Niss
112 stories
ECSAD by lefazen
lefazen
  • WpView
    Reads 2,182,456
  • WpVote
    Votes 92,123
  • WpPart
    Parts 45
(Yakında bölümler düzenlenecektir. Yeni bölümler de düzenlemeden sonra devam edecek.) Bir hacker tarafından her şeyimin yedi yirmi dört izlendiğinden habersizdim. Odamda üstümü çıkarırken bir hackerın beni izlediğini tahmin dahi edemezdim ancak başıma gelmişti. Onun karşısında özelim ya da gizlim yoktu. Sonra bir gün bana "Kameradan seni izlediğimi bile bile benim için soyunabilir misin?" diye sordu. Ondan sonra bir daha eskisi gibi biri olmadım. O Ecsad'ın kurucusu, tehlikenin ta kendisiydi. Bense Ecsad'a düşmanken ona tutsak olmuştum. *** Konusu: Ecsad altı hacker tarafından yönetilen bir internet sitesidir. Yönetim sitenin kurucusuna ve diğer beş hackere aittir. Sitenin yöneticiler hariç alt üyeleri de bulunur. Diğer üyeler yalnızca bilgi getirirler. Sitenin amacı adaleti sağlamaktır ve medyatik, göz önünde olan zengin insanların gerçek yüzlerini açığa çıkarmak adına çeşitli ifşaları yayımlanır. Mira Güz Sahre'nin babasına ait görüntülerin Ecsad'da yayımlanmasıyla Mira'nın hayatı tamamen değişecek, Ecsad'ın karanlık dünyasına adım atacaktır.
MERYEM by prazrakk
prazrakk
  • WpView
    Reads 359,779
  • WpVote
    Votes 14,360
  • WpPart
    Parts 55
Yelkovan her hareket ettiğinde, bir kan daha akıp kara toprağa karışıyordu. Bir kez daha hareket ettiğindeyse, yaralı kalpleri acıyla kavurmuştu o gece. Kimisi sevdiklerinin mezarında gözyaşı dökerdi, kimisiyse sevdiğini korumak için canını feda ederdi.. O gece her şeyin yeniden yazıldığı bir geceydi. O gece kanlı geceydi. O gece kanlı aşkın izlerinin başlayacağı bir başlangıç noktasıydı... ''Suskunluk, bu dünyadaki en acı imtihânımdı.'' * ✔TÖRE, BERDEL, AŞİRET KİTABI ASLA DEĞİLDİR! ✔Kitap final olduğunda bölümlerdeki mantık hataları veya diğer hatalar düzenlenecektir. ✔İLK BÖLÜMLERİN DÜZENLENMESİ İÇİN KİTAP 45 BÖLÜM YAYINLANDIKTAN BİR SÜRE SONRA YAYINDAN BİR MÜDDETLİK DÜZENLENMEK İÇİN KALDIRILACAKTIR!
Tutkuyla Harmanlanmış Bedenler by redndyellow
redndyellow
  • WpView
    Reads 5,347,942
  • WpVote
    Votes 168,759
  • WpPart
    Parts 80
Acar Devran, kendini bozguna uğramış gibi hissediyordu. Yaklaşık 7 saattir yatağındaki güzelliği seyrediyordu. Birlikte olduğu ilk bakire kız değildi ama kızın dokunduğu her yerini bir daha öpme arzusuyla yanıp tutuştuğu ilk kadındı. Böyle bir güzelliğe ilk kendisinin dokunmuş olması onu bir inci tanesi gibi hissetmesine neden olmuştu. *** Kız giderken ona sadece -Teşekkür ederim." Diyebilmişti. Adam şaşkınlıktan küçük dilini yutacaktı. Tanımadığı bir adama bekaretini aldığı için teşekkür ediyordu. Bu kızda bir şeyler vardı. Adam "Adın?" Diye sordu. Sadece bunu söyleyebilmişti. İçinden iyi sövdü kendine. Kız dün neler yaptığını aklından istemeden geçirip en azından bu adama adını söylemek istedi " Elvin." Kız kapıdan çıktı. Adam gülümsedi, tenini hafızasına kazıyan sıcak bir Cennet Çiçeğiydi demek ki. Hayatındaki gökkuşağının her bir tayfıydı Elvin. O teni bırakmaya niyeti yoktu. Kapak Tasarımı: ebrar-ky
GÜL KUYUSU by binnurnigiz
binnurnigiz
  • WpView
    Reads 3,823,570
  • WpVote
    Votes 254,949
  • WpPart
    Parts 20
"Kaburgam acıyor," diye fısıldadı, gül kuyusu. "Kaburgamı çaldın benden." Adam kızın yüzünü tam kaburgalarının üstüne bastı. "Burada, gül kuyusu," dedi ifadesiz bir sesle. "Burası senin sürgünün. Buradayken ne ölüme kavuşabilirsin, ne de kendini geri alabilirsin artık." Kız, adamın kazağını kavradı, yüzünü kaburgalarının arasına gömdü ve kaşlarını çatarak başını iki yana salladı. "Ölüme kavuşturmayacaksın beni," diye fısıldadı. "Bana beni geri vermeyeceksin." "Asla." Kızın, göğsünün ortasında bir yarası vardı, o yaraya bir isim bile vermişti. Adam, o yarayı ondan çalmıştı. O yaranın adı, "çocukluğum"du. Artık yeryüzüne yağan gül yapraklarının rengi, kan kırmızısıydı. Zehirli kırmızı gül sarmaşıkları bağladı bizi, Birbirimize zehirlendik. O kâinat kadar eşsizdi, Ben basit bir gül kuyusu. Tutulmamız gerekiyordu, Tutulduk. Ben Gül'düm, O, içine düştüğüm Kuyu, Benim Kuyum. Gül Kuyusu.
