24 bebekleri
20 stories
Uçurtma Masalı by sezgisalman
sezgisalman
  • WpView
    Reads 36,618
  • WpVote
    Votes 5,360
  • WpPart
    Parts 35
Bodrum'da yaşayan ve ailesinin sözünden hiç çıkmayan esnaf bir kızla, bir İngiliz dükünün torununun yolları nasıl kesişir? Kesişirse ne olur? Birbirlerini anlamakta bile tereddütleri varken, ortak paydada buluşmaları mümkün mü? Aşk her şeyi mümkün kılabilir mi? Uçurtma Masalı bu sorulara yanıt olurken, aradığınız tatlış yaz aşkı hikayesini de ayağınıza getiriyor!
YAŞANMAMIŞ YILLAR by sezgisalman
sezgisalman
  • WpView
    Reads 74,890
  • WpVote
    Votes 7,829
  • WpPart
    Parts 29
Nilüfer için hayat hiç kolay değildi. Otuz beş yıllık ömrü boyunca sadece Görkem'le olduğu on ay boyunca mutlu olabilmişti. Hepi topu on ay. Ne öncesinde yüzü gülmüştü, ne de sonrasında. Görkem için de durum aynıydı. Nilüfer'i tanıyana kadar mutluymuş rolü yaparak yaşadığını onunla anlamıştı. Çünkü Nilüfer hayatına girince gerçek mutluluğu tatmış, Nilüfer gittikten sonraysa bir daha rol bile yapamamıştı. Bu muhteşem on aydan sonra yaşanan yirmi yıllık mutsuzluk, beklenmedik bir günde bitecekti. Ya da yerini daha büyük bir mutsuzluğa bırakacaktı. Görkem ve Nilüfer seneler sonra tekrar karşılaşmışlardı. Ama çok büyük bir sorun vardı. Görkem'in yanında Nilüfer'in bu hayattaki en yakın arkadaşı vardı. *** "Bilmiyor, değil mi?" diye sordu. Nilüfer ilk anda onun ne demek istediğini anlamadı bile. "Hı?" Güçsüz bir sesle kafasını Görkem'e çevirmek gibi bir hata yaptı. Çok fazla yakınlardı. "Çisil... Bu kadar yakın olmanıza rağmen, beni, yani bizi bilmiyor. Hiç anlatmadın mı?" "Kısmen," dedi robotik bir hızla Nilüfer. "Kimseye detaylı hiçbir şey anlatmadım ben. Lisede bir erkek arkadaşım olduğunu biliyor ama fazla detay bilmiyor." Boğazı acıyarak yutkunurken önüne döndü. Görkem'se hafifçe başını sağa doğru eğmiş, hala onun yüzüne bakıyordu. Aslında Çisil Nilüfer'in Görkem'den sonra hiç erkek arkadaşı olmadığını bildiği için Görkem'in önemine vakıftı. Sadece Görkem'i bu kadar önemli kılan süreci detaylarıyla bilmiyordu. "Ha ama!" diye ekledi aceleyle Nilüfer. Bakışları Çisil'in üstündeydi. Hala çocuklarla konuşuyordu. "Adının Naci olduğunu biliyor. Defterlerimin arasında doğum günümde hediyeye yazdığın notu görmüştü. Hatırlıyor mu bilmiyorum ama... görmüştü." "Hala duruyor yani? Atmadın." "Ne? Neyi? Notu mu?... Tabii ki atmadım! Hiçbir şeyi atmadım."
