ya Urfanın ve birçok yerde tanınan Gümüş Asiretinin çocugu cıkarsa ne olur. Hadı gelinde görelim

EDHO DİZİNSİNE ONE SHORT LAR YAZICAM AMA HIZIR ALİ ÖN PLANDA BAŞROL OLUCAK İYİ OKUMALAR🥰

Didem : sakın bana aşık olma HızırAli Çakırbeyli HızırAli: olursam Didem: olursan ..... HızırAli:neden peki Didem: kendime bile güvenemiyecek kadar yorgun kalbim

Eşkiya dünyaya hükümdar olmaz'in hikayesi 200 .bölüm ve sonraki bölümleri kendi hayalim'le olan senaryolarla yazacağım diziyle birebir aynı olmayacak ama benzer yanları elbette olacak Konusu Çakırbeyli ve Façalı aileleri yurt içi ve yurt dışı hainleriyle düşmanlarla verdiği mücadeleyi anlatıyor ve iki ailenin öldü bildiği yeğenleri ya ölmediyse yıllar sonra karşılarına çıktığında yaşacak olayları anlatıyor