viyola77's Reading List
15 stories
Kızıl Ayaz by noktavirgul
noktavirgul
  • WpView
    Reads 2,441,209
  • WpVote
    Votes 96,011
  • WpPart
    Parts 47
-TAMAMLANDI- İçi kor dışı kor, yangınların arasında adama teslim etti kendini Hazer. Toprak insanın başlangıç maddesini oluştururdu. Bütün başlangıçları Bora olmuşsa o halde Hazer'in toprağı Bora'ydı. İnsan susuz ölürdü. Adam kadından her ayrıldığında kadın ölecek gibi hissediyorsa o halde Bora Hazer'in suyuydu. Onsuz her şey anlamını yitiriyorsa aşktı o halde. Bora Hazer'in her şeyiydi. Bütün evvelini silip sadece kendisini bırakmıştı geriye. Sadece adama ait olsun ve en çok onu sevsin diye. Hazer de öyle yaptı. Diğer parçasıyla bütünleşti. Tam oldu Bora'yla, o onun kadını adam da onun erkeği oldu. Gök titredi bu birleşmeyle. Nefesler tutuldu. Gecenin kulakları sağırdı. Kalpler deli gibi çarparken diller sustu. Bütün kelimeler anlamını yitirdi. Sessizlikle anlaşıverdi iki yürek. Bakışlarıyla birbirlerine söz verdiler. Bir daha asla dedi bu iki aşık, birbirimizi bulmuşken bir daha asla ayrılmak yok. Kadın adamın göğsüne dokundu ateş olmuş elleriyle. Tere bulanmış o kaslı göğüste bir çare ateşinin dineceğini sandı. Ama adam da onu göğsündeki ateşle karşılamıştı. Yeniden yandılar birlikte. Yeniden güneş indi yüreklere. Ay bulutların ardından çıktı. O da gök kadar yıldızlar kadar şahit olmak istiyordu, semayı bile hayran eden bu aşk muhabbetine.
Namus by noktavirgul
noktavirgul
  • WpView
    Reads 177,000
  • WpVote
    Votes 15,184
  • WpPart
    Parts 32
-TAMAMLANDI- Aslında namussuz damgası yemem herkes açısından daha kolaydı. Ailemin isteği dışında bir erkekle ilişkiye girmiş olmam, hatta gayri meşru bir çocuğumun olması, evliyken başka bir adama kaçmam veya kötü yola düşmem tecavüz mağduru olmamdan daha iyiydi. Tecavüz mağduru namus cinayetine kurban gitmezdi. Mağdur, tecavüzcü canilerin elinden sağ kurtulmuşsa eğer bir ömür ötekileştirilip, yıllarca acınacak bir yükten ötesi olmayacaktı. Tecavüz mağduru intihar ederdi, maktul olmazdı. Bu yüzden Semih'i ayartmış olmam istismara uğramamdan daha iyi bir seçenekti. Böylelikle babam beni öldürüp bir kenara atabilirdi mesela. Böylesine kan dondurucu bir hadiseden rahatlıkla bahsediyor olmam benim hatam olmamalı; çünkü bu topraklarda kadın bedeni başlı başına namus kavramına eş değerken, kadın zina yaptığı takdirde bu tür cinayetleri meşrulaştırmak çok olağandı. Bir "mağdur" olduğum için aslında tam olarak toplumdan istedikleri gibi kolayca dışlanamıyor, görmezden gelinemiyordum. Oysa gayrimeşru çocuğum ve ben, toplumdan dışlanabilir, yok sayılabilirdik. Hatta başka ahlaksızlıklar yapmış, çok kimselere büyük zararlar vermiş biri bile olsam, bu, tecavüz mağduru olmamdan daha kolaydı.
