feyzanur529's Reading List
56 historias
ESARET por pinaryukselll
ESARET
pinaryukselll
  • LECTURAS 340,585
  • Votos 13,213
  • Partes 53
'Güzel de bir gül uğruna sunulmamışmıydı çirkinin kollarına. Gül müydü peki yüreğini kanatan yoksa dikenleri mi?' Modern zamana uyarlanmış Güzel ve Çirkin'in hikayesi...
ESİR por gizzemasllan
ESİR
gizzemasllan
  • LECTURAS 10,322,231
  • Votos 496,937
  • Partes 69
"Öldürün o zaman." Duyduğum sert ve soğuk sesle irkildim. Sanki normal bir şeymiş söylüyormuş gibi bir çırpıda söylemişti. Bunların bana yardım etmelerini beklerken daha tehlikeli çıkmışlardı. Ölüm emri verilen adama bakıp vicdanımın sesine engel olarak usulca geldiğim yoldan geri döndüm. Yanlarından birkaç metre uzaklaşmışken bir silah sesi duydum. Bağırmamak için kendimi tutarak korku dolu gözlerimi adamlara çevirdim. Az önce ölüm emri verilen adam başından akan kanla yerde cansız bir şekilde yatıyordu. Diğerleri de başında hâlâ bir şeyler konuşmaya devam ediyorlardı. Yerdeki ölü adama bakıp kaldım. Hiç acımadan, bir saniye bile düşünmeden öldürmüşlerdi adamı. "Sen de kimsin?" Birinin beni fark etmesiyle hepsi bir anda bana döndü ama ben sadece az önce ölüm emrini veren adamın soğuk gözlerine baktım. "Ben şey..." Sustum. Söyleyecek bir şey bulamadım. Karanlıktan dolayı yüzlerini net olarak göremedim. "Sen ne?" dedi, bana doğru bir adım attı. Eş zamanlı olarak geri gittim. Bir saniye olsun bakışlarını benden çekmezken yutkundum. "Ben hiçbir şey görmedim." Tek kaşı kalktı. "Bizi mi izliyordun?" Korkuyla birkaç adım daha geri gittim. "Öyle bir amacım yoktu." Yine bana doğru bir adım attı. Korkudan tüm bedenim titremeye başladı. "Ne amacın vardı?" Cevap vermek istedim ama söyleyecek bir şey bulamadım. Tek istediğim şey şu an buradan kaçıp gitmek. Gözlerim adamın elindeki silaha kaydı. Bu daha çok korkmama neden olurken daha fazla durmanın bana bir faydası olmayacağına kanaat getirdim ve koşarak yanlarından uzaklaştım. "Yakalayın şunu!" Arkamdan bağırdı. Bunu duymak daha hırslı bir şekilde koşmama neden oldu. Resmen başımdaki bela birken iki olmuştu. Koskoca ormanda bir mafyadan kaçarken bir başkasının kucağına düşmüştüm.
ZİNCİR SOKAĞI SAKİNLERİ(TAMAMLANDI) por busbckr
ZİNCİR SOKAĞI SAKİNLERİ(TAMAMLANDI)
busbckr
  • LECTURAS 2,158,097
  • Votos 131,271
  • Partes 78
Aşk insanı henüz kaçındayken bulur? Aşk ilk görüşte mi olmalıdır yoksa her görüşte mi? Peki ya bir insan yıllar sonra birine aşık olur mu? Leyla illa Mecnun'a, Kerem illa Aslı'ya mı aşık olur? Kerem ve Leyla birbirini sevemez mi? Leyla abi dediği Kerem'e, Kerem kardeş bildiği Leyla'ya aşık olamaz mı? Peki , hayat şartları onları buna zorlarsa? Peki mahalle baskısı onları evliliğe sürüklerse? Hala aşka direnebilirler miydi? Yanlış anda yanlış yerde yanlış kişilerin bir arada bulunmalarıyla gelişen doğru bir aşk... Peki bu aşkın ilk sınavı aynı zamanda son sınavı da olacak mıydı? . . . "Bir de, beni mi çok seviyorsun onu mu sorusunu sorun tam olsun!" diye araya girdi Leyla gülerek. Kerem Leyla ona dönünce gözlerine baktı şefkatle. Miniğiydi Leyla onun. Uzak durmasına hiç dayanamıyordu. "Sormaya gerek yok ki! Tabi ki ben" diye cevap verdi Kerem büyük bir özgüvenle. Leyla kaşlarını kaldırıp 'Öyle mi?' der gibi bakınca Mihriban atom bombasını patlattı. "Kerem Abi ne kadar da safsın, sen şimdi Leyla evlenince de seni kocasından çok seviyor sanırsın." Kerem'in de Leyla'nın da yüz şekli değişti. Hiç bunu düşünmemişlerdi ki. Evet, elbette evleneceklerini düşünmüşlerdi, bu konuda planlar ve şakalar dahi yapmışlardı ama hiçbir zaman sevgi kıyaslaması yapmamışlardı. Böyle bir şeye ihtiyaç duyacsklarını hiç düşünmemişlerdi. Hiçbir zaman birbirlerinden daha fazla sevdikleri birileri olacaklarını da düşünmemişlerdi. Ne Leyla, ne Kerem ne de Rıdvan... Kerem ve Leyla göz göze geldiler. Kerem eliyle saçlarını karıştırırken daha fazla dayanamadı ve aklındakileri diline döktü. "İnşallah evde kalırsın Leyla!" diyip mutfağı terk etti. Leyla şokla Kerem'in arkasından bakarken Mihriban Kerem'in sözlerine öyle büyük bir kahkaha attı ki resmen evde sesi yankılandı. Tüm hakları saklıdır.
