niss
3 stories
Music Band by nisaylaucus
nisaylaucus
  • WpView
    Reads 11
  • WpVote
    Votes 0
  • WpPart
    Parts 1
Tekila bardağımı alıp shot attı. Sinirlenmiştim artık. "Bak kardeşim, bar burda barmen burda birşeyler içmek istiyorsan kendine içecek söyle. İkiye bir benim içeceğimi alıp durma amına koyayım."
BEYAZ LEKE by asliaarslan
asliaarslan
  • WpView
    Reads 38,138,345
  • WpVote
    Votes 2,069,371
  • WpPart
    Parts 39
Yaşıyorduk, işkence çekiyorduk, idam ediliyorduk, köle gibi çalıştırılıyorduk, susuyorduk, çığlık atıyorduk ama hepsinin sonunda sesli ya da sessiz bir savaş veriyorduk çünkü seviyorduk. Şaşırtıcıydı, sevgi bazen bir savaş meydanının ortasında size uğruyordu. O an iki yolum vardı. Ya sevecektim, ya ölecektim. Sevmeyi seçtim. Onu sevmek de ölümü daima nefes gibi ensende hissetmekti. "En büyük savaşların ortasında kurak topraklardan bile bazen çiçek açar, bombalar etki etmez, kökleri sımsıkı tutunur. Bir bakarsın renkler canlanır, güzel kokar her yer. Sen bu çiçeksin diyemem, biz bu çiçeği temsil ediyoruz diyebilirim. Özgürlüğümüze." Bu kitapta geçen kişiler ve kurumlar tamamen hayal ürünü olup her ayrıntısıyla kurgudan ibarettir.
SİYAH ATEŞ by EzgiKrtkn
EzgiKrtkn
  • WpView
    Reads 2,478,683
  • WpVote
    Votes 77,332
  • WpPart
    Parts 36
Bir ateş yanarken o ateşe kendi ayaklarınızla yürüdüğünüzde kimi suçlayabilirsiniz? Ateşi mi? Onu yakanı mı? Kendinizi mi? Yoksa o ateşin sizi yakacak güce sahip oluşunu mu? Kimi suçlayacağımı bilmiyordum. Tek bildiğim yandığım bu ateşe kendi ayaklarımla yürüdüğümdü. Şimdi cayır cayır yanıyordum ama beni öldüren şey ateş olmayacaktı. Beni öldüren, yandığım bu ateşin karanlığıydı. Siyahtı o. Siyah bir ateşti. Yanıyordu, yakıyordu ama aydınlatmıyordu. Zifiri karanlıkta yanıyordum. Her şey için çok geçti. Bu adam benim sonumdu ve ben, beni yakan bu siyah ateşe çoktan teslim olmuştum. 🌙 "Korkuyor musun?" diye sordu sesini yumuşatarak. "Evet," dedim düşünmeden. "Evet, çok korkuyorum." "Gözlerini kapatırsan korkarsın," dedi omzuma astığı ceketi sıkıca tutup kollarını bana sardığında. İrkildim ama korkmadım. Aksine bu yabancının dokunuşu bana kendimi güvende hissettirmişti. Bu his ise beni afallatmıştı. "Gözlerini kapattığın sürece her zaman karanlıkta olduğunu düşüneceksin. Her şeyi siyah göreceksin. Gürültüyle yanan, etrafı aydınlatan bir ateşi bile." Dudaklarımı ıslatıp söylediklerini düşündüm. "Burada bir ateş yok. Burası karanlık. Baksana, tavandan sızan ay ışığı dışında etrafı aydınlatan hiçbir şey yok!" "Sen varsın," dedi nefesi boynuma dökülürken. "Sen aydınlatıyorsun." KİTAPTAKİ KİŞİ, KURUM VE KURULUŞLAR TAMAMEN HAYAL ÜRÜNÜDÜR. GERÇEK KİŞİ, KURUM VE KURULUŞLARLA ALAKASI YOKTUR. YETİŞKİN OKURLAR İÇİN UYGUNDUR.