BUĞULU KAN by patchysgirl
patchysgirl
  • WpView
    Reads 78,761
  • WpVote
    Votes 6,151
  • WpPart
    Parts 45
Kırmızı, akışkan, yoğun, şehvetli, huzur, KAN. Keskin koku genç kızın burnunu doldururken, nefes alış verişi her zamanki dengesinden kopuktu. Bakışları boş ve yayvandı. Çatlamış dudakları çarpık bir gülümseme ile aralandı. Kan, yavaşça kolundan aşağı süzülürken acının davetini çoktan kabul etmişti. Her hücresinde hissediyordu. Gözyaşları ona ihanet edercesine akarken kısık bir gülümseme ile gözlerini kapattı ve sadece kolundan vücuduna giden acı dolu elektriğin tadını çıkardı. Yağmur, gözyaşlarına eşlik ederken aynı zamanda akan kanına karışırcasına çiselemeye devam ediyordu. Oturduğu toprak yoldaki her şey -kendiside dâhil- ıslaktı. Bakışları çevreyi tararken jileti kolundan çekip avuç içine hapsetti. Acı, genç kıza gözlerini sıkıca kapatmasını emrederken o inatla açık tutup yaşların daha da acı vererek boğazını yakmasına izin verdi. Jiletin bulunduğu elini açtığında kahverengi gözlerini avucuna sabitledi. Ruhunun somut hali paramparça, harap bir halde karşısında duruyordu. Jileti toprağın altına gömdükten sonra dizlerini kendisine doğru çekerek başını dizlerine koydu ve anın tadını çıkarmaya başladı. Soğuğun ve acının birleştiği o mükemmel noktada tek yaptığı; içindeki savaşı dışa yansıtmayarak oturmaktı. Genç kız; yağmuru, yağmurun beraberinde getirdiği toprak ve çimen kokusunu, kanına karışan küçük su damlacıklarını seviyordu. Şu an için çığlık yoktu, bağırmak, isyan etmek yoktu. Sadece sessiz bir acı vardı. Aile, aşk, okul, dersler, kariyer planlaması ve geriye kalan tüm dünyevi saçmalıklar. Hiçbiri acı kadar gerçekçi gelmiyordu. O acıya muhtaçtı. Acıyı kabullenmiş ve hatta sahiplenmişti.
Suç İşleri by letorian
letorian
  • WpView
    Reads 10,409
  • WpVote
    Votes 1,417
  • WpPart
    Parts 22
Bu hikayede anlatılan olayların gerçek kişi ve kurumlarla ilgisi bulunmamaktadır. Dolunay adamı gözündeki güneş gözlüklerine rağmen tanıdı. Dikkat çekecek kadar yakışıklı, acımasız ya da güçlü göründüğünden değil. Uzun süreler boyunca adamı incelediğinden onun kim olduğunu biliyordu. Dinçer Ovalı. Türkiye'deki pek çok otelin ama en önemlisi çalışacakları otelin sahibi, online bahis sitelerinin, Kıbrıs'taki kumarın ve bir rivayete göre para aklama işinin tek yöneticisi. Hoş bir adam değildi, hatta o kadar gücü elinde bulun durmasa yanındaki kadının bu adama bakmayacağından da emindi Dolunay. Üzerindeki şık kıyafetlere, ben pahalıyım diye bağıran tüm aksesuarlara rağmen Dinçer Ovalı bir kadının ilgisini çekebilecek yakışıklılığa sahip değildi. Uzun boylu bir adamdı. Muhtemelen 1.90 ile 2.00 metre arasında bir yerde ama iki metreden asla fazla değildi. İri bir adam değildi. İnce denilece kadar çelimsizde değildi. Muntazam görünen bir vücudu vardı. Dinçer Ovalı, her hangi bir adam kadar ilgi çekici, herhangi bir adam kadar itici özetle sıradan görünen biriydi. Dolunay giydiği takım elbisenin muhtemelen sekiz drop olduğunu düşünüp önüne doğru döndü. Demek kraliyet ailesi hep böyle görünüyordu. Resepsiyonist hala dört kişinin kaydını yapmakla meşguldu.
