sevimli
2 stories
TEDH +18 by melisunkrman
melisunkrman
  • WpView
    Reads 2,558,907
  • WpVote
    Votes 62,462
  • WpPart
    Parts 26
YETIŞKIN IÇERIK +18 Parmakları eteğim altından ince çamaşırıma dokunduğunda başını boynuma yaslayıp hırıltılı nefesini kulağıma üfledi. "Ne renk?" bedenimi ele geçiren arzuyla diğerlerinin duymasından korkarak "Beyaz" dedim. Son nefesimi veriyormuşçasına... Parmakları ince çamaşırımı geçip sıcak dereye ulaştığında orta parmağı boydan boya ıslak vadiyi keşfe çıktı. Bacaklarımı birbirine bastırıp ellerini cehennemimde hapsettim. Dolgun dudakları yumuşak kulak mememi arasına alıp diliyle ıslaklığını yaydı. Parmakları zorlukla bacak aramda hareket edip sıcaklığımın kaynağına indiğinde onu içine almak için deliren deliğime yavaşça sokuldu. Öyle sesli bir nefes aldım ki yüksek sesli müzik olmasa inilti gibi çıkan ses tüm mekanda duyulabilirdi. "Gri, artık gri.." başım arkaya düştüğünde insanların varlığını çoktan unutan bedenim pelte kıvamına gelmişti. İçimdeki doluluğunun kaynağı orta parmağına işaret parmağı da dahil olduğunda baş parmağıyla klitorisime baskı uygulayarak okşuyordu. Sol elimin üzerindeki eline karşın sağ elimle eteğimin altındaki koluna tırnaklarımı geçirip içime itekledim. "Beni istiyor musun? İçine sertçe girmemi, döllerimi bırakmamı istiyor musun?" boynumdaki dudakları çeneme ilerlediğinde göz kapaklarımın ardından üzerime düşen gölgesi ve içimdeki baskısını arttıran arsız duyguların hissettirdiği şehvetle dolduğumu hissettim. * • Tutkunun Esaretinden Doğan Hata •
VUSLAT  by buskrdnz
buskrdnz
  • WpView
    Reads 472,948
  • WpVote
    Votes 28,931
  • WpPart
    Parts 22
"Ben..." diye kekeledim avcumun içinde tuttuğum künyeyi bırakıp geriye çekilmeye çalıştığımda. "Asya," diyerek tuttu elimin üzerini. Künyesini tutan ben, benim elimi tutan Yavuz'du şimdi. "Sen de hissediyor musun?" "Neyi?" dedim kısık çıkan sesimle. "Bunu," dedi bakışlarını ikimizin arasındaki zaten çok az olan boşlukta dolaştırarak. "Çekiliyorum sana, görmüyor musun? Elim uzak dursa gözlerim, gözlerim uzak dursa nefesim karışıyor sana." Cevap veremedim ancak bir cevap beklediği de söylenemezdi. İkimizde aramızdaki bu çekimi hissediyorduk. Yoksa ne ben durduk yere onun kafasını karıştırırdım ne o benim. Ortada söze dökülmemiş saf duyguların gücü hakimdi ve biz o an buna boyun eğdik, kabullendik. "Yavuz..." diye fısıldadım adını. Kara gözleri nasıl bu kadar aydınlık olurdu aklım almıyordu. "Doğru söylüyormuşsun." O neyi der gibi bakınca avcumun içinde tuttuğum künyeyi daha sıkı kavradım. Sanki tenimi yarsın, kanıma karışsın istercesine. "Karışanın yalnızca kafam olmadığını..." Künyeyi asıldığımda aramızda kalan o küçücük boşluğu da yok ettim ve hiç düşünmeden benim için aralanan dudaklarının arasına sızdım.