💐
82 stories
SENDEN BAHSETTİ by zihnimdenkelimeler
zihnimdenkelimeler
  • WpView
    Reads 213,339
  • WpVote
    Votes 2,301
  • WpPart
    Parts 4
Amerika'da doğup büyüyen ve orada doktorluk mesleğini icra eden Kerem, tüm işlerini bırakır. Kafasına takılan şeyleri göğüslemek adına Türkiye'ye döner ve seneler önce vefat etmiş, dünyaca ünlü bir oyuncu olan Onur Kılınç'ın yazdığı romanı senaryolaştırma kararı aldığını basına duyurur. Onur Kılınç, yazdığı kitapta kendi imkansız aşkını aktardığı için ve kitap gelecek vadede bulunursa onu tanımalarını istemediği için adını Kerem olarak işler satırlara. Sevdiği kadının adını da Aslı olarak değiştirir fakat esas adı Buse olan kadın, kitabı senaryolaştıracak olan Kerem'in annesidir. Buse unutamadığı büyük aşkının hatırasını yaşatmak için oğluna Onur'un yazdığı kitaptaki başrolün adını verir. Onur ile aralarındaki sırrı da medya dâhil olmak üzere kendi oğlundan bile saklar. Senaryolaştırma kararı aldığı kitapta hem annesinin hem de kendi hayatının sarsıcı geçmişiyle yüzleşen Kerem, okuduğu hayatın kendi hayatına ne kadar benzediğini fark edince olayların içerisine daha çok düşer. İşin sonunda Onur Kılınç'ın hayatını tüm gerçekliğiyle beyaz perdeye aktaracak olsa da yüzleştiği gerçekler ve o gerçeklerin kendisine kattığı insanlarla hayatı kökten değişecektir. **** "Sen bir şey olur sanırsın, bir şeyin olması için elinden geleni yaparsın ama hiçbir zaman senin dediğin olmaz Buse. Çünkü bu bir oyun değil, bu bir kurgu da değil." Derin bir nefes aldı ekrandaki adam. Son kez konuştuğunu, bir şeyleri son kez anlattığını bilmiyordu ama her şeyin sonuydu. "Ne ben Kerem'im ne de sen Aslı'sın. Belki sonumuz yazdığım gibi, hayal ettiğim gibi olmayacak ama bilmeni istediğim bir şey var." Gülümsedi Onur bu cümleleri üzerine. Yapım şirketlerinin milyon dolarlar ödediği gülüşünü son kez, ev hâliyle, basit bir kameraya sunacağını kimse bilemezdi. "Sen Aslı'dan da güzelsin."
DÖRT ÇEYREK by AzraIzguner
AzraIzguner
  • WpView
    Reads 1,459,871
  • WpVote
    Votes 139,089
  • WpPart
    Parts 47
Bir kaldırımın köşesinde buldum hayalimi. Gözlerimi kapattım, bıraktım avucuna kalbimi. Dedi ki, sonuna kadar tutacak mısın elimi? İçimden cevapladım, birlikte tırmanacağız tüm merdivenleri. Mumlar üfledim, dilekler diledim. Kayan her yıldızda adını sayıkladı dilim. Ve o bana doğru tek bir adım geldiğinde Ben hiç gitmesin diye bütün yolları denedim. 🏀 "Doruk?" dedim heyecanla. Bakışları yüzümde oyalanmaya devam ettikçe duramadım yerimde. Bir şey söyleyecekti. Bir şey söylemek için buradaydı. "Kaptın mı formayı?" "Feza," dedi ve seri adımlarla ona doğru ilerlediğim sırada o da birkaç adım yaklaştı bana. Sadece ismimi söylemişti ama heyecanını yansıtması için bu yeterliydi. Devam etmesini beklerken kalbim yerinden çıkacak gibiydi. "Kaptık formayı."