SOKAK NÖBETÇİLERİ por asliaarslan
SOKAK NÖBETÇİLERİ
asliaarslan
  • LECTURAS 57,389,360
  • Votos 2,233,062
  • Partes 63
16 Mayıs 2021 güncellemesi: Bölüm yorumlarında fazlasıyla spoiler olabilir, eğer hoşlanmıyor ve keyif alarak okumak istiyorsanız yorumlara bakmayın. Bütün Sokak Nöbetçileri'nin gözleri benim üzerimdeydi, benim gözlerim ise onun turkuaz rengi gözlerinden ayrılmıyordu. Hepimiz yine bir amaç uğruna toplanmıştık. "Sokak çocuklarını her gördüğünüzde saçlarını okşayın," dediğimde gözlerim onun kumral saçlarına kaydı, alnına bir tutam saç düşmüştü ve her zamanki gibi dağınık, özensizdi. "Onları sevin, gülümseyin. Bir gün o çocukların büyüyeceğini ve karşınıza çıkacağını unutmayın." Hafifçe tebessüm ettiğimde canım hiç olmadığı kadar fazla yanıyordu. "Büyüdüm, büyüdün, büyüdük." Ona doğru bir adım attım ve başımı kaldırıp "Keşke hiç büyümeseydik," diye fısıldadım. "Keşke büyümeseydin. Keşke o sokaklara ait kalsaydık." Öfkeli değil, bıkkındı. Ruhsuz değil, tepkisizdi. Yalnız değil, kimsesizdi. "İçimi sokaklara çevirmenin bir yolu var mı?" diye sorduğunda sesinde ilk defa başkaldırı yoktu, vazgeçiş vardı. "Kendimi değil ama seni o sokaklarda yaşatıp gizlemek istiyorum."
FALEZ por ortkyn
FALEZ
ortkyn
  • LECTURAS 547,018
  • Votos 33,111
  • Partes 79
Bir rehabilitasyon merkezinde acılarıyla baş başa kalmış onlarca insan. Bunlardan biri ışığını kaybetmiş bir yıldız, Mira. Diğeri yükü omuzlarına ağır gelen bir adam, Emir. Tüm yaralarına rağmen mutlu olabilirler mi? "İnsanı yine insan iyileştirir." diyor şair. 💫🖤
AY VE GÜNEŞ por YereDusenBulut
AY VE GÜNEŞ
YereDusenBulut
  • LECTURAS 6,913,675
  • Votos 274,831
  • Partes 59
"Kimseye güvenim kalmadı benim." dedi kuru bir sesle. "Yanından gitmem için mi söylüyorsun bunu bana?" Sesimi onunki kadar ifadesiz tutmaya çalışmıştım ancak boğazıma oturan yumru buna engel olmuştu. "Yanımda kalman için söylüyorum." diye itiraf ettiğinde sesi acı çekiyormuş gibi çıktı. Yıkılmaz Doğu Keskin'i ilk defa yıkılırken görüyordum.
NOTANIN ERVAHI (Kitap oldu) por SumeyyeDemirkan
NOTANIN ERVAHI (Kitap oldu)
SumeyyeDemirkan
  • LECTURAS 6,631,270
  • Votos 503,487
  • Partes 62
''Şeytanın bileklerinde saklıdır belki de insanlığın rehberi zira böylesine bir insanlık yalnızca ondan öğrenilmiş kadar kötü olabilirdi.'' Her şeye rağmen yaşamaya devam etti çünkü yaşaması gerekti. İdealleri uğruna, hiçe sayılmış ruhu uğruna ve yıkık dökük bir harabeyi andıran kalbi uğruna. Ellerinden alıp ellere verdikleri hayatını tırnaklarının uçlarıyla kazanmak pahasına yaşamak zorundaydı. Ve yaşadı. Çok acıdı, çok acıttı belki ama bir gün o acı bir başkasına karıştı. İşte bu sefer ikisi birden yanmaya başladı. Farklı notalarda tek bir ritim oldu, çünkü artık kalpleri aynı şarkıyı söylüyordu. Bu onlara aitti ve onlar susana kadar bu şarkı hiç bitmeyecekti.
