civcivimyusufi adlı kullanıcının Okuma Listesi
46 stories
SEÇ VE YAŞA (TAMAMLANDI) by beyzazaydin
beyzazaydin
  • WpView
    Reads 14,117
  • WpVote
    Votes 1,438
  • WpPart
    Parts 20
Bir yayınevinde editör olarak çalışan Defne Saraç, bir gün kapısının önüne bırakılan, yazarının anonim olduğu bir kitapla karşılaşır. Yayınevine gittiğinde, kitabın tüm çalışanlara bilinmeyen biri tarafından bırakıldığını öğrenir. Kitap, okuyucunun tercih ettiği seçimlere göre ilerleyen, çoğunlukla kötü son ile biten bir kitaptır. Kitaptaki seçimlerin ve sonların gerçek hayatta da yaşanıldığını fark eder ama kitap çoktan basılmıştır ve tüm ülke okumaya başlamıştır. Sarpa saran hayatı düzeltmek artık neredeyse imkansızdır ama düzeltebilecek tek kişi en başından beri gerçekleri hisseden Defne Saraç'tır. "Kader ağlarını sen ör, Ya da senin için ben öreyim. Buna Emin misin?"
Can Kırıkları by dolunaygecesi06
dolunaygecesi06
  • WpView
    Reads 462,310
  • WpVote
    Votes 19,252
  • WpPart
    Parts 42
Ben seni seviyorum...kardeşimden farksız o hem 5 yaş küçük...ufaklıkla ne işim olur... Dizlerimin üzerinde eğilip kapıya biraz daha yaklaştım.. -Bin gönlüm olsa birini vermem.. Benim gözüm sadece seni görür... Hem görmedin mi erkek çocuğundan farksız.. Kıskanacağın son kişi bile değil... Titreyen dizlerimle ayağa kalktım... Perdeyi araladım.. Balkona çıktım.. Semih gelen sesle başını bana çevirdiğinde.elinde telefon öylece kaldı... Gözlerine baktığımda anlamıştı onu duyduğumu.. Balkonda duran kitabımı aldım ve tekrar içeri girdim... Kapıyı kapatıp perdeyi çekmeden son kez yüzüne baktım.. Ve o perdeyi kapattıktan sonra yıllarca onun olduğu tek bir gün açmadım...
UZAK IŞIKLAR "Kanlı Ay" by DuruMavii
DuruMavii
  • WpView
    Reads 3,601,224
  • WpVote
    Votes 134,138
  • WpPart
    Parts 54
Pera, arkadaş grubuyla kış kampına katılırken, içinde tarifsiz bir huzursuzluk kol geziyordu. Avrupa'nın en yüksek dağı Mont Blanc'un karlı etekleri, kızıl granitleri, sivri buzulları ve göz alıcı zirvesiyle birlikte bir sürprizi daha vardı. Büyülü bir evrenden gelen ve kanlı bir görevi tamamlamak için orada bulunan dört adam. Neşeli kampları bir anda rayından çıkarken, önce en yakın arkadaşının ölümüyle sarsıldı Pera. Mont Blanc'da hiçbir şey olması gerektiği gibi gitmedi. Neşeli kahkahaların yerini ölüm çığlıkları, sıcak şarap kadehlerinin yerini soğuk, açlık ve dehşet verici bir kaçış aldı. Ancak o adamlardan biri, diğerlerinden farklıydı. Gözleri siyah bir okyanusu anımsatan, tehlikeli ve gizemli adam, Ante Davies... "Sakalları, gözleri ve keskin çene hattı... Çehresini oluşturan her ayrıntı bir hikaye gibiydi. Ve ben o karanlık hikayede kaybolmak üzereydim."
