Kaliteli⭐
53 stories
KONUK SEVMEZ DENİZ by zanegzo
zanegzo
  • WpView
    Reads 3,853,785
  • WpVote
    Votes 264,273
  • WpPart
    Parts 25
❝Burası Karadeniz, burada hiçbir aşk mücadelesiz olmaz.❞ "Karadeniz'e eskiden Konuk Sevmez Deniz derlermiş," dedi. Sesindeki buz dağı yüreğimi titretti. Bunu daha önce hiç duymamıştım. Demek hırçın dalgaların sahibi olan Karadeniz'e Konuk Sevmez Deniz diyorlardı. İlk kez duyduğum için olsa gerek garibime gitmişti. Ben de buraya gelen bir konuktum. "Peki ya, öyle mi?" diye sorduğumda bakışlarımı usulca ona kaldırdım. "Burası gerçekten konuk sevmez mi?" "Sevmez," dedi Kuzey net bir dille. "Alır, götürür, öldürür seni. Sen de elbet gideceksin buralardan, ait olduğun yere döneceksin. Buralar hiç konuk sevmez." Bir düşman kapıyı çalar. Elinde ölümle bekler. İmkânsız bir aşk başlar.
DÜŞLER AĞIDI by zanegzo
zanegzo
  • WpView
    Reads 27,338,267
  • WpVote
    Votes 1,569,597
  • WpPart
    Parts 99
••Tamamlandı. Henüz kitap olmadı. Seri, üç ana kitaptan oluşuyor ve 2026 yılında düzenlenmiş versiyonuyla raflarda olması planlanıyor. Wattpad'de bulunan bölümler düzenlenmemiş haline aittir. ❝Bir düş, bin ağıt.❞ Marin Alakan çok küçük yaşlardayken doğduğu topraklardan ayrılmak zorunda kalmıştır. Babası, kaderin sancılı ağlarının önüne geçmek için yıllarca kızının doğup büyüdüğü Mardin'e gelmesini yasaklar ve İstanbul'da herkesten gizli bir hayat sürmesini sağlar. Marin, abisinin yaptığı bir hata yüzünden kendini tekrardan doğduğu topraklarda bulduğunda ise artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır. Eski adıyla Karan Ağa olan kitaptır.
BAZI İNSANLAR BÖYLE YAŞAR by filizpuluc
filizpuluc
  • WpView
    Reads 3,243,200
  • WpVote
    Votes 172,648
  • WpPart
    Parts 53
Lina Kara, babasıyla ettiği kavga sonucu babasını kendi kafasına sıktığı bir kurşunla kaybeder. Bu kayıp kendisinden de birçok şey götürür. Borçlar ve vicdan azabı arasında sıkışırken zaman pek iyi davranmaz ona. On ay kadar sonra eski halinden eser yoktur artık. Hissizleşmiş ve yaşama olan hevesini kaybetmiştir. Kendisini bazı insanlar böyle yaşar diye teselli ederek annesi ve kız kardeşi için yaşamaya devam eder. Sıradan bir gün çalıştığı çiçekçiye gelen gizemli bir adamın ricası üzerine bir çiçek teslimatına çıkar. Ölüm anlamına gelen çiçekleri teslim ettiği adamın babasının otopsisini yapan adli tıp uzmanı olduğunu ertesi gün savcılıktan gelen bir telefonla babası hakkında sarsıcı gerçekle öğrenir. Adli Tıp Uzmanı Aral Çakırca'ya götürdüğü ölüm çiçeklerinin ikisi için olduğunu anlar. Babasının peşindeki birtakım organizasyon üyeleri, Lina'nın, Kadir Kara'ya gidecek olan anahtar olduğuna eminken Lina bunun ne demek olduğuna başta anlamasa da zamanla yaşananlar anlam kazanmaya başlar. Bilmediklerinin bildiklerinden fazla olduğunu Aral Çakırca ve Savcı Yiğit Atalay'la bu olayı çözmeye çalışırken keşfeder ve ailesinin kendisinden sakladığı sırlarla bir bir yüzleşmeye başlar. Saklanırım göz önünde. Gelir geçer önümden. Ben görünmez değilim. Hiçe sayar beni gözünde... Bu bir bilmece... Söyle bana Lily... cevap ne?