Zindan by PearlHarbor35
PearlHarbor35
  • WpView
    Reads 6,415,945
  • WpVote
    Votes 185,158
  • WpPart
    Parts 63
Karşımdaki adamın bakışları ruhsuzdu. Taş kalpli ve duygusuzdu. Hareketleri sert ve umursamazdı. Tolgay Parçak Ruhumu öldüren ve zindanına hapis eden adamın ta kendisiydi. Kapak Tasarımı: silakosay
TAKINTI by suheda_zsy
suheda_zsy
  • WpView
    Reads 3,822,275
  • WpVote
    Votes 142,952
  • WpPart
    Parts 81
Ona hiç sarılamamıştım mesela. Hiç elini tutamamıştım. Hiç öpememiştim. Hiç koklayamamıştım. Hiç sevdiğimi söyleyememiştim. Hiç dokunamamıştım. Hiç beraber uyuyamamıştık. Hiç saçlarıyla oynayamamıştım. Hiç dizlerine yatamamıştım. Hiç özlediğimi söyleyememiştim. Hiç, hiç bu kadar değersiz hissetmediğimi anlatamamıştım. Bu kadar hiçin arasında, her şeyim olmayı nasıl beceriyordu? Çünkü bir gülüşü yetiyordu bana. Sayılı sayıda görsem de, yetiyordu. Kıvrılan dudakları hiçliğe meydan okuyup, her şey hâlâ benim elimde, diyordu adeta. 'İstersem bütün hiçliği, çivileri ile beraber tabanından söküp, yerine istediklerimi dikebilirim. Hiçi hep, zerreyi zirve yapabilirim. Her şey hâlâ benim elimde.' Umut var, sadece biraz naza çekiyor kendini. Tutarsam bırakmayacağımı, benim onu dibine kadar harcayacağımı ve ortalığın tozunu attıracağımızı biliyor. Hâliyle gelmiyor. Çünkü küçücük bir umut ile bütün dünyayı karşıma alacağımı bilen herkes gibi, o da korkması gerektiğini biliyor.
Kimse Sağ Çıkmaz (Tamamlandı) (Kısım 1 - Kısım 2) by BiCeruVar
BiCeruVar
  • WpView
    Reads 11,184,704
  • WpVote
    Votes 406,114
  • WpPart
    Parts 107
Kılıç ne kadar keskindi? Veya bir kurşun ne denli yakardı canı? Hangi insan ölümle dik başlı halde karşı karşıya dururdu? İnsanoğluydu işte. Ne keskin kılıçlar, ne de kavuran kurşun yarasına karşın ölümle göz göze gelmeye cesaret edemezdi. Yıkılan tabular yıllar arasında kaybolurken hatırlamazdı evlat denen mahlukat kendi kurallarını. Bir gün bir ormanda veya bir çöp konteynırında göğsünde bir kurşun yarası, cildinde ufak tefek morarmayı bekleyen kızarıklık ve karın boşluğundaki bıçak darbeleri insanın hayatının bittiği değil başladığı yerdi. Hiç olmadı bir çatıda son alınan nefes olduğu zannedilen oksijen yeni bir güne bambaşka nedenler için uyanmak demekti. Ve bir adam için o başlangıç Hera Amine'nin berbat geçen günü ile karşı karşıya gelirdi. ---- Hera Amine & Aren Rollas
Soluksuz Tutku by PearlHarbor35
PearlHarbor35
  • WpView
    Reads 1,013,468
  • WpVote
    Votes 36,461
  • WpPart
    Parts 52
İki yanlıştık biz. Olmayacak şeyler yaşamış ve umulmayacak hatalar yapmıştık. Baştan sona yanlışlara bulanmışken doğru yolu bulabilir miydik? Gözlerimdeki akan yaş ruhumun derinliklerin de birikiyordu. Onu kırmak istemiyordum ama başka bir seçeneğim de yoktu. "Seni istemiyorum Alkan!" Kızaran gözleri acıyla yoğunlaştı. "Ama ben seni istiyorum." Başımı iki yana salladım. Kabul etmek istemiyordu. "Ben başka birisine aşığım. Yanlışız biz. Unut beni." Hırsla beni kendisine çekti ve sıkıca sarıldı. Yavaş bir şekilde kulağıma doğru fısıldadı. "Bu saatten sonra bana aşıksın."
