Hatice
43 stories
HEMDEM by aslihangungorzeybek
aslihangungorzeybek
  • WpView
    Reads 737,973
  • WpVote
    Votes 28,936
  • WpPart
    Parts 23
Hemdem; canciğer olmak, çok yakın dost, yoldaş olmak anlamına gelmektedir. Birlikte, manasındaki 'Hem' kelimesiyle, nefes, can, zaman manasındaki 'Dem' kelimesinden oluşmuştur. Hemdem olunan kişi ile aynı zamanda yaşamak, aynı nefesi almak, bir can olmak anlamına gelmektedir. *** Kurşunların arasında tanışacak, gerçeklerin peşine düşüp, sır perdelerini aralarken farkına bile varmadan birlikte bir yola çıkacaklar. Zaman usulca geçip gitse de onlar birbirlerinden gidemeyecekler. Çünkü gönülden gönüle yol aldıklarını, birbirlerine can, nefes olduklarını anlayacaklar.
SAMYELİ by leydgul
leydgul
  • WpView
    Reads 105,037
  • WpVote
    Votes 6,271
  • WpPart
    Parts 29
"Seni kurtarmak için buradayız ancak pek ihtiyacın kalmamış gibi?" Yüzbaşının sesindeki şaşkınlığı hissetmiştim. Kendi kendime gururlanırken yüzbaşının zümrütlerine bakıp sırıttım. "Siz bir hayli geç kalınca bende kendi kendimi kurtarayım dedim." Sesim ironik çıktığında yüzbaşının tek kaşı havaya kalkmıştı. Kendime engel olamadığım alaylı gülümsememi gözlerinden çekemedim. Haklıydım. Gelmeleri gereğinden fazla uzun sürmüştü. -Kitapta sadece birkaç argo kelime kullanılmaktadır. Argo kelimeler dışında şu anlık +18 öge bulunmayacağı kararındayım ancak ilerleyen bölümlerde bu kararımdan vaz geçersem kitap +18 kategorisine taşınacak ve okuyuculara bilgi verilecektir. Okumaya başlamadan önce buna dikkat etmeniz rica olunur.
Okyanus'un Kül'ü by Canss_lily
Canss_lily
  • WpView
    Reads 211,958
  • WpVote
    Votes 12,689
  • WpPart
    Parts 29
Ben Okyanus, büyük bir Yangın'dan çıkmayı başarmış ama Kül'e dönmüş bir İstihbarat Ajanı. Karanlık ve fırtınalı bir Okyanus, Kıdemli Üsteğmen Okyanus Kaya... Okyanus, içine çektiği herşeyi hırçın dalgaları ile boğardı. Mahvolurdu ama kendini kaybetmezdi. Ben Okyanus'tum, öyleyse neden kendi kendimi boğuyordum? Okyanus'un, yıllar boyunca kendini korumak için zorlukla inşa ettiği duvarları onu yeni bulan gerçek ailesi yıkmayı başarabilecek miydi? Okyanus'ta boğulacak mıdır? Yangın'da Kül'e mi dönüşecektir? Yoksa komutanının orman gözlerinde kaybolacak mıdır? Nefret ettiği gökyüzünü tekrar sevmeye başladığında her şeyin üstesinden gelmeyi öğrenebilecek miydi? Peki ya, Kızıl ailesi? Aile sırları, Okyanus'un bilinmeyen geçmişi... Alabora Timi ve Kızıl Timi neden birlikte görev almaya başladı? Çözülmesi gereken askeri bir sır vardı ama herşey de küçük bir kızda saklıydı... Okyanus mu? Kül mü? Yoksa her ihtimalde de Okyanus'un Kül'ü müydü? "Kıdemli Üsteğmen Okyanus Kaya, Şanlıurfa. Emret, komutanım!" "Yüzbaşı Deniz Akif Alabora, Şanlıurfa. Emret, komutanım!"