MOTORCU| TEXTİNG ✔️ by eskimezdefter
eskimezdefter
  • WpView
    Reads 3,313,618
  • WpVote
    Votes 179,186
  • WpPart
    Parts 51
✔️ TAMAMLANDI✔️ Siz: Canım sıkılıyorrrrrrrr. Siz: Güzelim nasılsın? Siz: Banu bir bomba var anlatsam var ya ortalık fena karşırrrr... Siz: Uyudun muuuuğğğ???? 🤨 0531....09: Noluyor lan burada? 0531....09: Kimsin sen? Siz: Asıl sen kimsin??? 🤨 Siz: Banu'nun 192726916789 sevgilisi mi? Siz: Bu kız uslanmaz abi! Siz: Banummm talihsiz yavrummmm. Nerede lan Banu? 0531....09: Gece gece bela mısın sen? Kimsin sen? Siz: Hasssiikktirrrrr. Siz: Banu sen değilsin... Siz: Bays koçum. Ben son rakamı yanlış yazmış olmalıyım. Siz: Bu arada motor hangi model? BU KİTAP MİZAH AMAÇLI YAZILMIŞTIR.
AŞKIN DIŞAVURUMU by authormishel
authormishel
  • WpView
    Reads 753,900
  • WpVote
    Votes 48,674
  • WpPart
    Parts 35
MAHALLE İnsanın hayatında kimi anlar vardı ki, bir dönüm noktası ya da sıfırdan başlangıcı olabilirdi kişinin. Tek bir durum, tek bir mekan ya da tek bir insan yeterdi. Ve tek bir duygu. Kızgınlık olabilirdi, kırgınlık belki de. Kimi zaman mutluluk seni sıfırdan, yeni bir insan etmeye yeterdi. Fakat en çok aşk, dönüm noktası olabilirdi bir insanın. Nefretle başlamış, bir aşk. "Senin aklınla bir daha kuyuya inersem o kuyuda öleyim inşallah!" tek bir nefeslik kadar susup devam etti sonra. "Bula bula boynunda zincirle gezen sokak köpeğini mi buldun bana?" Tibet durdu. Adımları bir bıçağa rastlamış gibi kesilirken göğsünü yoklayan o kırgınlıkla henüz yeni tanışıyordu. "Tutku! Tutku! Tutku! Ne var? Adımı mı ezberliyorsunuz?!" dediğini işitti. Adının Tutku olduğunu ancak öğrendiği kız ondan gittikçe uzaklaşırken, son bir kulakla, zorlukla duydu sesini. "Bir daha bana boğazında zincirli bir köpeği layık görecek olursan, eve gelmeden önce bir barınağa uğrayıp sana köpek alacağım."