ALTIN KADEH by neseligezgin
neseligezgin
  • WpView
    Reads 490,217
  • WpVote
    Votes 33,386
  • WpPart
    Parts 46
Gerçek ailem kurgusu!!! Hep iyi kız tarafından okuduk hikayeleri. Kız iyi niyetiyle yaklaşır ancak ailesi hep ona karşı kötüdür. Karıştırıldığı kız kaldığı ailede travmalar bırakmıştır ve asla sevilmez. Ana karakter kız da bu önyargıları kırmak için çabalar. Şimdi hikayeyi biraz tersine çevirsek? Kötü sandığımız o kızın gerçek ailesini bulmasını okusak? Simay Naz Akgül sandığınız o kötü kız. Bu da onun hikayesi. 🤍 "Yaptığın son şey seni bizden kopardı. Her şeyinle seni kabul etmeye çalıştım ama olmadı! Durmadın, her seferinde daha fazla canımızı yaktın!" diye bağırdı annem. Gerçi artık annem değildi değil mi? "Ben kısasa kısas yaptım hep! Çocukların bana nasıl geldiyse onlara öyle gittim!" Anlamıyordu. Onların yaptıklarına karşı üç maymunu oynuyorlardı. "Bu yüzden öz kardeşimizi istiyoruz!" Daha fazla izleyici kalmak istemeyen Çınar annemle arama girdiğinde bakışlarım onu buldu. Öz aileme beni kötülemişti değil mi? Bu yüzden rahattı. "Eşyalarını aldın, defol artık evimizden!" 🤍 "Alışkın olmayabilirsin ancak zamanla alışacaksın." dedi arabayı durdurduğunda. Hemen önünde durduğumuz sarı renkli duvarlara sahip evi gösterdi. "Evine hoş geldin kızım." "Kızım diyorsunuz," dedim evden gözlerimi çekmeden. Ona benim hakkımda hiçbir şey anlatmamışlar mıydı? Nasıl bu kadar içten ve samimiydi bana karşı? "Başka ne diyeceğim?" dedi şaşkınlıkla. "Kızımsın sen benim." "Benim hakkımda size anlattıkları şeyleri biliyorum," bakışlarım ona döndüğünde göz göze geldik. "Bana nasıl güveniyorsunuz?" "Güvenmiyorum." dedi açıkça. "Ancak güvenmek istiyorum. Bu yüzden söylenen her şeye kulak tıkadım ve seni buraya getirdim."
FARKLI ZAMANLARA AİDİZ by cinemaceviri
cinemaceviri
  • WpView
    Reads 449,619
  • WpVote
    Votes 27,510
  • WpPart
    Parts 41
Bedenim tir tir titremeye başlamıştı. Gözlerim dolmuş neredeyse ağlayacaktım. Etrafta yeni yeni fark ettiğim geçmişe ait şeyler vardı. Tabelalar, arabalar, insanların üzerindeki kıyafetler bile... Kaza yaparken duyduğum gibi bir korna sesi duydum, acı bir fren sesi. Bu sefer gerçekten öleceğimi düşündüm. Ta ki belimden tutulup çekilene kadar. Kalbim daha önce hiç deneyimlemediğim kadar hızla atıyordu. O kadar hızlıydı ki göğüs kafesimde bir delik açacağını düşündüm. Avuç içlerimin arasında az önce beni ölmekten kurtaran adamın gömleği vardı. Gözlerim kapalı, başım ise göğsüne yaslıydı. Burnuma dolan sigaraya karışmış çam kokusu beni sakinleştirirken adrenalinin etkilerinin yavaş yavaş bedenimi terk ettiğini fark ettim. İnsanların bağırtılarını duydum. Sanırım az önce beni neredeyse ezmekte olan adama bağırıyorlardı. Göğsüne yaslandığım adamın sesi de onlara karıştı. Başımı kaldırarak ona baktım. Göz göze geldiğimizde zamanın durduğunu hissettim. Hayatını ve gerçeklerini araştırmak için aylarımı harcadığım adamın kollarındaydım. Kenan Mollaoğlu'nun kollarındaydım! * Araştırmacı gazeteci olan Liya Meryem Başer, üzerinde çalıştığı makalesini teslim etmesi için yirmi dört saatten az bir süresi vardı. Ancak aklına oturmayan ufak bir nokta, onu o makaleyi yayınlamaktan alıkoydu. Ofisinden ayrıldığı o fırtınalı gecede bir kaza yaparak geçmişe gittiğinde ise onu bekleyen kaderinden tamamen habersizdi. +18 içerik mevcut
