anonym34677
- Reads 32,159
- Votes 681
- Parts 32
"Bir kadının gözyaşıyla yazılmış bir destan bu.
Bir annenin, bir kızın, bir eşin değil...
Bir kurbanın susarak haykırdığı hayat hikâyesi."
Siyane...
Adı kadar narin, kaderi kadar sert bir kadın.
Babasının istemediği, törenin satın aldığı, berdelle mühürlenmiş bir hayatın içine atılmıştı.
O bir gelin değil; bir bedeldi.
Bir soyadı taşıdı ama bir aileye asla ait olamadı.
Ve Boran...
O bir adam değildi sadece.
O, intikamı kanla yoğrulmuş bir yüktü.
Sevmeden sahip oldu, sevince cezalandırdı.
Karanlığı sevmeye kalktı...
Ve karanlık, Siyane'nin karnında büyüyen üç canla birlikte ona aydınlığı gösterdi.
Töre susturdu.
Aile bastırdı.
Beden dayandı.
Ama kalp... O hep anlatmak istedi.
Karanlık bir geçmiş, gizlenen büyük bir sır ve yürek dağlayan mektuplar...
Siyane susarken, içinden çığlıklar yükseliyordu:
"Ben mezara gömülmüş bir çocuğum Boran, seni severek büyüdüm ama ben büyürken kimse beni duymadı."
Bu hikâye, sadece bir aşk hikâyesi değil.
Bu, töreye başkaldıran bir kadının sessiz isyanı.
Bir annenin üç can uğruna yeniden doğuşu.
Ve affetmenin acıttığı ama iyileştirdiği bir adamın çözülüşü.
"Beni sevdin Boran. Ama önce beni öldürdün."