Babamın Sırrı (TAMAMLANDI) by letorian
letorian
  • WpView
    Reads 14,066
  • WpVote
    Votes 1,909
  • WpPart
    Parts 17
"İkisini yanyana koridorda gördüğümde bir şeylerin yanlış olduğunu anlamıştım. Birinin yüzünde kocaman, parlak bir gülümseme vardı. Oysa digerinin yüzünde buz gibi bir keder vardı. İkiside gelip önümde durdu. Nişanlım hemen elimi tuttu. Bileğindeki künye bilegime sürtüyordu. Şafak'ın bize nişan hediyesiydi. Yüzünde ölçülü bir gülümsemeyle bana elini uzattı. Tebrik etti. "Keşke haberim olsaydı. Size daha güzel bir hediye verirdim. Artık düğüne kaldı" dedi. "Antikadır" dedi künyeyi gösterip. Ben o künyeyi çok iyi tanıyordum. Annemin künyesiydi. Şafak'a onu ben vermiştim. Annemden kalan tek hatırayı onun bileğine takmıştım. Başkalarına değil ama ona benim için ne kadar değerli olduğunu anlatmak için. Şafak benden daha zarif bir çözüm bulmuştu. Ona aşk olduğumu anlatan ikimize özel bir hediyeyi nişanlımın bileğine takarak bana aramızdaki herşeyin bittiğini söyledi. Ondan vazgeçemeyeceğimi anladığım ilk andı. Elinden tutup bu kadın benim sevgilim diyemedim. Kimseye karşı çıkamadım. Nişanı atamadım. Beni hayatından silkeleyip atmasına karşı koyamadım. Öyle sakince künyeyi geri verdi ki bana benden daha güçlü olduğunu net bir şekilde kanıtladı." Ben Uğur Kılıçoğlu 70 yaşındayım. Bu gün bana alzheimer tehşisi konuldu. Beynim küçülmeye başlamış. Zamanla şu anda benim için önemli olan herkesi ve herşeyi unutacağım. geriye sadece unutlmaz hatıralar kalacak
POLİS VURGUNU by mirayyenerr
mirayyenerr
  • WpView
    Reads 755,521
  • WpVote
    Votes 34,031
  • WpPart
    Parts 55
"Yemin ederim ölüyorum sana Asu. Bitiyorum. Tükeniyorum sana bakarken." diye fısıldadı yakarır gibi. "Öyle ince işlemişsin ki aklıma-" Avuç içleriyle iki yandan şakaklarına vurdu, acısıyla ben sızladım. "Deliriyorum bu teslimiyetle... Gözlerimin gördüğünü kalbim öyle derin kazımış ki içine, her atışında aldığım nefes de geçirdiğim ömür de sen olmuşsun ben bunu çok iyi anladım..." * Asuman, hayatını kökten değiştirecek o dehşet verici kazayı yaşadığında ömrünün geri kalanının kader tarafından baştan yazıldığından habersizdi. Aksel ise pusulasının ibresinin yönünün şaştığını fark ettiğinde artık hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını biliyordu. O gece çarklar yeniden döndürülmüş, terazi dengesi bozulmuş ve aşk kaçınılamaz bir döngü içinde yeniden var olmuştu. Henüz kendilerinin bile haberleri olmadığı ve görünmez bağlarla bağlanan kalpler, aynı anda atmaya başladığında tek nefeste bütünleştiklerini gören kader usulca gülümsemişti. Ve aşk, hiçbir engele izin vermeden bu savaşın üstesinden gelerek en büyük galibiyetine imza atmıştı. ... Yetişkin içerikli sahneler mevcuttur. 🖇 Kapak tasarımı kitapkurdululu'ya aittir. Kitabımın çalınması veya kopyalanması durumunda yasal işlem başlatılır!
SONSUZ by cerennmelek
cerennmelek
  • WpView
    Reads 3,685,349
  • WpVote
    Votes 235,691
  • WpPart
    Parts 59
"ÇIĞIR AÇANLAR Kategorisi - The Wattys 2016 Ödülü Sahibi" Mutluluk yoktu, sevinç yoktu, heyecan yoktu, korku yoktu, üzüntü yoktu, acı yoktu, hiçbir şey yoktu. Sadece saatin her geçen saniye vücuduma bıçak gibi saplanan akrep ve yelkovanı vardı. Bu saat sonsuzdu, sonsuzluktu. Ben sonsuzdum, sonsuzluktum. Eğer bu bir infazsa; zaman cellâttı, bense mahkum. Yayın tarihi: 20.12.2014 Bitiş tarihi: 17.09.2016 Tüm telif hakları saklıdır. Hiçbir şekilde kopyalanamaz ya da paylaşılamaz aksi takdirde gerekli yasal işlemler başlatılacaktır.