CÂNMÂNÂ - BİR ŞAKAYIK ÇİÇEĞİ MASALI 🎀  (tamamlandı)     MUÂŞAKA SERİSİ 🌿  by BursaliGelin
BursaliGelin
  • WpView
    Reads 1,283,128
  • WpVote
    Votes 85,637
  • WpPart
    Parts 46
Hayaller Zümrüdü Anka kuşunun rengarenk tüyler ile bezeli kuyruğuna tutunup, Kaf Dağı ardına uçmak gibiydi bazen. Benimde hayallerim vardı, en toz pembesinden... Anaokulu öğretmeni olmak istemiştim ben hep. Onlarca çocuğun annesinden sonra annesi olmak, onların yüzlerindeki tebessümlerine sebep olmak istemiştim. Derler ki, kul yazar, kader gülermiş... Onlarca çocuğa anne olmak isterken, bir çocuğun annesi oluvermiştim ansızın... Âh... Bir de O vardı elbette... On beşinci yaşımın yürek sızısı... Ben ömrümün her deminde ona mısra mısra hecelerken sevdamı, bir gün karşıma çıkacağını nereden bilebilirdim? Şimdi üzerimde gönlümün tek sahibi olan adama giydiğim gelinlik, kucağımda ise emanetim, kızım, Zeynep'im vardı... Ben Nevâl ... Zeynep'in annesi.. Bâyezid Çalaphan'ın karısıydım artık... Nevâl & Bâyezid ❤️ Müsemma severleri mutlaka bekleriz ❤️ ✨ Muâşaka Serisi 4. Kitap ✨
Payidar by Leeseaa
Leeseaa
  • WpView
    Reads 230,714
  • WpVote
    Votes 18,434
  • WpPart
    Parts 23
Nora, karşısına çıkan bir kitabevinde eline aldığı kitabın tamamlanmamış olduğunu fark eder. Yaşadıkça yazılacak olan bu kitabın içinde Nora kendisini bulur. Avcı kimliğine bürünen Nora, bahçesinde uyandığı kişinin sadece avcıların kalpleriyle beslenen bir kurt adam olduğunun bilincinde değildir.
DÜŞLER AĞIDI by zanegzo
zanegzo
  • WpView
    Reads 27,342,324
  • WpVote
    Votes 1,569,665
  • WpPart
    Parts 99
••Tamamlandı. Henüz kitap olmadı. Seri, üç ana kitaptan oluşuyor ve 2026 yılında düzenlenmiş versiyonuyla raflarda olması planlanıyor. Wattpad'de bulunan bölümler düzenlenmemiş haline aittir. ❝Bir düş, bin ağıt.❞ Marin Alakan çok küçük yaşlardayken doğduğu topraklardan ayrılmak zorunda kalmıştır. Babası, kaderin sancılı ağlarının önüne geçmek için yıllarca kızının doğup büyüdüğü Mardin'e gelmesini yasaklar ve İstanbul'da herkesten gizli bir hayat sürmesini sağlar. Marin, abisinin yaptığı bir hata yüzünden kendini tekrardan doğduğu topraklarda bulduğunda ise artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır. Eski adıyla Karan Ağa olan kitaptır.
DELİ AĞA'NIN GELİNİ (Tamamlandı) by kendimdenhallice_
kendimdenhallice_
  • WpView
    Reads 3,581,794
  • WpVote
    Votes 152,684
  • WpPart
    Parts 62
Küçük yaştan Eroğlu konağında yaşayan Güneşin tek hayali Harun Eroğlu olmuştur yıllarca. Bir gün kader onun yüzüne güler ve bu hayalini gerçek kılar. Eroğlu konağına gelin gider...Ama her şey hayalettiği gibi değildir.