Mafyanın Oyuncağı (+18) [Askıya Alındı] by dannystka
dannystka
  • WpView
    Reads 846,281
  • WpVote
    Votes 20,580
  • WpPart
    Parts 43
🔞❗[Bu kitap yetişkinlere yönelik (+18) unsurlar ve betimlemeler içerir.] . Nefesini ensemde hissettim. Ellerinin karnıma doğru gittiğini hissettiğimde gözlerim kapanacak gibi oldu. Kendimi son anda durdurdum. Etraftaki insanları umursamadan beni kendine bastırdı. Varlığını benimsemişken tek bir hareketle beni itip kendinden uzaklaştırdı, etrafımda döndürdü ve tekrar kendine çekti. Uzun boyuna karşı kafamı kaldırdım. Karanlık gözleri ruhuma işliyordu. "Sen..." gözlerinin bir anlık, sadece bir anlık dudaklarıma kaydığına yemin edebilirim. "Sen benimle dans edebileceğini mi sandın avukat?" Onun vücudunun üzerimde bıraktığı etki nefesimi hızlandırırken güçlükle yutkundum. Beni tutmasa düşecek gibiydim. Kulağıma eğilip dudaklarını bilerek sürttü ve bu hareketi bacaklarımdan tüm gücü kesti. "Bunca zamandır fark etmediğin o gölgenin rüzgarı, şu an bacaklarını titretiyor..." . . . [BİR MAFYA VE ONUN KARŞI MÜVEKKİLİNİN DAVASINI YÖNETEN AVUKAT] . . Genç avukat, yakışıklı ve tehlikeli mafyanın gittiği mekanlara giderek onun suçlarıyla ilgili delil toplamaya çalışır. Bunu fark eden mafya bir davette ansızın avukatın karşısına çıkar... . . . UYARI: İlerleyen bölümlerde yoğunlukla +18 sahneler yer alacaktır. Rahatsız olacaklar lütfen okumasın.
DÜŞLER AĞIDI by zanegzo
zanegzo
  • WpView
    Reads 27,346,908
  • WpVote
    Votes 1,569,749
  • WpPart
    Parts 99
••Tamamlandı. Henüz kitap olmadı. Seri, üç ana kitaptan oluşuyor ve 2026 yılında düzenlenmiş versiyonuyla raflarda olması planlanıyor. Wattpad'de bulunan bölümler düzenlenmemiş haline aittir. ❝Bir düş, bin ağıt.❞ Marin Alakan çok küçük yaşlardayken doğduğu topraklardan ayrılmak zorunda kalmıştır. Babası, kaderin sancılı ağlarının önüne geçmek için yıllarca kızının doğup büyüdüğü Mardin'e gelmesini yasaklar ve İstanbul'da herkesten gizli bir hayat sürmesini sağlar. Marin, abisinin yaptığı bir hata yüzünden kendini tekrardan doğduğu topraklarda bulduğunda ise artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır. Eski adıyla Karan Ağa olan kitaptır.
BRONZ SERİSİ by zanegzo
zanegzo
  • WpView
    Reads 13,279,763
  • WpVote
    Votes 880,894
  • WpPart
    Parts 102
Kitap oldu. Dört kitabı basıldı. ❝El bebek, gül bebek değil; el bebek, öl bebek.❞ Karanlık örgütün kurduğu düzen için doğmuş bir kız çocuğuyken ona verilen en büyük ceza sevgisizlikti. Kaderini kabullendi ve kartını oynadı. O kim miydi? Hisar Alatav. Hayır, sil. His Alatav. Karanlık düzenin kıyameti olmak üzere. O ise Bronz. Karanlık örgüte başkaldırıp kartları yeniden dağıtan adam. Ona Bronz derler. Onların tohumları el bebek gül bebek değildi; el bebek öl bebekti.
KARANLIĞIN ŞEHRİ by sulisindunyasi
sulisindunyasi
  • WpView
    Reads 25,413,733
  • WpVote
    Votes 1,490,483
  • WpPart
    Parts 80
Doğum gününden sonra, kardeşiyle eğlenmek için konsere giden bir genç kız... Fırtına yüzünden iptal olan konserden eve dönmeye çalışırken, kendini bir anda hiç bilmediği bir yerde bulursa... Ve bu bilmediği yerden, evine dönecek hiçbir yolu olmasa... Kendisini yabancı hissettiği bu şehirde, tüm bunlar yetmezmiş gibi, aklını karıştıran ve tüm yolları kendisine çıkaran gizemli bir genç adamla karşılaşırsa... Neler olur?
