Klasikler
7 stories
Uğultulu Tepeler by ClassicsTR
ClassicsTR
  • WpView
    Reads 58,013
  • WpVote
    Votes 3,239
  • WpPart
    Parts 34
İngiltere'de XIX. yüzyılın ikinci yarısı, "Victoria Dönemi" olarak adlandırılan bu dönem, orta sınıfın yükselişini, gösterişli yaşamların moda oluşunu simgeler. Brontë kardeşler, kadının edebiyatla uğraşmasının hoş görülmediği bu yıllarda, önce bir erkek kimliğiyle şiirler, sonra kendi adlarıyla klasikler arasında yer alacak üç önemli romana imza atmıştır. Emily Brontë 1848'de öldüğünde dünya edebiyatının en güzel romanlarından birini, Uğultulu Tepeler'i bırakmıştır ardında. Bu Victoria dönemi romanı, kimine göre dünyanın gelmiş geçmiş en büyük aşk romanı, kimine göre her okunuşunda değişik tatlar veren çağlar ötesi bir eser, ya da insanın içine işleyen bir anlatımla dile getirilmiş uzun bir şiirdir. Ölümünden bir yıl önce bitirdiği Uğultulu Tepeler'deki kişilerin yalnızca hayal ürünü kişiler olmadığı, Brontë'nin çevresindeki gerçek kişilerden derin izler taşıdığı da bir gerçektir. Sevgi, kin, nefret, öç alma tutkusu gibi güçlü duygularla örülü bu gençlik öyküsü, patladı patlayacak bir cinsellikle doludur. Daha otuz yaşındayken veremden ölen, son derece duyarlı, hiç evlenmemiş bu genç kadın yazar, tüm canlılığıyla bu romanda vardır. Okuyanın yaşına, deneyimlerine ve duyarlılığına göre değişkenlik gösteren, farklı zamanlarda okunduğunda değişik tatlar veren, tekrar tekrar okuma isteği uyandıran bir başyapıt.
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu by ClassicsTR
ClassicsTR
  • WpView
    Reads 79,285
  • WpVote
    Votes 4,469
  • WpPart
    Parts 6
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu'nun kadın kahramanını sadece uzun bir mektubun yazarı olarak tanıyoruz. Kadının hayatı boyunca sevmiş olduğu erkek için kaleme aldığı bu mektubun "gönderen"inin adı yoktur. Mektubun başında tek bir hitap vardır: "Sana, beni asla tanımamış olan sana". Kadın büyük tutkusunu hep bir "bilinmeyen" olarak, yani tek başına yaşamaya razıdır, bu aşk öyküsünde "taraflar" değil, sadece tek bir "taraf" vardır. Böylesine, gerçek anlamda aşk denilebilir mi? Çevirmen: Ahmet Cemal Yayınevi: İş Bankası Kültür Yayınları İlk Baskı Yılı: 2012
İnsan Neyle Yaşar? by ClassicsTR
ClassicsTR
  • WpView
    Reads 38,765
  • WpVote
    Votes 1,457
  • WpPart
    Parts 7
Lev Nikolayeviç Tolstoy (1828-1910): Anna Karenina, Savaş ve Barış, Kreutzer Sonat ve Diriliş'in büyük yazarı, yaşamının son otuz yılında kendini insan, aile, din, devlet, toplum, özgürlük, boyun eğme, başkaldırma, sanat ve estetik konularında kuramsal çalışmalara verdi. Bu dönemde yazdığı öykülerde yıllarca üzerinde düşündüğü insanlık sorunlarını edebi bir kurgu içinde ele aldı. Tolstoy, insan sevgisi ve inanç konularını ustalığının bütün inceliğiyle işlerken, İnsan Neyle Yaşar? ile gerçek hayatı yansıtan tabloların içinde yeni bir ahlak anlayışını ortaya koydu. Yayınevi: İş Bankası Kültür Yayınları Basım: XXIV. Basım Yıl: 2012 Çeviren: Koray Karasulu
Romeo ve Juliet by ClassicsTR
ClassicsTR
  • WpView
    Reads 50,045
  • WpVote
    Votes 4,097
  • WpPart
    Parts 24
Romeo ve Juliet, İngiliz oyun yazarı William Shakespeare tarafından yazılmış bir oyundur. İngiliz edebiyatının klasiklerinden biri olan eser, yazarın en iyi bilinen oyunlarından birisidir. 1591-1596 arasında yazıldığı düşünülür. Yayınevi: Remzi Kitabevi Çeviren: Özdemir Nutku
Bir İdam Mahkumunun Son Günü by ClassicsTR
ClassicsTR
  • WpView
    Reads 44,293
  • WpVote
    Votes 1,622
  • WpPart
    Parts 10
Victor Hugo, 1829 yılında yayımlanan Bir İdam Mahkûmunun Son Günü'nü yazdığında 26 yaşındaydı. Genç yazar, ölüme mahkûm edilen bir insanın son gününü büyük bir ustalıkla anlatarak kamu vicdanını etkilemeyi ve idam cezasına karşı bir protesto hareketi başlatmayı amaçlamış, başarılı da olmuştur. Bugün dünyanın birçok ülkesinde idam cezası yürürlükten kaldırılmışsa, böylesi bir cezanın hem trajik hem de insanlık dışı yanını daha XIX. yüzyılın ilk yarısında gözler önüne seren Hugo'nun bunda hiç de azımsanmayacak bir payı olsa gerek. Şiirleri, oyunları, Sefiller ve Notre-Dame'ın Kamburu gibi yapıtlarıyla Romantik dönem Fransız edebiyatının en saygın yazarlarından biri olan Victor Hugo'nun bu romanının bir başka önemli özelliği de, bir tür "zihinsel otopsi" niteliği taşımasıdır. Can Yayınları Çeviri: Erhan Büyükakıncı
Pal Sokağı Çocukları by ClassicsTR
ClassicsTR
  • WpView
    Reads 7,882
  • WpVote
    Votes 265
  • WpPart
    Parts 10
Yayına hazırlayan: Egemen Berköz Dizgi: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş. Baskı: Çağdaş Matbaacılık Yayıncılık Ltd. Şti. Çeviren: Necmi Seren
İçimizdeki Şeytan by ClassicsTR
ClassicsTR
  • WpView
    Reads 96,372
  • WpVote
    Votes 3,742
  • WpPart
    Parts 28
İçimizdeki Şeytan; birbirini severek evlenen, hayata bakış tarzları, kişilikleri farklı olan iki gencin anlaşamayarak ayrılmalarını konu edinen bir romandır. Nitekim iki genç birbirlerini tanımaya fırsat bulamadan dünya evine girerler, fakat kişiliklerinin zıtlaşması ve biraz da geçim derdinden dolayı birbirlerinden uzaklaşmak durumunda kalırlar. İçimizdeki Şeytan; realist akıma dayanarak realist bir üslupla yazılmış, kentte meydana gelen bir aşk romanıdır.