Benim listem
13 historias
Karanlıktaki Mavi (DÜZENLENİYOR) por aaytacaliyeva
Karanlıktaki Mavi (DÜZENLENİYOR)
aaytacaliyeva
  • LECTURAS 83,424
  • Votos 3,962
  • Partes 21
Bu Mavi ve Kara'nın hikayesi... Adları gibi iki hikaye... İki varlıklı ailenin bireyleri... Mavi adından da göründüyü gibi pırıl-pırıl,cıvıl-cıvıl,hayat enerjisi yüksek,bıcır-bıcır,tatlı mı tatlı bir kız...Mavi babasını çocukken kayb etdi.Ama hayat onun enerjisinden bir şey alıp götüremedi...Çünki babası ona hep mutlu olmağı ve güçlü durmayı öyretmişdi... Kara da adı gibi tam bir "kara".Sadece kendisini ailesine adamış,abisiyle birlikte ailesinin başında duran,içine kapanık birisi..Aslında o da çok hayat enerjili birisi,birisiydi yani...Ama babasını kayb etdikten sonra içine kapandı.O mutlu çocuktan geriye hiç bir şey kalmadı... Mavi ve Kara... Kara Mavi'yi bir tesadüf eseri her gün görür.Bir ay boyunca kendisini gözlemler ve ona aşık olur... Bir gün Mavi ve Kara'ya aynı anda gelen zarf hayatlarını değiştirir... Kara'nın yolu Mavi ile kesişir.Kendisinin aşık olduğu kızı karşısında görür ve onunla iş birliği yapar. Gizemli zarfın sırrını çözmeye çalışırlar...
Kalp Muhafızı (İki Kitap) por beyzaalkoc
Kalp Muhafızı (İki Kitap)
beyzaalkoc
  • LECTURAS 2,416,875
  • Votos 203,165
  • Partes 40
Ellerim hala kolyemdeydi. Bu kalp benim sarayımdı ve yanımda olduğu sürece ben her zaman iyi olacaktım. Zira kalbin sahibi bendim ve dört bir yanım onlarla çevriliydi. Kalp Muhafızlarıyla...
COINCIDENCE ✓ por blckwlf
COINCIDENCE ✓
blckwlf
  • LECTURAS 1,336,086
  • Votos 92,503
  • Partes 42
Tanışmak tesadüftür,arkadaşlık seçim ama aşk tamamen kaderdir. -BxB hikayedir.
SAKA VE SANRI(Kitap Oldu) por Maral_Atmc6
SAKA VE SANRI(Kitap Oldu)
Maral_Atmc6
  • LECTURAS 31,357,318
  • Votos 1,508,518
  • Partes 57
"Karımı artık yanımda, odamda ve yatağımda görmek istiyorum!" diye bağırınca donup kaldım. Ne söylediğinin farkında mıydı? Bir başkasının kimliğiyle evlenmek mümkün müydü? Gerçekten nikâhta bile sahtekârlık yapılabilir miydi? Başına gelene kadar Bige Saka bunun mümkün olduğunu sanmıyordu. İlk görüşte aşktı onunkisi, bu yüzden âşık olması ve duygularına yenik düşüp evlenmesi çok hızlı olmuştu. Evlendiği gün sevgilisinin bir dolandırıcı olduğunu öğrenmişti. Üstelik zaten evliydi ve başka bir adamın adını, soyadını, kimliğini hatta gerçeğinden ayırt edilemeyecek imzasını kullanarak Bige'yi evlendiklerine inandırmaya çalışmıştı. Son ana kadar Bige bu gerçeği görememişti. Peki, nikâh cüzdanında adı geçen gerçek Karun Kalender kimdi? Evlendiğinden haberi var mıydı? Böyle bir durumda nikâh geçersiz sayılırdı değil mi? "Ne demek nikâh geçerli?" Şaşkına dönmüş bir halde avukata bakıyordum. Benden haberi bile olmayan bir adamın karısı olduğumu mu savunuyordu? "Üzgünüm Bige Hanım," dediğinde olağan bir şeyden bahseder gibi sakindi. "Nikâh memuruna kadar her şey gerçek. Eski sevgiliniz Serhat Bey ile o masaya oturduğunuzu doğrulayacak hiç görgü tanığınız yok. Bu nikâhın başka bir adamın kimliğini kullanarak kıyıldığına dair hiçbir kanıtınız yok. Böyle bir durumda yapılacak en mantıklı şey Karun Bey'i bulmak ve ona olanları anlatıp boşanma evraklarını imzalatmak." Bu adam ne dediğinin farkında mı? Bahsi geçen adamın benden haberi bile yoktu. Karşısına geçip ona ne diyeceğim? Senin ruhun bile duymadan evlendik hadi şimdi de boşanalım mı? Bu koskoca bir saçmalıktı!
