alyasum adlı kullanıcının Okuma Listesi
10 stories
Son Nefeste (TAMAMLANDI) by beeyzz
beeyzz
  • WpView
    Reads 1,741,527
  • WpVote
    Votes 85,882
  • WpPart
    Parts 29
Kelebek ömürlü bir genç kadın, asırlarca sevse doyamayacağı bir adama tutuldu.
İÇİNDE BİR SEN by binnurnigiz
binnurnigiz
  • WpView
    Reads 55,712,287
  • WpVote
    Votes 1,674,692
  • WpPart
    Parts 59
Sen hiç bir kitap karakterine âşık oldun mu? O, oldu. Asıl tuhaf olan ise... Kitap karakteri de ona âşık olmuştu. "O gece bir kitapla tanıştım. Kaderime giden yolda bana rehber olacak bir kitapla." (DÜZENLENİYOR.) © Tüm Hakları Saklıdır! ©
YÜREĞİME KAN DAMLAR GSK SERİSİ 1 (ROMANİKA'DA) by herdem6060
herdem6060
  • WpView
    Reads 2,190,679
  • WpVote
    Votes 151,303
  • WpPart
    Parts 92
Buse, ıssız bir yolda karşılaştığı uzun boylu simsiyah gömleğinin içinde muhteşem gözüken adamın sert bakışlarının onu etkilemesini istemiyordu. Hem de ilk konuşmalarında azarlanmayı beklemiyordu. Adama sana ne demek istese de onun yardımına ihtiyacı olduğunu biliyordu. Yine de kendini tutamamıştı. İlk temasında hissettiği duyguları unutmalıydı. Cenkay, kendini sorgularken karşılaştığı kadına önyargılı davranmak istememişti. Ancak bir ceza avukatı olarak geçmişte yaşadıkları yüzünden temkinli olmuştu. Kadını bıraktıktan sonra kadına olan tavırlarına kızsa en doğrusu bu demişti. Merve, üç yıl boyunca platonik sevdiği adamın onu hiçbir zaman fark etmeyeceğini bilerek uzaktan sevmeye devam ediyordu. Öyle bir an gelmişti ki konuşmaya bile cesaret edemediği adamla ilk görüştükleri gece birlikte olmuştu. Bu yaşına dek edindiği bütün değerleri çiğnediği için pişmandı. Birkaç saatlik mutluluk sevdiği adamın onu kovmasıyla sonlanmıştı. Onu kovan adamı değil ama kendini asla affetmeyecekti. Tüm suç iradesiz davranan kendindeydi. Ali Buğra, Merve'nin onu sevdiğini anladı. Annesinden kaynaklı asla evlilik düşünmüyordu. Ancak Merve'nin masumluğu onu etkiliyordu. O geçinemeyen aileleri boşamasıyla ünlü aileden zengin bir avukattı. Onun için iyi yürekli masum kadın yoktu. İstekleri için bütün iğrençlikleri yapacak kadınlar vardı. Hayatının en güzel sevişmesinden sonra duyduğu iki kelimeyle asla bırakmayı düşünmediği kadını nasıl kovduğunu anlamadı. Beş dakika geçmeden pişman olmuştu. Ama son pişmanlık fayda etmiyordu. Cenkay&Buse ve Ali Buğra&Merve çiftlerimizin zorlu aşklarını okumaya ne dersiniz? Wattpad'te bu isim ile yayınlanan ilk ve tek hikayedir... Kopyalama yada çalınma durumunda adlı mercilere başvurup yasal işlem başlatılacaktır....
