NurhayatAcar3 adlı kullanıcının Okuma Listesi
3 stories
ZAMANIN GÖLGESİ by ebyide
ebyide
  • WpView
    Reads 3,168,331
  • WpVote
    Votes 146,785
  • WpPart
    Parts 34
Üniversiteyi bitirdikten sonra özgür olmak ve hayallerini gerçekleştirmek isteyen Sidem, Milano'da kendi halinde günlerini geçirirken iş sözleşmesinin feshedilmesi üzerine vize sorunu ile karşı karşıya kalır. En az kendisi kadar zor durumda olan bir yabancıdan hiç beklenmedik bir teklif alır. Sidem, yabancının teklifini umursamazken bir yandan da ülkesine geri dönmemenin yollarını arar. Babası, durumu öğrenip müdahale etmeye çalıştığında Sidem için yolun sonu gelmiştir. Her yanılgısı bir aksilik, her aksilik onu kat ettiği yoldan başlangıç noktasına götürürken, bu sefer başlangıç noktasının da ötesine geldiğini hisseder. Belki de her şeye yeniden başlamak gerekir. Bir yabancıyla. O gece onlara yıldızlar şahit etti, kader yeniden yazıldı artık onlar birbirlerinin çıkarları için aynı masaya oturmuş iki yabancıydı. Belki de zaman onları aynı masaya oturan iki yabancıdan daha fazlası yapacaktı.
BAZILARIMIZ KARANLIKTA DOĞAR by bleunuiit
bleunuiit
  • WpView
    Reads 1,216
  • WpVote
    Votes 180
  • WpPart
    Parts 14
İzel, Örgüt'te ajan olarak görevlidir. Örgüt'ün kurucusu İzel'e en önemli görevini verir. Görev, şehrin en zenginlerinden birisi Aktan Kancaoğlu'nu ağına çekerek öldürmesidir. Bunu dilsiz olan Leydi Afoni kimliğiyle yapması gerekmektedir. Ancak bir gün, İzel kendinden kaçmak için girdiği sokakta bir yere rastlar. İçeri girdiği zaman devasa bir dövüş oyununun içinde olduğunu görür ve herkesin dilinde dolanan ünlü dövüşçü Asiyan, aslında Aktan Kancaoğlu'dur. İzel ve Asiyan. Leydi Afoni ve Aktan Kancaoğlu. Siyah hayat ve beyaz yaşam. İki insan. Dört maske. Tek nefret. Bu hikayeyi okurken gördüğünüz kurum ve kuruluşlar tamamen hayal ürünüdür.
BEYAZ LEKE by asliaarslan
asliaarslan
  • WpView
    Reads 38,048,132
  • WpVote
    Votes 2,067,373
  • WpPart
    Parts 39
Yaşıyorduk, işkence çekiyorduk, idam ediliyorduk, köle gibi çalıştırılıyorduk, susuyorduk, çığlık atıyorduk ama hepsinin sonunda sesli ya da sessiz bir savaş veriyorduk çünkü seviyorduk. Şaşırtıcıydı, sevgi bazen bir savaş meydanının ortasında size uğruyordu. O an iki yolum vardı. Ya sevecektim, ya ölecektim. Sevmeyi seçtim. Onu sevmek de ölümü daima nefes gibi ensende hissetmekti. "En büyük savaşların ortasında kurak topraklardan bile bazen çiçek açar, bombalar etki etmez, kökleri sımsıkı tutunur. Bir bakarsın renkler canlanır, güzel kokar her yer. Sen bu çiçeksin diyemem, biz bu çiçeği temsil ediyoruz diyebilirim. Özgürlüğümüze." Bu kitapta geçen kişiler ve kurumlar tamamen hayal ürünü olup her ayrıntısıyla kurgudan ibarettir.