ÖYLE BİR UĞRADIM (Kitap Oldu) por Maral_Atmc6
ÖYLE BİR UĞRADIM (Kitap Oldu)
Maral_Atmc6
  • LECTURAS 332,726
  • Votos 20,225
  • Partes 8
"Ondan hoşlanıyor musun?" Kıskanç çıkan sesine ne tepki vereceğimi bilemiyordum. "Ona sarıldın." Kaşları çatıldı. "Hoşlanmasaydın sarılmazdın. Hoşlanıyorsun ki sarıldın." Burnundan nefesini sertçe verdi. "Bana bile sarılmadın." Ters ters baktı. "Bana niye sarılmıyorsun?" Kıskandığı kişi en yakın arkadaşıydı. Ve onun arkadaşı benim babamdı. Hiçbir şeyden haberi yoktu. Eflah kim olduğumu bilmeden beni seviyordu ama ben, onun kim olduğunu bile bile ona âşık olmuştum. Benim günahım daha büyüktü. Bir insanın başına en kötü ne gelebilirdi? Babam gözlerimin önünde öldürüldüğünde ve onu öldüren annem olduğunda en kötüsünü yaşadığıma çok emindim. Artık annem cezaevinde, babam ise mezardaydı. Bundan daha kötü ne olabilirdi ki? 25 yıl geçmişe gitmek? Bu kötünün de kötüsü olabilir miydi? Ölümcül bir kaza sonucu kendimi 1998 yılında bulduğumda o an için bunun bir felaket olduğunu düşündüm. Felaket bir durumdu çünkü bu zaman diliminde anne ve babamla aynı yaşlardaydım. Onların hayatına bir yabancı gibi girmek zorundaydım. Ama aslında felaket sandığım şey mucize de olabilirdi. Mucizevi bir durumdu çünkü bu zaman diliminde annem cezaevinde, babam da mezarda değildi. Onların evlenmesinin nedeni annemin bana hamile kalmasıydı. Ana rahmine düşmeme sadece üç ay kaldığını anladığımda ise kendi doğumumu engellemenin nasıl olacağını düşünmeye başladım. Annemi cezaevinden, babamı da ölümden kurtarmanın tek yolu bu olabilir miydi? Belki de olabilirdi. Planını uygulamak için babamın arkadaşı Eflah'ın evine bir dadı olarak işe girmekse hayatımda verdiğim en kötü karardı. Bunu ona anlatmanın bir yolu var mıydı? Buraya ait olmadığımı, öyle bir uğradığımı anlatmanın bir yolu olmalıydı. Doğru insanı yanlış zamanda bulmak birine verilen en büyük ceza olmalı.
