buzsel
- Reads 9,691
- Votes 709
- Parts 26
**"Aşk bazen kalbini değil, aklını kaybettirir..."**
Armağan, hayatı boyunca hep güçlü olmak zorundaydı. Ama bazı duygular vardır ki, ne kadar direnirsen diren, seni dizlerinin üzerine çökertir.
Ve Pars... Soğuk, öfkeli, kontrol manyağı... Ve bir o kadar tehlikeli. Onunla her şey nefes kesiciydi - ama aynı zamanda da boğucuydu. Bir bakışıyla yıkıyor, bir öpüşüyle ayakta tutuyordu.
Onunla her şey ya bir yangın, ya bir fırtınaydı. Sevmeyi bile öfkeyle öğrenmiş bir adamın tutkusuna tutsak olmak...
Bu, gerçek bir aşk mıydı yoksa birbirlerini mahveden iki yaralı ruhun savaşı mı?
İçki şişeleri, kırık kalpler, silah sesleri ve itiraf edilmeyen bir bağ...
Kaçtıkça çekilen, yaklaştıkça zarar veren bir adam ve ona rağmen sevmeyi seçen bir kadın.
"Feveran"; bastırılmış duygular, yıkıcı tutkular ve korkutacak kadar derin bir aşkın hikâyesi.
Çünkü bazen... en çok sevdiğin, en çok yaralayan olur.
---
"Bu hikâyede ya sevip delireceksin... ya delip geçeceksin."
Minel Armağan & Pars Arslanoğlu