1.✨En iyileri✨
24 stories
KUZEN by 16papatyam
16papatyam
  • WpView
    Reads 203,484
  • WpVote
    Votes 9,114
  • WpPart
    Parts 51
04.11.2020 Macera #1 02.11.2020 Kaos #1 05.11.2020 Heyecan #10 15.11.2020 Franciscolachowiski #1 20.11.2020 barbarapalvin #2 ***** "Nasıl sen bana bir şey yapmazsın? Bugün gün boyu benim canımı çıkardın yine de bir şey demedim sana! Git annemi ara, istersen babamı bile ara. Umrumda değil! Ben senin neyinim? Kuzenin mi? Sevgilin mi? Ya da bugün köle gibi çalıştırdığın bir hizmetçin mi?" Arkamı döndüm ve yürümeye başladım. Sonra tekrar bağırdım. "Bu hayatta her istediğine sahip olamazsın, Yiğit Sosyal!" dedim ve boş tarlada yürümeye başladım. "Biliyorum..." dedi. Dolan gözlerime inat ağlamadım ve yürümeye devam ettim. Ama bana öyle bir şey demişti ki, arkamı dönüp ağlamaya başladım. "Ama sen benim her istediğim değil tek istediğimsin, Deniz Sosyal!" ***** İki kuzenin eğlenceli hikâyesine var mısınız? O zaman buyrun gelin. Beraber eğlenelim.
ÖLÜM ÖPÜCÜĞÜ (DÜZENLENİYOR) by duruicen
duruicen
  • WpView
    Reads 161,527
  • WpVote
    Votes 8,793
  • WpPart
    Parts 53
İki dudağının arasında bir şarkı mırıldanıyor, mırıldandığı şarkı karanlık geceye karışıyordu. Sanki mırıldanmalar Şeytanın dudaklarından dökülüp benim içime işliyordu. Kulaklarımda çınlıyordu her bir kelime. Ölümü yakından hissediyordum. Mırıldanmalar artıp yerini net sözcüklere bıraktığında üzerimdeki ölüm örtüsünün üzerine o kelimeler yazıldı. "Beni uyandırdın, beni boğuyorsun Ve ben dudaklarına hızlı bir veda öpücüğü bıraktım " Ben Şeytanı uyandırmıştım. Ölümümü kendi ellerimle hazırlamıştım. Onu boğuyor muydum bilmiyorum ama kendimi boğduğum bir gerçekti. İçimdeki dünya, renklerini siyaha teslim etmiş, gökkuşağı yerini fırtınaya bırakmıştı. Karanlık, kalın duvarın arkasındaki dünyanın bariyerini geçmişti. Siyah beyazı, kötülük iyiliği, karanlık aydınlığı ve ateş suyu öpmüştü o gece. Dudaklarıma bıraktığı zehir beni yakıp kül etmişti. Ancak bir daha küllerimden doğamayacaktım. Şeytanın gücü içimdeki son umut kırıntılarını da almış, iki parmağının arasında ezerek etrafa saçmıştı ve ben artık onları toplayamazdım. Son kez çığlık atmayı denedi içimdeki kız çocuğu. Son kez acısını duyurmak istedi dış dünyaya ama yapacak gücü kendinde bulamadı ve o gece yine her zaman olduğu gibi Şeytana sığındı.
Pascal Döngü (+18) by Irmakbensol2
Irmakbensol2
  • WpView
    Reads 1,864,943
  • WpVote
    Votes 127,598
  • WpPart
    Parts 33
"Cennet ve cehennem birer insan olsaydı," diyerek durdu. İçimden 'bu insanlar biz olmazdık' diye geçirdim. Çünkü o cehennem olamayacak kadar merhametli, ben cennet olamayacak kadar acımasızdım. Burnunu burnuma sürterek gülümsediğinde "Cehennem cenneti güzelliği için öldürürdü." Biz sonsuz değildik. Biz siyahla beyaz da değildik. Biz yarım kalandık, biz beraber siyaha çalınandık. - 29.06.21 Yayım Tarihi! Kurgu şahsıma aittir, çalıntı gibi bi' durum olursa gereken yapılır. Dipnot: Bu kitapta +18 cinsel sahneler, kan, aksiyon, küfür, olumsuz öğeler bulunmaktadır. Ona göre başlayınız.