PERİ ve KUZGUN by Esra269
Esra269
  • WpView
    Reads 4,348,162
  • WpVote
    Votes 59,396
  • WpPart
    Parts 16
"Ona bir bak! Onunla beni bir arada düşünebiliyor musun gerçekten?" ☙ ❧ "Onu istemiyorum! Onunla ilgili hiçbir şey istemiyorum. Onu görmek bile istemiyorum ama sen ikimizi bir araya getirmek için canla başla çabaladığından onu sürekli görmek zorunda kalıyorum!" ☙ ❧ "Beni hayata döndürecek kadın o mu? Ona dönüp bir baksana! Hiç bana benziyor mu? Birbirimizin ne kadar farklı olduğunu göremiyor musun?" ● O Kuzgun'du. Kuzgunlar gece gibi siyah olurdu. Gecenin karasını kanatlarında taşır, yüreğini de siyaha boyayan duygular gözlerinden okunurdu. Asla acısını belli etmez, asla gün ışığına aldanmazlardı. Aşkın varlığını dahi bilmezler, onu görmek ve solumak istemezlerdi. Karanın rengini almış ruhları, bir sis gibi hareketlerine yayılırdı. Kuzgun yakardı; siyahıyla, gecesinin acısıyla, sevişiyle ve acısıyla. O ne kadar siyahsa, ben o kadar beyazdım sanki.Gece gibi kara bakışlarına bakıyor ve görsün istiyordum. O kadar derin, o kadar koyu ve o kadar çok şey anlatan bir bakıştı ki, içim titredi. Peri'si olarak ona tutunmak, o bakışlardaki acıyı ve çaresizliği ondan alıp sonsuza kadar yok etmek istedim. Bana ihtiyacı vardı ve bunu dile getiremiyordu. Çünkü çok gururluydu. Çünkü gururun onu koruduğunu düşünüyordu. Oysa gurur, bizi hayattaki güzel şeylerden alıkoyuyordu: cesaretli olmaktan, korkusuz olmaktan, sevmekten. Ona, "Yeter artık," diye fısıldamak istedim. "Görmelisin artık beni. Ve teslim olmalısın..." Ama hiçbir şey diyemedim. Biz kelimeler hakkında ne bilirdik ki? Ve duygular hakkında? Konuşamayacak kadar yoğun duygular boğazımızda düğümlenirken titrerdik ancak dil kemiğe bürünüp de söze gelmezdi. Su bütün sızıları dindirirdi ama suyun sızladığını kimse bilmezdi. Gözlerimi kapatmak istedim. Suyun sızısını içimde hissetmek istedim. Sızılarımı dindirebilseydi, ona ne derdim? AŞK SERİSİ 4. KİTAP
Kupa Kızı ve Sinek Valesi by mitolojikbiri
mitolojikbiri
  • WpView
    Reads 1,144,994
  • WpVote
    Votes 51,728
  • WpPart
    Parts 27
Vücudumda kan yerine dolaşan alkolün etkisiyle bulanıklaşan bakışlarım bazı ufak tefek şeyleri seçiyordu. Bunlardan biri yüzümün yanından geçip sırtımı yasladığı aynaya yaslanan elinin üzerindeki kartal dövmesi... Yaralı parmakları terden birbirine yapışan saçlarımı sıkıca kavrarken sırtım bedeninin bedenime kavuşmasıyla geriye çarptı. Dudaklarımdan dökülen inilti dışarıda kalan müziği bastırdı. Eğer şeytan kullarını, dünyaya Havva ve Adem'in kullarını yoldan çıkartmak için saldıysa o şeytanın kulu, ben de Havva'nın tohumuydum. Biz bu gece birleşip, dünyaya bir günah doğuruyorduk. Eğer yoldan çıkmak kulağa fısıldanan sözlerden ibaretse ikimizde şeytanın kullarıydık. İkimizde bu gece yoldan çıkmıştık. Dokunuşlarımla zedelenen dudakları titreyerek çıplak göğüslerimden yukarı tırmanıp boynumu turladı. Dişleri boynuma kendine ait iz bıraktı. Dudaklarından taşan sıcacık nefes tenimi okşarken, "Konuş," diye fısıldadı. "Konuş ismim dudaklarından dökülsün." İniltilerimiz birbirine karışırken, teni tenime sürtünürken ve derinliklerime ulaşan erkekliği dar duvarlarımın arasından kayıp kendine yer açarken aramızdaki şey son bulanan kadar sadece zevkten inledim. İsmi dudaklarımdan taşmadı, söyleyemedim. Alkolden, hazdan kendimi kaybederken ona ait ufak tefek şeyler hafızamda yer edindi ama tek bir eksik vardı. İkimizde birbirimizin ismini bilmiyorduk. Kanatları kopartılarak yeryüzüne atılan bizler ilk günahlarımızı değil ama bu gece son olmayacağını bildiğimiz bir günahı daha işleyerek tenimize kazıdık.