Bdauysl
- Reads 61,226
- Votes 3,372
- Parts 67
Bir vardı bir yoktu her şey...
Masalların başlangıcı gibiydi. Masal tadında ilerlerken belki de ilk defa kendi masalımın güzeller güzeli prensesi gibiydim. Prensim beyaz atıyla gelmese de, köşe başında çarpışıp kitaplarımız etrafa saçılmasa da, hiç beklemediği bir anda onun siyah arabasına tabir- i caizse bodoslama girmiş ve en savunmasız olduğum anımda kucağına düşüvermiştim.
Çarpışma yaşanmıştı sonuçta, arabayla bile olsa bir çarpışma yaşamış ve masalların gerekliliğini yerine getirmiştik. Tabi ki de bu kadar değildi her şey. Çarpışmanın ardından defalarca kez yeniden karşılaşmış ve birbirimizle öldüresiye bir nefretle kavgalar etmiştik. Çünkü masalların olmazsa olmazlarıydı bunlar.
Masallarda yaşanan bunca olayı bir bir gerçekleştirdikten sonra nihayet mutlu sonumuzu bulduk derken ne yazık ki kendi masalımızın içinde bir varmış kısmından çıkıp yok oluvermiştik.
Mutlu sona alışkın olan masallar, bizim masalımız da mutsuz sona mahkûm etmişti bizi.
Hayatıma dâhil olan masal prensi, ülkenin kötü kalpli kralı tarafından benden alınan intikama dönüşmüştü.