EVLENMEYE BAK (BİR MİRAS MESELESİ) by pembehayaller3
pembehayaller3
  • WpView
    Reads 28,247
  • WpVote
    Votes 9,043
  • WpPart
    Parts 21
Size kendimi tanıtmanın zamanı geldi. Ben Nil. Yıllardır atanma mücadelesi veren edebiyat öğretmeni, ailenin tek işsizi, belki de en beceriksizi... Bugüne kadar ne atanma işlerinde ne de gönül işlerinde umduğumu buldum. Ablamın ve ağabeyimin başarıları altında ezilip durdum.Bir ot gibi yaşayıp durdum. Ama dün öyle bir haber aldım ki... Ayağa kalkmam gerektiğini anladım. Dedem, köyden haber yollamış. Artık torunlarının evlenmemesi nasıl canına tak ettiyse... İlk evlenene tarlasını ve evini vereceğini duyurmuş. Şaka değil! Ciddi ciddi, ilk kim evlenirse her şeyi üzerine geçirecekmiş. Duyunca heyecanlanmadım değil. Öyle çok heyecanlandım ki... Dönüm dönüm tarlalar ve başımı sokacağım bir ev... Tüm derdime şifa olurdu. Olurdu olmasına da dişli rakiplerim vardı. Ağabeyim, ablam ve sinsi kuzenlerim... Bir şey yapmalıydım. Onların yapamadığını yapıp onlardan önce evlenmeliydim. En azından bunu başarmalıydım. Yıldırım nikâhı kıymalıydım. Ama kiminle? Kiminle evlenmeliydim? Yazmayı bırakıp karşı tarafa baktım. Alıcı bir gözle Kenan'ı inceledim. Onu yıllardır tanıyordum. Ağabeyimin arkadaşıydı. Yakışıklı, eli yüzü düzgün bir adamdı. En önemlisi bekârdı. Yani bir ihtimal olabilirdi. Ama bu durum, ağabeyimi çıldırtabilirdi. İç çekip omuz silktim. Artık insanlar ne düşünür demeyecektim. Sadece kendimi düşünecektim. Evlenmeye bakacaktım. Gelsin tarlalar, gelsin paralar. (Hikâyenin tüm hakları saklıdır. Çalınması ve kopyalanması durumda hukuki işlemlere başvurulacaktır.)
HARAM SEVDA  by pembehayaller3
pembehayaller3
  • WpView
    Reads 1,585,345
  • WpVote
    Votes 80,955
  • WpPart
    Parts 77
Aşka aşık bir kadın... Üzerine oynanan tehlikeli bir oyun... Ve aşkı için amansız mücadelesi...Bu aşk, ne romanlarda okuduğu gibi ne de filmlerde gördüğü gibiydi. Tahmin ettiğinin en uç noktasındaydı. Tehlikenin ta kendisiydi. Dört bir yanı yalanlarla örülü, ihanetlerle çevriliydi. Efsun, sevdiği adamı bu zehirli yerden kurtarmaya yeminliydi. Bir insan aşkı için neler yapar? Neleri göze alır? Bir bir cevabını vermeye niyetliydi. Bu hikâye, aşk için mücadelenin ve asla vazgeçmeyişin hikâyesiydi. Ya aşk kazanacaktı ya da aşk! Efsun'un başka bir ihtimali yoktu. (Not: Hikâyeyi bilenler bilir. İlk olarak 2016-2017 yılları arasında yazdım. Baş karakterleri Dilan ve Baran olarak yazdım. Çok da sevildi❤️🤗 Şimdi de aynı hikâye ile karşınızdayım. Olay aynı kaldı. Sadece karakterler üzerinde isim değişikliği yaptım. Bilginize...) (Tüm hakları saklıdır. Çalınması ve kopyalanması durumda hukuki işlemlere başvurulacaktır.)
NİHÂN ( TAMAMLANDI) by pembehayaller3
pembehayaller3
  • WpView
    Reads 368,975
  • WpVote
    Votes 21,586
  • WpPart
    Parts 57
Şu an nerede olmak istediğimi sorsalar, en son olmak isteyeceğim yer burası derdim. Böylesine bir cehennem derdim. Şu an öyle bir yerdeydim ki... Benim için bir cehennemden farksızdı. Sıradan bir akşam yemeği gibi görünen ama iç yüzü bir zulümden ibaret olandı. Baş köşede ağabeyim, karşımda Cihangir ve nişanlısı vardı. Kırk yıl düşünsem olmaz dediğim ne varsa bu masadaydı. Kaçındığım gerçekler, unutmak istediğim anlar ve peşimi bırakmayan korkular... Bir musallat gibi yakamdaydı. Bir tehlikeli davranışımda her an her şey olacak durumdaydı. Ağabeyimin ve Cihangir'in varlığı, sanki kıyamet öncesini andırmaktaydı. Şimdi karşılıklı konuşup