MEDUSANIN ÖLÜ KUMLARI (Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
Maral_Atmc6
  • WpView
    Reads 9,186,913
  • WpVote
    Votes 722,717
  • WpPart
    Parts 72
Elzem Akay'ın sıradan ama güzel bir hayatı vardı. En iyi okullarda okumuş, en güzel oyuncaklara ve kıyafetlere sahip olmuştu. En değerli mücevherler daima onun boynunu süslemiştir. Lüks içinde yaşarken hayatta istediği her şeye kolayca sahip olmuştu. Üzerine titreyen iki abisi, onu hep güldüren kız kardeşi, iyi bir yengesi ve onu sürekli çıldırtan bir hizmetçisi varken hayat ona karşı fazlasıyla cömertti. Tüm bunları ne bozabilirdi ki? Bir gece korkunç bir ritüele kurban edildiğinde gözlerini bambaşka bir dünyada açar. Orta Çağın hiyerarşisinin içinde kalmışken eve dönmek hiç kolay değildi. Kendi dünyasında bir öğretmenken Ölümsüzlerin akademisinde bir hizmetçi olunca, sınıf farkının acımasız gerçekleriyle yüzleşir. Burası onun dünyası değildi, burası barbarların hüküm sürdüğü Araftı ve o, hayatta kalmak istiyorsa lüks alışkanlıklarından ödün vermeyi öğrenmeliydi. *** "Medeniyet yoksunu, vahşi barbar!" diye ona sesimi yükselttiğimde çatılan kaşları umurumda bile değildi. Tüm gün kuyudan su çeken o değildi. "Şu sivri dilin bir gün başına bela olacak." Sert bakışlarla beni uyardıktan sonra merdiveni işaret etti. "Kahyadan fırça yemek istemiyorsan işinin başına dön." "O kadın bir cadı." Ondan bahsederken bile tiksintiyle yüzümü buruşturdum. "Bence benden nefret ediyor." "Hayret." Kaşları alayla yukarı kalktı. "Oysaki çok sevilesi bir kadınsın." İğneleyici sesiyle ters ters ona baktım. "Sizde öyle Savcı Bey," dedim oyunbaz bir ifadeyle. "Sizi görenlerin yüzünde güller açıyor." "Bunu inanarak söylemiyorsun." "Tabii ki inanarak söylemiyorum." Gülerek bana ikinci kez merdiveni işaret etti. "İşinin başına dön aksi taktirde yarın seni sınıfıma almam. Bir hizmetçiye ders verdiğim için yeterince sorun yaşıyorum." Bu vahşiler kendi dünyamda ne kadar zengin ve asil olduğumu anlamak istemiyordu.
ÖTANAZİ OKULU(Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
Maral_Atmc6
  • WpView
    Reads 7,818,091
  • WpVote
    Votes 192,893
  • WpPart
    Parts 18
Dilsiz bir kızın kalbi tüm kötülükleri kendisine çekiyordu. Hiçbir kalp bu kadar değerli olmamıştır. Yeşil, Ötanazi Okulu'na sürgün edildiğinde o yıllarda henüz bir çocuktu. Öz babasının onu nasıl bir yere mahkûm ettiğini bile bilmiyordu. Ötanazi Okulu, Amerika Birleşik Devletleri'ne bağlı olan Alaska'da açılmış karanlık bir okuldu. Bildiğiniz tüm o okulları unutun çünkü Ötanazi Okulunda öğretmenler ders vermiyordu. Her biri kendi dalında uzman bilimcilerdi ve oradaki amaçları bir okul dolusu öğrencinin üzerinde deneyler yapmaktı. Öğrenciler ise sıradan öğrenciler değildi çünkü her biri idam cezası almış mahkûmlardı. Okul onları satın alarak kendi deneylerinde kullanan karanlık bir girdaptan farklı değildi. Bir kez içine girince çıkmak mümkün değildi. Yeşil tüm o tehlikeli mahkûmların içinde göğsünde değerli bir kalple yaşamak zorundaydı. Herkes onun kalbini isterken kurtların içine atılmış bir kuzudan farklı değildi. Kalbini isteyenlerden biri de öz babasıydı. Babasının onun kalbi için okula tehlikeli bir suikastçı göndermesiyle, belki de tüm ezberler bozulmaya başlamıştı. Avcı'da her zaman bu kadar acımasız değildi. Özellikle ateşten kızıl saçları olan ve bir katile gülümseyen hasta bir kadını tanıyana kadar. Şimdi karar verme sırası ondaydı. Avını öldürmeli mi, yoksa korumalı mı? Sayfalar üzerinde konuştuğu bu dilsiz kadınla tam olarak ne yapmalıydı? "Kadın kandan korkuyordu, adam ise kan kokuyordu. Şimdi sen söyle; böyle bir durumda kadın özleyebilir mi ölüm kokan bir adamı?" dedim. "Kadın aptaldı adam ise kadına kör. Şimdi sen cevap ver; her şeye, herkese ve özellikle küçük bir kadına kör olan bir adam bekleyebilir mi kadın tarafından özlenmeyi?" diyerek bana cevap verdi.