MEDUSANIN ÖLÜ KUMLARI (Kitap Oldu) por Maral_Atmc6
MEDUSANIN ÖLÜ KUMLARI (Kitap Oldu)
Maral_Atmc6
  • LECTURAS 8,382,904
  • Votos 698,820
  • Partes 72
Elzem Akay'ın sıradan ama güzel bir hayatı vardı. En iyi okullarda okumuş, en güzel oyuncaklara ve kıyafetlere sahip olmuştu. En değerli mücevherler daima onun boynunu süslemiştir. Lüks içinde yaşarken hayatta istediği her şeye kolayca sahip olmuştu. Üzerine titreyen iki abisi, onu hep güldüren kız kardeşi, iyi bir yengesi ve onu sürekli çıldırtan bir hizmetçisi varken hayat ona karşı fazlasıyla cömertti. Tüm bunları ne bozabilirdi ki? Bir gece korkunç bir ritüele kurban edildiğinde gözlerini bambaşka bir dünyada açar. Orta Çağın hiyerarşisinin içinde kalmışken eve dönmek hiç kolay değildi. Kendi dünyasında bir öğretmenken Ölümsüzlerin akademisinde bir hizmetçi olunca, sınıf farkının acımasız gerçekleriyle yüzleşir. Burası onun dünyası değildi, burası barbarların hüküm sürdüğü Araftı ve o, hayatta kalmak istiyorsa lüks alışkanlıklarından ödün vermeyi öğrenmeliydi. *** "Medeniyet yoksunu, vahşi barbar!" diye ona sesimi yükselttiğimde çatılan kaşları umurumda bile değildi. Tüm gün kuyudan su çeken o değildi. "Şu sivri dilin bir gün başına bela olacak." Sert bakışlarla beni uyardıktan sonra merdiveni işaret etti. "Kahyadan fırça yemek istemiyorsan işinin başına dön." "O kadın bir cadı." Ondan bahsederken bile tiksintiyle yüzümü buruşturdum. "Bence benden nefret ediyor." "Hayret." Kaşları alayla yukarı kalktı. "Oysaki çok sevilesi bir kadınsın." İğneleyici sesiyle ters ters ona baktım. "Sizde öyle Savcı Bey," dedim oyunbaz bir ifadeyle. "Sizi görenlerin yüzünde güller açıyor." "Bunu inanarak söylemiyorsun." "Tabii ki inanarak söylemiyorum." Gülerek bana ikinci kez merdiveni işaret etti. "İşinin başına dön aksi taktirde yarın seni sınıfıma almam. Bir hizmetçiye ders verdiğim için yeterince sorun yaşıyorum." Bu vahşiler kendi dünyamda ne kadar zengin ve asil olduğumu anlamak istemiyordu.
KAYIP RUHLAR LİSESİ por Erkanaksuyzr
KAYIP RUHLAR LİSESİ
Erkanaksuyzr
  • LECTURAS 2,584,365
  • Votos 118,444
  • Partes 78
#2 +18 şiddet içerir Karanlık hüküm sürer ruhunu kaybetmiş bedenlerde. Bakanlar onları güçlü sanırlar. Hasta bedenlerdir onlar. Ruhları kayıptır. Acı çekmeye alışmak kolay bir duygu mu sanılır? Acı ile yaşamak zevklimi geliyor sana? Yere düşünce kırılan kolun açısını bağırarak dindiremezsin. Bir trafik kazası geçirirsin ve annen baban oracıkta gözlerinin önünde ölü verir. Sen kırılan boynunun acısı ile onlara bakar ve kendi acını unutursun. Yedi yaşında bir çoçuksundur ama artık büyümüşsündür. Kayıp ruhlar acıların keyif verdiği bir hayatı ideme ettirmez. Acılar ile yaşamayı emreder sana. Başlayacağınız bu kitap bağımlılık yapabilir. Aşırı merek ve heyecana yol açabilir. Büyük ihtimal kitaba başladığınızda vaktiniz varsa bitirmeden elinizden bırakamayacaksınız. Yani uykusuzluğa yol açabilir. "İddialı konuşuyorsun yazar" diyenler, okumayı bitirdikten sonra "yeni bölüm gelsin bir an önce" de diyeceksiniz
