Küçük yaşta yetim kalan Leila Lewellyn, Berg İmparatorluğu'ndaki doğal Arvis malikânesinde yaşayan bahçıvan amcası Bill'in yanına taşındıktan sonra kendini dünyanın en şanslı kızı gibi hisseder. Leila'ya göre Arvis cennet gibidir; uçsuz bucaksız ormanı keşfetmeye bayılır ve karşılaştığı vahşi yaşamı kaydetmek için her zaman not defterini yanında taşır. Özellikle kuşları çok sever, yumurtadan çıkıp pofuduk civcivlerden güzel kuşlara dönüşmelerini hayranlıkla izler. Arvis'in genç ve yakışıklı lordu Dük Herhardt da kuşlara ve Leila'ya ilgi duymaktadır ama aradaki fark, kuşlarla ilgileniyor çünkü onları avlamaktan hoşlanıyor... Leila'yla ilgileniyor çünkü onu ağlatmaktan hoşlanıyor. Sevimli bir kuş altın bir kafese hapsedilirse hangisini seçer: Lüks bir hayatı mı yoksa özgürlüğü mü?

Lucia prenses olduğunu bilmeden büyüdü. Ancak annesi öldüğünde saraya girdi ve tüm geleceğini bir rüyada görme şansı buldu. Rüyasında, 19 yaşına geldiğinde, en yüksek çeyiz parasını teklif eden kişiye açık arttırmayla satıldı. O andan itibaren hayatı perişan bir hale geldi. Rüyasından uyandığında, hayatındaki o önemli dönüm noktasından önce daha çok zamanı olduğunu fark etti ve geleceğini yeniden şekillendirmeye karar verdi. Böylece Lucia, önündeki karanlık geleceğini değiştirmek için yolculuğuna başlar. Lucia adlı romanın çevirisidir. İleriki bölümlerde oldukça fazla cinsel sahne içerdiği için küçük yaştakilerin okuması önerilmez.

[ÇEVİRİ] Clyde, yeni pozisyonunu sağlamlaştırdıktan sonra üst düzey yöneticilerden kimi çıkarması gerektiğini düşünüyordu ki, kapılardan biri aniden açıldı ve biri önüne düştü. "Ah!" Büyük kolları refleks olarak gevşek bir vücudu yakaladığında altın rengi saç tutamları uçuştu. Alfa'nın koku alma duyusuna keskin bir koku girdi ve hemen bunun feromon olduğunu anladı. "L... Lütfen...Yardım edin... Yardım edin....." ⚠️[UYARI: YETİŞKİN İÇERİK]⚠️

Florentia, imparatorluğun en zengin ailesinin gayri meşru çocuğu olarak reenkarnasyona uğradı. Gelecekte her şeyin yolunda gideceğini düşünüyordu. Ancak babası vefat etmiş, akrabaları onu kapı eşiğinde bırakmış ve gurur duyduğu şerefli ailesi tamamen yıkılmıştı.... Ama bu gerçek mi? Biraz (çok) içti ve araba çarptı, Gözlerini tekrar açtığında yedi yaşında mıydı? Üstelik önceki hayatında ailesinin düşmanı olan İkinci Prens, onu köpek gibi takip ediyor! "Tia, sen benden daha güzelsin." "....Şu anda benimle dalga mı geçiyorsun?" "HAYIR. İçtenlikle söyledim." Tamam, hem İkinci Prens hem de aile benimdir! Bu hayatta, Derebeyi olmam gerekecek.

Bir Webtoon bağımlısı olarak başıma gelebilecek en iyi şey geldi ve bir Webtoon'a (favori webtoon'um) kötülük olarak girdim! Tamam bazı eksileri olabilir mesela ölecek olmam gibi ama başrollere bir şey yapmadan uzaktan izlemenin sakıncası olmaz değil mi? Böylece birlikte mutluca yaşayabiliriz! En azından böyle olacağını düşündüm. Üç yandere erkek başrol benden nefret etmek için doğmuş gibi ama okuduğum webtoonlardan öğrendiğim bir şey varsa...o da hepsine gerçek kötülüğün nasıl olduğunu göstermem gerektiği!