KANADI KIRIK HÜMA KUŞU by _Mehsa_
_Mehsa_
  • WpView
    Reads 168,724
  • WpVote
    Votes 6,023
  • WpPart
    Parts 9
Ben kanadı kırık bir Hüma Kuşuyum. Defalarca kez duvardan duvara vuruldum. Kanatlarımı kırdılar. Özgürlüğümü elimden aldılar. Ama gökyüzünde uçarken dahi, senin aşkınla vurulmuştum. Avuçlarındaki sevgiye hapsolmuştum. 🕊 O bir Türk kahraman. Adı Sencer. Lakabı Pençe. Teknolojinin en büyük silah olarak kullanıldığı bir çağda,insanların acımasızca öldürüldüğü ve zulmün had safhaya çıktığı Esirler Şehrinin tek umudu. Bu şehrin kalbini kurtarmaya geliyor. Kanadı Kırık Hüma Kuşunu,yüreğini bulmaya adım adım yaklaşıyor. 🕊 Bu Bir Türk Masalı! Yüreğiyle savaşan bir kahramanın yazgısı. Ailesi tarafından insanları bir savaş hizmetkarı haline getirmek için üretilmiş karanlık bir hapishanede, bir kafese kapatılmış Hüma'nın tek kurtuluşu. 🕊 Özgürlük, senin adını sayıklıyor esirler şehrinde. Sen uçarsan bu şehir özgürleşecek, Kanadı Kırık Hüma Kuşu. Sen gülersen, Güneş her doğduğunda bu şehre ağıt yakmayı kesecek. Sen seversen, Dünya ayağa kalkacak.
Düşten Farksız by dusklavande
dusklavande
  • WpView
    Reads 1,335,587
  • WpVote
    Votes 92,617
  • WpPart
    Parts 59
*Aile/aşk kurgusu *Yetişkin içerik barındırır --- "Bir ay boyunca burada olduğumu bile fark etmeyeceksin. Tek derdim o mektupta yazanı gerçekleştirip, altında kalabileceğim tüm vicdan yükünden kurtulmak." Boş bakışlar atabilen tek kişinin o olmadığını kanıtlamak istercesine gözlerimde hiçbir his belirtisi olmamasına dikkat ettim. "O mektupta bir ay boyunca evimde bir hayalet gibi yaşaman gerektiği mi yazıyordu?" Sırıttım. Gözlerimde yaratmaya çalıştığım hissizliğim sırıtışımda da yer bulduğundan emindim. "Hayır," dedim sakince. "Babamı bulmam, onunla en az bir ay vakit geçirmem ve kendisini tanıma fırsatı bulmam gerektiği yazıyordu." Bir şey söyleyecek gibi olduğunda elimi kaldırarak beklettim. "Ama bir babaya ihtiyacım yok, biz bu bir ay boyunca birbirinden kaçan iki ev arkadaşı olalım." Yalan söyleyebilme konusunda başarılı biri sayılır mıydım, bilmiyordum. Fakat beni o kadar tanımıyordu ki cümlelerimde neyin yalan neyin doğru olduğunu bulabilecek gücü yoktu. Karşımda babam vardı. Adını altı ay önce öğrendiğim, adımı biraz önce öğrenen babam... ••• "Güzel olan sensin." "Güzel miyim?" "Sana güzel olduğunu söyleme nedenim çok basit aslında." derken başını küçük bir hareketle hafifçe eğdi. "Sessiz kalınamayacak kadar güzelsin, Afrodit." --- '040823
Aykırı Çiçek by dusklavande
dusklavande
  • WpView
    Reads 2,574,550
  • WpVote
    Votes 138,016
  • WpPart
    Parts 75