KALBİMDEKİ AY TUTULMASI[Aşkın Gece Rengi Serisi1] by Adenay
Adenay
  • WpView
    Reads 590,521
  • WpVote
    Votes 28,491
  • WpPart
    Parts 42
♔Serinin ilk kitabıdır. " Seni bırakmayacağım, senin için ölene dek. " diyen fedakâr bir kadının hikayesi. Herşey verilen bir söz, kurtarılan bir hayatla başladı. Zaman aktı. Kader geceyle yazıldı. Yine tek bir sözle yarım kaldılar. "Gelinin olacağım." ⓚⓐⓣ " İstesen de istemesen de gideceğim!" arkamı döndüğüm de bileğimi saran parmakları hızla beni kendine çevirmişti. " Orada seni koruyamam. Sana birşey olmasını istemiyorum. Neden bu kadar inatçısın!!! " alev saçan gözlerine kitlendiğim de soğuk sesi zihnimi buzdan bir el gibi sarmıştı. Bileğimdeki parmakları beni usulca kendine çektiğin de, güçlü kolu incitmeden belimi sardı. Korkunun gölgesini soluyan nefesi saçlarıma ayaz yağmurları gibi tane tane çarpıyordu. Her damlada ondan bir parça katıyordu ruhuma... her saniye daha fazla o oluyordu SOL YANIM. " Ben hata yaptım sindirella. İlk defa hata yaptım. SEN tek hatam oldun... " beni gizlemek istercesine göğsüne bastırmıştı hızla. Kalbimin mısraları, sevdiğim adamın ayaz gibi soluklarında yankılanırken, zaman dilimize kilit vuran kelimelerin kuytusun da esir olmuştu. Sol yanım geceye AY ve GÜNEŞ tutulana dek esir olmaya mahkumdu. SİNDİRELLA ve BUZ PRENS'in hikayesine hoşgeldiniz...
Fedai  by colakrebi
colakrebi
  • WpView
    Reads 664,918
  • WpVote
    Votes 33,569
  • WpPart
    Parts 39
"Ne söylesem tarifin eksik kalıyor.Oysa; kalbi acıtan her ne varsa Sen hepsinden birazsın işte..."-Muhsin Ünlü
DELİ(RAFTA) by gulsenkilicaslan_g
gulsenkilicaslan_g
  • WpView
    Reads 28,265,153
  • WpVote
    Votes 1,072,311
  • WpPart
    Parts 100
Annem ve babam, bana karşı hiçbir zaman, o sevgi dolu ve ilgili anne babalar gibi olmadılar.O yüzden ben de küçüklüğümden beri kendimi, rengârenk hayaller kurarak mutlu etmeyi öğrendim.En sevdiğim hayalin rengi ise beyazdı.Beyaz bir gelinlik... Beyaz, mutluluğun, aşkın ve bir gün kendi yuvamı kurabileceğimin müjdecisiydi.Bu evde kavuşamadığım huzura, kendi kurduğum yuvada sahip olacağıma gerçekten inanarak büyümüştüm.Oysa şimdi ailem bu hayalimi de elimden almıştı.Benimle hiçbir ilgisi olmayan bir olaydan dolayı, hiç tanımadığım ve civardaki herkesin Deli diye bildiği bir adamla evlenmek zorundaydım. ❤ Tüm ilçede deli diye tanınan bir adam: Emre. Aradığı şefkatı ailesinden bile görememiş, tekhayali bir gün sevdiği adamla evlenmek olan bir genç kız: Elif. Ve zoraki bir evlilik. Kimsenin bilmediği bir psikolojik sorunla boğuşan Emre ve Emre'yi tanıdıkça ona karşı anlayamadığı bir şekilde merhamet duymaya başlayan Elif, gerçek bir aile olabilecek miydi? Emre tekrar delirmeseydi; belki...