Karanlığın Efendisi por AysunAltnbas
Karanlığın Efendisi
AysunAltnbas
  • LECTURAS 10,712,293
  • Votos 471,516
  • Partes 105
"Kaç benden, uzak dur. Ben katilim, Azrail'im. Azrail'in bir insana sunabileceği tek şey ölümdür. Bu yüzden git Beren" "Ben elindeki kandamlaları ile sevdim seni. Gözlerin kararıp, Azrail'e büründüğünde bile sevmeye devam ettim. Atmayı unutan kalbin ile kalbimi un ufak ettiğinde dahi sevdim ve sevmeye devam edeceğim. Ben sen oldum Ares. Her tarafım sen kokuyorken nasıl kaçabilirim? Nasıl gidebilirim senden?"
SAHTE SİYAH por antided
SAHTE SİYAH
antided
  • LECTURAS 739,836
  • Votos 38,901
  • Partes 66
01.12.2015 Yankı Sonat, sıradan bir kızdı. Mükemmel değildi, hiçbir zaman olmamıştı. Yankı'ya göre hayat toz pembe bir masal sayılmasa da o hep kalbinin ilkelerine göre hareket etmiş ve sert bir rüzgara kapılmıştı. Belki de sadece böyle olsun istemişti. Çünkü o yalnızdı, daima hor görülmüş ve birileri tarafından kırılmıştı. Yaşama tutunmak için tırnaklarını geçirdiği duygular onu bambaşka limanlara savurduğundaysa Yankı, hayatına dokunan ve gerçeklerini tepetaklak eden biriyle alabora olma riskine rağmen değişmek istemişti. Değişmişti de. O artık eskisi gibi iyi kalpli değildi. Uğruna göze aldığı her şey, sevdiği adamın günahıyla katrana bulanmış ve Yankı'yı siyaha adamıştı. Oysa bilmediği bir şey vardı: Tüm renkler, gökkuşağının karanlık yüzündeydi ve onun siyahı sahteydi. Hayatı gibi. Bora Aren Ateş de kötü bir adam değildi. Esip gürlemeyi, kırıp geçmeyi hiç sevmemişti. O geçmişinden kaçmaya çalışırken kaybolmuştu yalnızca. Gülmek istediğinde ağlatılmış, yaşamak istediği her an biraz daha öldürülmüştü. Zamanla çığlıklarını duyan olmadığını fark ettiğindeyse o da kalbini sağırlaştırmıştı herkese. Çocukken annesinin daima iyi biri olması gerektiği hakkındaki nasihatlerinden başka hiçbir şeyi yoktu belki ama o, tüm yaşadıklarından sonra iyi biri olamayacağına inanmayı seçmişti. İntikam almak istemişti. Kendi kalbine bile kulak tıkayıp almıştı intikamını aslında. Ancak sandığı gibi mutlu olamamıştı. Çünkü o nefretinin ucuyla tutuşturduğu kıza çoktan aşık olmuştu. Bunu anladığındaysa onu çoktan kaybetmişti. * Paletlerdeki tüm renkler siyah artık. Yankı'nın istediği, Bora'nın kirlettiği gibi. Onların artık bir rengi yok. Belki de sonunda renkler bile onları terk etti. O halde, şimdi sıra ölmelerde. * "O ve ben vardık. O gitti. Ve biz yarım kaldık."
ÇİRKİN ADAMIN ÜTOPYASI  por VanGoghSarisi
ÇİRKİN ADAMIN ÜTOPYASI
VanGoghSarisi
  • LECTURAS 1,727,743
  • Votos 14,385
  • Partes 7
İki sene boyunca, insancıl yanını uzaktan keşfettiği Tarık'a umutsuzca aşık olan Ela, bir gün kendisini ona fark ettirmeye kararlıdır. Ancak bu farkındalık, beraberinde bazı gerçekleri de ortaya dökecektir. Tarık'ın ve Ela'nın kaderi, inanması güç bir şekilde aynıdır. Bu, onların arasında garip bir bağ meydana getirecektir. İç dünyasında yaşayan Tarık ve Tarık'ın iç dünyasına sızmaya çalışan Ela, ileride neler yaşayacak? 28.06.2016 Wattpad üzerinde Çirkin Adamın Ütopyası ismiyle yayımlanan ilk hikayedir. 25.11.2017 tarihinde bitmiştir.