*Klasikten uzak aşk/gerçek aile kurgusu. *Yetişkin içerik barındırır. *İlk birkaç bölüm texting --- Ben İzgi. Feris İzgi... Aylarca uzaktan izleyip, hayaliyle yanıp tutuştuğum aşkıma tam kavuşmuşken; aslında kavuşmam gereken bir de ailem olduğunu biraz geç fark etmiştim. Hem de yaklaşık 20 yıl kadar geç... ••• XXII. Acar, nedensiz bir dürtüyle kadının yüzüne bakamadı bir an. Biraz sonra ise yanağının üzerinde uzanan kadının yüzüne nihayet bakmaya cesaret edebildi. Yavaşça eğdiği başını İzgi'nin yüzüne yaklaştırıp alnına dudaklarını bastırdı, dudaklarını hemen geriye çekmedi. Aksine burnunu da saç diplerine yasladı. Saçlarından yayılan kokunun bir ay öncekiyle aynı olmadığını duyumsadı. Fakat umurunda değildi, kokuyu eşsiz kılan Feris'in ta kendisiydi. Kokunun kaynağının o olması Acar için fazlasıyla yeterliydi. "Yeşil gözlü cadı," diye mırıldandı dudaklarını alnından çekmeden. Sesi o kadar kısıktı ki kendisine bile ulaşamamıştı. "Hangi büyüyü üzerimde denedin bilmiyorum ama bu kadar işe yaramış olmasını sen bile hayal edemezdin." ••• XXVII. Savaş, çaresiz bir merakla yüzünü kızının omuzuna doğru yaslayıp kokusunu hissetmeye çalıştı. Bebek kokusunu hatırlamak istese de artık hatırlayamıyordu, burnunda kalan tek koku isli yanık kokusuydu. Savaş, başını kızının omuzuna koyduğunda burnuna dolan kokunun çiçek bahçesinde gibi hissettirmesine buruk bir tebessümle tepki verdi. Bu kokuyu ilk kez alıyordu, bundan sonra hep alabiliyor olmak için ne yapılması gerekiyorsa yapacaktı. Çekindiği, göze alamayacağı hiçbir şey yoktu. "Bitti babam ait olduğun yerdesin artık, uyandıktan sonra bambaşka olacak her şey. Söz veriyorum, her şeyim üzerine yemin ediyorum sana. Ne kalbine ne tenine bir daha zarar gelmeyecek, baban burada, yanında." --- '120122
SÛ by cummlemuhendisi
cummlemuhendisi
  • WpView
    Reads 477,275
  • WpVote
    Votes 36,015
  • WpPart
    Parts 19
"Ne kadar güzel olabilir sözüne verilecek cevap bir bakışta vurulacak kadar olabilir ancak. Vurulmak diyorum. Bileniniz var mı vurulmayı? Kim bilebilir bir askerden başka vurulmanın manasını? Peri'ye göz değirmek yeter vurulmak için. Bir camın ardından görmek yeter. Bahçenin bir köşesinden öbürüne Peri'nin yürüyüp geçmesi yeter..."
Müptela | Tamamlandı by yericeryazar
yericeryazar
  • WpView
    Reads 6,656,552
  • WpVote
    Votes 322,533
  • WpPart
    Parts 99
Gökyüzünde özgürce uçan bir kuş ve o gökyüzüne ateş eden bir savaşçının hikayesi. Leyla özgür bir kuş, Ercüment vatanı için dağlara, taşlara gerekirse gökyüzüne ateş edecek bir savaşçcı. Özgür kuşlar bir kafese hapsolur mu? Savaşçılar silahlarını bırakıp teslim olur mu? Doktor Leyla ve Üsteğmen Ercüment'in bir soğuk kış gecesi hikayesi... 13.01.2022 #Doktor 1 14.01.2022 #Asker 1 17.01.2022 #Komutan 1 18.01.2022 #GenelKurgu 1 30.01.2022 #GençKurgu 1 01.02.2022 #Aksiyon 1 05.02.2022 #Mizah 1
Çöl Rüzgârı - Hanzade Serisi 1 (Tamamlandı) by MsNiz93
MsNiz93
  • WpView
    Reads 1,476,559
  • WpVote
    Votes 71,941
  • WpPart
    Parts 69