gülüşüyorlardı. Gerçekten habersiz, anın tadını çıkarıyorlardı. Ağzımdan çıkacak tek bir kelime bu anı bozabilirdi. Her şeyi dönülmez şekilde bozabilirdi. Gözlerim Cihangir'e kaydığında sertçe yutkundum. Kalbimin atışını yok sayıp dışımdan yapamayacağım şeyi iç sesimle yaptım. Cihangir'in gözlerine baka baka gerçeği içimden haykırdım. "Hamileyim Cihangir. Sen ne kadar evlilik yoluna girsen de ben senden hamileyim." Acı gerçek, canımı yakarken hızla gözlerimi kaçırdım. Kalabalığın içinde gerçeğimle bir başıma kaldım. Nişanlı bir adamdan hamile kalmanın ağırlığıyla sınandım. *Haram Sevda hikâyesinden Zenan ve Cihangir karakterinin hikâyesidir. Konu bütünlüğünün sağlanması için Haram Sevda'nın birinci kitabını okumanızı öneririm.* *Çalınması ve kopyalanması durumunda hukuki işlem başlatılacaktır.*
KARANLIK SARMAL   (Kitap oldu) by Invictus1408
Invictus1408
  • WpView
    Reads 964,456
  • WpVote
    Votes 2,626
  • WpPart
    Parts 1
Gel bakalım, ateşle nasıl oynanır göstereyim. Gör bakalım ateş mi seni yakar sen mi ateşi? İki çocuk... İki farklı ülke... Bir kış günü aynı anda dünyaya geldiklerinde, ciğerlerine ilk nefesi de aynı anda çektiler. Birbirlerinden çok uzakta olsalar da, yaşayacakları acıları bilir gibi yine aynı anda ilk çığlıkları duyuldu. Birbirlerinin varlığını dahi bilmeden acı dolu çetin yıllar geçirdiler. Karşılaştıklarında ise; henüz farkında bile olmadıkları bir sarmalın içindelerdi. Bildiklerimiz bir damla, bilmediklerimizse bir okyanus
MEDUSANIN ÖLÜ KUMLARI (Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
Maral_Atmc6
  • WpView
    Reads 9,133,519
  • WpVote
    Votes 721,143
  • WpPart
    Parts 72
Elzem Akay'ın sıradan ama güzel bir hayatı vardı. En iyi okullarda okumuş, en güzel oyuncaklara ve kıyafetlere sahip olmuştu. En değerli mücevherler daima onun boynunu süslemiştir. Lüks içinde yaşarken hayatta istediği her şeye kolayca sahip olmuştu. Üzerine titreyen iki abisi, onu hep güldüren kız kardeşi, iyi bir yengesi ve onu sürekli çıldırtan bir hizmetçisi varken hayat ona karşı fazlasıyla cömertti. Tüm bunları ne bozabilirdi ki? Bir gece korkunç bir ritüele kurban edildiğinde gözlerini bambaşka bir dünyada açar. Orta Çağın hiyerarşisinin içinde kalmışken eve dönmek hiç kolay değildi. Kendi dünyasında bir öğretmenken Ölümsüzlerin akademisinde bir hizmetçi olunca, sınıf farkının acımasız gerçekleriyle yüzleşir. Burası onun dünyası değildi, burası barbarların hüküm sürdüğü Araftı ve o, hayatta kalmak istiyorsa lüks alışkanlıklarından ödün vermeyi öğrenmeliydi. *** "Medeniyet yoksunu, vahşi barbar!" diye ona sesimi yükselttiğimde çatılan kaşları umurumda bile değildi. Tüm gün kuyudan su çeken o değildi. "Şu sivri dilin bir gün başına bela olacak." Sert bakışlarla beni uyardıktan sonra merdiveni işaret etti. "Kahyadan fırça yemek istemiyorsan işinin başına dön." "O kadın bir cadı." Ondan bahsederken bile tiksintiyle yüzümü buruşturdum. "Bence benden nefret ediyor." "Hayret." Kaşları alayla yukarı kalktı. "Oysaki çok sevilesi bir kadınsın." İğneleyici sesiyle ters ters ona baktım. "Sizde öyle Savcı Bey," dedim oyunbaz bir ifadeyle. "Sizi görenlerin yüzünde güller açıyor." "Bunu inanarak söylemiyorsun." "Tabii ki inanarak söylemiyorum." Gülerek bana ikinci kez merdiveni işaret etti. "İşinin başına dön aksi taktirde yarın seni sınıfıma almam. Bir hizmetçiye ders verdiğim için yeterince sorun yaşıyorum." Bu vahşiler kendi dünyamda ne kadar zengin ve asil olduğumu anlamak istemiyordu.
