seven terk edip de gider miydi sevdiğini? ya arsız gibi bıraktıgı yere tekrar dönebilir miydi? seven sevdiğini ne olursa olsun bıraktığı yerde bulurdu. ‼️bu kurgunun utc ile hicbir alakası yoktur‼️

-Şu an içimi açıyorum sana karşı evet ama sanki bir ölüyle konuşuyormuşum gibi hissediyorum. +Ama ben burdayım,yaşıyorum. -Gerçek olmadığını ikimizde biliyoruz,yaşadığına beni asla ikna edemezsin. +Belki seni öpmem ikna olmana yetebilir....

"Y cuando todos te preguntan a quién amas más, ¿dirás mi nombre o el de él?" Donde Handan y Halime son amantes y Halime termina enamorándose de otra persona, dejando a Handan con el corazón roto. °Segundo libro de "Amarte Es Mi Pecado° °Breve°

"ɴᴇ? ᴀᴅᴀʟᴇᴛ ᴍɪ? ʙᴜ ʏᴇʀᴅᴇ ᴀᴅᴀʟᴇᴛ ʏᴏᴋ ᴋɪ ᴄᴀɴɪᴍ."

Yıllar önce bu kadar ağır geliceğini bilse yine yaparmıydı acaba? Sorsada hep kendine, her seferindede cevabını bulamıyordu. O anki aklıyla her halde yapardı. Oysa şimdi bir zamanlar hayallerini, umutlarını tek hamlesiyle yıkan adam için gerçekden üzülüyordu, çünki hala ilk günki kadar aşıkdı ona. Zamanında aşkını yırtdığı mektubuyla birlikde çöpe atan o adama hala çok aşıkdı. Yıllar önce geçer sansada hiç geçmedi. Onu görememenin verdiği acı bir gün bile olsa dinmedi. Acıyı hiss etmemek için kendini belli bir hayatın içine haps ederken mümkün olduğunca kendini uyuşturmaya çalışmışdı. Nerdeyse başarmışdıda. Ama tamamen dindirememişdi kalbindeki acıyı. Her sene aynı özel günlerde kabuk bağlayan yarası yeniden kanıyordu. Bu günde o günlerden biriydi.

Edip&Merve 🔥

#HanCey senaryo

"İşte aşk, içinde pek çok hoyrat dalgayı tezatlar halinde çarpıştıran, büyük bir okyanus gibidir. Aşkın, çok latif gibi duran o şeffaf örtüsünün altında, aslında vahşi bir yüzü daha vardır. Karmakarışık... Aşkı için her şeyi feda ve heba eden, onurunu ayaklar altına serdiren, zelil olmaya aldırmayan bir kadının, karşılıksız aşkı için siyah bir intikam elbisesine bürünmesi ne kadar da çarpıcı bir şekilde anlatılmıştır." -Kolektif

Faryalı öldü mü ölmedi mi çıkmazından bir türlü kurtulamayan ben ve benim gibi olanlar için birkaç bir şey karalayacağım. Umarım hoşunuza gider.

Merve yııllar önce duymak istediği cümleyi duyunca hem aklı, hem duyguları allak bullak olmuştu. Bir yani korksa güvenmesede, diğer yani ilk aşkının kollarına kendini bırakmak için can atıyordu. Sonra bir anda 2 gün sonraki partiyi hatırladı ve onunla birlikte bir gün geçirmek istemesinin sebebini düşündü. Böyle bir teklif planında yoktu . Bir anda ağzından çıkmıştı. Sanki şimdi yapamazsa bir daha asla yapamayacakmış gibi hiss etmişti Edip arkasını dönüp giderken. Sırf bu yüzden bir anlık bile olsa duygularına yenilerek ona "gitme" diye bilmişti. Evet gitme demişti, ve şimdi lafının arkasında durması gerekti. Ona tam olarak güvenmese bile, hafiften korksa bile bu gün bu adımı atması lazımdı. Çünki içinden bir ses anlamadığı bir sebepten dolayı, ya şimdi ya hiç diyordu. Ya şimdi ya hiç. Hayır böyle bir şey olamaz! 20 sene sonra bir kez daha "ya hiç" ihtimalinin gerçekleşmesini ve gerçekleştiğinde ellerinin bom boş kalmasını kaldıramazdı. Sonucu ne olursa olsun onunla yaşamak isteyipte yaşayamadıklarını yaşamalıydı bu kez.