realistokuryazar
- Reads 4,573
- Votes 231
- Parts 11
Göğsüme çekip yatağa uzandığımızda, bütün o kocaman, gururlu adamlığı bir anda sıyrıldı üstünden. Bir çocuk gibi, sığınacak bir yer ararcasına bana sokuldu. Fısıldarken sesi, doğrudan göğsümün içinde, kalbimin tam orta yerinde yankılandı: "Şurasını... özledim." Dedi, kelimeleri boğuktu.
Sonra göğsümün en kuytudaki, en korunaklı aralığına başını soktu. Derin bir nefes aldı, sanki ciğerlerine beni, kaybettiğimiz bütün ayları çekecekmiş gibi için için kokladı. Kollarını belime doladı, sıkı sıkıya, bir daha asla bırakmayacakmışçasına.
Nefesi tenimi yakıyor, ıslak kirpikleri cildime yapışıyordu. "Bir çocuğun annesine muhtaçlığı gibi," diye fısıldadı, sesi göğsümde titreyerek, "ben sana muhtaç kaldım Nazlı. Ciğerimde nefes, canımda can gibiydin. Alsan da götürsen, bıraksan da gitsen, o muhtaçlık hiç bitmedi bende. İçimi kemirdi, beni benlikten çıkardı."