h o s c a k a l c i c e k a c m i s r u y a
7 stories
frustrated  by epi-logue
epi-logue
  • WpView
    Reads 69,667
  • WpVote
    Votes 7,931
  • WpPart
    Parts 12
"seni özledim,"
keep on loving you | taekook by taelantic
taelantic
  • WpView
    Reads 40,729
  • WpVote
    Votes 5,025
  • WpPart
    Parts 10
"uçabilirim jeongguk. " angst
dalgın ölü* by JEONLEACHED
JEONLEACHED
  • WpView
    Reads 893,966
  • WpVote
    Votes 96,990
  • WpPart
    Parts 32
faustusjj Şimdi yalnızca, silikleşmiş bir anıdan ibaretsin.
angell of small death (warms me up) by banamoto
banamoto
  • WpView
    Reads 949
  • WpVote
    Votes 54
  • WpPart
    Parts 1
01
things that jeon jungkook broke (especially my heart) by banamoto
banamoto
  • WpView
    Reads 16,866
  • WpVote
    Votes 2,013
  • WpPart
    Parts 12
0411
Cockeye's Song | Taekook by suicidalones
suicidalones
  • WpView
    Reads 406,755
  • WpVote
    Votes 48,317
  • WpPart
    Parts 79
Bu mektuplarda yazacağım şey ise, seni on iki yıl öncesine götürmekle başlayacak. 2008 güzüne. Sana bizim hikayemizi anlatacağım. En başından. Hatırladığım tüm detaylarıyla, en önemli kısımlarıyla. Yaşadıklarımızı bir de benim, o çaresiz ve belalı çocuğun ağzından dinlemeni, bana o anları yaşarken nasıl hissettirdiğini anlamanı istiyorum. Amacım kendimi sana affettirmek veya bana olan nefretini azaltmak değil, omzumdaki bu ağırlıktan kurtulmak sadece. Çünkü zaten burada her gün, birbirinden kötü onlarca hikaye dinliyorum. Zırvaladığımı düşünebilirsin, ama hapiste olmak beni öylesine değiştirdi ki... o tanıdığın hırçın Jungkook yok artık. Bunu da ben yazdıkça anlarsın zaten, her şeyden bahsedeceğim çünkü. Ben henüz on yedi yaşındayken tanıdığın, büyüttüğün, sevdiğin, sevmeyi öğrettiğin, bağlandığın, kendine bağladığın, yaraladığın ve ruhen öldürdüğün Jungkook'u, onun ağzından anlatacağım sana.
Eight Letter Love • Taekook by -Khveuli-
-Khveuli-
  • WpView
    Reads 10,130
  • WpVote
    Votes 561
  • WpPart
    Parts 12
Aşk; anlatmak için kelimelerin yetersiz kaldığı, insanı tam anlamıyla duvardan duvara çarpan bir his. Öyle bir duygu ki bulutların üzerinde uçarken cehennem ateşine düşürüyor ve kavuruyor; sıcaktan cayır cayır yanarken Antarktika'ya yolluyor ve donduruyordu. Ben vardım; aşkı yeni tatmış ve bedenimin ortadan ikiye ayrılacağından habersiz, deli gibi aşka koşmak ve cesaretsizce aşktan kaçmak arasında kalan çünkü aşkın gerekçesi buydu, hissettikçe anlamıştım. İnsanı hem diri kılıyor hem de yavaş yavaş çürütüyordu. Saf bir şekilde kelebek varsaydım aşkı ancak güzel kelebeğim bana ihanet edip konmaması gereken bir ağacı mesken tuttu: O ağacın adı imkânsız. Konu aşk olduğunda imkansıza tutulup kalmak mı daha çok acı verirdi yoksa imkansızı umutla beklemek mi, bilmiyordum. Ancak bir an önce öğrenmem gerektiğinin farkındaydım. Çünkü her güzel olan şey gibi kelebekler de kısa bir ömürle lanetlenmişti. Ve şunu da unutmamak gerekiyordu: Benim kelebeklerim için aşk; üç değil, sekiz harfliydi: T A E H Y U N G. I Wrote An Eight Letter Love In My Heart -JK !Angst! !! Çift finali bir hikâyedir