YARALASAR(Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
Maral_Atmc6
  • WpView
    Reads 17,313,639
  • WpVote
    Votes 693,345
  • WpPart
    Parts 56
"Soyun!" "Ne?" Yaşlı adam oturduğu masada kaşlarını çatmıştı ki yanındaki kadın tebessüm ederek bana döndü. "Sadece hırkanı çıkar ve bize sol kolunu göster." Tedirginlik içinde onlara baktığımda uzun bir masada oturan toplam on kişi görmüştüm. Ben kapıya yakın bir yerde duruyordum ve yanımda benimle aynı yaşta olan altı çocuk daha vardı. Sağımdaki kızın sol kolundaki yarasa damgasını gördüğümde sertçe yutkundum. Aynı damgadan benimde kolumda vardı. "Neyi bekliyorsun?" Bu soğuk ses yaşlı adamın sağ tarafında oturan kişiden gelmişti. Başını önündeki dosyadan hiç kaldırmadığı için yüzünü iyi göremiyorum. Hırkamı çıkardığımda benimle aynı hizada duran çocuklar koluma baktı. "Sende Yarasalardan birisin." Yaşlı adamın sesi huzursuz çıkmıştı. "Nasıl damgalandığını hatırlıyor musun?" Yine o adam konuşmuştu ve hâlâ başı önündeki dosyadaydı. İyi hatırlıyordum. "Hayır." Onlara güvenmiyorum. Cevabım ile kalem tutan eli hareketsiz kalmış fakat başını kaldırmamıştı. "Artık bizi neden buraya getirdiğinizi açıklayacak mısınız?" Yanımdaki çocuklardan biri konuşmuştu. Yaşlı adam sıkıntıyla bir nefes alarak bizlere baktı. "Aslında hepiniz aynı çocuk yurdunda bir zamanlar kaldınız. Peşinde olduğumuz biri var ve o yurttaki otuz çocuğu damgaladı. Şimdi yeniden ortaya çıktı ve Yarasaları bulup hepsini öldürüyor." Sanırım Yarasalar biz oluyorduk. "Bizimle işbirliği yapmak zorundasınız, tabii yaşamak istiyorsanız?" Masadakilere döndü. "Herkes kendi eğiteceği çocuğu seçsin. Unutmayın seçeceğiniz çaylaktan siz sorumlusunuz." Burada neler olduğunu anlamıyorum. Masadakiler bizi incelerken o başını hiç kaldırmayan adamın sesini duydum. "Gözlüklü kızı ben eğiteceğim." Burada gözlük takan sadece bendim.
SAKA VE SANRI(Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
Maral_Atmc6
  • WpView
    Reads 35,632,479
  • WpVote
    Votes 1,595,083
  • WpPart
    Parts 58
"Karımı artık yanımda, odamda ve yatağımda görmek istiyorum!" diye bağırınca donup kaldım. Ne söylediğinin farkında mıydı? Bir başkasının kimliğiyle evlenmek mümkün müydü? Gerçekten nikâhta bile sahtekârlık yapılabilir miydi? Başına gelene kadar Bige Saka bunun mümkün olduğunu sanmıyordu. İlk görüşte aşktı onunkisi, bu yüzden âşık olması ve duygularına yenik düşüp evlenmesi çok hızlı olmuştu. Evlendiği gün sevgilisinin bir dolandırıcı olduğunu öğrenmişti. Üstelik zaten evliydi ve başka bir adamın adını, soyadını, kimliğini hatta gerçeğinden ayırt edilemeyecek imzasını kullanarak Bige'yi evlendiklerine inandırmaya çalışmıştı. Son ana kadar Bige bu gerçeği görememişti. Peki, nikâh cüzdanında adı geçen gerçek Karun Kalender kimdi? Evlendiğinden haberi var mıydı? Böyle bir durumda nikâh geçersiz sayılırdı değil mi? "Ne demek nikâh geçerli?" Şaşkına dönmüş bir halde avukata bakıyordum. Benden haberi bile olmayan bir adamın karısı olduğumu mu savunuyordu? "Üzgünüm Bige Hanım," dediğinde olağan bir şeyden bahseder gibi sakindi. "Nikâh memuruna kadar her şey gerçek. Eski sevgiliniz Serhat Bey ile o masaya oturduğunuzu doğrulayacak hiç görgü tanığınız yok. Bu nikâhın başka bir adamın kimliğini kullanarak kıyıldığına dair hiçbir kanıtınız yok. Böyle bir durumda yapılacak en mantıklı şey Karun Bey'i bulmak ve ona olanları anlatıp boşanma evraklarını imzalatmak." Bu adam ne dediğinin farkında mı? Bahsi geçen adamın benden haberi bile yoktu. Karşısına geçip ona ne diyeceğim? Senin ruhun bile duymadan evlendik hadi şimdi de boşanalım mı? Bu koskoca bir saçmalıktı!