Beğendiklerim
6 stories
BALLICA MAHALLESİ by sudedgbkn
sudedgbkn
  • WpView
    Reads 763,282
  • WpVote
    Votes 47,585
  • WpPart
    Parts 37
Alisa, babasıyla ettiği büyük bir kavgadan sonra bir inat uğruna şatafat dolu hayatını bir kenara bırakarak bilmediği bir mahallede ev tutar. Fakat mahalleye ayak bastığı ilk andan itibaren ne mahalleyle ne de mahallenin abisiyle yıldızları uyuşur. |Mahalle kurgusudur| 120625
SAKA VE SANRI(Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
Maral_Atmc6
  • WpView
    Reads 35,663,417
  • WpVote
    Votes 1,595,556
  • WpPart
    Parts 58
"Karımı artık yanımda, odamda ve yatağımda görmek istiyorum!" diye bağırınca donup kaldım. Ne söylediğinin farkında mıydı? Bir başkasının kimliğiyle evlenmek mümkün müydü? Gerçekten nikâhta bile sahtekârlık yapılabilir miydi? Başına gelene kadar Bige Saka bunun mümkün olduğunu sanmıyordu. İlk görüşte aşktı onunkisi, bu yüzden âşık olması ve duygularına yenik düşüp evlenmesi çok hızlı olmuştu. Evlendiği gün sevgilisinin bir dolandırıcı olduğunu öğrenmişti. Üstelik zaten evliydi ve başka bir adamın adını, soyadını, kimliğini hatta gerçeğinden ayırt edilemeyecek imzasını kullanarak Bige'yi evlendiklerine inandırmaya çalışmıştı. Son ana kadar Bige bu gerçeği görememişti. Peki, nikâh cüzdanında adı geçen gerçek Karun Kalender kimdi? Evlendiğinden haberi var mıydı? Böyle bir durumda nikâh geçersiz sayılırdı değil mi? "Ne demek nikâh geçerli?" Şaşkına dönmüş bir halde avukata bakıyordum. Benden haberi bile olmayan bir adamın karısı olduğumu mu savunuyordu? "Üzgünüm Bige Hanım," dediğinde olağan bir şeyden bahseder gibi sakindi. "Nikâh memuruna kadar her şey gerçek. Eski sevgiliniz Serhat Bey ile o masaya oturduğunuzu doğrulayacak hiç görgü tanığınız yok. Bu nikâhın başka bir adamın kimliğini kullanarak kıyıldığına dair hiçbir kanıtınız yok. Böyle bir durumda yapılacak en mantıklı şey Karun Bey'i bulmak ve ona olanları anlatıp boşanma evraklarını imzalatmak." Bu adam ne dediğinin farkında mı? Bahsi geçen adamın benden haberi bile yoktu. Karşısına geçip ona ne diyeceğim? Senin ruhun bile duymadan evlendik hadi şimdi de boşanalım mı? Bu koskoca bir saçmalıktı!
666  (Tamamlandı) by hadizade
hadizade
  • WpView
    Reads 11,386,696
  • WpVote
    Votes 63,852
  • WpPart
    Parts 6
Patron: Yanımdayken böyle konuşamıyordun, uzaklaşınca sana bi' cesaret geliyor galiba. Ben: Diyelim ki, yanında seninle böyle konuştum. Deli gibi kızdırdım, hiç sevmediğin şeyleri yaptım, kötü sözler söyledim. Ne yaparsın? Patron: Kendini altımda bulursun. Gözlerim kocaman açıldı, hatta bacaklarım istemsizce titredi ve başımı kaldırıp dehşet içinde ona baktım. O ise telefonunu kenara bırakıp, gözlerimin içine bakarak gömleğinin düğmelerini birer birer çözmeye başladı... (Yaş farkı ve yetişkin içerik vardır.)
14 ŞUBAT SENDROMU by Fesatrice
Fesatrice
  • WpView
    Reads 2,341,409
  • WpVote
    Votes 226,911
  • WpPart
    Parts 57
Irmak, 14 Şubat'ın özel bir gün olduğuna inanır ve o gün bir randevuya çıkmanın nasıl bir şey olduğunu merak eder. Ama hiçbir zaman Sevgililer Günü'ne sevgili denk getirememiştir. Hayatına birini almak ve âşık olmak istemediği bir dönemde sadece bir gün için randevuya çıkmanın iyi bir fikir olacağına inanarak internete Sevgililer Günü için bir ilan verir. Ancak ilk aşkı ilana başvurduğunda işler, Irmak'ın kontrol edemediği kadar karışır ve kalbinin etrafına ördüğü buzdan duvarlar hissettiği sıcak hislerle tehlikeye girer. Semih: Eğer o saçma ilanı kaldırmana yardımcı olacaksa değerlendirmeye alınmak istiyorum Irmak: Ne? Semih: Yazdığımı okudun Semih: Adayım
GÜLBEŞEKER by ilahipetekya
ilahipetekya
  • WpView
    Reads 611,006
  • WpVote
    Votes 32,289
  • WpPart
    Parts 49
İnsanın en masum olduğu dönemi çocuk olduğu zamanlardır, öyle değil mi? Doğru. Fakat eksik. İnsanın en acımasız olduğu dönem de çocuk olduğu zamanlardır. Kimi çocuk sevgiyle arkadaş edinir, oyunlar kurardı. Kimisi ise tek bir korku salmasıyla etrafına toplardı kendi tebaasını. Ben ve benim gibi çocukların sevgi cumhuriyetine karşı, zorbaların korku imparatorluğuydu aslında durum kısaca. Diyelim ki bir zamanlar çocuktuk. Biz de, onlar da. Lisede de mi çocuktuk? Türlü türlü oyunlar kurarken de mi çocuktuk? İnsanların hayatlarında unutamayacağı anılar bırakırken, hafızalarından kazıyarak silmek istemelerine rağmen bunu başaramıyor oluşlarının sorumlusu olurken de mi çocuktuk? Tuvalete kilitlerken, okulun önünde alay konusu ederken, yapmadıkları şeylerle suçlarken ve hatta manipüle ederek kendilerinden bile şüphe etmelerini sağlarken de mi çocuktuk? Değildik. Ne biz ne de onlar. Bunu inkar edecek insanın vicdanı sorgulanmazdı zaten.