22 | GECENİN SANRISI por darkpsykhe
22 | GECENİN SANRISI
darkpsykhe
  • LECTURAS 2,958,511
  • Votos 219,454
  • Partes 38
*14 Kasım 2023 güncellemesi* İlerleyen bölümlerde yorumlarda birçok spoi ile karşılaşabilirsiniz. Her ne kadar uyarı geçsem, o yorumları silsem de maalesef devam edenler var. Bu nedenle özellikle kritik sahnelerde yorumlara bakmamanızı öneriyorum. Gözlerinizi kapatıp tepkinizi yazabilirsiniz elbette :) Keyifli okumalar dilerim. ** Lilith her zaman günahkârdı. O ki en isyankâr, planını kusursuz yapmıştı. Ve insanoğlu bundan nasibini alacaktı. 22 gün, ardından dolunay kana bürünecekti. Ve melek, kan kırmızı kanatlarını kaybedişinin intikamını alacaktı. 🝳 Akıl hastanesindeki yakınını ziyarete giden Gece, hiç ummadığı bir durumla karşı karşıya kalır. Orada bulduğu mektup, tüm gerçekleri sorgulatacaktır. O geceden itibaren 22 gün başlar. Zaman gittikçe kısalıyor, bu oyunu kim kazanacak dersiniz? Küçük kardeşinizin hayali arkadaşının gerçek olduğunu öğrenseydiniz şayet, siz de delirmek isteyebilirdiniz.
ATLANTİSİN SINIRLARINDA +18 por havinnsuu
ATLANTİSİN SINIRLARINDA +18
havinnsuu
  • LECTURAS 2,160,971
  • Votos 79,336
  • Partes 29
(18+ cinsellik ve şiddet içerir.) Başımızın üstünde ki elçilik binasının içinde bir ses yankılandı. "Şuandan itibaren; Onun tek bir saç teline zarar gelirse, sizden başlayarak tüm ülkenizi kana boğarım." Kalın erkeksi sert ses, kaya kadar keskin bir gerçeklik. Gökyüzünde ki bulutlar kadar haşin, fırtına gibi merhametsizdi. Nişanlım buradaydı. "Oraya geldiğimde, çok değil sadece bir kez canının yandığını söylerse, geriye kalan her şeyinizi unutun." İnsanlar cennete gitmek için yaşar. Biz ise beraber kalabilmek için dünyada cehennemi yaratmıştık.
3391 Kilometre por beyzaalkoc
3391 Kilometre
beyzaalkoc
  • LECTURAS 27,535,849
  • Votos 1,484,625
  • Partes 47
''O gün, bana 'Sinemaya gidelim mi?' diye sordu. 3391 kilometre öteden, şehirlerce, denizlerce uzağımdan... Yanımdaki insanlar görmezken beni, o bana imkansız olduğunu bile bile 'Sinemaya gidelim mi?' dedi...'' Aylarca sesini duymadığınız, yüzünü görmediğiniz, dokunmadığınız, kokusunu bilmediğiniz, aynı sokaktan geçme ihtimalinizin dahi olmadığı, asla aynı fotoğrafın içinde bile bulunamayacağınız, sizden kilometrelerce denizlerce adalarca şehirlerce uzakta olan bir insana aşık olur muydunuz? Bunu, kendinize yapar mıydınız? Bu bir mesafe hikayesi! İki insanın, birbirlerini görmeden duymadan aylarca gece gündüz konuştukları ; birbirlerinin en yakını oldukları, ama birbirlerinden en uzakta oldukları, aralarındaki kilometrelere rağmen birbirlerine aşık oldukları bir mesafe hikayesi! Burası bizim gezegenimiz ve burada her şey anını bekler. Burası, bizim 3391 kilometrelik gezegenimiz... - ''Seni görmem için yanımda olmana gerek yok. Ben seni gözlerim kapalıyken de görebiliyorum. Zaten ben seni sadece gözlerim kapalıyken görebiliyorum...''