Kuzen Özel by 16papatyam
16papatyam
  • WpView
    Reads 4,922
  • WpVote
    Votes 463
  • WpPart
    Parts 13
Derin bir nefes aldıktan sonra bana tekrar baktı ve konuşmak için ağzını araladı. "Ne kadar kaldı Yiğit? Ben daha fazla dayanamıyorum artık. Bi-bitsin bu hasret." dedi ve yere diz çöküp ağlamaya başladı. En nefret ettiğim şey, Deniz çaresizce ağlarken benim hiçbir şey yapamamamdı. Elim kolu bağlıydı ve ben de onun bu haline dayanamıyordum. Onun gibi yere diz çöktüm ve sarılmak için kollarımı açtım. Ama ben sarılmadan kollarımı ittirdi ve ayağa kalktı. Sinirli olduğu hareketlerinden belliydi. "Dokunma Yiğit, dokunma! Üç ay boyunca kendim kalktım, şimdide kalkmasını bilirim." Sinirli olduğu için saçmalıyordu. Hatta fena saçmalıyordu! "Ama şimdi ben yanındayım." Kahkaha attı ve aniden ciddileşip bağırmaya başladı. "Beş dakika sonra geri döneceğim geri zekalı! Hani yanımda mısın o zaman? Benim neler yaşadığımdan haberin var mı? Ziya evi silahla bastı! Sana bunu söylemeyecektim belki ama çok rahatsın. Ben orada her zaman diken üzerindeyken, senin burada bu kadar rahat olman beni delirtiyor." Şu an bencillik yapıyordu. Yine de sesimi çıkarmadım. Sinirini benden çıkarmazsa kendine zarar verirdi. "Özledim Yiğit. Yeter artık ya! Ver parasını gel eve. Yetmedi mi üç ay?" Sesi kısılmaya başlamıştı. "Ben de özle..." Bağırarak sözümü kesti. "Senin ki özlemek değil! Özlemek nasıl bir şey biliyor musun? Dokunmasam da olur. Sadece beş dakika görsem diye Allah'a yalvarmak. Asıl özlemek bu. Ben her gece yalvardım. Ama sen?" Sonuna kadar haklıydı. Ben özledim diyordum, ama gerçekten özlemiş miydim? "Biraz daha sabret güzelim. Bak yarısı gitti. Son üç ay, gelir geçer." Ofladı ve yumruklarını sıktı. Sonra eşofmanının bacağını biraz sıyırdı. Gördüğüm şey ile yutkunamadım bile. "Dikkatimi o kadar çok dağıtıyorsun ki Sosyal. Sen gelene kadar umarım yaşıyor olurum." dedi ve bacağını kapattı. Bileğinden diz kapağ
BAĞIMLI by duruicen
duruicen
  • WpView
    Reads 734,589
  • WpVote
    Votes 24,811
  • WpPart
    Parts 84
