Aradan geçen yirmi yılın sonunda aynı şehirde Wooyoung, doktor; San ise özel kuvvetler askeri olmuştu. Karşılaştıkları an aslında hiçbir şeyin mazide yitip gitmediğini anlayacaklardı.

Meksika'nın ıssız ormanlarında yetişen bir tür: Çikolatalı Kozmos çiçeği. Öylesine nadide ki, çikolataya benzer kokusuyla anılmıştır bunca zaman. Hoş kokusu insanlar için gönülleri bağlayan bir çiçekten ibaretti yalnızca. Fakat San için tarif edilemez eşiydi; Çikolatalı Kozmos çiçeği. Ulaşılamaz bir pırlanta kadar parlak, okyanustaki ufuk kadar uzak, çöldeki susuzluğun ortasındaki sanrı kadar gerçek üstüydü eşi... Dünyalara, kalbine sığdıramadığı eşi... Jung Wooyoung. Jung Wooyoung, ailesinin borcu üzerine tanımadığı bir adama verilen gençti yalnızca. Yaşadığı ızdıraplı evliliğinde sadece bir gün, katıldığı anonim partinin hayatını bu denli değiştireceğinden bir haberdi. <omegaverse>

wooyoung oyun oynamayı severdi, choi san'ın sinirleriyse en sevdiği oyuncağıydı. smutshot vega

"Ah, hayır bebeğim sen bizi yanlış anladın. Seni sadece aldatmıyorum, seni beni aldattığın kişiyle aldatıyorum." . . . 18.10.2020 Pazar 14.15

Wooyoung işe girdiği yerden San'a bilgi sızdıran bir ajan olmayı kabul eder. -kısa fic-

Wooyoung'un günleri aynıydı. İşe gel, aklı sikinde olan bir aptalı yakala ve parasını çal. Aylardır devam eden bu döngüden gayet hoşnuttu, özellikle barın kontrolü neredeyse kendisindeyken. Neredeyse. Choi San patronu olduğu günden beri kendisini parmak uçları üzerinde tutması yetmiyormuş gibi Wooyoung'u adeta bir bataklığın içine sürüklüyordu.

Küçükken hepimiz yatağın altındaki canavardan korkmaz mıydık? Wooyoung da diğer herkes gibi korkuyordu. Ama çocuksu endişeler, sahte hayaller ve sevimli korkular olması gereken şeyler, onun için beklediğinden çok daha gerçekti. - -childhood fears!ATEEZ- -fluff, crack, fantastik ve azıcık gizem- ©Susimau tarafından yazılmıştır. Çeviri için yazardan izin alınmıştır.

Kollarındayken, her şeye sahipmişim gibi hissediyorum. -Cinsellik - Alkol - Şiddet içerir.

wooyoung: spor salonunda yangın çıkmış. biz suçlanıyoruz san: böyle saçma bahanelerini dinleyecek zamanım yok. beni rahat bırak.