ÖYLE BİR UĞRADIM (Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
Maral_Atmc6
  • WpView
    Reads 367,935
  • WpVote
    Votes 21,102
  • WpPart
    Parts 8
"Ondan hoşlanıyor musun?" Kıskanç çıkan sesine ne tepki vereceğimi bilemiyordum. "Ona sarıldın." Kaşları çatıldı. "Hoşlanmasaydın sarılmazdın. Hoşlanıyorsun ki sarıldın." Burnundan nefesini sertçe verdi. "Bana bile sarılmadın." Ters ters baktı. "Bana niye sarılmıyorsun?" Kıskandığı kişi en yakın arkadaşıydı. Ve onun arkadaşı benim babamdı. Hiçbir şeyden haberi yoktu. Eflah kim olduğumu bilmeden beni seviyordu ama ben, onun kim olduğunu bile bile ona âşık olmuştum. Benim günahım daha büyüktü. Bir insanın başına en kötü ne gelebilirdi? Babam gözlerimin önünde öldürüldüğünde ve onu öldüren annem olduğunda en kötüsünü yaşadığıma çok emindim. Artık annem cezaevinde, babam ise mezardaydı. Bundan daha kötü ne olabilirdi ki? 25 yıl geçmişe gitmek? Bu kötünün de kötüsü olabilir miydi? Ölümcül bir kaza sonucu kendimi 1998 yılında bulduğumda o an için bunun bir felaket olduğunu düşündüm. Felaket bir durumdu çünkü bu zaman diliminde anne ve babamla aynı yaşlardaydım. Onların hayatına bir yabancı gibi girmek zorundaydım. Ama aslında felaket sandığım şey mucize de olabilirdi. Mucizevi bir durumdu çünkü bu zaman diliminde annem cezaevinde, babam da mezarda değildi. Onların evlenmesinin nedeni annemin bana hamile kalmasıydı. Ana rahmine düşmeme sadece üç ay kaldığını anladığımda ise kendi doğumumu engellemenin nasıl olacağını düşünmeye başladım. Annemi cezaevinden, babamı da ölümden kurtarmanın tek yolu bu olabilir miydi? Belki de olabilirdi. Planını uygulamak için babamın arkadaşı Eflah'ın evine bir dadı olarak işe girmekse hayatımda verdiğim en kötü karardı. Bunu ona anlatmanın bir yolu var mıydı? Buraya ait olmadığımı, öyle bir uğradığımı anlatmanın bir yolu olmalıydı. Doğru insanı yanlış zamanda bulmak birine verilen en büyük ceza olmalı.
ZAHİR | MAHALLE by lullabyendless
lullabyendless
  • WpView
    Reads 375,505
  • WpVote
    Votes 12,008
  • WpPart
    Parts 30
Sevdiğinde gözü önünü göremeyenlerdendim. Bundandır ki aldatıldığımı isteme merasimimde öğrenmiştim. Daha doğrusu kabul edebilmiştim. Sevdiğim adam beni en yakın arkadaşımla aldatmıştı. Yıkıntılarımı onardığım bir buçuk yılın ardından tekrar karşı karşıya geldiğimizde umulmaz bir işe kalkıştım. Bir yalan söyledim. Yalanıma ise en olmayacak kişiyi ortak ettim. Devrim Karasu'yu. ... "Beni ne sanıyorsun sen?" Sesinde hafif alaylı bir tını vardı.Kaşları çatık değildi, yüzünde herhangi bir şaşkınlık yoktu. Öfkeli olup olmadığını kestiremiyordum. Ağzımı açmama izin vermeden konuşmasına devam etti. "Oradan bakınca nasıl görünüyorum? Dur ben söyleyeyim." Merakla ağzından dökülecek sözleri bekliyordum. "Eski sevgilini kıskandırmak için kullanabileceği bir oyuncak." söyledikleriyle afalladım. Geri çekildim bir parça. Sözlerini aklımda irdelemeye başladım. Onu kullandığımı düşünüyordu, hem de Yavuz için. Ama benim o yalanı söylerken öyle bir amacım yoktu. Ağzımı açtığım an konuşmaya başladı. "Bıkmadın mı o itin peşinden koşmaktan?"
CEVABI SENDE SAKLI by Suhaznedar7
Suhaznedar7
  • WpView
    Reads 109,791
  • WpVote
    Votes 3,319
  • WpPart
    Parts 25
Girdiği sokağın kırık lambasının aydınlattığı kadarıyla yoluna kendinden emin bir şekilde yürüyordu. Lâcivert rengine boyanan gökyüzü, içi gibi ağırlaşmış, hissiz bir melodiye dönüşvermişti. Onun tek isteği bir an önce fenalaşan akrabasının evine yetişebilmekti. Oysaki nerden bilebilirdi ki girdiği o sokakta kaderinin yeniden yazılacağına. Ve hayatına kapanmayan bir gönül yarası açılacağına... O bir doktordu. Geçmişe zorla götürülen ve orada 'Hekim hanım' diye anılandı. İyileştirmesi gereken bir prens ve ona oynanılan oyunları açığa çıkarmalıydı. O tam anlamıyla tarihin ortasına düşmüştü. Ve eve geri dönüşü hiç düşünemeyeceği kadar zor ve belirsizdi. "Ölüm ve yaşam arasındaki ince çizginin yeşerdiği yerdeyken sana dokunmamak ölümü acı bir şekilde tatmak gibi Sara." Not: Wattpada ilk Cevabı Sende Saklı adlı kitabıdır. Eski adı, Geçmişe Yolculuk'tu.