Panduf  by birgizemligizem
birgizemligizem
  • WpView
    Reads 1,765,595
  • WpVote
    Votes 94,923
  • WpPart
    Parts 48
Kuru öksürükleri durmadı bir süre. Boğazının acısını ben hissetmiş gibi yüzümü buruşturdum. Hastalığı benim yüzümden kaptığı için suçluluk hissi geçmiyordu da sanki artıyordu. "Ateşin düştü mü bir bakalım," diyerek ateş ölçeri elime aldığımda gerek yok dercesine elimden aldı aleti. Bileğimden beni kendine çektiğinde zaten üzerine eğilmiş halde olduğum için dengesiz duran bedenim kolayca savruldu ve kucağına düştüm. Kollarını iki yanımdan sarıp kara gözlerini gözlerime dikti yine. Hastalıktan çatlamış dudağının kenarını ısırdı beni izleyerek. "Boşa uğraşıyorsun kızım. Ne düşmesi...senin yanında beni yalnızca ateş basıyor."
Komutanım =texting= by biralar88
biralar88
  • WpView
    Reads 3,213,708
  • WpVote
    Votes 201,679
  • WpPart
    Parts 83
TAMAMLANDI Ben : ilk olarak merhabalar efendim nasılsınız iyi misiniz ? Sağlığınız, sıhatiniz yerinde mi ? Benim yerimde vallaha sormanıza hiç ama hiç gerek yok . Ne kadar sıhhat ne bilmesem de . Öküz : kimsiniz ? Ben: o kadar şey söyledim insan bir iyiyim sağ ol sen nasılsın der . Öküz : kimsin . Ben : eben . Öküz : anlamadım . Ben : öhm öhm şaka . Şaka şaka gül diye. Ben Ezginin arkadaşıyım . Bize gelecekti kız kıza akşam eğlencesi yapacaktık ama abisinin izin vermediğini söyledi . Bende dedim senin abin bir melek ,öyle anlatın nasıl vermedi diye . O da dedi vallahi bilmiyorum. Öküz : bacım sen ne anlatıyorsun ? Ben : ya bir dinle. Devam ediyorum her neyse . Dedim sen abinin numarasını ver ben konuşurum . O da dedi izin vermez ,ben de dedim verir . Öküz : işimin gücümün arasında neyle uğraşıyorum kısa kesecek misin ? Ben : kız kardeşin bize gelsin işte . İzin ver . Lütfen . Öküz : kız kardeşimi tanımadığım insanların evine izim vermem gitmesine. Ben : tatlı tatlı konuşacağım dedim ama ben onun 7 yıllık arkadaşıyım be ! Benden mi zarar gelecek ona ! Öküz : nereden bilim kimsin sen ? Ben: haspin Allah. Lan biz liseden beri tanışıyoruz, Ezgi hep bize geldi şimdi ne diye kızıyorsun . Öküz: konuşmana dikkat et sen ilk önce . Ben seni tanımıyorum neden izin verim evine gelmesine . Ben : evine uğrasaydın öğrenirdin kim olduğumu . Yok bir iştir diye uğramıyorsun, Hayırsız evlatlıktan master yapmışsınız tebrikler . Hayır insan bir sorar kız kardeşim öldü mü kaldı mı yaşıyor mu ? Ne ya senin mesleğin ? Tuturmuş bir iş yüzünden uzaklarda diye Ezgi. Öküz : sanırım yazmadan önce Ezgi den adımı öğrenmemişsin. Tanışalım o zaman . Üsteğmen Baran Bozkurt. Ben : hasiktir Üsteğmen mi?
Dört Yapraklı Yonca şansı by Sadecelerden_Elay
Sadecelerden_Elay
  • WpView
    Reads 95,499
  • WpVote
    Votes 4,244
  • WpPart
    Parts 22
"Anne bu kızı istemiyoruz duymuyormusun bizi ha?" diye bağırdı sustum. Çünki başlarsam sülaleden çıkardım... Bu sefer bana dönüp "Ya Sen istenmediyin yerde kalacak kadar yüzsüzmüsün?!". Lan günah benden gitti be. Şimdi ben sizin...