Yıllar çöl kumlarını rüzgarla savurup günümüze kadar getirmişti geçmişin izlerini, iki düşman aile ve bulanık suları durulmuş bir dava. İki aşık birbirine kavuşmak için herşeyi göze almışlardı ve zaman tekerrür ibaret olduğunu yine ispatlamıştır. Hanzadelerin bir kızlarını daha onlar için kaybetmişlerdi, ölüm hükümü verilmişti Asiye Hanzade'nin ama seviyordu işte Kozanoğlu'nun genç ağasını gözü ondan başkasını görmez olmuştu, Alkan Kozanoğludan başka insan artık onun için yok olmuştu. Aynı şekilde Alkan içinde öyleydi ve alnına yazılmıştı, kader babasın kı ile aynıydı. Düşmüşlerdi en imkansız aşkın sevdasına biliyorlardı dönüş olmayan yolun vuslata ereceğini. Ama bilmezlerdi ki o aşk onların ölümü olacağını, onlara ölüm uğramasın diye ağası ve hanımağasının evliliklerine yol açacağını. Bilmezdi Sahra Verda Kozanoğlu nefret ettiği adamı bir gün seveceğini bilmezdi annelerini vereme sürükleyen ata özlemini çektiği aileye gelin gideceğini ve düşünmezdi Fırat Rüzgar Hanzade kardeşi için berdeli teklif edeceğini gizemini merak ettiği kızla evleneceğini. Kaderleri bir yazılmıştı bu çocukların nefretle büyütülen bu tohumlar aşkın rüzgarına takılıp çöl kumlarında savrulup gideceklerini. Ve zaman aşkı tekerrür ettirmişti.. Not: Çöl Rüzgâr'ı adı altında yazılan ilk eserdir. Wattpad'e!
AĞAÇKAKAN by Bubenimtekhayalim
Bubenimtekhayalim
  • WpView
    Reads 7,403,157
  • WpVote
    Votes 321,270
  • WpPart
    Parts 57
*** "Hiçbir şey beni senin bu korkaklığın bu ilişkiye sahip çıkmayışın kadar üzemez. Seni seviyorum diye senden vazgeçemiyor değilim. Bugün olmaz yarın. Vazgeçerim. Bir başkasına aşık olurum!" dedim öfkeyle. Elini ağzıma kapattı, bir elini belime koyarak bedenimi kendine çekti. Savrulan bedenimin eğer tutmasaydı düşeceğine emindim. Ellerimi göğsüne koydum. Gözlerinin içine bakarken çatık kaşlarının altındaki yeşil gözleri, benim günlerdir denediğim ama yapamadığım şeyi yapıyordu. Öfkesini, bedenime ince ince işliyordu. "Madem öyle... Hazırlan." Elini çekmediği için anlamadığımı sadece bakışlarım ile iletmeye çalıştım. "Bir ay sonra nişan, şubat tatilinde düğün." Ben söylediklerinin etkisi ile şok olurken arkasını döndü, bizim evin bahçesine doğru bir iki adım attı. Ondan çıktığına emin bile olamadığım gür bir sesle bağırdı. "Aytekin!" Kalbim korku ile kasılırken yanına koştum. "Ne? Ne yapacaksın? Hey!" Beni dinlemedi, önüne geçip durdurmaya çalıştığım bedenini sola kaydırdı, bir daha bağırdı. "Aytekin!" Bizim evin ışıkları ile birlikte Cemile teyzelerin ışıkları da açıldı. "Ferhan..." Dediğimde bakışlarını ağabeyimin penceresinden bana çevirdi. "Ferhan yok..." dedi alayla. "Ferhan ağabey diyeceksin." Ellerini havada iki kez itiraz edercesine salladı. "Pardon! Korkak, gururlu, aptal ve sevmeyen Ferhan ağabey diyeceksin!" Bizim evin kapısı açıldığında son kez onu durdurmaya çalıştım. "Ferhan böyle değil. Bir anlık öfke ile değil!" dediğimde ellerimi tuttu, göğsünden indirdi. "Ne bağırıyorsun lan?" diyen ağabeyime aldırmadan bana bakarak konuştu. "Gözünde adamlığım kalmadı ya, bırak onun gözünde de kardeşliğimiz kalmasın. Ama sen..." Bakışlarını yanımıza gelmesine bir iki adım kalan ağabeyime çevirdi. "Bu saate sonra vazgeçme hakkına sahip değilsin." ***