O, uyuşturucu içerek kendini acılarından kurtardığını sanıyordu. Ama yanılıyordu. Yanıldığını o da biliyordu. O, uyuşturucu içerek kendini başka insanlardan soyutluyor, kendini karanlığın dibine çekiyordu. O, kendini kurtaracak, o derin kuyunun dibinden başını yukarı kaldırdığında göreceği ufak ışığı bekliyordu. Her ne kadar umudu olmasada... Ama bir gün tesadüfen başını yukarı kaldırdığında gördüğü ufak ışıkla tekrardan yeşerdi umutları. O küçük ışığın onu kurtaracağına inandı. Gün geçtikçe ışık ona yaklaşmaya başladı. Mutlu olmuştu. Fakat sonradan fark etti ki ışık yaklaştıkça küçülüyordu. Işık yaklaştıkça o, onu kendi karanlığına, kendi dünyasına davet ediyordu istemeden. Işık ise ona olan aşkından sesini çıkaramıyordu. Kapak Tasarımı:yagmurkosee
ÖTANAZİ OKULU(Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
Maral_Atmc6
  • WpView
    Reads 7,819,938
  • WpVote
    Votes 192,940
  • WpPart
    Parts 18
Dilsiz bir kızın kalbi tüm kötülükleri kendisine çekiyordu. Hiçbir kalp bu kadar değerli olmamıştır. Yeşil, Ötanazi Okulu'na sürgün edildiğinde o yıllarda henüz bir çocuktu. Öz babasının onu nasıl bir yere mahkûm ettiğini bile bilmiyordu. Ötanazi Okulu, Amerika Birleşik Devletleri'ne bağlı olan Alaska'da açılmış karanlık bir okuldu. Bildiğiniz tüm o okulları unutun çünkü Ötanazi Okulunda öğretmenler ders vermiyordu. Her biri kendi dalında uzman bilimcilerdi ve oradaki amaçları bir okul dolusu öğrencinin üzerinde deneyler yapmaktı. Öğrenciler ise sıradan öğrenciler değildi çünkü her biri idam cezası almış mahkûmlardı. Okul onları satın alarak kendi deneylerinde kullanan karanlık bir girdaptan farklı değildi. Bir kez içine girince çıkmak mümkün değildi. Yeşil tüm o tehlikeli mahkûmların içinde göğsünde değerli bir kalple yaşamak zorundaydı. Herkes onun kalbini isterken kurtların içine atılmış bir kuzudan farklı değildi. Kalbini isteyenlerden biri de öz babasıydı. Babasının onun kalbi için okula tehlikeli bir suikastçı göndermesiyle, belki de tüm ezberler bozulmaya başlamıştı. Avcı'da her zaman bu kadar acımasız değildi. Özellikle ateşten kızıl saçları olan ve bir katile gülümseyen hasta bir kadını tanıyana kadar. Şimdi karar verme sırası ondaydı. Avını öldürmeli mi, yoksa korumalı mı? Sayfalar üzerinde konuştuğu bu dilsiz kadınla tam olarak ne yapmalıydı? "Kadın kandan korkuyordu, adam ise kan kokuyordu. Şimdi sen söyle; böyle bir durumda kadın özleyebilir mi ölüm kokan bir adamı?" dedim. "Kadın aptaldı adam ise kadına kör. Şimdi sen cevap ver; her şeye, herkese ve özellikle küçük bir kadına kör olan bir adam bekleyebilir mi kadın tarafından özlenmeyi?" diyerek bana cevap verdi.