KURALSIZ | KİTAP OLDU by gizzemasllan
gizzemasllan
  • WpView
    Reads 10,441,589
  • WpVote
    Votes 533,643
  • WpPart
    Parts 92
"Ben, kalbinde yaşayabileceğim birini hayatımda isterdim," dedim ve yemyeşil gözlerinin içine baktım. "Peki sen, sen nasıl birini isterdin hayatında?" Yeşillerini denize çevirdi, iç çekti. Sabırla bekledim dudaklarından dökülecek olan cümleleri. Uzun uzun baktı denize. Sabrımı sınamak istercesine uzun baktı hem de ve sonunda yeniden bana dönebildi. "Hiç kimseyi," dedi kendinden emin bir şekilde, afalladım. "Neden?" Sordum, kadehinde kalan şarabını bir kerede içti. Boşalan kadehe odakladı bakışlarını. Uzun uzun düşündü. Gözünün ucuyla bana baktığında yüz ifadesi düzdü ama gözlerini yine saklayamamıştı. Gözlerinden anlaşılıyordu kederli olduğu. "Çünkü ben kimseyi kalbimde yaşatamam," dedi, bu cümlenin ağırlığı altında ezilirken acıyla yutkundu ve ekledi. "Benim kalbimde bana bile yaşam yokken, hiç kimseye olamaz."
KONUK SEVMEZ DENİZ by zanegzo
zanegzo
  • WpView
    Reads 3,858,520
  • WpVote
    Votes 264,360
  • WpPart
    Parts 25
❝Burası Karadeniz, burada hiçbir aşk mücadelesiz olmaz.❞ "Karadeniz'e eskiden Konuk Sevmez Deniz derlermiş," dedi. Sesindeki buz dağı yüreğimi titretti. Bunu daha önce hiç duymamıştım. Demek hırçın dalgaların sahibi olan Karadeniz'e Konuk Sevmez Deniz diyorlardı. İlk kez duyduğum için olsa gerek garibime gitmişti. Ben de buraya gelen bir konuktum. "Peki ya, öyle mi?" diye sorduğumda bakışlarımı usulca ona kaldırdım. "Burası gerçekten konuk sevmez mi?" "Sevmez," dedi Kuzey net bir dille. "Alır, götürür, öldürür seni. Sen de elbet gideceksin buralardan, ait olduğun yere döneceksin. Buralar hiç konuk sevmez." Bir düşman kapıyı çalar. Elinde ölümle bekler. İmkânsız bir aşk başlar.
METRUK by Elfidaboz
Elfidaboz
  • WpView
    Reads 55,644
  • WpVote
    Votes 2,577
  • WpPart
    Parts 14
"Sen ne yaptığını sanıyorsun?" Diye sordu, sakin kalmaya çalışarak. Gözlerini yumdu kısa bir süre, sakinleşmek için. "BEN, SEN YAŞA DİYE KOKUNA HASRET KALMIŞKEN; SEN KENDİNİ NASIL TEHLİKEYE ATARSIN?!" Diye bağırdı. Sinirle gözlerimi kırpıştırdım. "Ben yaşayayım diye öyle mi?" Diye sordum, boş gözlerle. "Ya sen beni nasıl bıraktın? Nasıl?" Diye sordum, merakla gözlerine bakarken. "Annem öldü ya benim! Annem!" Dedim, sesim titremişti. "Benim sana ihtiyacım vardı, yaşamaya değil," dedim sertçe. Bakışlarım ifadesizdi, şuan ona olan sinirim, sevgimden daha fazla. Ne zaman terazi terse döner, o zaman ben ona sarılabilirim. Sinirle kollarımı iki yana açtım. "AL! YAŞIYORUM!" Diye bağırdım. Dudaklarımdan alaylı bir kahkaha döküldü. "Tabii buna yaşamak denirse," dedim. Baş parmağımı tam kalbine yasladım. "Korkaksın sen," dedim, hiç acımadan. Onu arkamda bırakıp odadan çıktım. Asıl benim hikâyem şimdi başlıyordu...