.
3 stories
AŞK-I MAVERA (Kitap Oluyor) by sevincrami
sevincrami
  • WpView
    Reads 2,560,543
  • WpVote
    Votes 130,110
  • WpPart
    Parts 59
Kitap basıldıktan sonra bölümler basılı haline uygun olarak güncellenecektir. დ ❛Ben Vatanıma aşığım. Kalbimde ve aklımda ondan başka bir şey yok. Ama sen... Sen delisin. Bir askerin peşinden koşacak kadar delisin. Söylesene; hiç mi akıllanmayacaksın, Nar Çiçeği?❜ დ Asker ve Askeri Psikolog. დ Uzum zamandır kendisine saplantılı şekilde aşık olan Mirza'dan kurtulmaya çalışırken, daha da dibe batar Leyla İzem. Her şey bitti dediği vakitte aniden karşısına çıkan celladı kaçırır onu ve tutsağı yapar. Abisi gibi gördüğü adamın terör örgütünün lideri olduğunu öğrenir kaçırıldığında. Üç ay türlü türlü işkenceler görür, ama yine de boyun eğmez onlara. Üç ay boyunca çocukların, gençlerin ölümüne şahit olur. Umudunu kaybettiği sırada bir mucize olur. Kaçırılıp tutsak edildiği mağaraya gelen Türk askerleri, ona yeniden umudu verir. İsmini bilmediği siyah gözlü bir asker alır onu caninin elinden. O asker sol göğsüne yara alır o gün, Leyla İzem ise sağ elinin avuç içine. Tutsaklığı biten Leyla İzem, ailesinin yanına geri götürülür fakat aklından çıkmaz o siyah hareler. Ona bir borcu var - hayat borcu... Yıllar sonra okuyup askeri psikolog olarak Şırnak'a gelen Leyla İzem, aslında yıllardır rüyasına giren askerine doğru yaklaştığından habersizdi. Peki ya ismini bilmediği kahramanı ile karşılan bu yaralı kızı, tanıyacak mı yıllar önce onu kurtaran asker? Hayat onları nasıl bir sınavın içerisine sokacak..? ~Tüm hakları tarafımdan korunuyor. Her hangi bir (ç)alıntı durumu olursa, gerekli işlemler başlatılacaktır! Kitap kapağını, kendi kitabınızda kullanmanyın! ~YAZIM TARİHİ: 01.08.2023 ~YAYIM TARİHİ: 10.09.2023
MEDUSANIN ÖLÜ KUMLARI (Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
Maral_Atmc6
  • WpView
    Reads 9,108,466
  • WpVote
    Votes 720,339
  • WpPart
    Parts 72
Elzem Akay'ın sıradan ama güzel bir hayatı vardı. En iyi okullarda okumuş, en güzel oyuncaklara ve kıyafetlere sahip olmuştu. En değerli mücevherler daima onun boynunu süslemiştir. Lüks içinde yaşarken hayatta istediği her şeye kolayca sahip olmuştu. Üzerine titreyen iki abisi, onu hep güldüren kız kardeşi, iyi bir yengesi ve onu sürekli çıldırtan bir hizmetçisi varken hayat ona karşı fazlasıyla cömertti. Tüm bunları ne bozabilirdi ki? Bir gece korkunç bir ritüele kurban edildiğinde gözlerini bambaşka bir dünyada açar. Orta Çağın hiyerarşisinin içinde kalmışken eve dönmek hiç kolay değildi. Kendi dünyasında bir öğretmenken Ölümsüzlerin akademisinde bir hizmetçi olunca, sınıf farkının acımasız gerçekleriyle yüzleşir. Burası onun dünyası değildi, burası barbarların hüküm sürdüğü Araftı ve o, hayatta kalmak istiyorsa lüks alışkanlıklarından ödün vermeyi öğrenmeliydi. *** "Medeniyet yoksunu, vahşi barbar!" diye ona sesimi yükselttiğimde çatılan kaşları umurumda bile değildi. Tüm gün kuyudan su çeken o değildi. "Şu sivri dilin bir gün başına bela olacak." Sert bakışlarla beni uyardıktan sonra merdiveni işaret etti. "Kahyadan fırça yemek istemiyorsan işinin başına dön." "O kadın bir cadı." Ondan bahsederken bile tiksintiyle yüzümü buruşturdum. "Bence benden nefret ediyor." "Hayret." Kaşları alayla yukarı kalktı. "Oysaki çok sevilesi bir kadınsın." İğneleyici sesiyle ters ters ona baktım. "Sizde öyle Savcı Bey," dedim oyunbaz bir ifadeyle. "Sizi görenlerin yüzünde güller açıyor." "Bunu inanarak söylemiyorsun." "Tabii ki inanarak söylemiyorum." Gülerek bana ikinci kez merdiveni işaret etti. "İşinin başına dön aksi taktirde yarın seni sınıfıma almam. Bir hizmetçiye ders verdiğim için yeterince sorun yaşıyorum." Bu vahşiler kendi dünyamda ne kadar zengin ve asil olduğumu anlamak istemiyordu.
BEYAZ LEKE by asliaarslan
asliaarslan
  • WpView
    Reads 38,048,060
  • WpVote
    Votes 2,067,373
  • WpPart
    Parts 39
Yaşıyorduk, işkence çekiyorduk, idam ediliyorduk, köle gibi çalıştırılıyorduk, susuyorduk, çığlık atıyorduk ama hepsinin sonunda sesli ya da sessiz bir savaş veriyorduk çünkü seviyorduk. Şaşırtıcıydı, sevgi bazen bir savaş meydanının ortasında size uğruyordu. O an iki yolum vardı. Ya sevecektim, ya ölecektim. Sevmeyi seçtim. Onu sevmek de ölümü daima nefes gibi ensende hissetmekti. "En büyük savaşların ortasında kurak topraklardan bile bazen çiçek açar, bombalar etki etmez, kökleri sımsıkı tutunur. Bir bakarsın renkler canlanır, güzel kokar her yer. Sen bu çiçeksin diyemem, biz bu çiçeği temsil ediyoruz diyebilirim. Özgürlüğümüze." Bu kitapta geçen kişiler ve kurumlar tamamen hayal ürünü olup her ayrıntısıyla kurgudan ibarettir.