MEDUSANIN ÖLÜ KUMLARI (Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
Maral_Atmc6
  • WpView
    Reads 9,195,343
  • WpVote
    Votes 722,898
  • WpPart
    Parts 72
Elzem Akay'ın sıradan ama güzel bir hayatı vardı. En iyi okullarda okumuş, en güzel oyuncaklara ve kıyafetlere sahip olmuştu. En değerli mücevherler daima onun boynunu süslemiştir. Lüks içinde yaşarken hayatta istediği her şeye kolayca sahip olmuştu. Üzerine titreyen iki abisi, onu hep güldüren kız kardeşi, iyi bir yengesi ve onu sürekli çıldırtan bir hizmetçisi varken hayat ona karşı fazlasıyla cömertti. Tüm bunları ne bozabilirdi ki? Bir gece korkunç bir ritüele kurban edildiğinde gözlerini bambaşka bir dünyada açar. Orta Çağın hiyerarşisinin içinde kalmışken eve dönmek hiç kolay değildi. Kendi dünyasında bir öğretmenken Ölümsüzlerin akademisinde bir hizmetçi olunca, sınıf farkının acımasız gerçekleriyle yüzleşir. Burası onun dünyası değildi, burası barbarların hüküm sürdüğü Araftı ve o, hayatta kalmak istiyorsa lüks alışkanlıklarından ödün vermeyi öğrenmeliydi. *** "Medeniyet yoksunu, vahşi barbar!" diye ona sesimi yükselttiğimde çatılan kaşları umurumda bile değildi. Tüm gün kuyudan su çeken o değildi. "Şu sivri dilin bir gün başına bela olacak." Sert bakışlarla beni uyardıktan sonra merdiveni işaret etti. "Kahyadan fırça yemek istemiyorsan işinin başına dön." "O kadın bir cadı." Ondan bahsederken bile tiksintiyle yüzümü buruşturdum. "Bence benden nefret ediyor." "Hayret." Kaşları alayla yukarı kalktı. "Oysaki çok sevilesi bir kadınsın." İğneleyici sesiyle ters ters ona baktım. "Sizde öyle Savcı Bey," dedim oyunbaz bir ifadeyle. "Sizi görenlerin yüzünde güller açıyor." "Bunu inanarak söylemiyorsun." "Tabii ki inanarak söylemiyorum." Gülerek bana ikinci kez merdiveni işaret etti. "İşinin başına dön aksi taktirde yarın seni sınıfıma almam. Bir hizmetçiye ders verdiğim için yeterince sorun yaşıyorum." Bu vahşiler kendi dünyamda ne kadar zengin ve asil olduğumu anlamak istemiyordu.
MESLEK LİSELİ (Kitap oldu) by Atikesungunapsa
Atikesungunapsa
  • WpView
    Reads 2,619,988
  • WpVote
    Votes 218,064
  • WpPart
    Parts 197
Bu bir bağımlının değil, bağlılığın hikayesi... Aykut'un en yakın arkadaşı, Mısra'nın en yakın arkadaşını aldatınca metal bölümü sınıfı ve ressamlık bölümü sınıfı arasında düşmanlık kaçınılmaz olmuştu. 5000 kişilik lisenin acımasız reisine kafa tutan Mısra, Aykut'un acımasız olduğu tarafı öğrenmiş, ona yardım etmeye başlamıştı. Başına geleceklerden bir haber fedakarlık yapıyordu garibim. Çünkü neden yapmasındı? O Mısra Türkmen'di, dediğini yapar, istediğini alırdı. Aldı da. O Aykut reisse, ben de Mısra reisim diyerek çıktığı yolda reislerin savaşı neye dönebilirdi ki, aşktan başka? Bu savaşın galibi ne ressamlık sınıfı oldu, ne metal sınıfı... Bu savaşın tek bir galibi vardı, o da AŞK...
İPTİLA(+18) by Irmakbensol2
Irmakbensol2
  • WpView
    Reads 15,955,302
  • WpVote
    Votes 141,328
  • WpPart
    Parts 25
•YENİDEN YAZILIYOR! Ellerimi yüzünden çekerken omuzlarına attım. Üzerime iyice eğilirken hareketleri içimde ki ıslaklık ile rahatça hızlandı. Belim ağrıyordu. Zevk tekrar etrafımı sarmaya başlamıştı. İnlerken dudaklarına fısıldadım. " Amacın beni yatakta öldürmek mi?" diyerek sonlara doğru bir inleme daha bahşettim ona. Gözlerinin koyusu arzuya hapsolmuş açlıkla bana bakıyordu. Dudaklarını dudaklarıma bastırdı. Gözlerini tamamen simsiyaha büründü. Yüz ifadesi sertleşti. " Seni bu yatakta öldüreceğim." &&& ~•~ #aşk 1. Sıra 07.04.21 Tüm hakları saklıdır. Kitabımdan çalıntı olursa Gerekeni yapılır. Beğenmeniz Dileğiyle Irmak B.