DİLDÂR (TAMAMLANDI) by ruhunukarartanneydi
ruhunukarartanneydi
  • WpView
    Reads 627,486
  • WpVote
    Votes 36,964
  • WpPart
    Parts 28
"Kim çekti fotoğrafımı?" -- Dildâr:Birinin gönlünü almış, çalmış sevgili anlamına gelen farsça sözcük.
Kalenin Işığı by mermaidd1
mermaidd1
  • WpView
    Reads 832,077
  • WpVote
    Votes 50,398
  • WpPart
    Parts 25
''16 yaşında bir kıza aşık olamam,üstelik bir İngiliz" dedi genç adam sinirle etrafta dolanırken. ''Bu zamana kadar çektirdiklerinin cezası belki de bu'' dedi Monroe dalgaya vurarak. ''Ya bir akıl ver ya da odayı terk et" ''Zaten Glasgow'a gideceksin,sen dönene kadar kız büyümüş olur.Yaş sorunu da ortadan kalkar,döndüğünde de hala seviyor olursan ne yapacağına karar verirsin" Percy bu fikri derinlemesine düşünmeye başlarken Monroe onu yalnız bıraktı. Korkusuz Percy Evans,çok daha deneyimli kadınlar birlikte olmuş klan reisi,kendinden yaşça epey küçük bu kızdan hoşlanmayı kendine yediremiyordu. 16 yaşındaki bu kızı büyüdüğünde dönmek üzere bırakırken,bıraktığı gibi bulamayacağını tahmin edemedi.
Seni Aradım -Tamamlandı- by rasgar
rasgar
  • WpView
    Reads 423,167
  • WpVote
    Votes 27,845
  • WpPart
    Parts 57
Ailesinin ölmesiyle büyük bir krallığın yükü omuzlarına kalan bir kız... Tek yapmak istediği kız kardeşini ve krallığını korumaktı. Sonra bir kadın olarak ülkeyi yönetmenin çok zor olduğunu fark etti. Evlilik tekliflerinden de sıkılmıştı. Ta ki herkese bakire olmadığını açıklayana kadar... O gün derin bir sessizlik çökmüştü ülkeye. *** Abisinin yönettiği ülkede insanların her an tehdit olarak gördüğü bir adam. Kendi ülkesinde yabancı olan... Ülke maddi anlamda çökmek üzereyken ve askerleri açlık sınırına ulaşmışken gelen cazip teklif. Herkesin diline dolanmış bir kadının kendini temize çıkarmak için yaptığı evlilik teklifi... Kabul etmese ülkesi zor durumda kalacak, etse bakire olmayan bir kadının oyuncağı olacak. Adam bu teklifi kabul edecekti. Etmek zorundaydı. Ama o kadın asla karısı olmayacaktı. Buna yemin etmişti. Onu bu evliliğe zorladığı için bunları ödetecekti. *** Kraliçenin o adamla evlenmek istemesinin herkesin düşündüğünden başka bir nedeni vardı. Ve bu sırrın ortaya çıkışı her şeyi değiştirebilecekken kalbi söylememesi gerektiğini söylüyordu. Tüm bunlarla uğraşırken kız kardeşini de korumak zorundaydı. Her adımında onu düşünmek zorundaydı. 20 Kasım 2016
leydi yaşamak istiyor by -fereh
-fereh
  • WpView
    Reads 389,374
  • WpVote
    Votes 34,698
  • WpPart
    Parts 60
"Alın kellesini!" O an son defa yaşamak için bir şeyler yapmaya çalıştım ama ne gücümün, ne de sebebimin olduğunu farkedince kafamı eğip çaresizce bekledim. Ölmek istemiyordum, kesinlikle ölmek istemiyordum...Kendimi bu konuda teselli etmeye çalışsam da yapamıyordum. En azından o zalim halkın önüde idam edilmeyecek oluşuma sevindim ve ölümümden saniyeler önce gülümsedim. 3...2...1... Gözlerimi iki kişilik yatakta açtım. Nerdeydim ben? Daha önemlisi kimim ben? Sera Albayrak mı, yoksa Valeria Ernest mi?