KARAHİNDİBA-Dönem Kurgusu/ Tamamlandı/ by Maysa_58
Maysa_58
  • WpView
    Reads 1,371,989
  • WpVote
    Votes 88,311
  • WpPart
    Parts 21
-Hoş gelmişsin Dide kız. Hoşluk getirmişsin. Lakin ben... ' Ona odaklanmış elalardan mahcubiyetle kaçışmıştı. Toprakla uğraşmaktan nasırlaşmış avuçları sımsıkı kapatmıştı.'Ufaksın Dide kız. Yanaşamam ben sana. Evvelce büyüyesin isterim. Dilediğince de beklerim.' Duyduğu sözler karşısında şaşkınlıkla havalanmıştı uzun kirpikler. Ela gözler az evvel yanaklarına basan allık sebebiyle bakmaktan çekindiği o yüze dikkatle tutunmuştu. Yanaşmam ne demekti? Onu beğenmemiş, kadın gibi görmemiş, koynuna almaya layık mı bulmamıştı? Evet az evvel korkudan karnına ağrılar saplanmıştı. Fakat kocası olacak adamın ona yanaşmayacağını söylemesi kadınlık gururuna ağır gelmişti. Keskince sızlamıştı burnunun direği. Gözleri istemsizce dolmuş, ama yine de omuzlarını asla düşürmemişti. Elini belindeki al kuşağına uzatıp hışımla çözmüştü düğümünü. Ve kurdeleyi süslü gerdek yatağının üzerine bırakırken minicik bir gözyaşı eşliğinde söylenmişti. -O vakit buyurup kendin uyuyasın döşeğinde Yaman Ali Bey. Ufacık kızdan sana hanım olmazmış madem, keşkem almayaydın! " ✨Bu kurgu canımın içi, kız kardeşim S.K itahfen yazılmıştır💕* Başlama Tarihi: 13.06.2023 ~Dönem kurgusuuuu
SERÇEYİ ÖLDÜRMEK by bosverdilan
bosverdilan
  • WpView
    Reads 9,491,894
  • WpVote
    Votes 545,348
  • WpPart
    Parts 83
Efsun Zorlu; atandığı Urfa'da mecburi hizmetini yapan tıp fakültesinden yeni mezun, çiçeği burnunda bir hekimdir. Daha mesleğinin ilk günlerinde, henüz on sekizine yeni girmiş bir hastanın intihar vakasıyla karşı karşıya kalır. Hastasının vücuduna bırakılan izler onu adım adım kendi geçmişine götürürken, geleceğini aniden tanımadığı insanların dudakları arasında bulur. Asla geçmemiş geçmiş, verilmiş sözler, kurtarılan hayatlar, doğrultulan namlular, yalanlar, fermanlar ve aşk. Devrim gibi bir kadın, Urfa'nın göbeğinde destan gibi bir sevdanın koynunda bulur kendini. Koca düzene baş kaldırıp o düzenin minnet ettiğine yenilmekse ne aklının ne de kalbinin kabulüdür. *** "Ağlarsam ölürüm." derken sesim düz, çoktan kabullendiğim bu gerçeği ilk defa dile getirişime rağmen sakindi. Çoktan. Saatlere dökülürdü ama bana şehirler aştıracak kadar çok gelen o vakit. Vücudumun ağrısı ruhumun sancısının çok altındaydı. Onun gözleri bende olsa da ben boşluğa odaklanmıştım. Üzerimde olan bakışlarının ağırlaştığını hissettim. Fetih bana çok ağır bakıyordu. Sırtıma yüklenen çuvallar biraz daha bel bükmeme sebep oldu. "Neden," dediğinde ne dediğimi çok iyi anlamış da yersiz bir sorgulayışa bürünmüş gibiydi. "serçe misin sen?" Kaşlarım hafifçe havalandı, başımın ağrısı belirginleşti. Uzun süreden sonra ona bakan ben oldum. Söylediği şeyin altındaki anlamı yakalamaya çalışıyordum ama buna çok uzaktım. Bunu anladı ve dudakları kıvrılacak sandım. Halbuki gülümsemeye çok uzaktık. "Serçeler," yüzünü hafifçe yüzüme yaklaştırdı. "Ağlayınca ölürlermiş. Bu yüzden mi bunca zamandır gözlerinin kuruluğu?" Bu konuşmadan sonra onun serçesi olacağımı, hatta olduğumu bilemezdim. Tıpkı bu topraklarda serçeyi öldürmenin kadını ağlatmak olduğunu bilmediğim gibi.